GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
28 Mart 2022 Pazartesi 14:50

CHP’li Bakan’dan ‘Çeşme’ çıkışı: Projenin yanında olmak İzmir'e düşmanlıktır!

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü Çeşme Projesi’nin detaylarının açıklanmasından sonra muhalefet cephesinden desteklerle birlikte tepki de geldi. Bu projeye tamamen karşı olduğunu belirten CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Niye bizim malımızla, bu kenti bitirecek proje yapıyorsun? Tek yağmalayamadıkları kent İzmir kalmıştı, onu da yağmalayacaklar. Bu projenin yanında olmak demek doğaya, İzmir’e düşman olmak demek!” ifadelerini kullandı.

EGEDESONSÖZ - Geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yürütülen Çeşme Projesi hakkında İzmirli Milletvekillerine projeyi anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Projenin içerisinde yer alacak alanlardan, bunların işlevlerine kadar detaylandırılan sunuma CHP’li vekillerden tepki geldi. Vekillerin projenin doğaya zarar verip vermeyeceği ve İzmir’e fayda sağlayıp sağlamayacağı konusunda çekinceleri olduğunu ifade etti.

Bu konuya ilişkin SONSÖZ TV’de açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, yapılan değişikliklere rağmen bu projenin gerçekleştirilmesine tamamen karşı olduğunu belirtti. Bu projenin yapılacağı arazinin ve oradaki hayvan popülasyonun alacağı darbeden, Çeşmeli esnafların yaşayacağı sıkıntılara kadar gerekçelerini sunan CHP’li Bakan, bu projenin yanında olmanın doğaya ve İzmir’e düşman olmak anlamına geldiğini çarpıcı bir şekilde anlattı.

TAM CEPHEDEN KARŞISINDAYIM!
Çeşme Projesi’nin İzmir’e ve burada yaşayan vatandaşlara faydadan çok zarar getireceğini vurgulayan Bakan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı sunumda yapılması planlanan alanların pazarlama stratejisinden başka bir şey olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Çeşme Projesi’nin tam cepheden karşısındayım. İktidar partisi, muhalefet partisi diye bakmam. Bize bir yasa geldiğinde de öyle bakmam. Bunun memleketimize, insanımıza hayrı var mı bu işin diye bakarım. Dolayısyla önyargıyla, istemezükçü anlayışla bakmadığım için şeklinde tüm davetlere icabet ederim. Kültür ve Turizm Bakanı bize iki tane sunum yaptı. Birini bakanlıkta yaptı, ki normalde gelip parlementoda yapması gerekirken biz yine de o toplantıya katılmıştık geçen sene... Bu sene de gittik. Bakan bu projeyi anlatmak ve kabul ettirmek için çok çaba gösteriyor. Bu bizim iktidarda çok gördüğümüz bir şey değil, bu pozitif tarafı... Diğer taraftan biz projeye vakıf olup eleştiriyoruz. Boş eleştirmiyoruz. Örneğin; ters ozmoz yapılacakmış, deniz suyundan tatlı su üretme yöntemi... Bu doğru değil. O bölge biyolojik çeşitliliğin çok olduğu bir yer. İmara açık olmayan kamu arazisi...”

HEPSİ PAZARLAMA STRATEJİSİ!
Çeşme’ye destek vermeniz gerekirken, siz ayrı bir kitle turizmi yapacak bir yer yapıyorsunuz. Cumhuriyet Köyü Projesi, Gastronomi Fakültesi, Hayvan Köyü Projesi vs. koymuş. Bunların hepsi pazarlama stratejisi! Hazırladıkları videoda oteller yok, golf sahaları yok... Bir de diyor ki tüm alanın yüzde bir buçuğunda beton ayak izi diyor. Orman alanını, mera alanını dahil ediyor. 200 otelin bulunduğu alanı oraya oranlayarak hesap ediyor. Sen yüzde 30 imar veriyorsun. Taban alanı kat sayısı yüzde 15... İki katı imar veriyorsun Otellerde restaurantı, çamaşırhane vs dahil değil. Hesapladım, sen oraya 2,5 milyon metrekare beton yapıyorsun... Koyun etrafına, kıyı bölgesine... Bir diğer konu da; su olmayan bir yerde nüfus vardır. O zaman denizden arıtabilirsin. Ama sen öyle bir şey yapmıyorsun. Zaten su olmayan yere proje yapıyorsun. Yok yere su ihtiyacı çıkartıyorsun ve öyle denizden arıtmaya karar veriyorsun. Orada bunu yaparken canlı hayatı çekiyor, ölü suyu veriyorsun. Deniz canlılarına zarar verecek teknoloji kullanıyorsun. Bunda yüksek enerji maliyeti var ve bu da karbon salımı demek... Bunu GES’le de yapmıyorsun. Bu da yok. 120 tane kuş türü var bu bölgede... Bir sürü yırtıcı hayvan var. Sen bu doğal hayatı ortadan kaldırıyorsun.”

ÇEŞME’DEKİ OTELCİLERİ BİTİRECEK
Bu proje gerçekleştirildiği takdirde faydalanacak kişilerin İzmirliler değil yurt dışındaki milyarderler olacağını aktaran Bakan, bunun sonucunda Çeşmeli esnafların yara alacağının altını çizerek “Bunu yaptın hadi İzmirli mi gelecek? Hayır. Yurt dışından milyarderler gelecek. 100 bin kişilik nüfus getirecek. Çeşme nüfusundan fazla bir nüfus getiriyorsun buraya... Çeşme’nin içinde şuan 11 turizm projesi var. 8’i daha imara açılmamış. Bunlara toplamda bir 100 bin daha nüfus gelecek. Bırakın yarımadayı İzmir’i bitirme projesidir bu! Doğaya, insana düşman bir proje. Çeşme’deki küçük otelciyi de bitirecek. Buradan Çeşme’deki otelcilere sesleniyorum. Pansiyonu, butik oteli, küçük oteli olan esnaf kardeşlerimiz; siz iş yapamayacak duruma geleceksiniz. Antalya’da büyük otellere gidip çıkan turistlerin benzeri yaşanacak. Size hiç gelmeyecek. Sizin yolunuzu, altyapınızı kullanacak... Bakan’a ulaşımla ilgili planı var mı diye soruyorum. ODTÜ’den rapor aldık diyorlar. Verin bize o zaman ama ortada yok. Önce milletvekiline vereceksin biz kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni bir yol, metro vs. yapmıyorsun. Slotları ayarlayacakmış. Ulaşımı uçuşlarla sağlayacakmış” dedi.

TEK YAĞMALAYAMADIKLARI İZMİR KALMIŞTI ONU DA...
İstedikleri bazı düzenlemeleri yapmalarına rağmen projenin her halükarda karşısında olduğunu söyleyen Bakan, Çeşme Projesi’ni ‘İzmir’i bitirecek bir proje’ olarak tanımlayarak “Otellerdeki yatak kapasitesi 100 bindi, 55 bine düşürüldü. Biz çünkü çok fazla olduğunu söyledik. Demek ki itirazlarımızın bir anlamı var. İZSU’dan aldıkları görüş doğrultusunda alanı daralttılar. Bu proje 25 bine de düşse biz karşıyız. Niye kamu arazisine, maliye hazinesindeki yere yapıyorsun. Bu hepimizin ortak malı. Özel mülkiyetteki yere yap. Niye bizim malımızla, bu kenti bitirecek proje yapıyorsun? Tek yağmalayamadıkları kent İzmir kalmıştı onu da yağmalayacaklar. Bu projenin yanında olmak demek doğaya, İzmir’e düşman olmak demek!” ifadelerini kullandı.

BÖYLE BİR PROJEYİ DESTEKLEYECEKLERİNİ SANMIYORUM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın projeye yaklaşımlarının ne olduğu sorusuna yanıt veren Bakan, “Hem Büyükşehir hem de Çeşme Başkanımız bütün çekincelerini söylüyorlar. Ama bakanlık geliyor sunum yapıyor, çekincelere göre de tekrar düzenlemeler yapıyor. Bunu elbette kendilerinin ifade etmesi lazım. Böyle bir projenin yanında olacaklarını zannetmiyorum. Biz milletvekili olarak düşüncelerimizi ifade etmede daha özgürüz, belediyelerin bakanlıklarla yürüttükleri işler var. Bizim kadar sert bir tavır alamazlar, bunu da göz önünde bulundurmak lazım” şeklinde konuştu.

İNCİRALTI PLANLANMAZSA MEZBELELİK HALE GELİR
Çeşme Projesi’nde gelinen nokta itibariyle bu sefer gözler İnciraltı’na çevrildi. Bu bölgenin de planlama çalışmalarının hızlıca yapılması gerektiğini söyleyen Bakan, şuan metruk bir durumda olan yerlerin doğru planlamayla İzmir’e kazandırılabileceğini belirterek “Çevre hassasiyetimizi Çeşme Projesi’nde görüyorsunuz. Ben Çevre Komisyonu üyesiyim. Burası çöküntü bölgesi haline geldi. Kentlerin çöküntü bölgesi alanları vardır. Orayı düzenlemezseniz mezbelelik haline gelir. Şuan İnciraltı metruk seralarıyla, tarım yapılamaz alanlarıyla dolu... Toprakta, suda bor var. İnsanlar tarım yapamıyor. Ve zenginler oradaki arazilerin bir kısmını satın almış durumda. Orada yerli halkın dayanacak gücü kalmadı. Burasının planlanması gerekir. Düğün salonu, kır bahçesi, nargile salonu var. Orası sen plan yapmadığın sürece plansızca gelişiyor. Orası kentin merkezinde, yeşil alanı yüksek bir alan. Oradaki insanların mağduriyetini gidermek lazım. Elbette Şehir Plancıları, Mimarlar, Ziraat Odası’nın görüşleri alınsın. Ama şuandaki yaklaşımı doğru bulmuyorum. İnciraltı’nı doğru planlamayla İzmir’e kazandırabiliriz. Kent bundan fayda sağlar. Düşük yoğunluklu, yeşili bol planlı bir alan olmalı” şeklinde konuştu.