GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
4 Kasım 2020 Çarşamba 15:03

CHP'den bakanlığın açıklamasına yanıt: Sorumluluk belediyeninmiş gibi gösteriliyor!

Bayraklı Belediyesi Afet Koordinasyon binası önünde düzenlenen basın toplantısında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun; "Afet yaşandıktan sonra belli sorumluluklar birbirine atfediliyor ama burada bir gerçek var. Dün bakanlık bir açıklama yaptı. Bakanlık, açıklamasında sorumluluğu üzerine almayıp sorumluluk belediyedeymiş gibi gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Oktay GÜÇTEKİN / EGDESONSÖZ - İzmir'de 30 Ekim tarihinde gerçekleşen büyük deprem sonrası yıkılan binalarda arama ve kurtarma çalışmaları son buldu. 114 vatandaşın hayatını kaybettiği afet sonrası birçok siyasi parti temsilcisi programlarını iptal edip İzmir'e gelmişti.

Deprem sonrası alana gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan yardımcıları ve milletvekilleri de, arama-kurtarma sürecini takip etmişti.

İzmir'de bulunan milletvekilleri arasında yer alan Cumhuriyet Halk Partisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Grup Başkanvekili Engin Özkoç yaşanan depremle ilgili Bayraklı Belediyesi Afet Koordinasyon basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Sevda Erdan Kılıç ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da katıldı.

TORUN: SORUMLULUĞU ÜZERİNE ALMAYIP SORUMLULUK BELEDİYEDEYMİŞ GİBİ GÖSTERİYOR
Basın toplantısında açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, yıkılan binalara ilişkin olarak kamuoyunda bilgi kirliliği olduğunu söyledi. Torun; “Büyük acılar yaşadık ama görevimiz bitmedi. Kamuoyunda farklı bir bilgi kirliliği var. Afet yaşandıktan sonra belli sorumluluklar birbirine atfediliyor ama burada bir gerçek var. Dün bakanlık bir açıklama yaptı. Bakanlık, açıklamasında sorumluluğu üzerine almayıp sorumluluk belediyedeymiş gibi gösteriyor. Belediyenin sorumluluğunda olanlar acil yıkılması gerekenler yani tehdit oluşturan binalar. Ama bizim burada karşılaştığımız binaları 6306 sayılı afet riski altındaki yapılara giriyor. Yaşadığımız acı günlerde görev sorumluluğunu bırakıp suçlamak doğru değil. Asıl konu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkisinde. Zaman zaman yıkım konusu 3194’e dayandırılıyor. Ama bu yıkılan binalar o kapsamdaki binalar değil” diye konuştu.

VATANDAŞIMIZIN HER TÜRLÜ İHTİYACINI GİDERİYOR
Vatandaşlara h
er türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten Torun, sözlerine şu şekilde devam etti;  “Umuyorum ki bu komisyon çalışmalarını yaptıktan sonra bir fay kanunu çıkarılması konusunda adımlar atıldır ve aynı acıları yaşamayız. Deprem ülkesi olması gerçekliği ve sorumluluğuyla gerekli düzenlemeler yapılır ve biz de aynı acıları yaşamamış oluruz. Bu yasanın da bir an önce meclise getirip uzmanlarca değerlendirilip çıkarılması gerekiyor. Biz CHP olarak bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız. Şu anda İzmir’imizde belediyemiz yoğun bir gayret içerisinde. En ufak bir aksaklık yok. Vatandaşın da bu yöndeki memnuniyeti görülüyor. Şu anda AFAD’ın kurduğu çadır sayısı 2 bin 65. Bunların 868’i boş. Belediye tarafından kurulan 786 çadırın tamamı dolu. Yani belediyemiz şu anda gerçekten kurduğu çadırlarla vatandaşımızın her türlü ihtiyacını gideriyor. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarımız devam ediyor. Bundan sonra da İzmir’imiz yanında olacağız” ifadelerini kullandı.

BÖKE: RANTTAN YANA DEVLET DEĞİL
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, İzmirlileri bir kez daha dayanışmaya davet etti. Böke “Bu koşullarda Sayın Bakanı sorumluluk almaya davet ediyoruz. Bakan çıkıp ‘riskli binalarda oturmayın. Herhangi bir ilimizde enkaz altında vatandaşımızı aramak istemiyoruz’ diyor. Oysa ki bakana düşen sorumluluktur. Riskli binaları güçlendirenin maliyeti daire başına 30-100 bin lira arası değişiyor. Yurttaşlarımız evsiz kalmışken yurttaşa bu maliyeti yüklüyor olmak devlet sorumluluğunu yerine getirmemek anlamına gelir. İktidarı ve bakanı devlet sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz. 1999 depreminden sonra 35 milyarlık deprem vergisi depreme dayanıklı konutlar yapılsın diye toplandı. Tekrar soruyoruz. 21 yıl geçti bu vergiler nereye harcandı. Biz neden hala sevdiklerimizi kaybediyoruz? Deprem değil düzen öldürüyor. Düzen kader değil. Düzeni de iktidarın siyasi tercihleriyle ortaya koyduğu kurallar ortay çıkarıyor. İhtiyacımız ranttan yana devlet değil. İhtiyacımız sorumluluğunu yerine getiren iktidar. Biz sorumluluğumuzu dün de yerine getiriyorduk bugün de yerine getireceğiz. Vatandaşlarımızın bir an önce yuvaya kavuşması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Bir uyarı yapmak istiyoruz. Depremle beraber korona salgınıyla da mücadelemiz devam ediyor. Yurttaşlarımız dikkatli olmaya davet ederken Sağlık Bakanlığı’nı görevine yomaya davet ediyoruz. Çadırlarda yaşayan vatandaşlarımıza test yapmaya ve bunun düzenli bir şekilde devam ettirilmesine davet ediyoruz. Bizler 50 gönüllü doktorun psikolojik destek vermesi noktasında destek vereceğini, söylüyoruz. Sağlıkla her yurttaşımız yuvasına kavuşana kadar onlarla olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.