GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
23 Şubat 2022 Çarşamba 11:42

CHP’li Bakan'dan bürokraside yozlaşma vurgusu: Biz her şeyi biliyoruz!

Bürokrasinin içinden eline ulaşan belgeler olduğunu söyleyen CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, AK Parti’ye oy veren bürokratların da iktidar düzenine isyan ettiğini belirterek “Sistem, AK Partili için de yozlaşmış oluyor. Bürokrasinin içine giren kişi kime oy verirse versin devletin yürümediğini, talan bir düzen olduğunu görüyor ve isyan ediyor. Bize bürokrasinin içinden belge geliyor... O yüzden biz her şeyi biliyoruz” dedi.

EGEDESONSÖZ - SonSöz TV’de ekonomiden erken seçime; muhalefet partilerin çalışmalarından hükümetin söylemlerine kadar değerlendirmelerde bulunan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, iktidar yönetimine eleştiriler getirdi. Görev yapan bürokrasilerin kendi çıkarlarını ve refahlarını düşünerek verilmemesi gereken onayları verdiğini, atılmaması gereken imzaları attığını ve bunları belgelerle gördüğünü dile getiren Bakan, buna rağmen Cumhuriyet’in değerlerine sahip, bu düzene karşı çıkan devlet memurlarının da olduğunu söyledi. AK Partili bireylerin bürokraside belirli konumlara geldiğinde bu düzeni fark edip isyan ettiğini dile getiren Bakan, bu konuya ilişkin çarpıcı detayları anlattı.

AK PARTİLİ DE BU YOZLAŞMIŞ DÜZENİ YAŞIYOR
Bürokratlara karar aşamalarında duyarlı olmaları gerektiğini söyleyen Bakan, kendisine bürokrasinin içerisinden bir sürü belge geldiğini ve bürokrasi içerisinde çıkar amacı güderek yapılmaması gerekenlerin yapıldığını ifade etti.

Kamu içinde halen onurlu, namuslu bürokratların da olduğunu söyleyen Bakan, AK Partili bürokratların bile bu düzenin karşısında olduğunu dile getirerek şu sözleri ekledi:

“Devletle yakın bir milletvekiliyim. Bana bürokrasiden çok belge gelir. İçinde onurlu, namuslu, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkan bürokratlar var. Ama bir taraftan da iktidarın liyakata göre değil sadakate göre, partililiğe göre şekillenmiş olduğu bir durum da var. Devlet hiyerarşisinde konusu suç teşkil eden bir işi önce kanunsuz bir emirdir, yazılı emir verin denir. Böyle verildiği halde yine suç teşkil ediyorsa uygulamaz, imzalamaz. Devlet memuru bunun sorumluluğunu bilerek hareket etmelidir. İmzalamaması gereken şeyi benim terfimi engelleyecek diyerek imza atmayacaksın... Bunu imzalamayanlar var. Hatta AK Parti döneminde gelip, onlara oy verip bürokrat olup bu yozlaşmış düzene isyan eden de var. Adam diyor ki; devlet kademesinde birçok iş yaptım. Ama olmayacak birini getirdiler daire başkanı yaptılar diyor. Bu yozlaşmadan o da etkileniyor. Bir örnek daha; AK Parti referanslı bir sürü genci polis yaptınız mesela ama onlara çektirdiğiniz o zulüm... Ak Partili olsa bile yozlaşmayı görüyor, yaşıyor. Sistem AK Partili için de yozlaşmış oluyor. Bürokrasinin içine giren kişi kime oy verirse versin devletin yürümediğini, talan bir düzen olduğunu görüyor ve isyan ediyor. Bize bürokrasinin içinden belge geliyor. O yüzden biz her şeyi biliyoruz.”

HAKLARINA SAHİP ÇIKMAK GÖREVİMİZ
Polis, jandarma gibi meslek gruplarının özlük hakları sorunlarına oldukça önem gösterdiğini söyleyen Bakan, uzun yıllardır fikri takipte bulunduğunu aktararak “Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, İçişleri Bakanlığı’na bağlı jandarma, polis, emniyetteki sivil memurlar.... Bu konulara hakimim... Bunların özlük hakları sorunlarını takip ediyoruz. İlerleyen zamanlarda bunları biz yöneteceğiz. O yüzden yaşananları bilmemiz ve çözüm yaratmamız gerek ki; mutlu ve sorunsuz yaşasınlar. Çünkü dünyanın en zor mesleğini yapıyor asker, polis... Bu insanları da gözetmeliyiz. Neticede hiçbir meslek grubu canıyla sınanmıyor. Ölüme giden meslek gurubundan bahsediyor. Biz sol bakış açısıyla bakıyoruz. Plazalarda, TOKİ villalarrında yaşayan ailelerin çocukları değil... İzmir’in köylerinden alt gelir gruplarından binbir zorluklar çekip polis oluyor. Haklarına sahip çıkmak ödevimiz, görevimiz... Militarist, faşist bakış açısıyla değil, yaptıkları fedakarlıkları düşünerek yapıyoruz” dedi.

KDV İNDİRMEK BİR İŞE YARAMAZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temel gıda ürünlerinde KDV’yi yüzde 7’den yüzde 1’e indirmesinin ardından gerçekleşmesi beklenen değişimlerin olmadığını dile getiren Bakan, bu değişimin KDV’yle değil iktidarla mümkün olacağını belirterek, “KDV indirimin marketlerde raflara yansıması kolay değil. Çünkü tüketici fiyat endeksiyle üretici fiyat endeksi arasında ciddi fark var. üretimdeki maliyet artışının tamamı tüketime yansımıyor. Dolayısıyla bu gibi indirimlerde üreticinin maliyet farkını karşılamak için fırsat olarak kullandığını geçmişten günümüze gördük. Ama KDV’deki indirim doğrudan raflara yansımaz. Bir de ben KDV’yi yüzde 7 indirdim sende yüzde 7 ucuzlat diye bir şey yok. Bu iş pazar ekonomisidir. Arz talep bunları belirler. Piyasada fiyat düzenli artıyorsa yolunda gitmeyen bir şey vardır. Elektrik fiyatlarının artması, doğalgazın artmasının sebebi iktidar... Cumhuriyetin en yok dönemlerinde bile yaşanmayan şeyleri yaşadık. İnanılmaz elektrik faturaları geliyor. 3 – 4 tane dolabı olan bakkalı düşünün; sadece onları karşılayacak durumları bile olmuyor. Çünkü o elektrik parasını karşılayacak kadar kazanmıyorlar. Market zincirlerinin de fiyatı indireceğini düşünmüyorum. Zaten yeterince ucuza satış yapıyorlardı. Kar marjları düşük olduğu için beklenen ölçüde indirim olmaz. Yüzde 7 KDV indirmekle gıdaya rahat ulaşmasını sağlayamazsınız. Kökten sistemin değişmesi lazım. İktidarın değişimiyle mümkün” ifadelerini kullandı.

ÜLKENİN SEÇİM SATTINA GİRMESİ...
Erken seçim konusuna da değinen Bakan, Türkiye’nin düze çıkması için seçime ihtiyacı olduğunu vurgulayarak şunları ekledi:

“Kimsenin elinde sihirli değnek yok. İktidara kim gelirse gelsin ekonomik sistemle yüzleşmek ve yozlaşmış bu düzeni değiştirmek zorunda... Türkiye’nin bir rehabilitasyona ve zamana ihtiyacı var. Ama çok rahat söyleyebilirim ki; ülkenin seçim sattına girmesi bile dövizin düşmesini, yatırımcıların gelmesini sağlar. İhracatını arttırır. Çünkü sorun zaten Türkiye’nin tutarsızlığı... Örneğin; İsrail’le, Mısır’la görüşmelerimiz oluyor. Daha düne kadar kanlı bıçaklıydık. Şimdi ilişki kuruyoruz. Böyle tutarsız bir yönetim. Dünyaya güven vermiyor. Yatırımcı da neyle karşılaşacağız acaba diye düşünüyor. Mallarım burada kalır diyor... Güvenilir olmaması nedeniyle Türkiye’nin kredi alma koşulları çok düşüyor. Parlamenter demokrasi sisteminden başkanlığa geçtiğimiz için bu bedeli ödüyoruz.

İKTİDAR YAZ SONU SEÇİM İSTEYEBİLİR
Seçim koşulları da değişir. Seçim kanunu değiştirmek için önce Ekim demişlerdi. Şimdi de Mart’da yapalım diyorlar... Aslında bu seçim kanunlarını değiştirmeden bir seçime gidilebilir. Bu koşullar o kadar kötü ki yaz sonu iktidar seçim isteyebilir. Olmalı da zaten. Ama her şey ihtimal dahilinde. Olması gereken; derhal seçim. Bir beş yıl yeni gelen iktidarla geçmişin hatalarını düzeltmeli, onarmalı....”

DÜNYANIN ALGISINI DEĞİŞTİRECEK MESAJ VERDİK
Geçtiğimiz günlerde 6 muhalefet partisi liderinin buluşarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş değerlendirmesi yapması üzerine değerlendirme yapan Bakan burada dünyaya verilen mesajın Biz kavga etmiyor, birlikte hareket ediyoruz. Ortak hedefimiz bu ülkenin geleceği” olduğunu aktardı. Türkiye’yi riskli bir ülke gördükleri için diğer ülkelerin yatırım yapmadıklarının altını çizen Bakan bu buluşmanın algıyı değiştirecek bir mesaj niteliğinde olduğunu söyledi.

MEŞRU SİYASETİ TIKARSAN PKK’YA KAPI AÇARSIN
Bunun yanı sıra HDP’nin bu 6 liderin arasında olmaması tartışmalarına da yanıt veren Bakan, CHP’ye karşı yapılan bir aldatmaca oyunu oynandığını dile getirerek “HDP meşru bir siyasi parti değil mi? Nasıl bir saçmalık bu? Meclis başkanvekili HDP’li değil mi? Düşüncelerini ifade etmiyor mu? Bizim gibi tüm haklarından yararlanıyor. Sen PKK ile savaşacaksın, HDP büyük oy potansiyelini kürt vatandaşlardan olan parti. Meşru siyaseti tıkarsan PKK’ya kapı açmış olursun. Meşruyu alacaksın, gayrimeşruyu hapse tıkacaksın. Aksi takdirde terör örgütünün işine yarayan şeyi yapmış olursun. İkisini aynı kefeye koymamalısın. CHP, HDP ile beraber hareket ediyor deyip muhafazakar seçmenleri aldatmaya çalışıyor. Kimse yutmaz bunu... Masa ortada 6 siyasi parti var. HDP içinde yok ama meşru görmüyoruz anlamına gelmiyor. HDP’nin seçmenine de hitap ediyoruz. Onların düşünceleri de önemli. Milyonlarca insan terörist değil ya bu ülkenin vatandaşı!” sözlerini kullandı.