EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl SonsözTV yayınına konuk olarak Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.
Tekin Bingöl örgüt ve seçim çalışmalarından, CHP ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına kadar merak edilen birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
İzmir’de devam eden çalışmalardan bahseden Bingöl, “Çalışmalar gayet iyi. İzmir'de olmak gayet heyecan verici. İzmir güzel şehir. Aslında bizim için Türkiye’nin her yeri çok değerli ancak İzmir'in havasından mıdır, suyundan mıdır yoksa yaşam tarzından mıdır bilmiyorum farklı bir güzelliği var. İzmir siyaseti çok önemli bizim açımızdan. Aslında bizim için ülkenin her tarafı bir. Nereye gidersek gidelim, nereden konuklarımız gelirse gelsin aynı gözle bakarız. Her yer bizim için çok ama çok kıymetlidir. Ancak İzmir bizim için farklı. İzmir, çağdaş bir kent. İzmir halkı sözünün eri ve sözünü sakınmadan söyleyen, korkuya, baskıya boyun eğmeyen ilimiz. Bu da çok ama çok kıymetli. Her siyasi partinin öncelikle gözünü diktiği illerin başında gelir İzmir. İzmir halkı Cumhuriyet yanlısı. İzmir laikliği özümsemiş ve savunan bir ilimiz . Bu özellikler de İzmir'i özel kılıyor. Diğer illerden bakıldığında da bu değerlendirmeyi Türkiye’nin her yerinde yaşayan vatandaşlarımız yapıyor. Ne yapılırsa yapılsın bu yanını hiç kimse törpüleyemiyor. Kırmaya çalıştılar ancak başaramadılar. İzmir cumhuriyete, demokrasiye ve özgürlüğüne çok düşkün ve tüm bunları birebir yaşayan bir kent” dedi.
“ÖN SEÇİM BİR SEÇENEKTİR”
Önseçim konusunda da konuşan Bingöl, “Önseçim yapmanın koşulları var. Birincisi partiler bağımsız olarak seçime girmesi halinde önseçim bir seçenektir ancak ittifak olması durumunda, ittifakta tarafların pozisyonunu bir görmek gerekiyor. Bunu için şimdiden önseçim olacak ya da olmayacak demek çok zor. Bizim mahalle delege seçimlerimiz gibi kongre havasında geçer. Bu CHP’de bir gelenektir. Diğer partilerde lider belirler bunları ama bizde demokrasi havası vardır, birden çok aday çıkar. Önseçim bir seçenektir ama koşullar belirginleştiğinde zamanı geldiğinde karar verilecektir. Daha önceki dönemlerde CHP adaylarını önseçimle belirledi ancak önümüzdeki süreçte şartlar aynı değil. İttifaka mensup partilerin bile kimler olacağı şu an belli değil. Geçtiğimiz seçimde 4 parti söz konusuydu. CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi vardı. Önümüzdeki süreçte ittifaka katılabilecek çok sayıda yeni parti kuruldu. Hangileri ittifakta yer alacak bilemeyiz. Ayrıca seçim yasası da söz konusu. Yeni seçim yasasının neler getireceği de bilinmiyor. Genel Başkanımızın önseçime karşı bir tavrı yok. Süreç olgunlaştıkça yaşayıp göreceğiz” diye konuştu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da İzmir’de önseçime katılarak birinci sıradan aday gösterildiğini belirten Bingöl, “Aday adayları da seçim sürecinde ilk önce genel başkanımıza sonra kendimize oy istiyoruz der. Bu siyasi anlayış da çok önemli. İzmir'de çok kıymetli yol arkadaşlarım var. Onlar burada siyaset yapmayı fazlasıyla hak ediyor. Benim böyle bir yaklaşımım yok” diye konuştu.
“VATANDAŞIN İLK SORUSU, SEÇİM NE ZAMAN OLACAK?”
Vatandaşların erken seçim istediğini söyleyen Bingöl, “Çeşitli çalışmalar için bir yere gittiğimizde çok açık bir şey görüyoruz; Herhangi bir bölgede o sorunu söylemeden vatandaş kendisi sorunları bir siyasiden daha profesyonelce anlatıyor. Bir vatandaşın ekonomik sorunu varsa, işsizlik sorunu varsa, o yaşadığı için en iyi o bilir. Sorunlarını çok net dile getiriyorlardı. Maalesef AK Parti iktidarı yönetimde olduğu süre içinde ciddi baskı uyguluyordu. Muhalif bir tarz sergileyen kim varsa demokrasinin Kılıcı gibi başında bittikleri için vatandaşlar kendilerini ifade edemiyordu. Şimdi vatandaşlar bu korkuyu da üzerinden atmış. Türkiye büyük sorunlarla uğraştığı için vatandaşlarda eyvallah etmeden sorunlarını paylaşıyorlar. Ne için erken seçim istiyoruz? Tam bu noktada erken seçim ihtiyacını gördüğümüz için istiyoruz. Sorunları ortadan kaldıracak temel yol seçim. Vatandaşlar erken seçimi dillendiriyor. Seçim ne zaman olacak sorusu, gittiğimiz her yerde ilk karşılaştığımız soru” ifadelerini kullandı.
“2022 YILINDA ERKEN SEÇİM OLABİLİR”
İktidarın seçim yapacak gücü olmadığının altını çizen Bingöl, “Erken seçimden öte hemen seçim demek lazım. Çünkü vatandaşın dayanacak hali kalmadı. Evine ekmek götüremeyen milyonlarca vatandaşımız var. Üniversite mezunu birkaç yabancı dil bilen vatandaşlarımız işsiz. Biz bu vatandaşlarımızı evlerine hapsetmişiz. İktidar erken seçim yapacak pozisyonda değil. AK Parti daha önce erken seçim yaptı. Çünkü erken seçimde sonuç alacağını gördüğü için erken seçim yapmıştı. Ancak şimdi erken seçimi düşünmüyorlar. Çünkü vatandaşın karşısına çıkacak yüzleri yok. Cumhur İttifakı mensupları kesinlikle seçimin zamanında yapılacağını söylüyor. Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Erken seçim yapmak zorunda kalacaklar. Bu yıl bitti ancak 2022'de erken seçim olabilir. 2022 içinde olabilir. Ancak bu olumsuzluk devam ederse, büyük bir açmazın içinde boğuşup kalırlarsa erken seçim yapmayabilirler. Zamanında da yapılsa erken de olsa bu çürümüşlük, AK Parti'nin ve Cumhur ittifakının sonunu getirecektir. Ziyaretlerin temelinde de hem sorunları tespit etmek hem de yerel anlamda sorunların ne olduğunu birebir yetkililerden ve vatandaşlardan duyarak ve onların kendince geliştirdiği çözüm önerilerini alarak not alıyoruz” açıklamasını yaptı.
“SİYASETÇİNİN TEBDİL-İ KIYAFET GİYMESİ YÜZ KIZARTICI BİR ŞEY”
İktidarı eleştirerek sözlerine devam eden Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genel Başkanımız tüm ülke gündemine ve dünya gündemine hâkim. Belediyelerimizin çalışmalarını yakından takip ediyor. Zaman zaman belediye başkanları ile toplantılar yapıyor. Tamamen olaylara vakıf şekilde çalışmalarına devam ediyor. Bunu AK Parti ilk yıllarında sıklıkla kullanıyordu. O dönemde gidiliyordu ancak öyle bir algı yaratılıyordu ki… Şimdi o kadar çok seyahatler gerçekleştiriliyor ama söylenebilecek sözleri kalmamış. Dönüp bakmak lazım Cumhur İttifakı yöneticileri nerede? Yandaş medya, gazete ve TV'lerde. Kendi içlerine kapanmış durumdalar. Halkın içine çıkabilecek durumda değiller. O sorunları gösterebilecek cesaretleri yok. Bu yüzden yoklar. Gittiğimiz yerlerde vatandaşlar bu AK Partili vekiller nerede, MHP'li vekiller nerede diye soruyorlar. Önümüzdeki seçimlerde Türkiye’nin her yerinde yoğun bir şekilde milletvekili arkadaşlarımız olacak. Bize bu sorular yöneltildiğinde onlara, ‘merak etmeyin onlar tebdil-i kıyafetle sizin içinizde dolaşıyorlar. Göğsünü gere gere sizin içinizde dolaşabilecek güçleri ve yetkileri yok' diyeceğiz. Bir siyasetçi tebdil-i kıyafet giymesi yüz kızartıcı bir şey. Halkının yüzüne bakamayacak insan tebdil-i kıyafet ile çıkar. Biz en az oy aldığımız yerde bile siyasi kimliğimiz ile halkın karşısına çıkıyoruz. 2000'li yılların başında tebdil-i kıyafetle gezselerdi o zaman yöntemleri bu denirdi. Şimdi çıkıp bunu derlerse demek ki AK Parti'nin hali hal değil, bu gidiş onlar için iyi değil. Demek ki bir süre sonra Türkiye bu iktidardan kurtulacak. Şimdi son dönemini yaşayan AK Parti iktidarı mensupları kendilerini gizleyerek vatandaşa gitmek zorunda kalıyor.”
“SEÇİME TEK ADAYLA GİDİLMELİ”
CHP ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda değerlendirmelerde bulunan Bingöl, “Tüm Türkiye sathında CHP’nin ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı merak ediliyor. Bu sevindirici bir konu. Burada bizim çok büyük bir sorumluluğumuz var. Hassas bir dönemden geçiyoruz, ülkemizin çok büyük sorunları var. Ülkemizi kısa sürede bu darboğazdan çıkarmak için kısa sürede adımlar atmalıyız. Bizim gönlümüzden geçen Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığıdır. Halkımızda da yeri olan biridir Kemal Kılıçdaroğlu. Sorumluluğunu yerine getiren bir devlet adamı olarak hareket ediyor. Sayın Genel başkanımız bunu hak ediyor ama bir de bunun gerçekliği var. İttifak dostlarımız var. Bunu için zamanı geldiğinde değerlendirilerek açıklanacaktır. Gerçekten henüz somutlaşan bir şey yok. Ne mutlu bize ki birden fazla potansiyel isim konuşuluyor. Vatandaşlarımız biraz daha sabredeceklerdir. Ne zaman kesinleşeceğini şimdiden kestirmek zor. Ben kişisel olarak tek adayla gitmenin daha yararlı olacağını düşünüyorum. Bir ittifak yapılacaksa, sonraki süreçte de milletvekili seçiminde de ittifak var olacaksa bunu bütünleştirmenin faydası var. Düşünün Cumhurbaşkanlığı seçiminde ayrı adaylar, milletvekili seçiminde ortaklaşacağız. Bunun propagandasını nasıl yapacağız? Bunu derleyip toparlamak çok zor, bunun için bence tek adayla gitmenin faydası var. Sonuçta ortak bir dil kullanılacak, ilkeler ortaya konulacak” dedi.
“CHP BUDANDIKÇA GÜÇLENİYOR”
CHP’den ayrılarak kendi partilerini kuran isimler hakkında konuşan Bingöl, “98 yıllık geçmişi olan bir partiyiz. Bizden ayrılıp parti kuran arkadaşlar ilk defa bu dönemde olmuyor. Geçmişten bugüne kadar CHP tüm değerleriyle yola devam ediyor. CHP budandıkça güçleniyor. Arkadaşlarımız ayrılmayı uygun görmüşler. Bu ayrılıklar CHP’yi derinden etkilemez. Biz herkese saygı duyarız. Hissedeceğimiz olumsuz bir şey de olmadı. CHP yoluna büyüyerek devam ediyor” ifadelerini kullandı” ifadelerini kullandı.
“HDP İLE SEÇMENLER SANDIKTA İTTİFAK YAPTI”
HDP’nin Millet İttifakı ile ilişkisi yönündeki tartışmalara değinen Bingöl, “HDP, meşru bir partidir. Türkiye’de diğer siyasi partilere tanınan haklara sahip. YSK’nın uygun gördüğü adaylarla seçime giriyor. 6 buçuk milyon yurttaşın oyunu alarak parlamentoya giren bir parti. Meclis yönetiminde ve komisyonlarda HDP’li isimler var. Böyle bir siyasi partiyi nasıl yok sayarsınız? Bir defa yanlışlık burada başlıyor. Biz HDP meşrudur dediğimizde kıyamet koparıyorlar. Bu beyhude bir davranış, bunun bir sonucu yok. HDP seçimlerde kendi değerlendirmesini yaptı. Bizim HDP ile ittifak yapmamız söz konusu olmadı. Kâğıt üzerinde bir ittifak olmadı ama seçmen sandıkta ittifak yaptı. HDP’liler gidip özgürce sandıkta CHP’li adaylara oy verdiler ve iktidar bunu hazmedemiyor. Buradan bir ittifak çıkarmaya çalışıyor. Şu an iki kişinin konuştuğu bile sır olmaktan çıkıyor. Bunu farklılaştırarak göstermek bir aciziyet göstergesidir. HDP’yi meşru parti yapan Türkiye Cumhuriyeti yasalarıdır. 6-7 milyon oy alan partiye, bu yurttaşların tercihine saygı duyulmalıdır. Yapabiliyorsanız, gücünüz yetiyorsa, HDP’nin terörle ilişkisini vatandaşa anlatırsınız, yurttaşlar sandıkta gereğini yapar. Seçime girip kazanan 80’e yakın belediye başkanını görevden alıp kayyım atarsan halka bunu anlatamazsın. Kimse artık bu söylemlere prim vermiyor” açıklamasını yaptı.
“BELEDİYELER İLE ÖRGÜT ARASINDA SORUN YOK”
Belediyeler ile parti örgütleri arasındaki ilişkiden bahseden Bingöl, “CHP 100 yıla yakın geçmişi olan bir parti. Parti içi demokrasi çok önemseniyor. Parti içinde bunun için düşünce farklılıkları olması çok doğal. Biz buna zenginlik olarak bakarız. Bu fikir ayrılıkları geçmişte bazı gerginliklere sebep olmuştur ancak kalıcı etkileri olmamıştır. Yaşananlara rağmen herkes kol kola yürümeyi bilmiştir. İzmir’de tüm belediye başkanlarımız özveriyle görevlerini yürütüyorlar. Belediyelerimiz ile örgütlerimiz arasında hiçbir sorun yok. Örgütümüz de belediyelerimiz de temel olarak insanlarımızı huzura ulaştırma temel amacıyla çalışıyor. Salgın döneminde sosyal belediyeciliği sonuna kadar kullanarak vatandaşlarımıza el uzattılar. Yapılan yardımlarda asla gurur kırıcı olunmadı, asla yandaşlık yapılmadı. Eşit bir şekilde, siyasi ayrım yapılmadan yardımlar dağıtıldı. Mahremiyet göz önünde bulundurularak yardım projeleri yürütüldü. Vatandaşı seçim döneminde yardım kesilmesiyle korkuttular ancak yardımlar daha nitelikli ve düzenli hale geldi. Şimdi kartlarla bu işler yapılıyor ve vatandaş verilen kartlarla vatandaş istediği markayı istediği yerden alabiliyor” dedi.