EGEDESONSÖZ - İzmir’in Seferihisar açıklarında yer alan Samos Fay hattında yaşanan 6,9 büyüklüğündeki depremin üzerinden geçen 2 yılın ardından muhalefet ve iktidar arasında yaşanan tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Cumhur İttifakı tarafından ilçe ve büyükşehir belediyesinin depremzedeler için yeterli çalışmayı yapamadığını iddia ederken, Cumhuriyet Halk Partili isimler ise iktidara deprem vergileri üzerinden eleştirilerini dile getirmişti.
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan Son Söz TV’de Gazeteci Fatih Yapar’a konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Depremzedelerin sorunlarının çözülemediğini dile getiren ve iletişim vergisi adı altında toplanan deprem vergilerine değinen Murat Bakan, “Depremin yıldönümünde depremin yaralarının sarılmadığını görüyoruz. Bununla ilgili depremzedelerin haykırışı devam ediyor. Örgütlenip dernek kurdular İZDEDA diye. Onların taleplerinin hiçbiri karşılanmış değil. Sadece Büyükşehir ve Bayraklı Belediyesi bu konuda çaba sarf ediyor. Ancak hükümet bazında çözüm bulunulmuş değil. Özel iletişim vergisi adı altında alınan vergileri hükümet iç ettiği için şimdi bu durumları yaşıyoruz. Orada büyük bir dönüşüme ihtiyaç var ve bunun için büyük bir finansmana ihtiyaç var. Üzerinden geçmediğimiz yollara, uçmadığımız havalimanlarına bulunan kaynaklar depremzedeler için bulunamıyor” dedi.
KONUTLARA RANT OLARAK BAKIYORLAR
TOKİ tarafından yapılan konutlara yönelik eleştirilerde bulunan Bakan, “Ben Elazığ'da gördüm… İnsanların yaşayamayacağı konutlar yapıldı. Bina kalitesi çok kötü… Yapılan konutlar konutu yapanlara rant sağlayacak bir araç gibi bakılıyor. İnsanların insanca yaşayacağı koşullar oluşturulmuyor. Deprem konutlarında da büyük çapta İzmirli iş insanlarının katkısı var ancak hiç adlarını anmıyorlar. İZTO, DTO, İTB... Hepsi katkıda bulundu. Dayanışmadan bahsetmiyorlar. Netice itibari ile insanlar oturdukları yerde binalarının dönüşüme girmesi yeniden orda ev sahibi olabilmesi mahalle ilişkilerin devam etmesi lazım. Buradan siyaset üretmek için şunu bunu yaptık demekten öte bir şey yok. Bakış açısı değişikliği ile mümkün ancak. Ancak bunu da bunlar yapmaz. İktidar değişikliği ile mümkün sadece. İnsani yönüyle bakan, soruna çözüm odaklı bakıyor olmak lazım. STK’ları muhatap olarak görmek lazım. Hep siyaseten ne olur diye bakıyorlar. Siyaseten ne olur diyorlar, kovuyorlar, görüşmüyorlar, Binali Yıldırım'ın yanına bir sokuyorlar bie sokmuyorlar... Böyle git-gelli, samimiyetten uzak tamamen siyaseten bu süreci nasıl götürürüz diye bakıyorlar. Hakikaten vicdanı sızlayarak, yüreği sızlayarak depremde mağdur olmuş vatandaşların sorununu nasıl çözeriz diye bakmıyor iktidar” ifadelerini kullandı.
İKTİDARIN SABIKASI VAR
Rezerv alanda yapılacak olan deprem konutlarının depremzede haricindeki vatandaşlara da satılacağı yönündeki iddialar hakkında tahmin siyaseti yapmayacağını söyleyen Bakan, “iktidarın bu işlerde sabıkası var. Kentsel dönüşüm için rezerv alan olarak belirlenen alanlarda TOKİ'ye konut yaptırıp satıyorlar. Kentin en gözde yerlerini TOKİ eli ile satıyorlar mı, satıyorlar. Ancak burası ile ilgili elimde belge olmadan konuşmam doğru olmaz. Ancak yapabilirler mi geçmişe bakarak, yapabilirler. Ancak burası depremzedeler için yapıldı biz CHP’liler olarak bunu takipçisi oluruz” diye konuştu.
İKTİDARI VERSİNLER…
Cumhur İttifakı tarafından gerek İzmir Büyükşehir Belediyesi, gerekse Bayraklı Belediyesi’ne yönelik yapılan ‘deprem sonrası sınıfta kaldılar’ sözlerine tepki gösteren Bakan, “Neden sınıfı geçememiş? İktidarı versinler yapalım biz toplu konutları. Deprem ile ilgili vergileri siz topluyorsunuz. Kira yardımı yapabiliriz, imar ile ilgili düzenleme yapabiliriz ancak genel idarenin sorumluluğunu belediyelere yükleyemezsiniz. Sorunu sen çöz diyemezsin. Bunu Elazığ'da, Kocaeli’de dedin mi? Ülke olarak hep beraber el ele çözdük. Bu kent kendi yerel bütçesi ile yapamaz ki. Bu algı oyunu yapmaktır. Demek ki, büyükşehire çok şey affediyorlar. Demek ki kafalarında bizi nerelere koymuşlar ki bunu da yapabilirler diyorlar" dedi.