GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
29 Ağustos 2023 Salı 07:59

CHP’li Sertel, Mahir Polat’ı hedef aldı: Olağanüstü güçlerin mi var?

CHP YDK üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’u kast ederek söylediği “Elinden tutup belediye başkanlığına getirdim, oradan indirmesini de bilirim” sözlerini eleştiren Atilla Sertel, Polat’ı hedef alarak “Olağanüstü güçlerin mi var: Başka güçlere mi ulaştın? Sen kendini dev aynasında mı görüyorsun?” sorularını sordu.

EGEDESONSÖZ – CHP 26 ve 27. Dönem İzmir Milletvekili Atilla Sertel, SONSÖZ TV’deki programda, CHP Bornova kongresinde yaptığı konuşmanın detaylarını açıkladı.

Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Sertel’in hedefinde, CHP YDK üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat vardı. Polat’ın Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’u kast ederek, “Mustafa İduğ’u belediye başkanlığına elinden tutup ben getirdim, indirmesini de bilirim” şeklindeki sözlerini eleştiren Sertel, “Olağanüstü güçlerin mi var? Başka güçlere mi ulaştın sen? Sen kendini dev aynasında mı görüyorsun?” diye çıkıştı.

KAMİL OKYAY SINDIR’IN DA OLGUN ATİLLA’NIN DA HAKLARI YENDİ
İlçe kongresinde, Bornova Belediyesi’nin eski Başkanı ve geçmiş dönem Milletvekili Kamil Okyay Sındır örneği üzerinden giden Sertel, o konuşmasının ayrıntılarını şu sözlerle özetledi:

“Ben o konuşmamda ne demek istedim? Çok açık ve net konuştum aslında. Parti içi meseleleri ben medya üzerinde tartışmam. O kongre, partinin meşru alanı. Orada konuşmak gerekiyordu. Orada da söyleyemezsen, nerede söyleyeceksin? Orada söylediklerim baki. Kamil Okyay Sındır, benim canım kardeşim, dostum. 2009 yılında rakiptik, ikimiz aday adayı olduk. O zaman Deniz Baykal, Kamil Bey’i tercih etti. Kamil Bey, kötü belediye başkanlığı yapmadı. Sırrı başkanımız, Aziz başkanımız da temiz, dürüst, çalışkan insanlardı. Dönemin Büyükşehir Başkanı Aziz Bey, Kamil Bey’i belediye başkanlığından aldırdı, onun yerine Olgun Atilla’nın başkan olmasını sağladı. Olası bir önseçim olsaydı dedim, o kongrede… 2015 seçimlerinde gördüğümüz gerçek şu; Kamil Okyay Sındır, en yüksek oyu Bornova’dan aldı. Bornovalı, ona karşı bir vefa borcunu ödediği gibi, olası bir önseçim olsaydı Kamil Okyay Sındır yine belediye başkanı olacaktı. Dolayısıyla O’nun hakkı yendi. Yerine Olgun Atilla geldi. Olgun Atilla da gençliğiyle, enerjisiyle halkla iç içe oldu, belli bir beğeni kazandı, takdir kazandı. Mesela pazardan dönen yaşlı bir hanımefendinin elindeki iki fileden birini Olgun arkadaşım aldı, diğer fileyi de milletvekili olarak ben almıştım. Fileleri evine kadar taşıdık. Olgun Atilla da iyi bir belediye başkanlığı yaptı. ‘Biz elinden tuttuk, getirdik’ sözlerini kabul etmek mümkün değil. Olgun Atilla, bu sözü kabul etmiyor. Böyle bir sözü, şu andaki Belediye Başkanı Mustafa İduğ da kabul etmiyor. Çünkü bir insanı elinden tutup belediye başkanlığına götürmek kadar, o söylemi söylemek kadar kötü bir şey yok. Sonuçta Olgun Atilla’nın hakkı yendi. Şimdi de bu arkadaşlar bir araya gelip Mustafa İduğ’un hakkını yemek istiyorlar. Yahu bırakın önseçim olsun! Mustafa İduğ da çıksın, Olgun Atilla da çıksın, diğerleri de çıksın ve Bornova’daki üyeler de karar versin. Benim söylemek istediğim budur. Bunun dışında bir şey söylemeye gerek yok.”

SEN KENDİNİ DEV AYNASINDA MI GÖRÜYORSUN?
Milletvekili Mahir Polat’a “Sen kendini dev aynasında mı görüyorsun?” diye çıkışan Atilla Sertel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz şunu yapmamalıyız; birine iyilik yapsam bile onu medya üzerinden,  toplum içinde söylemek kesinlikle doğru bir tavır değildir. Ben bunu eleştirdim o kongredeki konuşmamda. Gene eleştiririm. Ben bunu eleştiririm ama yapılmaması için eleştiririm. Yapmayın kardeşim bunu! Böyle olur mu? Biz topluma ne anlatıyoruz, sen elinden tuttum, indirmesini de bilirim, diyorsun. Böyle sözler söylemek doğru değil. Sen kendine bir takım olağanüstü güçler mi aldın? Başka güçlere mi ulaştın? Sen kendini dev aynasında mı görüyorsun? O sözleri, bu anlamda söylüyorum. Yoksa  Mahir Polat’ı severim, çalışkan, kendi mücadelesini yapan bir arkadaşım. Ama öyle sözler söylemeyeceksin, bunlar yapılmaz! Bunlar doğru değil.  Birilerini kırayım, dökeyim diye söylemem zaten. Orada da söyledim, ben insanlara tepeden bakmam, göz hizasına eğilirim. Tepeden baktığım birkaç kişi vardır, o da boy gereğidir, fizikseldir! Benim boyum 1.90 metre, arkadaş 1.60 ise yukarıdan bakıyormuşum gibi görünür. Bu tepeden bakma fizikseldir. Duygu anlamında, insana saygı anlamında, herkes benimle eşittir. Milletvekili oldum diye ben hiçbir zaman böbürlenmedim. Böbürleneni de sevmem. Kral olanı da sevmem. Bana kızanlar kızabilir, darılanlar darılabilir ama 1989 yılında Yüksel Çakmur’un Basın ve Halkla İlişkiler Daire başkanlığını yaptım,32 yaşında… Aradan kaç yıl geçti, iki odacı arkadaşımla görüşürüm, halen sekreterimle görüşürüm. Benim dostluklarım bakidir. Ben insanı sosyal statüsüne göre sevmem, insan olması benim için yeterlidir.”