EGEDESONSÖZ - Genel seçimlerin yaklaşması ile siyasi partiler çalışmalarına hız verirken, Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti'nin öncülüğünde muhalefet partileri 6'lı masa adı verilen 'Güçlendirilmiş parlamenter sistem' ittifakında bir araya gelmişti.
CHP ve İYİ Parti'nin yanı sıra DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisi'nin bulunduğu masa AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) oluşturduğu Cumhur İttifakı tarafından yoğun eleştirilere neden olurken, eleştirilerin kaynağı ise 'HDP' olmuştu. Cumhur İttifakı sık sık 6'lı masa ittifakında HDP'nin de olduğunu belirtirken, resmi olarak görüşmelerde yer almayan HDP için 6'lı masa üyeleri 'ittifakta değil' çıkışında bulunmuştu. Konu özellikle MHP tarafından sıklıkla dile getirilirken, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kani Beko 'HDP' tartışmaları hakkında çarpıcı bir çıkışta bulundu.
YOK SAYAMAZSINIZ!
Kılıçdaroğlu'na olan ilginin büyük olduğunu dile getiren Beko, HDP'ye de dikkat çekerken, "Ben en son Hakkari ve Van'daydım... Tüm buralarda genel başkanımıza karşı sevgi ve ilgi var. İstanbul'da yapılan mitingte de yüz binlerce insan vardı. Sayın Kılıçdaroğlu dik duran, dik bakan, çok koşan, çok çalışan bir lider. Türkiye halkı güveniyor ve seviyor. Zaman neyi gösterecek? Seçim tarihi belli olduktan sonra son konuşmaları yapacağız. Şimdi masada 6 partinin olduğu ve bunların genel başkanları olduğunu unutmamak lazım. Ancak HDP'nin de yüzde 10'un üzerine oyunun olduğunu da gözden kaçırmamak lazım. Onun da istediği zaman istediği bölgelerde Büyükşehir Başkanlarının bile seçimini etkileyecek gücü var. Elbette yapılacak seçimlerde mutlaka ama mutlaka HDP'nin de görüşünü almak lazım. Masada yok ama mutlaka görüşü alınmalı. Yok sayamazsınız" diye konuştu.
ERDOĞAN'IN BİR İŞARET ETTİĞİ HEMEN YARGILANIYOR
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala üzerinden de hükümete yüklenen Beko, "Bizim AB'ye girme diye bir derdimiz var. Ancak yasamızı bu kriterler uygun hale getiremedik. Türkiye'nin bu hale gelmesinin ana sebebi Anayasa referandumu ve değişen 18 maddenin antidemokratik bir yapıda olması. Avrupa'nın Türkiye'den istediği; eşitlikçi, laik, sosyal bir anayasa. İstenilen bu. Biz İzmir'de yaşıyoruz ve İzmir'de 2 HDP milletvekili var. Biz birlikte yaşıyoruz. Türkiye'de 6,5 milyona yakın seçmeni var. Avrupa soruyor Osman Kavala neden cezaevinde diye... Gezi olayları döneminde DİSK Genel Başkanıydım. Her gün oralardaydım. Biz Sayın Erdoğan ile görüştüğümüzde bize rezidans yapılacak denmişti Gezi Parkı'na. Bu konuda başlatılan ve ağaçlar kesilmesin denilen direnişe polisler çok sert müdahaleler uygulandı ve gençlerimizin kolu kırıldı. Bunu kim yaptı? Dönemin valisi yaptı. FETÖ'cü olduğu için o vali hapse girdi. Kavala konusunda Gezi ile ilgili hiçbir konu yok. Biz vardık Gezi yürüyüşlerinde. Ancak bir kere bile oturup görmedik. Bir diğer konuda Selahattin Demirtaş… Avrupa'da gidip saatlerce konuşun ama insanlar AK Partililere veya bakanlara diyor ki Demirtaş neden mahkemede? Bir şey diyemiyorlar. Demirtaş'ın derhal çıkarılması lazım. Yargılanacaklarsa bağımsız mahkemelerde yargılansınlar. Erdoğan'ın bir işaret ettiği hemen yargılanıyor. Ben bunu doğru bulmuyorum" ifadelerini kullandı.
BİZ BİR ŞEY DEDİĞİMİZDE…
Kendisinin hakkında yapılan bir paylaşımdan kaynaklı fezleke hazırlandığını belirten Beko, "Cumhurbaşkanı kürsüden bizim partimiz ve genel başkanımıza istediğini söylüyor. Biz bir şey dediğimizde yalakaları hemen böyle bir şey diyemezsiniz diyip fezleke hazırlıyorlar. Bugün AKP Genel Başkanı Erdoğan. Çıkıp ekranlarda açıyor ağzını, yumuyor gözünü. Bizim de bunlara karşılık bir şey dememiz lazım. Ancak bir şey denildiğinde hemen para cezaları gibi cezalar veriliyor. Bunlar siyasi kararlar. Benim hakkımda fezlekeler var... İTÜ gençleri bir karikatür yapmış beğenip paylaştım, bir baktım hakkımda fezleke hazırlanmış" dedi.
GENÇLER TÜRKİYE'DE KALMAK İSTEMİYOR
Ekonomik sıkıntılar ile ilgili konuşarak sözlerine devam eden Beko, Merkez Bankası üzerinden eleştirilerini iletti ve "Bu koşullarda, bu memleket, bu şekilde yönetilemez. Türkiye'ye baktığımızda Merkez Bankası'nın 39 milyar dolar açığı var. Daha öncesinde 128 milyar doların nereye gittiği belli değildi. Bizi en çok ilgilendiren pazarlar. Çıkıp dolaştığımızda inanın çok üzülüyoruz... Ben de pazara gidiyorum. Ankara'dayken Eryaman Pazarı'na gidiyorum. İstanbul'da da bir küçük dairem var kapıcı dairesi gibi hemen apartmanın girişinde 1+1 büyüklüğünde. Burada çok pazara gidemiyoruz. AVM'ler var. Oralar zaten pazardan 2-3 kat daha pahalı. 100'ün üzerinde bir fiyat var... Emeklileri gördüğümde içim kan ağlıyor. Dedelerin, ninelerin boyunları bükük. Bunu haketmiyoruz. Emekliye 2 bin 500 TL maaş veriyorsunuz. Bu insanlar akşamın karanlığında ancak artıkları toplamak için pazara çıkabiliyor. Gençler desek zaten Türkiye'de kalmak istemiyorlar. 2 ay da 10 bine yakın hekim arkadaşımız istifa edip başka ülkelere gittiler. Ben muhtarları dolaşmayı çok severim... Hangisine gitsem icra dosyaları var ellerinde. Böyle bir durumda memleketi böyle bir hale getirdiyseniz en kısa sürede erken seçim yapmanız gerekir. Bu işi becerememek ve işi yapabilecek kişilere bırakmanı demeniz lazım. 6 parti eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış için bir yola çıktılar" ifadelerini kullandı.
BU İNSANLARIN TEK YAPMASI GEREKEN…
Annelerin bebeklerine bez bile alamadığını belirten ve tüm bu sorunun ancak örgütlü mücadele ile çözülebileceğini dile getiren Beko, "Cumhurbaşkanı her defasında 'biz enflasyon altında işçimizi ezdirmeyiz' diyor. Bırakın enflasyonu, 15 milyona yakın işçi açlık sınırının altında çalışıyor. Açlık sınırı altında çalışan işçi dengeli beslenemez ise bugün aldığı kalorinin fazlasını veriyorsa… Siz bu insanları yaşarken öldürüyorsunuz demektir. Siz bunları enflasyon altında ezdirmek istemiyorsanız, 4 kişilik bir ailenin ücret ortalaması en az 6-7 bin TL olmalı. İsterlerse tabii ki zam yapabilirler. Ben yapacaklarını sanmıyorum ancak... DİSK, Hak-İş ve Türk-İş Genel başkanları bir araya gelseler, haklarını haykırsalar 1 ay içinde hepsine zam gelir. Yeni doğan bebeklerine anneler süt alamıyor. Anneler çocuklarına bez değil muşamba bağlama seviyesine geldiler. Geçen hafta İstanbul'daydım. Evimden çıktım bir baktım sokakta büyük bir kuyruk var. Bir baktık ki ekmek kuyruğuymuş. İnsanlar açlık ve sefalet içinde olmamış olsa kuyruklarda ne işi olurdu? Bu insanların tek yapması gereken örgütlü bir biçimde seslerini duyurmak. Bugün mevcut siyasi iktidar ve işverenler; bizim işçilerimizi yaşarken öldürüyorlar" diye konuştu.
GENEL BAŞKANIMIZIN 2 DÖNEM DEMESİNİN SEBEBİ…
Anket sonuçlarında İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları'nın CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun önünde çıkmasını nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya da yanıt veren Beko, "Bizim partili arkadaşlarımız doğal alarak genel başkanımızın cumhurbaşkanı adayı olmasını isterler. Bana sorsalar bende bunu isterim. Bizim genel başkanımızı Şeyh Bedrettin'e benzetiyorum... Ben 45 yıllık sendikacıyım. Sendikacılık dönemindeyken de CHP'liydim. Bugün elbette anketler yapılıyor. Genel Başkanımız geçen sene herkes kendi işini yapsın ve belediye başkanları en az 2 dönem yapmalıdır dedi. İzmir'de Buca metro projesini Tunç Başkanımız temelini attı başlayacak. Mesela bunu Tunç Başkanımızın bitirmesi ve kurdeleyi kesmesi lazım. Genel Başkanımızın 2 yıl demesinin sebebi bu. Yani bir işi başladıysanız bitirin diye. Anketlere baktığımızda Genel Başkanımızın da durumu kötü değil. Erdoğan'ın önünde gözüküyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afgan ve Suriyeli politikasını eleştiren Beko, "Irak'ın işgal edilmemesi ile ben DİSK Ege Bölge Başkanı iken büyük bir miting yapmıştık Gündoğdu'da. Rahmetli Cem Karaca'da gelmişti. Derdimizi AKP hükümetine anlatamadık. AKP gelir gelmez ilk yaptığı şey ABD'liler ile Irak'ı işgal ettiler. 100 milyar Dolar'a kadar gelen para harcadılar. Ancak Ege Denizi, Akdeniz göçmen mezarlığı gibi oldu. AB 3 milyar Euro vereceğiz dedi. Bunu duyunca Recep Tayyip Erdoğan göndereceğiz dediği mültecileri göndermekten vazgeçti" açıklamasında bulundu.
'Göçmenler giderse sanayi çöker' gibi yorumlara da karşı çıkan Beko, "Türkiye'de ve dünya çalışan işçilerin ekonomik, demokratik, sosyal anlamda haklarını savunacak en iyi şey sendikalardır. Ben İnciraltı'nda benle görüşmek isteyenlerle bir araya geliyorum. Ardahan'dan biri geldi su ürünleri mezunu bende yardımcı olmak için su işleri müdürünü aradım. Bana patron Suriyeli, Afgan alacağız bundan sonra sigortalarını vermiyoruz nasılsa dedi... Ben bunun doğru olmadığını kendisine söyledim. Onlarda burada mutlu değil. Genel Başkanımızın davul zurna ile demesinin sebebi bu. Zorla değil isteyerek göndereceğiz. Burada yapılması gereken şey, Afganistan'da katiller ile işbirliği yapıyorlar, anlaşılır diyorlar ancak Suriye devlet başkanı Esat ile görüşmüyorsun... Başta yapılması gereken Esat ile el sıkışıp ülkeler arası barışı sağlamak. Ortadoğu'daki ülkeler ile aranda açtığın yaraları yavaş yavaş kapatman gerekiyor" diye konuştu.
SGK EMEKLİLERE MAAŞ VERMEKTE ZORLUK ÇEKECEKTİR
Kemal Kılıçdaroğlu döneminde olan SGK açığının 10 kat arttığını vurgulayan Beko, "Ben TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesiyim. Genel Başkanımız SGK müdürüyken 2 milyar TL açık vardı. Şimdi ise 22 milyar açık var. Resmi verilere göre 8 milyon kayıt dışı çalışan var... SGK'da 1,2 milyon kişi artarken 1,9 milyon emekli maaşı alanlar artıyor. Bugün 1 çalışan 3 kişiye bakıyor. Bazı illere müfettişler gönderdiler ve gördüler ki yolsuzluk tavan yapmış. Böyle devam ederse SGK emeklilere maaş vermekte zorluk çekecektir" sözlerini kullandı.