Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) genel merkezin oluşturduğu takvim işliyor. Parti, 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimler için çalışmalarını sürdürürken diğer yandan en sağlıklı aday belirleme yöntemini uygulamak için kolları sıvadı. İlk olarak parti içi yarışın olmadığı 105 ilçe ve beldede adaylar netleşti.
Fakat parti Türkiye’de en güçlü olduğu illerin başında gelen İzmir’de özellikle Büyükşehir noktasında aday bolluğu yaşandığı kulis bilgileri arasında… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeni dönemde aday olmayacağını açıklamasının ardından aday adaylığı başvuruları için verilen sürede 9 resmi müracaat yapılırken genel merkezin masasında farklı isimlerin de olduğu aktarıldı.
Gelinen süreçte CHP’nin İzmir’de izleyeceği yol merak edilirken kentte Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürütmüş olan Yüksel Çakmur, önemli açıklamalarda bulundu. Çakmur, ön seçimin önemine vurgu yaparken parti yönetimine eleştirilerde bulundu.
İddia edilen isimler açısından bir değerlendirme yapmaktan kaçınan Çakmur, aday belirleme yönteminin önemli olduğunu söylerken genel merkezden yapılacak atamanın demokrasi noktasında tutarsızlık oluşturacağını belirtti.
CHP’DE DEMOKRASİNİN OLMAMASI AFFEDİLMEZ BİR GAFLETTİR
Çakmur, “Normali anormalde yaşatıyorlar. Hiçbir partide demokrasi, özgürlük, ön seçim yok. Biat kültürü partilere girdi. Her partide insanlar artık, ‘genel merkezden kim gönderilecek?’ diyor. Diğer partiler hakkında konuşamam ama CHP’ye gelindiği zaman özür kabul edilebilir mi? Laik cumhuriyeti rejim olarak kurmuş CHP’ye bakıldığında demokrasinin olmaması affedilmez bir gaflettir. Adalet için yürünüyor, ne kadar güzel! Fakat ön seçim diğer partilerde olmadığı gibi CHP’de de yok” dedi.
SEÇİMLER GELDİĞİNDE, ‘ÜYE YAPIMIZ HASTALIKLI, SAĞLIKSIZ’ DİYORLAR!
Partisinde üyelerin hakkının gasp edildiğini vurgulayan Çakmur, “Adayları genel başkanlar seçer… Genel başkan ne söylerse o olur… Belediye başkanlığı, milletvekilliği, meclis üyeliği makamları onları oraya oturtanlara minnet duyma yerleri midir? Oralar mücadele yerleridir. Mücadele halktan, temelden başlayacak. Üye hakkı gasp edilmiş. Üyenin hakkı yok. Delege diyorlar, üye diyorlar, yukarıdakiler yerel ve genel seçim sırası geldiğinde, ‘hastalıklı, sağlıksız bir örgütümüz var. Ben bu örgütle ön seçim yapmam’ diyorlar. Ayrıca zamanın dar olduğunu söylüyorlar. Yerimiz dar gibi… 9 ay varken de bunlar konuşuluyordu şimdi 5 ay kaldı yine bunlar konuşuluyor. Yetkili sözcüler çıkıyor, ‘büyükşehirler için Aralık ayında açıklama yapılacak’ diyor. Hani zaman yoktu? Samimiyet nerede?” diye konuştu.
30 YILI AŞKIN SÜREDEN BERİ CHP’DE DE DEMOKRASİ SİLİNMİŞ!
Çakmur, “ ‘Genel merkez kimi gönderecek?’ diye soruluyor. Yahu Hira Dağ’ına vahiy mi geliyor? Var mı böyle bir şey? İnsanların hakkı nerede? Demokrasi çiğnenen sakız mıdır? Demokrasiyi bize ilkokulda öğrettiler. Halkı halkın yönetmesidir. Bu nerede partilerde? Bu benim partimde nerede? 30 yılı aşkın süreden beri CHP’de de demokrasi silinmiş. Demokrasiyi getiren bir partide bu affedilmezdir. CHP’de genel başkan sultası olamaz. Adaletse adalet sadece yürümek değildir. Adalet partinin içine girecek” yorumunu yaptı.
OYNAMAYA NİYETİ OLMAYAN GELİN ‘YERİM DAR’ DİYEREK BAHANE UYDURURMUŞ!
İsimler özelinde konuşmanın anlamsız olduğunu söyleyen Çakmur, “Kimin aday gösterileceği ne kadar önemli? 3 kişi toplanacak Türkiye’deki belediye başkanlarını tayin edecek. Yok zaman yok, yok yerim dar! Oynamaya niyeti olmayan gelin hep bahane uydururmuş. ‘Yerim dar’ dermiş! CHP’nin 2 milyon kişiye yakın üyesi var. Nerede bu insanların hakkı hukuku? Taban da talep edecek, sorgulayacak, eleştirecek. Yukarısı tarafından da tehdit edilmeyecek. Bu örgüt tam milletvekillerini, belediye başkanlarını seçecek birden hastalıklı oluyor. Seçimler geldiğinde söz ve savunma hemen hazır; bu örgütle olmaz! Peki o örgüt sizi genel başkanlığa getirirken hastalıklı olmuyor da sonradan mı hastalıklı, sağlıksız oluyor? Bu aldatmacayı lütfen bırakalım. Ön seçimsiz bir parti olmaz. Tabana güveneceksin. Kimin gönderildiğinin hiç önemi yok. Bu adaletsiz ve tutarsız bir yönetimdir. Hak ve hukuka ekmek, su kadar ihtiyacımız var. Üyesiz parti olur mu? Üyeler hor görülüyorsa, kamuoyunun önünde suçlanıyorsa, hastalıklı, sağlıksız diye damgalanıyorsa halk bize nasıl güvenecek?” dedi.
TEPEDEN GELEN İNSANLAR HESAP VERMİYOR
“Bu tartışmalar vakit kaybından başka bir şey değil” diyerek sözlerini sürdüren Çakmur, “Demokrasi hesap verme rejimidir. Suçlamak için söylemiyorum atanan belediye başkanları hesap vermiyor. Kim kime hesap verecek? Örgüte hesap verileceği yerde örgütten sürekli hesap soruluyor. Kaç seçim kaybedilmiş, 8 tane ilçe kaybedilmiş, yüzleşme diye bir şey yok! Koltuğa oturan bir daha kalkmıyor. Sanki o koltuklar yapışkan! Bu kadar seçim kaybedenler, 8 taneyi kaybedenler, 9’uncu seçimde laik cumhuriyet kaybettirenler yüzleşmeyecek mi? Bunun hesabını halka, örgüte, tabana vermeyecekler mi? Tepeden gelen insanlar hesap vermiyor. Bu da partilerde kibirliliği, küstahlığı, şımarıklığı getiriyor. Halka, tabana saygı duyulmuyor. Kurultayda koltukta oturma hesaplarını bir kenarda bırakalım” açıklamasını yaptı.
BU DEMOKRATİK REJİM DEĞİL!
Çakmur ayrıca, “İsim konuşmanın anlamı olamaz. Anlamı olursa kendimizi kandırırız. Bu demokratik bir rejim değil ki! Demokrasi vaadinde bulunanlar kendi partileri içine demokrasiyi getirmiyor, çok görüyor, milyonlarca üyesine saygı duymuyorsa böyle şey olur mu? Aldatmacanın en güzel kanıtı kendi koltuklarına gelirken örgütü hastalıklı olarak görmüyorlar” ifadelerini kullandı.