GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
19 Kasım 2021 Cuma 14:02

CHP'li Bakan'dan 'ses kaydı' yorumu: Gruşçu başkanlarla helalleşmeli!

Geçtiğimiz günlerde CHP Konak eski İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu'nun ortaya çıkan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'a hakaret içeren ses kaydı ile ilgili konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, "Keşke olmasaydı. Genç bir siyasetçi Çağrı Gruşçu. Genç yaşta kent konseyi başkanlığı, ilçe başkanlığı yaptı. Daha alacağı görevler vardı. Buna bir yol kazası diyelim. Önce iki belediye başkanı ile helalleşmesi lazım. Kendisini affettirmesi gerekir"diye konuştu.

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir'de geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan ve CHP Konak eski İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu'nun istifa etmesi ile sonuçlanan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'a hakaret içeren ses kaydı depreminin yankıları hız kesmeden devam ediyor.

Gruşçu'nun istifasının ardından başkanlık koltuğuna ilçe yöneticisi Akın Küçükoğullarından getirilirken, ortaya çıkan ses kayıtları parti içinde büyük yankı uyandırmıştı. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ise konuyla ilgili 'gereği yapıldı' yorumunda bulunurken, Gruçşu ile ilgili milletvekili düzeyinde ilk değerlendirme Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan'dan geldi.  Sonsöz TV'de konuşan Bakan, yaşanan durumu yol kazası olarak nitelendirdi.

PARTİ İÇİNDE GÖREV DAĞILIMLARIMIZ VAR
Ses kayıtları ile ilgili değerlendirilmesinin sorulması üzerine  konunun parti içi bir mevzu olduğunu belirten Bakan, "Bu konular bizim parti içinde konuşacağımız konular. Bunları kamuoyunda konuşmamız doğru değil. Bizim bir görev paylaşımımız var. Ben milletvekili olarak yasama görevimi hakkıyla yapıyor muyum ona bakıyorum. Örgüt ile ilgili sorumluluğumuz il veya il başkanı ile uyumlu çalışıp sahayı boş bırakmıyor muyum o önemli. Diğer konuda il ve ilçe başkanlarımız var. Bir takım eksiklikler olursa görevden almalar olur, görev değişikliği olur yani bunlar olabilir. Hukuki boyutları konusunda soruyorsanız…" dedi.

İKİ KANUN MADDESİNE GÖRE DE SUÇ
Ses kaydının izinsiz alınmasının TCK'nin 133'ncü ve 134'ncü maddesine göre suç teşkil ettiğini belirten, "Bu iş, yasadışı olarak, bir kişinin iznini almadan ses kaydını almak suç. Türk Ceza Kanunun iki maddesine göre suç. Birincisi Türk Ceza Kanunun 133'ncü maddesi yani Özel Hayatın İhlali. Tabi burada özel hayat ile ilgili olmadığı için bu maddeye girmez, ikincisi de birisini isteği dışında yapılan görüşmeyi kayda almak. Bu da yanılmıyorsam TCK 134'ncü madde. Bir cezası var ancak hapse götürmez insanı. Ertelenebilir bir ceza ancak konusu suç olan bir durum. Yapılan durum doğru değil, etik değil. Ses kaydında ortaya çıkan konuda doğru değil. Bir konun disiplin konusu farklıdır…" ifadelerini kullandı.

HELALLEŞMESİ LAZIM
Siyasilerin yoğun bir psikolojik baskı altında olduğunu da belirten Bakan, kullanılan kelimelerin yanlış olduğuna vurgu yaparken, "Kişinin konuşmasının içeriği de doğru değil. Siz birini işe sokamıyor olabilirsiniz ancak belediye başkanlarımıza, kimseye hakaret etme hakkınız yok.  Burada iki taraftan değerlendirilir konu. Bir TCK diğeri de disiplin hukuku bakımından. TCK'ya göre suç olmasa da disiplin hukukuna göre suç olabilir. Parti yöneticisi üyesi olmak birtakım sorumluluklar yüklüyor üstümüze ve buna göre davranmalıyız. Söylenen sözler hoş olmamış. Yakışıksız olmuş. Bununla ilgili arkadaşımız hatasını fark ederek özür dileyerek istifa etti. Şunu da değerlendirmek lazım;  Siyaset zor bir iş. Çok büyük bir baskı altında kalıyoruz. Sabah başlıyor telefon çalmaya, günde 8-10 kişi beni arıyor iş için. Kendinizi onun yerine koyun. O insanları anlamak zorundasınız. Onlara hayır diyemezsiniz ancak işe sokma hakkınız da yok. O yüzden biraz sinirlerinizin güçlü olması gerekir, duygusal tepkiler vermemek gerekir. Keşke olmasaydı. Genç bir siyasetçi Çağrı Gruşçu. Genç yaşta kent konseyi başkanlığı, ilçe başkanlığı yaptı. Daha alacağı görevler vardı. Buna bir yol kazası diyelim. Önce iki belediye başkanı ile helalleşmesi lazım. Kendisini affettirmesi gerekir. Sonra da artık içinde süreç içinde yaptıkları ile çalışkanlığı ile yeniden siyasi mücadelesine devam edebilir" dedi.

BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRMEK LAZIM
Siyasi kariyerinin tamamen bitip bitmediğinin de sorulmasını değerlendiren Bakan, "Bence olmamalı. Doğru değil. İnsanın tüm yaptıkları bir iki konuşma ile ortadan kalkmamalı. Hata diyelim. Tecrübesizlik diyelim. Diğer taraftan yapılan da ahlaki değil. Bunu bütünü ile değerlendirmek lazım" diye konuştu.