GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
25 Nisan 2023 Salı 12:23

CHP adayı Ösen'den iddialı mesaj... 19 vekil çıkarırız

CHP İzmir 1. Bölge 6. Sıra Milletvekili adayı ve DEVA Partisi Kurucu İl Başkanı Seda Kaya Ösen, yaklaşmakta olan 14 Mayıs seçimleri için millet ittifakı ile yoğun bir çalışma temposu gerçekleştirdiklerini belirtti. Ösen açıklamasında. "Bizim 1. Bölge’de hedefimiz 10 vekil. 10’ncu sırada Güldem Atabay arkadaşımız var, iyi bir ekonomist… Onun çıkmasını çok arzu ediyoruz. 2’nci Bölge’de TİP faktörü var, 9 gibi düşünüyorum. Ama gönlümden geçen bunlar. AK Parti’de ciddi bir düşüş bekliyorum. Çok talihsiz aday seçimleri var. İzmir’e sempatik gelmeyen adaylar. Bunun da sandıkta etkisi olacaktır" dedi

EGEDESONSÖZ- CHP İzmir 1. Bölge 6. Sıra Milletvekili adayı ve DEVA Partisi Kurucu İl Başkanı Seda Kaya Ösen, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı.

Programın gündeminde 14 Mayıs seçimleri, milletvekili aday listeleri konusu ve seçim öncesi sahada yürütülen çalışmalar vardı.

İZMİR’DE HER BÖLGEDE DEĞİŞİM SİNYALİ VAR
Saha gözlemlerini anlatan Ösen, “Saha oldukça hareketli. Üç senedir sahada olan bir partiyiz. Yeni kurulmuş bir partiyiz. İlçelerimizi kurduk, tabanımızı oluşturduk ve bunları yaparken sahadaydık. Daha eski partiler ise seçim çalışması altında 1,5 aydır sahaya ağırlık veriyor. Sahada değişimi daha net görüyoruz. İzmir’de her bölgede değişim sinyali var. Kimse hayatından memnun değil. En varlıklı kesimden en dezavantajlı kesime kadar durum böyle… Bunun sandığı yansıması olacaktır. Ekonomide sıkıntılar, gençlerin özgür olmayışı ve korku iklimi her yere sirayet etmiş durumda… Tarımsal üretimin olduğu alanlarda sorunlar var. Onlar bunların çok farkında… Değişimin başladığını hissediyoruz” dedi.

SAHADA GÜNDEM EKONOMİ
Vatandaşların taleplerinin ağırlıklı olarak ekonomi temelli olduğunu kaydeden Ösen, “Genel başkanımızın ekonomi ile ilgili sembolik bir rolü var ve ekonominin iyi olduğu dönemlerde kendisi bakandı. Bizim karşılaştığımız ağırlıklı olarak ekonomi ile ilgili sıkıntılar oluyor. Vatandaşlara ortak mutabakat metnindeki bilgileri aktarıyoruz. 6 partinin başkanın mutabakat metni bu… Oradan feyz alarak sorulara yanıt veriyoruz” şeklinde konuştu.

BENİM PAYIMA HEM KADINLARI HEM DE İŞ DÜNYASINI TEMSİL ETMEK DÜŞTÜ
İş dünyasının temsiliyeti konusunda üzerine düşen sorumluluklar olduğunu kaydeden Ösen, “İş dünyasının temsili bu sene çok kuvvetli değil listelerde . Ben biraz temsilci pozisyonuna düştüm. İzmir gibi metropol yerlerde listeler hazırlanırken her kesimi temsil eden birisi olması lazım. Benim payıma hem kadınları hem de iş dünyasını temsil etmek düştü. O açıdan tepkiler iyi bana karşı. STK’lar ile irtibat halindeyim. Sıkıtılar belli. Onları en iyi biçimde partiler ve yönetimde temsil edeceğim noktasında inanç tam…” ifadelerini kullandı.

BİZDE DE HER PARTİDE OLDUĞU GİBİ BU TARZ KIRGINLIKLAR VAR
Hazırlanan ortak milletvekili aday listeleri konusunda kendi partilerinde de hayal kırıklıkları yaşandığını kaydeden Ösen, “Bu bir fedakarlık… Sadece CHP değil biz de fedakarlık yaptık. Demokrat Parti de Gelecek Partisi de yaptı. Biz kendi logomuzla seçime girmek istiyorduk. Çünkü bu bir seçim ve kendimizin özerk oyunu görmek istiyorduk. Gelinen ortamda halkın birleşin teveccühü var. Sahaya çıktığımda CHP’li, DEVA’lı, Saadet’li arkadaşlar bize eşlik ediyorlar. İki-üç parti birden geziyoruz. Halk ne güzel işte diyor. Biz de siz istediniz, sıra sizde diyoruz. Halkın teveccühüydü bu ve fedakarlıklar yapıldı. Biz seçime girmedik. DEVA Partisi’nin 27 adayı var, 60 ilde adayı yok. Böyle bir büyük bir teşkilatın sadece 27 adayın olması da kolay değil. Yani burada da fedakarlık var. Bunu birleşerek yaptık. CHP yıllarca tek başına çıkıyordu. DEVA da tek başına çıkabilirdi ama birleşerek kazanmayı ve sistem değişikliğini iddia edemezdik. Ortak gücü, oyun planı olarak gördü liderlerimiz. Biz de buna göre elimizden geleni yapıyoruz. Liste kırgınlıkları konusu önümüzdeki büyük hedef doğrultusunda küçük argümanlar… Bunların kırgınlık haline gelmesini garipsiyorum. Herkes burada fedakarlık yapıyor. Bizde de her partide olduğu gibi bu tarz kırgınlıklar var. Ama bugün o gün değil. Bu sığ bir muhabbet. Çatı partisinin CHP olarak belirlenmesinin ardından her parti CHP ile kendi diyalogunu yürüttü. Her partinin diyalogu birbirinden bağımsızdı. Total bir rakam var. Totalde 10-11 adayımız CHP’nin seçilen pozisyonlarından gösterildi. Toplam ise 27… Diğerleri ise AK Parti ve MHP’nin etkin olduğu bölgeler. Diğer arkadaşlarımız da kazanırsa karşı taraftan alınacak koltuklar demek. Daha kıymetli olacaktır” açıklamasını yaptı.

GÖNÜL İSTERDİ Kİ HER BÖLGEDE İKİ ADAYIMIZZ OLSUN
İki bölgeden birer aday gösterilmeyi beklediklerini ancak gerçekleşmediğini de söyleyen Ösen, “İzmir DEVA kendi partimiz için en büyük 4’üncü teşkilat Türkiye çapında. Öyle bakınca gönül isterdi ki her bölgede iki adayız olsun. Çünkü belli bir gücümüz ve ağırlığımız vardı. Bununla ilgili arkadaşlarımızın serzenişleri de oldu. Önemli olan toplam pastayı büyütmek. Elimizden geleni sahada yapıyoruz” dedi.

İKİ BÖLGEDEN 19 VEKİL ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ
İzmir’de Millet İttifakı olarak toplamda 19 milletvekilini çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Ösen, “Bizim 1. Bölge’de hedefimiz 10 vekil. 10’ncu sırada Güldem Atabay arkadaşımız var, iyi bir ekonomist… Onun çıkmasını çok arzu ediyoruz. 2’nci Bölge’de TİP faktörü var, 9 gibi düşünüyorum. Ama gönlümden geçen bunlar. AK Parti’de ciddi bir düşüş bekliyorum. Çok talihsiz aday seçimleri var. İzmir’e sempatik gelmeyen adaylar. Bunun da sandıkta etkisi olacaktır” şeklinde konuştu.

İZMİR’DE BAZI BÖLGELERDE 3’ÜNCÜ PARTİYİZ
DEVA Parti’nin ittifaka İzmir’de nasıl bir oy katkısı olacağı yönünde gelen soruya yanıt veren Ösen, “DEVA’nın oy katkısı yüzde olarak söylemek zor. Kendimizin tabanı olduğu yerlerde ciddi çalışma yapıyoruz. Her bölgenin, ilçenin dinamiği başka… Biz DEVA olarak daha önce Cumhur İttifakı’nın oy aldığı yerlerde çalışıyoruz. Partimizin oy aldığı yerler daha çok orası. Bizim her kazandırdığımız 1 değil 2 oy… Çünkü karşı taraftan alıyoruz ve bu çok kıymetli… Biz daha çok Karabağlar, Buca, Torbalı, Bornova hattında çalışıyoruz. Buralarda güçlü taban ve teşkilatlarımız var. Buralarda lokal anketlerde ilk 3 partiden birisiyiz. Bu açıdan ciddi bir katkımız olacaktır” ifadelerini kullandı.

BU BİR SEÇİM DEĞİL REFERANDUM, İKİNCİ TURA BIRAKMAMAK LAZIM
Seçimin ilk turda tamamlanmasının önemi vurgu yapan Ösen, “Bu seçim sadece bir seçim değil. Bu bir referandum... Şu anda sistemi oylayacağız. Tek adam rejimi mi, kolektif işbirliği mi? Otokrasi mi, demokrasi mi? Ekonomik olarak halkın yüzde 90’ının asgari ücretle çalıştığı yüzde 10’unun sefalet için yaşadığı bir ülke mi, yoksa sosyal adaletin sağlandığı bir Türkiye mi? Kadınların ikinci sınıf olduğu bir ülkemi yoksa özgür olduğu bir ülke mi? Referanduma gidiyoruz ve sahada bunları anlatıyoruz. Yıllardır şu logoya vermedim, buna vereceğim demeyelim. Sistemi oyluyoruz ve çocuklarımızın nasıl bir ortamda büyüyeceğiniz oylayacağız. İkinci tura Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun kalacağı kesin... Bu şartlarda iki adaydan biri katılacaksa ilk turda oy verip ikinci tura bırakmamak lazım. Türkiye daha önce Haziran-Kasım arasında bir seçim yaşadı. Böyle bir ortama Türkiye’nin bırakılmaması lazım… Üçüncü bir adayın diğer tarafa hizmet etme durumu var. Listeler konusunda da halkın birleşin isteği konusunda 5 parti liste yaptı. Seçmenin, partilerin gönül kırıklıkları olabiliyor. Bu çok normal bir seçim değil. Bu bir referandum… Şu halden memnun değilsek referandumun rövanşı gibi sistemi değiştirmemiz gerekiyor.  Böyle bir sistemde yüzde 1 bile kıymetli. İlk turda verilmeyen her oy Cumhur İttifakı’na verilmiş demektir. Kimse kendini kandırmasın. Ben Kılıçdaroğlu’na oy vereceğime Tayyip Bey’e gönlüm razı desin, herkes birbirine karşı dürüst olsun” açıklamalarını yaptı.

İZMİR, CHP’NİN KALESİ DEĞİL ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARININ KALESİ
Daha önce verdiği bir röportajda, İzmir'in CHP'nin kalesi olduğu iddialarına yönelik "İzmir, hiçbir partinin kalesi değil" sözleri hatırlatılan Ösen, "Bu söyleminiz halen geçerli mi?" sorusuna şu yanıtı verdi.

“İzmir demokrat değerlerin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, özgürlüğün, adaletin kalesi… Atatürk ilke ve inkılaplarının kalesi… Bu değerlerin hepsinin bir partinin kalesi olmaktan daha kıymetli değerler. Sonuçta bir ideoloji kalesi olmaktansa değerlerin kalesi olmak kıymetlidir. Bu açıdan İzmir CHP ile ortak çalışma yapmaktan mutluyuz. Bugün gelinen ortam kutuplamanın, ötekileştirmenin getirdiği bir siyasal ortamda yaşıyoruz. Bu ortamdan mutlu olmadığımız için siyasete girdik. Ayrıştırmanın son noktaya geldiği ortamda birleşmek ve kazanmak önemli... Bizim parti politikamız ile CHP’nin, Saadet’in, İYİ Parti’nin, Gelecek’in, Demokrat Parti’nin aynı değil. Aynı olsaydık tek parti olurduk. Bizim birleştiğimiz şey ortak politikalar mutabakat metni. 6 partinin imzası var ve bu maddelerin yüzde 30’u gerçekleşse Sayın Babacan’ın deyimiyle Türkiye uçar. Türkiye’nin hayal edilen gelecekte buluşması için işbirliği yapıyoruz.”

İZMİR’İN KADERİ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE PARLAMENTODA KAÇ VEKİLLE TEMSİL EDİLDİĞİMİZLE DEĞİŞECEK
İzmir’in daha fazla hizmet alabilmesi için Millet İttifakı’nın seçimi kazanması gerektiğini söyleyen Seda Kaya Ösen, “İzmir’in kaderi cumhurbaşkanlığı seçimi ve parlamentoda kaç vekille temsil edildiğimizle değişecek. Tek başına keşke değiştirebilseydim. Sistem değişikliği ve parlamentodaki çoğunluk gerçekleştiğinde her şey değişecek. Şu anda AK Parti ile MHP belediyelerinin merkezi hükümet nezdinde ayrıcalıklı bir durumda. Sistem böyle devam ederse bizim makus talihimiz de bu şekilde gidecektir. Bunun değişmesi için meclise gitmemden daha fazlası gerekiyor” şeklinde konuştu.

BİZ BİLE YÜZDE 35’LİK KOTAMIZI YAKALAYAMADIK
Listelerde kadın ve genç adayı sayısının kendisini tatmin etmediğini söyleyen Ösen, “Kadınların özgürlükleri üzerinden pazarlık yapan Cumhur İttifakı karşısında gönül isterdi ki biz daha yüksek kadın, genç, engelli temsili ile çıkalım. Bu konuda çok başarılı olduğumuzu düşünmüyorum. Bu seçim farklı bir seçim olduğundan çok büyütme taraftarı değilim. Seçilmesi muhtemel 11 adayımızdan 4’ü kadın… Biz bile yüzde 35’lik kotamızı yakalayamadık. Kadınların siyasete girmesini hedef olarak belirlemiş bir insanım. O yüzden memnun oldum dersem kendimle çelişirim. Bizler siyasete girdikçe bu sistemi farklı bir hale getireceğiz” açıklamasını yaptı.