EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, SonSöz TV’de katıldığı programda Mayıs seçimleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Seçimde uygulanan D’hondt sistemi hakkında açıklama yapan CHP’li Bakan, mecliste çoğunluğu sağlamanın önemine vurgu yaptı. Bakan, seçmenin meclis çoğunluğuna göre stratejik olarak oylarını kullanması çağrısında bulunarak şunları söyledi:
“Seçim sistemimiz D’hondt sistemi. D’hondt sistemi nedir? Oylar bölünerek, kademe kademe milletvekillikleri paylaştırılıyor. D’hondt sistemi, bölünerek gittiği için en büyük partiye avantajı sağlar her zaman. Yani ilk milletvekilini en büyük parti alır, artık oylarla da en fazla oyu olan son milletvekilliğini alır. Bu ne demek, şöyle anlatayım, yüzde 10’luk oy alan altı tane parti olduğunu düşünün Türkiye genelinde yüzde 60 alıyor. Bir de yüzde 60 alan bir parti olduğunu düşünün tek başına. Tek başına yüzde 60 oy alan bir parti 400 tane milletvekili çıkarabilir. 6 tane yüzde 10 alan yine yüzde toplam yüzde 60 olan parti 300 milletvekili bulamayabilir, 250 milletvekili olabilir. Arada ne kadar fark var, 150 milletvekili fark var. Bu ne demek? Büyük partide oyları konsolide ederseniz daha çok milletvekili çıkarırsınız demek. İzmir’de ben yaşadım, HDP‘ye oy veren seçmeni eleştirmiyorum. Ben Murat Bakan olarak, 7 Haziran seçimlerine milletvekili seçilemedim. O zaman HDP’nin baraj sorunu konuşuluyordu Türkiye’de. Barajı geçsin diye stratejik oy kullanan seçmen HDP’ye oy verdi. HDP 120 bin oyla bir milletvekili çıkarıyordu, 140 binle de bir milletvekili çıkarıyordu. HDP’nin oyları 110-120 bin bandından 140 binlere yükseldi. Stratejik oy kullanarak iktidar gitsin diyen seçmenler CHP’ye değil HDP’ye oy verdi. Buraya kadar bir şey yok verebilir, seçmenin iradesine saygı duyuyoruz. Ne oldu? 20 bin oy buraya gittiğinde Murat Bakan bin oyla milletvekili olamadı. Kim oldu peki, HDP’ye 20 bin oy verdin, MHP 2. Sıra milletvekili Aslan Savaşan milletvekili oldu. Dramatik tabloya bakın, siz stratejik oy kullanmak istiyorsunuz, bu iktidar gitsin istiyorsunuz ve buna uygun bir oy kullandığınızı düşünüyorsunuz ama karşı tarafa milletvekili çıkarttırıyorsunuz”
TİP ÖNCE YEŞİL SOL’A EN BÜYÜK ZARARI VERECEK
TİP üzerinden örnek veren CHP’li Bakan, “Bugün aynı şey İzmir 1. Bölgede ve 2. Bölge’de geçerli. Eğer bir milletvekili çıkaracak oyu alamazsa herhangi bir parti, bu TİP olabilir, Memleket Partisi olabilir, Zafer Partisi olabilir, bu oyların bölünmesine göre 80 bin oya ihtiyaç var. 79 bin 900 oy aldı örneğin, varsayalım TİP, 79 bin 900 oyla hem Yeşil Sol’a hem de CHP’ye birer milletvekili kaybettirebilir. Yani siz AK Parti’ye fazladan bir milletvekilini TİP’e oy vererek kazandırabilirsiniz. TİP’e oy verme diyemem, herkes istediği yere oy versin ama d’hondt sisteminin olayıdır bu. TİP eğer Yeşil Sol’un altında girseydi bu sıkıntı yaşanmazdı, niye her ikisi de 79 bin, 79 bin aldı, düşünün ne Yeşil Sol çıkarabiliyor, ne TİP çıkarabiliyor. Mümkün mertebe bir araya gelerek seçime gitmek lazım. Seçim yasası değiştirilmeden önce şöyleydi, ittifak içindeki partilerin oyları önce birlikte hesaplanıp milletvekillikleri belirleniyordu sonra kendi aralarında paylaştırılıyordu. O yasayı değiştirdiler kendilerine avantaj sağlamak için. Şu an TİP’in oyu ayrı Yeşil Solu’n ayrı hesaplanıyor oyları. TİP önce Yeşil Sol’a en büyük zararı verecek bu şekliyle, TİP’le, TİP’li arkadaşlarımzla bir sıkıntımız yok. Tabi aday olacaklar anayasal hakları. Bu stratejik oy kullanılmazsa Hacer Fogo yerine, Esin Doğan Metin yerine, AK Parti’den bir kişi gelebilir. Devrim Barış Çelik, Sefer İpekli yerine Mehmet Ali Topaç gelebilir” dedi.