EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.
YORUCU AMA GÖNÜL YORGUNLUĞU OLMAYAN BİR DÖNEM GEÇİRDİK
Saha gözlemlerini aktaran Kılıç, “Sahada artık vatandaşlarımıza vaatlerimizi anlatmaya gerek kalmıyor. Ya sosyal medyadan, gazetelerden okumuşlar ya da genel başkanımızı dinlemişler. Sorunları anlatmamıza gerek kalmıyor, zaten dibine kadar yaşamışlar sorunları. ‘Artık sabrediyoruz, heyecanla bekliyoruz, üzerimize düşeni yapacağız’ diyorlar. Bizi motive eden bir süreçti. Nadir de olsa kararsızlarla karşılaşıyoruz. Onların kafalarındaki soru işaretlerini kaldırıyoruz. Yorucu ama gönül yorgunluğu olmayan bir dönem geçirdik” dedi.
AK PARTİLİLERLE AYNI ŞEHİRDE YAŞAMIYORUZ DEMEK Kİ…
AK Parti’den gelen ‘yerel yönetimlerden çok şikayet var’ çıkışlarına yanıt veren CHP’li Kılıç, “Aynı şehirde yaşamıyoruz demek ki. Biz seçim açıklanmadan önce de sahadaydık. Çoğunlukla Anadolu’daydık ama İzmir’de de çok saha alışması yaptık. Hatta aynı esnafa ikinci üçüncü kez gitmişim. Tabi ki ekonomi en büyük sorun. Eğitimdeki eşitsizlik, adaletsizlik, huzur ve güven arayışı istiyor insanlar. Bazen de vekilim ‘şurada belediyeye ile ilgili küçük sorunumuz var’ diyorlar. Çekinerek söylese bile vatandaşlar geliyor ve ‘bu ülke meselesi, kişisel bir sorununu burada konuşma’ diyor vatandaş. Yani biz söylemeden yanıt veriyor vatandaşlar. Çok nadir oluyor. Onlar da çözülebilir bazen iletişim sorunu da olmuş oluyor ve iletişim sorununu gideriyoruz ve sorunu çözüyoruz. Herkes yoksulluktan şikayetçi. Çocuğunun eğitiminden, adaletten, güvensizlikten, kutuplaşmaktan şikayetçi… Herkesin şikayeti iktidarın yarattığı sorunlardan gelen şikayetler” ifadelerini kullandı.
KALYONCU İLE KARŞILAŞTIM
‘Sahada başka vekillerle karşılaştınız mı?’ sorusuna yanıt veren CHP’li Kılıç, “Geçen hafta MHP’li vekil adayı Hasan Kalyoncu’yu gördüm. Onları gördüm. Aracı durdurup indim, ülkemize hayırlı bir seçim olsun deyip başarılar diledim. Bazen de etkinliklerde ya da şenliklerde biz girip onlar yeni çıkmış oluyor. Direkt bire bir denk gelmedim. İzmir vekilleri parti ayırt etmeksizin iletişimdeyiz. Burası demokrasi kenti. İzmir’in her sorununda birbirimize bir telefon kadar yakınız” şeklinde konuştu.
MEMLEKET PARTİSİ’NE GİDENLER YUVAYA DÖNMELİ
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesini yorumlayan CHP’li Kılıç, “Ahlaki olmayan tartışmalar onun dışında keşke daha önce çekseydi, kamuoyu bu kadar yorulmasaydı. Hem kendisine hem ülkeye hayırlı olsun. Bizim yapacağımız çağrı genel başkanımızınki gibi olur. Bizimki koca bir sofra onlara da çağrımız var. Bize geçmişte oy vermiş insanların yuvaya dönmelerini istiyoruz. Hepsinin büyük soframızda yerlerini almalarını bekleriz. İttifak sürecinde de seçim sathında da görüldüğü gibi Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin birleştirici gücüdür. Bu büyük masada birleşelim ve ülkeyi gerçekten hak ettiği hale getirelim. Her şeyi bir yana bırakıp bu ülkenin karabasandan kurtulması için sandıkta destek versinler, yuvaya dönsünler. Bu ülkeyi birlikte kurtaracağız” dedi.
AMASIZ, FAKATSIZ 1 OY KILIÇDAROĞLU’NA, 1 OY CHP’YE!
İlk turda Kılıçdaroğlu’nun kazandığını kaydeden Kılıç, parlamentoda çoğunluğu kazanmanın önemine dikkat çekti. Kılıç, artık oylar sebebiyle en güçlü partiye oy verilmesini ve karşı tarafa vekil kazandırılmaması için seçmene çağrı yaparak “Genel başkanımız cumhurbaşkanı olduğunda onu kolu kanadı kırık bırakmamak için güçlü bir meclise ihtiyaç var. Onu yalnız bırakmamak için güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüp ülkenin böyle kurtulabileceğini düşünüyoruz. Bu ucube sistemden kurtulmadan tek başına galip gelmek çözüm olmaz. O yüzden de genel başkanımızın güçlü olabilmesi için vaatlerimizi gerçekleştirmemiz için parlamentoda güçlü olmamız gerekiyor. Anketlere inanmayan, sahaya inanan bir insanım. Vekil çıkarıyor ikincisi için artık oylar oluyor ya da hiç vekil çıkaramıyor ve artık oy oluyor. Burası İzmir. Hakikaten bir aydınlanma başlayacaksa Anadolu’ya bu aydınlanma ışığını verecek olan kent İzmir’dir. Gelin amasız, fakatsız daha önce oy da vermemiş olabilirsiniz bir şans verin bize. İktidar olduğumuzda vaatlerimizi gerçekleştiremiyorsak o zaman demokrasi var, ‘bir dahaki seçimde oy verdim sözlerinizi tutamadınız’ dersiniz. Amasız, fakatsız 1 oy Kılıçdaroğlu’na, 1 oy CHP’ye istiyoruz. Büyük partilerde birleşelim. Artık oylardan kaynak rakiplerimize vekillik gitmesin. Cumhurbaşkanımız güçlü bir meclis istiyor. KHK’larla ülke yürütülmez. Yapabilir ama genel başkanımız öyle biri değil. Gerekli kanunları çıkarmak için meclise gönderecek, çoğunluk olmazsa istenilen yapılamayacak” açıklamalarını yaptı.
İZMİR’İN RUHUNA UYGUN DEĞİL BU KİŞİ…
Buca’da yaşanan gerilim üzerine konuşan Kılıç, AK Parti adayı Savcı Sayan’ın kendisini hedef alması ile ilgili ise şunları söyledi:
Normal bir kıraathane ama Kılıçdaroğlu’nun afişi var. Mahalle daha çok bize oy veren bir mahalle… Ben, Ednan vekilimiz, Deniz Yücel, Burak Kotan orada bir araya geldik. Erhan Kılıç da vardı. Sükuneti sağlamaya çalıştık. Bize anlatılan şöyle: Otobüsü durdurdular, Savcı Sayan ile 20-30 kişi geldi saldırdı. Biz gittiğimizde masalar, okey taşları yerdeydi, camlar kırılmış durumdaydı. Ciddi bir olay olduğu belliydi. Biz çalışma yaparken AKP’ye oy vereceğim diyen birisi olursa ve bizden bir müdahale olursa o müdahale denemesine ben müdahale ederim. Biz İzmir’de yaşayan vekiller İzmir’in ruhuna uygun da hareket ederiz, sükuneti sağlamayı da biliriz ama bu aday İzmir’in ruhuna ayrı biri… Taşlı sopalarla saldıracak kadar İzmir’i tanımıyor. İddialar; PKK slogan attı, orası kumarhane dedi. Orada emekçilerin vakit geçirdiği, okey oynayıp çay içtiği bir yer. Ne kumarı, ne PKK’sı o kahvehaneye gidenlerin çoğu CHP’lidir. İzmir’in dokusunu bilmeden, Buca’yı bilmeden, kahvehaneleri bilmeden iftira atmış. Bana da yalancı demiş. İzmir’in sokaklarında taş, sopa, elde silah gezmeyiz. Sokakta gezeceksek elimizde çiçekler ve Türk bayrakları olur. İzmir’in ruhuna uygun değil bu kişi… İzmir söz konusu ise Sayın Hamza Bey’le, Atilla Bey’le, Necip Bey’le, Ceyda Hanım’la konuşuruz. Ama bu arkadaşlar İzmir’in demokrasi ruhunu bilerek siyaset yapan insanlar. Ayrıca bu aday arkadaş şöyle demiş: Dün gazete kupürü attılar. Benim yaptığımı açıklasın adaylıktan çekilirim demiş. Zaten seçilecek sırada değilsin, iki gün sonra memleketine gideceksin. Ayrıca lütuf olur çekilecek olması. Gece karakola gittik. İfadeler verildi. Evlerine döndüler yatıştırdık, iki il başkanımız yan yana geldi. İzmir’in ruhuna uygun açıklamalar yapıldı. Onlar kaybettikçe İzmir ruhunu bilmeyenler bu tip eylemler olabilir ama biz engel olacağız. İzmir demokrasi kenti hem sonuçları hem seçim günü örnek bir kent olacak. Bu tip olaylarla kimse prim vermesin”
BİZİM İKTİDARIMIZDA DA AYNI ŞİRKETLER ÇALIŞACAK AMA REKABET OLSUN İSTİYORUZ
CHP’li Kılıç'ın, "ASELSAN’ın liyakatli personelleri gönderilerek kurumun içi boşaltılıyor. Yoksa yandaş şirketlerin; örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadının sahibi olduğu BAYKAR'ın önü mü açılmak isteniyor?” açıklamasının ardından Haluk Bayraktar, CHP'li Kılıç'ın kendilerine iftira attığını ve bu sayede daha üst sıralardan milletvekili adayı gösterildiğini belirtmişti.
Konuyla ilgili açıklama yapan Kılıç, şunları söyledi:
“Eskişehir’de doğdum büyüdüm. Devlet okullarında okudum. Bizden yerlisini, millisini bulamazlar. Beni tanıyanlar, siyasetçiler bilir yerli ve millilik konusuna bakışımı. Bayraktar konusunda ASELSAN, HAVELSAN ve ROKETSAN gibi kuruluşlarda mühendisler, teknikerler haksız yere işten çıkarıldı. Bunlar bana ulaştılar ve soru önergesi verdim. Neden işten çıkardıklarına dair… Cümlenin içinde sadece ‘BAYKAR’ın önü mü açılmak isteniyor?’ vardı. Bu sözcükten aldılar; Ne PKK’lılığımız, ne SİHA düşmanlığımız kaldı. ‘Bize vurdu, 3’üncü sırayı aldı’ dediler. Ne alakası var? Benim siyaset yaptığım yer CHP… Ben 19 yaşından beri her kademede görev yapmış bir isimim. Yapmadığım görev kalmamış partide. Partimin verdiği her görevi yaptım. Başka sıralamada uygun görülebilirdi. Biz de zaten birinin kuyruğuna basayım yükseleyim anlayışı yok. Bu etik de değil. Etik olmayan milli duyguları siyasete alet etmektir. Bunlar bunu yaptılar. Bunlar SİHA’ya karşı dediler. Genel başkanımız için de aynısını dediler. Ne münasebet? Bizim iktidarımızda da aynı şirketler çalışacak ama rekabet olsun istiyoruz. Diğer bütün kuruluşları bir kenara bırakıp sadece bir şirket neden yapsın? Ülkeye hizmet etsinler. Onlar da babasının hayrına da yapmıyorlar. Bedelini alıyorlar
İHA, SİHA İŞİ KARŞIMA SAHADA HİÇ ÇIKMADI
Cumhur İttifakı tarafından kullanılan “yerli-millilik”, “beka” söylemlerinin bir karşılığını görüp görmediği sorusuna yanıt veren Kılıç, “İHA, SİHA işi karşıma sahada hiç çıkmadı. Gerçekten böyle bir şeyle karşılaşmadım. Trolleri ile bayağı köpürttüler, beni ve iki vekil arkadaşımı. Bunlardan korkacak değiliz. Üzüldüğüm konu milli konuların siyasete alet edilmesi. Kaybettiklerini gördükçe insanların bu özel duygularını kaşıyıp iftira atmalardır. Genel başkanımızın başka başarılı iş insanları, bilim insanlarından bahsettikçe bunları söylemelerine üzülüyorum. Keşke dönüp ülkemize hizmet etseler. Sadece biz olalım, dışarıdan gelme anlayışı olmasın anlayışı var. Millik dersi bize vermesinler. Kırmızı çizgimiz, vatan ve bayrak. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın ve İzmir seçmeni de bunu biliyor” şeklinde konuştu.
İZMİR’İ İYİ ANMADI BUGÜNE KADAR…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İzmir’deki yerel yönetimleri hedef alarak CHP’ye yaptığı eleştiriler ile ilgili konuşan Kılıç, “İzmir’i iyi anmadı bugüne kadar… İzmir’le ilgili güzel söz söylemiyor, eleştiri, İzmirlinin destek verdiği eylemlere hakaret. Siyasette belki de yanlış bir yöntem… İzmirlinin gönlünü bu şekilde alamazsınız. İzmir ile ilgili sürekli olumsuz şeyler söyleyerek de İzmirlinin gönlünü alamazsınız. Sorun dönüşümse vatandaşın muhatabı belediye… Muhatabını buluyor, uzlaşı olmadan hiçbir kentsel dönüşüm hareketi olmuyor. Tam uzlaşma arıyorlar ve vatandaşımız bu konuda bilgilendiriyor. Burada yaşamadan, buradan gerçek bilgileri almadan İzmir’in malzeme yapılmasını doğru bulmuyorum. İzmirliler burada mutlu olmasa buradan ayrılırlardı. Anadolu’nun başka kentlerine çalışmaya gittiğimizde İzmir vekiliyim deyince insanların gözünün içi gülüyor. Buradaki yaşamı, insanların birbirine müdahale etmemesini seviyor insanlar. Kutuplaşma yok. Yerel yönetimlerde CHP’nin olması, İzmirlinin kendi hayat standartlarına sahip çıkıyor olması durumu bu. Bizim belediye emekçilerimizin de bu standartları güzelleştirme çalışması var. Anadolu’da herkes İzmir’e gelmek ister, tatile gelmek ister. Anadolu’dan, İstanbul’dan insanlar gelip ev alıyor. Göç var. İzmir’i böyle karalayamazsınız. Yerel yönetimlerimiz ellerinden geldiğince, iktidar engellemediği sürece çok güzel projeleri var. Yaşadığımız kovit süreci engellemiş olabilir bazı hizmetleri. Buna rağmen çalışmalarını, projelerini yürütüyor başkanlarımız” dedi.
İZMİR’DEN REKOR OY ALACAĞIZ
“İzmir’den rekor oy alırız” diyen Kılıç, “Oyumuzu arttırırız. İttifaklar var, teveccüh var. Genel başkanımızın cumhurbaşkanı adayı olması da ayrı bir hava katıyor sahaya. Olumlu sürprizler yaşayacağız. Genel başkanımızı da İzmir’den rekor oyla Çankaya’ya göndereceğiz. İzmir’in kadınlarına, gençlerine, emekçilerine, çiftçilere, herkese güveniyorum. Şüphe olmasın, 15 Mayıs’tan sonra hem İzmir hem Türkiye hakkını alacak” dedi.
21 YILDIR NEREDEYDİNİZ?
Seçime az bir süre kala AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ tarafından duyurulan “5 Yılda İzmir” vaatleri, hakkında yorumlama yapan Kılıç, “21 yıldır neredeydiniz? Vereceğiniz zamları son haftaya bıraktınız? Memurlarla ilgili açıklaması vardı genel başkanımızın… Benzer bir rakam açıklandı. Genel başkanımız ne vaat etse tam anlamıyla olmasa da iktidar uygular hale geldi. Son zamlar da öyle oldu. İlla oy devşirmek için mi vaatleri açıklıyorsunuz? Bunlar madem yapılması gerekiyordu yapsaydınız. Özellikle memurlarımız büyükşehirlerden tayin olmak istiyor. Kiralar aldı başını gitti. İnsanlar ev alamıyor. Birçok sıkıntılar var. Bir memur maaşınız varsa iki çocuğun geçindirilmesi çok zor?” ifadelerini kullandı.