EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, SonSöz Tv’nin konuğu oldu.
Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Sevda Erdan Kılıç, deprem felaketinin ardından ülke gündeminde yerini koruyan, seçimlerin ertelenmesi konusunu değerlendirdi.
YAŞANAN FELAKETLERİN ÇÖZÜM MAKAMI SİYASET!
Afet bölgesinde gördüklerini söylemenin siyaset yapmak olmadığını dile getiren Kılıç, “Siyaset sonuçta çözüm makamı, bu sorunları çözecek olan kurum siyaset kurumu. Soma faciası oldu aman susun siyaset yapmayın, Bartın’da facia oldu, aman susun. Elazığ'da deprem oldu, aman susun. İzmir’de, Düzce’de susun… Ülke biz sustukça enkaz altında kaldı. Biz, bize ‘susun’ dendiğinde de susmadık. Bu afet üzerinden bir siyasi rant oluşturmak bence de yanlış. Ben de doğru bulmuyorum, ancak konuşacağız tabi ki, siyaset yapacağız. Tabi ki eleştireceğiz. Ben gittim, 15 gün insanların orada donarak öldüğünü, insanların, aç ve susuz kaldığını, kendi elleriyle akrabalarını çıkardıklarını gördüm. Gelip burada her şey çok güzeldi mi diyeceğim? Yalan mı söyleyelim? Gördüğümüzü mü söylemeyelim? Hayır, asıl şimdi siyaset yapacağız… Biz uyardık, bilim adamlarımız uyardı, ben deprem komisyonu üyesiydim, aylarca çalıştık… Çözüm önerileri getirdik. A parti, B parti ayırt etmeksizin çok emekle çalıştık. Bir rapor ortaya çıktı, eksik kalanları tamamladık ve bağırdık. Bir cümle geçmedi mecliste, o rapordan bir cümle geçmedi… Kapandı gitti. Bir tane bir şey mi düzeltilmez, bir yönetmelik de mi çıkarılmaz… Yapılmadı işte!” şeklinde konuştu.
HAZIRLANAN RAPOR TOZLU RAFLARDA KALDI!
TBMM’nde Deprem Komisyon’u üyesi olduğunu hatırlatan Kılıç, deprem raporu hazırlamalarına rağmen raporun tozlu raflarda kaldığını belirterek “bir önceki yayında yine bu koltukta, çıkarttığımız raporun tozlu raflarda kaldığını söylemiştim. Bu yaşadığımız felaket ile raporun tozlu raflarda kaldığını gördük işte. Asıl önemli olan kısım deprem olmadan önceki kısımdı. Sonuçta fay hatlarının üzerinde kurulu bir devletiz. Bunu görerek, bilerek bu konuyla yüzleşeceğiz. Nasıl ki depremle başka ülkeler mücadele ediyorsa bizler de bu koşulları nasıl sağlayabiliriz ona bakmamız gerekir. Bir ülkenin derli toplu bir deprem kanunu olmaz mı? Deprem kanunumuz yok! Kim, nereye yetkili belli değil. AFAD diye bir kurum var… Teşekkürler tabi ki çok şey yaşadılar, ellerinden geleni yaptılar, biz bölgede ne yaşadıysak onlarda bizimle aynısını yaşadı. Gönüllüler geldi enkaz başlarına ancak ellerinde ekipman, cihaz yoktu. Ben birçok AFAD gönüllüsü gördüm, ellerine yüreklerine sağlık… Ancak ne yazık ki kurumsal anlamda AFAD enkaz altında kalmış. AFAD varken başka bir sivil toplum kuruluşuna paralar yağıyorsa, bir düşünmek lazım. Bir öz eleştiri yapmak lazım. Bu fay hatları üzerindeki yapılaşmayla ilgili neler dedik neler… Bir bina nasıl yapılmamalı/nasıl yapılmalı diye bir kanun çıkarmamış bir ülkeyiz. Depremle mücadele deprem olduktan sonra enkazdan insan çıkarmak değil. Deprem olduğunda insanların enkaz altında kalmamasını sağlamak” dedi.
İNSANLARDA BU İKTİDARIN BİR YIL DAHA YÖNETİMDE KALMASI KORKUSU BAŞLADI
Felaketin hemen ardından bu kadar hızlı seçimlerin konuşulmaya başlanmasını doğru bulmadığını belirten CHP’li Kılıç, “İlk günler tabi ki herkesin vefat etmiş yakını var ya da hala enkaz altında canlar vardı. O satıhta bu seçimi konuşmak yada düşünmek mümkün değildi. Çok çabuk konuşulmaya başlandı. Sahada çırpınış vardı. Yaşanan en acı olay çaresizlikti. İnsanların gözlerinde gördük çaresizliği. Buna sebep olanın bu iktidar olduğunu vatandaş biliyordu. Yavaş yavaş telefonlar açılınca bölgede. Bir yıl sonra seçim olunacak dendiğinde insanlar kollarımıza yapıştı, daha fazla böyle yönetilmemize müsaade etmeyin, demeye başladılar. Böyle bir yıl daha bu iktidarın kendilerini yöneteceği korkusu yayılmaya başlandı. Geldiğimiz noktada da, evet bir yıl daha böyle bir iktidarın bütün devlet kurumlarını çürüterek yönetmesini bu ülkede kimse katlanamaz! O yüzden bir an önce seçim olmalı” ifadelerini kullandı.
SAVAŞ DURUMLARINDA BİLE SEÇİM YAPMIŞ BİR ÜLKEYİZ!
Seçim güvenliği ile ilgili kimi vatandaşların kaygıları olduğu gibi kendi kaygısının da var olduğunu söyleyen Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaygılarım var. Evet, bende taşıyorum bu kaygıları… Oradaki seçmen kütükleri ne olacak? Seçim güvenliği nasıl olacak? Bu şekilde bizlerinde korkuları var. Ancak Genel Merkezimiz seçim güvenliği ile ilgili çalışmalarına başladı. Seçim ne zaman olursa olsun, seçim güvenlik çalışmaları başlamış ve seçim tarihine kadar her şey ayarlanmış olacak. Hala vefat eden vatandaşlarımızın sayısı 44 bin olarak veriliyor. 44 bindeki her bir, bir kimsenin yakını, oğlu veya babası… Orada yaşayan vekillerimiz bu rakamların her birinin bu rakamlardan çok daha fazla olduğunu söylüyorlar. Vefat edenleri resmi ekipler aldı ya da yaralı olarak alınan bir vatandaşımız sonrasında hastanede öldü. Ölüm sayısına bu isimler ekleniyor ancak, bunların dışında ekiplerin ulaşmadan vatandaşın kendi çabaları ile çıkardığı yakınlarını gömenler var. Bunlar şu anda kayıtlarda yok. Vinçlerle, kepçelerle girilen enkazlar var… Altında kimlerin olduğu hala tespit edilemedi. Düzgün ve kapsamlı bir çalışma yapılması gerekiyor. Bu ülke savaş durumlarında da seçim yapmış bir ülke. İnsanların bu zulmü daha fazla çekmemesi gerekiyor. Budan dolayı da seçim yapılmalı, bu açıklanan olağan üstü hale uygun olarak yeniden secim güvenliği güncellenerek uygulanacaktır”