EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay, Gazeteci Özlem Gürses'in seçim sürecine ilişkin sorularını yanıtladı.
Rakibi Hamza Dağ'ın vaatlerine değinen Tugay, “İktidarın adayının bugün sosyal yardım paketi açıklaması bence çok komik ve ironik. İktidar partisinin genel başkan yardımcısı kendisi. Emeklilerin maaşlarının artırılması ile ilgili talep ortada. Aylardır konuşuluyor. İnsanların yaşadığı sıkıntı yıllardır yaşanan bir durum. 10 bin lira ile geçinemeyecekleri çok net. Hepimiz bağıra bağıra bunu söylüyoruz. Seçime 10 gün kalmış seyyanen zam yapmaktan bahsediyorlar o zam da yetmez. Normalde bugün açlık sınırı 17 bin liralarda. En azından bir asgari ücret bedeli kadar emekli maaşı olması gerektiğini sürekli söylüyoruz. Bunlar varken iktidarın adayının ‘ben sosyal yardım yapacağım’ demesi aynı zamanda gerçekten bir itiraf ve bence çok utanılacak bir durum. Utanmaları gerekiyor. Onun yerine emeklilerin maaşlarını artırsınlar neden sosyal yardım yapmak zorunda kalınıyor?” dedi.
ÖZEL'E DESTEK OLMAKTAN MEMNUNUM
Kurultay sürecinde yaşananlar hakkında konuşan Tugay, “İzmir’in iyi bir belediye başkanına ihtiyacı vardı. İyi bir belediye başkanlığı yapma konusunda ciddi adaylardan birisiydim. İzmir’i çok sevdiğimi için İzmir’i bırakıp gitmek istemedim. Ben bu göreve çok hazır birisiyim. Özgür Özel’e kurultay sürecinde destek olduğum doğru ve bunu yapmaktan memnunum, pişmanlığım rahatsızlığım yok. Partimizde değişim talebi halktan gelen bir talepti. CHP’nin son genel seçimden sonra kamuoyunda bir güven kaybının olduğunu herkes biliyor. Yakın çevremizde bunu çok yoğun bir şekilde gördük. 'Bundan sonra CHP’ye nasıl oy vereceğim, oy vermeye gitmeyeceğim’ diyen çok fazla insan vardı. Kurultaydan sonraki süreçte kadrolar değişince insanlarda bir umut oluştu. Bu umudu temsil eden insanların adaylaşması gerekiyordu. Ben aday olabilecek kişilerden birisiydim. Benim adaylığım sadece bundan dolayı değil. Aynı zamanda yaşamda başarılı olmuş, belediye başkanlığında, siyasi hayatında, sivil toplumda önemli görevler yapmış, yurt dışı deneyimi olan, kendini çok iyi yetiştirmiş ve her şeyden önce İzmir’i çok iyi tanıyan, çok seven bir insanım. Bu laf olsun diye söylenmiş bir şey değil. Hayatımın yüzde 90’ı bu şehirde geçti. Değerlerini çok benimsediğim bir şehir. Temsil etmede hiçbir sorun yaşamayacağım bir şehir. Karşıyaka’nın tamamının bütün kamusal alanlarını haritalandırdıktan sonra bir planlama gerçekleştirdik. Ben bunu İzmir Planlama Ajansı üzerinden bütün İzmir için yapmayı düşünüyorum. Plan kararları netleşmemişi eksik bir sürü alanları var Tarımsal bölgesini, sanayisini, su kaynaklarını koruyarak, sosyal dokuyu da gözeterek nasıl bir İzmir tahayyül ediyoruz. 25-50 yıl sonra nasıl bir İzmir olsun istiyoruz? Bunları değerlendirebilecek bir ekibiz biz. Bürokrasiden gelen, üniversitelerden gelen, Türkiye’nin farklı yerlerinden deneyimleriyle bize katılacak, finans kısmında da çok yenilikçi fikirleri olan insanlarla bu süreci götüreceğiz. Seçimi kazanacağımıza inanıyoruz sonrasında İzmir için çok yeni bir dönem başlayacak. Bunu ifade edememenin üzüntüsünü yaşıyorum ama genel olarak mütevazı bir yapım var. İnsanlara kendimi anlatırken zorlanıyorum. Müsaade ederlerse neler yapacağımı insanlara göstereceğim” açıklamasını yaptı.
"TUNÇ BEYLE KADAR ARKADAŞLIĞIMIZ VAR"
Tunç Soyer'in seçim çalışmalarında yanında olmasını isteyen Cemil Tugay, "Bu iki taraflı olan bir süreç değil. Ben yapıcı, uzlaşmacı, beraber olmak adına çok samimi adımlar attım. Aday olduktan sonra kendisinden randevu aldım. Uzun bir konuşmayla kendimi ifade ettim. Gerçekten çok istiyorum, beraber olmayı, yakın olmayı ama kendisinin böyle bir tercihi var. Bu benim tercihim değil. Bana düşen bir şey varsa bugün de yarın da yapmaya hazırım. Tunç Bey 5 yıl Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmet etti. Benim belediye başkanı olmamda çok büyük katkısı var. Biz onunla kader arkadaşlığı yaptık. Depremi, pandemiyi bir sürü sıkıntıyı beraber yaşadık. Bütün bunlardan sonra kendisine ne bir saygısızlık yaparım ne de sevgimde azalma olur. Böyle sorulara maruz kaldığımız için üzülüyorum. Böyle bir görüntü oluştuğu için üzülüyorum. Bu durumun değişmesini çok isterim. Seçime 10 gün kaldı. Eğer değerli başkanım kendisi de uygun görürse beraber kamuoyunun önünde CHP’nin seçimi kazanması için beraber çalışmayı çok isterim. Buna onun da katkı vermesi gerekiyor bu benim istememle olacak bir şey değil. Ben elimden geleni yapıyorum ve dikkatli davranıyorum" ifadelerini kullandı.
BİZ KAZANMIŞ OLSAK...
Seçmene dönük çalışmak gerektiğine vurgu yapan Tugay, “Öyle bir şey yok. Bana dediler ki, belediyenin projeleriyle ilgili belediyenin devir teslimiyle ilgili bir toplantı yapalım gibi bir şey söylendi. Şimdi benim o gün için belediyede görev alacak arkadaşlarımız için oturmuş bir kararım yok. Görev alır diye düşündüğüm insanlar var ama belediyenin hali hazırda kadrosu var. Onlar da değerli insanlar. Benim tek başıma gidip de bütün detayları hakim olacakmış gibi dinlemem bana bir faydası yok. Bir bilgi ihtiyacımız olduğu zaman arkadaşlarım ulaşıyor, talep ediliyor ve alınıyor o bilgi. Seçim bitmiş olsa biz kazanmış olsak, devir teslim sürecinde ‘belediye şu anda bu durumda, şu kadar çalışan var, borcumuz şudur, alacak verecek şudur’ diye bize anlatacak duruma gelseler ben de kadroyla ilgili aşağı yukarı karar vermiş olsam bu bilgileri almış olsam önemli değil. Şu anda bizim ihtiyacımız ola şey seçmene dönük çalışmak. Seçmene dönük görüntü vermemiz lazım. Belediyeden yapılan çalışmalarla ilgili bilgileri sürekli alıyoruz. Onlar için de yorucu bir süreç olabilir diye sadece bir defa böyle bir şeyim oldu. Onun dışında çağrıldığım her yere gittim. Ben gittim randevu aldım uzun uzun konuştuk, bunun kamuoyunda görüntüsü olmasa da" dedi.