GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
23 Kasım 2022 Çarşamba 10:20

CHP’li Sertel’den AK Partili Dağ’a ‘kredi’ çıkışı: Niye sustun?

‘İzmir’in bekleyen dosyası yok’ yönündeki hükümet kanadından yapılan açıklamalara ‘kredi’ üzerinden yanıt veren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Niçin İzmir'in depremzedelerine çözüm sunacak krediye onay vermedi Cumhurbaşkanı? AKP’nin vekilleri neredeydi? Ellerini ağızlarını bağlayan mı vardı? Neden yapmadılar? Çünkü Tunç Bey buldu bu krediyi. Onun hanesine yazmasın diye. Allah bunları bildiği gibi yapsın. Depremzedelerin sorunu çözülecekti. Niçin destek vermediler ve sustular? Hamza Dağ neden sustu?” diye sordu

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel, Sonsöz TV’de gündeme dair açıklamalarda bulundu.

‘İzmir’in Ankara’da bekleyen dosyası yok’ sözlerine Büyükşehir Belediyesi tarafından deprem için Dünya Bankası ile yaptığı kredi anlaşması ile ilgili süreci hatırlatan Sertel,  “Depremzedeler için Tunç Soyer Bey’in bulduğu büyük bir kredi vardı. Niye buna çözüm bulamadılar? Niçin İzmir'in depremzedelerine çözüm sunacak krediye onay vermedi Cumhurbaşkanı? AKP’nin vekilleri nerdeydi? Ellerini ağızlarını bağlayan mı vardı? Neden yapmadılar? Çünkü Tunç Bey buldu bu krediyi. Onun hanesine yazmasın diye. Allah bunları bildiği gibi yapsın. Depremzedelerin sorunu çözülecekti. Emekli olanlar sorunları çözecek parayı bulamıyor. Konut fiyatlarında yükselme var. Niçin destek vermediler ve sustular? Hamza Dağ neden sustu? Haydi diğerleri zaten söyleyemez. Niçin depremzedelerin kredi hakkı için Tunç Bey’in yanında durup Cumhurbaşkanına seslenmedi? Biz dedik, dile getirdik, Sayın Dağ niye demedi? Nasıl çıkacak Bayraklı’da depremzedelerin içine?  Size daha iyi bir kredi mi bulduk diyecek, yoksa sizi bankalara teslim mi ettik diyecek? Yapılan konutları bedava mı veriyorlar? Hayır! TOKİ her yere konut yapıyor, arpasız mı yapıyor? Gidiyor parasını alıyor. Bu katkı değil. Ben diyorum ki kredi ile insanların kendi yerinde dönüşümü sağlayacak can suyu sunmuyor. Uzun vadeli kredi bulunuyor ancak bunun kullanılmasına da engel oluyorlar. Bu siyaset üstü bir durum deprem konusu. Ben yaptıkları için teşekkür ederim. Ancak yaptıkları için de Tunç Soyer’e teşekkür etmeleri lazım. İmzalaması lazımdı Cumhurbaşkanının bu krediyi” ifadelerini kullandı.

EMİR ERİ GİBİ GÖRÜYORLAR
İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde yaşanan tartışmalar hakkında da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu eleştiren Sertel,  “Öyle bir içişleri bakanı var ki ülkemizde gerginlikten besleniyor, saldırıyor ve ağır ve hakaret dolu kötü bir dil kullanıyor. İnsanları yaftalayan ve hakaret eden bir dil kullanıyor. İzmir Milletvekilimiz Murat Bakan kardeşimizin polislerimizin intiharlarını ifade etmesi üzerine cevap verirken ‘FETÖ’cü ağzıyla konuşuyor’ diyor. Murat kardeşimiz de ‘ben asker çocuğuyum, FETÖ ağzı size yakışır’ diyerek yanıt veriyor. İçişleri bakanının cevap vermesi gereken konu polislerimizin intihar etmesidir. Polislerimizin ölümünde onların da vebali var. Çünkü polislerimize insan gibi davranmıyorlar, emir eri gibi görüyorlar, polislerimize robot gibi davranıyorlar. Polislerimizin günlük çalışma koşul ve saatini toplumumuz biliyor mu? Murat vekilimizin ben bu çabalarını çok iyi biliyorum” dedi.

KONUŞTUĞUM YERE ZARAR VERMEK İSTEMİYORUM
RTÜK komisyonunda ise kesilen cezalara dikkat çeken Sertel, belli başlı kuruluşlara cezaların çoğunluğunun kesildiğini belirtirken, “RTÜK başkanı istifa etmeli dedim. 711 personeli var, 8 daire başkanı var, 46 daire başkan yardımcısı var. En az 15 bin TL maaş alıyorlar. Sadece 5 kanala yazılmış ceza var. Bunlar dışında hiçbir ceza yok. Bir kanalda senin baban, amcan çıktı, eşin bilmem kiminle ne yaptı diye programda konuşuluyor. Türk ahlak ve görenekleri diyorlar. Ne bu rezalet… Bu programların topluma ne faydası olabilir. Bir sürü şikayet var ancak bir tane ceza yok. Ben bunu toplantıda söyledim, bakana da söyledim. 11,5 milyon TL ceza yazmışlar saydığım TV’lere. Bunlar Merkez Bankası’nda para bassalar borcunu ödeyemezler. Cezalardan biri ana muhalefet partisi genel başkanı mutfaktan konuştu ve bunu paylaştı diye… RTÜK Başkanı hiçbir şey diyemiyor. Kendisi tweet atıyordu bu cezalandırılacak diye. RTÜK komisyonu var, sen onlar adına 1 gece önceden cezayı açıklarsan kurula da hakaret etmiş olursun. Beni aradı, ‘tamam, bir daha paylaşamayacağım dedi. Kişisel olarak ceza yazmak belki istemiyor ancak yukarıdan emir gelince mecbur kalıyor. Ben bütün sözlerimi süzgeçten geçirmeye çalışıyorum. Çünkü konuştuğum yere zarar vermek istemiyorum. Üstünde sansürün en katısını hissediyorsun. O da içsel sansürdür. İnsanların özgürlüklerini kısıtladınız ve acaba nereden ceza gelir diye düşündürür hale getirdiniz. Ben bazı TV’lere çıktığımda yayın öncesi söylüyorlar sen konuşursun ama olan bize olur diye. Ancak karşı taraf öyle yapmıyor. En ağır hakaretleri, bölücü sözleri söyleyebiliyorlar. Ancak bu dönem bitiyor. Göreceğiz!”  diye konuştu.

Sosyal medya yasası için de medya kuruluşları ile birlikte çalışma yürütülmesi gerektiğine vurgu yapan Sertel, “Amaç sosyal medyayı ilişkin bir çalışma ve sosyal medyayı düzenlemeye ilişkin bir kanun teklifi olsaydı onun altyapısını doldurmaları lazımdı. Gazeteler ve TV’ler gibi kurumsal olarak buralar hangi ilanlardan yararlanabilir, nasıl yaralanabilir, kurumsal olarak faydalanmak için nasıl şartlar olabilir, kaç kişi çalışması lazım gibi… Yani bir ciddi bir kuruluş var ve bir de merdiven altı kuruluşlar var. Bunları toplum gözünde aynı gibi gösteren bunlar. Bunları ayırıcı kurallar lazım ancak henüz bu kurallar yok. Yapılması gereken, Bizim dönümde gazeteciler, televizyoncular gibi medya temsilcilerinin katılacağı bir görüşmelerde bu yasayı çıkarmak lazım. Ben terzi değilim, terzinin sorununa terzi çözüm bulabilir.  Bunda da gazeteciler, medya yaşıyor sorunu… Medyaya kapalı bir yasa çıkaramazsınız” dedi.

6’LI MASAYI TERK EDEN DE YAN ÇİZEN DE DAĞITMAYA ÇALIŞAN DA KAYBEDER
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi üzerinde hiçbir soru işareti olmadığını belirterek ‘en doğru aday’ çıkışında bulunan Sertel, “Bir aile babası olarak söylüyorum; Türkiye'nin geleceğini teslim etmek o kadar kolay mı? Bir kere dürüst olacak, tarafsız olacak, namuslu olacak, yalan söylemeyecek, Türkiye’de herkese eşit davranacak, herkesi kucaklayacak. ‘Sen benim kapsama alanımda değilsin’ diyen bir Cumhurbaşkanı var Türkiye'de. Türkiye’nin geleceğini emanet edeceğin kişiyi bilmek zorundasın. Toplum genel başkanımızı bürokrasi döneminden biliyor. Haram yemiş mi? Bütün kitaplar onların elinde. Siyasi yaşamı da evi de ortada çoluk çocuğu da ortada. Bir de seçildikten sonra nasıl davranacağına bakmak lazım. X kişiyi getirip koydun, Erdoğan'ın bulunduğu şartlar çok iyiymiş, bir elini kaldırdığında hemen koşuyorlar istediğin kararnameyi çıkarıyorsun dese ne yapabilirsin? Kim ne yapabilir? Kılıçdaroğlu bunu demez. O güven var. Parlamenter rejime geçmeyi, Türkiye'ye demokrasiyi, adaleti, insan haklarını, ilkesel olarak değil yaşamsal olarak sürdüren bir lider Sayın Kılıçdaroğlu. Hatırlayın Adalet Yürüyüşü’nü. Gandi'nin Tuz Yürüyüşü gibi dünya tarihine geçti. Haydi başka bir lider söylesin ben yürüyorum diye. Yeni Mahalle’den Kızılay’a yürüyorum desin kaç kişi gelecek peşinden. Ancak Genel Başkan milyonlarla yürüdü.  Bizden hesap sorar korkusu ile alternatif bir takım şeyleri sunmaya çalışan bir güruh var. 6’lı masayı terk eden de yan çizen de dağıtmaya çalışan da kaybeder. Türk siyasi yaşamı çok şey kaybeder” ifadelerini kullandı.

ÇARE SEÇİME GİTMEK
AK Parti ile HDP görüşmesi ile ilgili değerlendirme yapan CHP’li Sertel şunları söyledi:

“Mutlaka sertleşecek. Ancak çözüm bulamayacaklar. Çaresizler. Yalpalıyorlar. HDP’ye terörist diyorlar, HDP kapatılsın diyorlar. AK Parti, HDP’yi ziyaret edince MHP çok normal diyorlar. CHP gidince eleştiriyorlar. 1 hafta önce ve söylediklerini Sayın Bahçeli ortaya koyarak tartışsa ve ortak bir karar alıp söylese daha iyi.  Selahattin Bey’i cezaevinde aldılar, götürdüler hasta olan babasını ziyaret etti ve geri döndürdüler. Bütün mahkumlar için uygulanıyor bu. Doğru da zaten… Hangi mahkum özel helikopter ve jetle gidip geliyor? Siz HDP’yi kapattırmak mı istiyorsunuz onlarla ilişki mi kurmak istiyorsunuz? İYİ Parti’ye masayı terk et diyorsun. Sana ne? Sen ve Bahçeli, Akşener’e her türlü kötülüğü yaptınız. Sonra orayı terk et bize gel hangi anlayışın söylemi? Çıkmazın ürünü bu, çaresizliğin ürünü… Çare öyle bulunmaz. Çare düzgünce namusluca seçime gitmektir. Türk halkı seni istiyorsa seçsin, boynumuz kıldan ince. Ancak istemiyorsa da diyecek bir şey yok” diye konuştu.