GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
20 Ekim 2022 Perşembe 11:00

CHP İzmir'den cezaevi önünde AK Parti'ye salvo: Buca'ya ihanet!

CHP İzmir İl Örgütü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Buca Cezaevi planlarına itiraz etti. Alanın yeşil alan olması çağrısını yapan İl Başkanı Yücel, Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan yeni planlamaya dikkat çekerek “Büyükşehir belediyemizin hazırladığı planla, alanın tamamı yeşil alana dönüştürülüyor” şeklinde konuştu. AK Parti’yi hedef alan Yücel, “İzmir’in gözünün içine baka baka, bakanlığın bu planını savunmak, yeşil alanı yarı yarıya azaltan, inşaat alanını 2 katına çıkartan bu plana destek vermek İzmir’e ve Buca’ya ihanettir" dedi.

Ozan EKİZ/EGEDESONSÖZ- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeniden planlanan ve İller Bankası’na devredilen Buca Cezaevi arazisi İzmir siyasetinin gündemine oturdu.

Hazırlanan planlarda alanın bir bölümüne ticaret ve konut izni verilmesi odaların itirazlarına neden olurken başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere CHP’den de itirazlar yükseldi.

Alanın yeşil alan olması için yapılan çağrılara CHP İzmir İl Örgütü de katıldı. Buca Cezaevi önünde buluşan CHP’liler burada bir basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan İl Başkanı Deniz Yücel, alanın yeşil alan yapılması noktasında Büyükşehir meclisinden geçen plana dikkat çekti, AK Parti’yi hedef aldı.

Yücel yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Yıkımı başladığı günden bu güne, Buca cezaevi alanının planlanmasıyla ilgili, AKP tarafından bilinçli ve planlı bir şekilde dezenformasyon kampanyası yürütülüyor.

Ve bu kampanyada başı çeken bazı AKP Milletvekilleri de, hem Buca halkının hem de İzmirlilerin gözünün içine baka baka yalan söylüyor.

Yaklaşan seçimler öncesinde AKP’de milletvekilliği listesinde bir yer kapma, ön alma, gündemde kalma çabasına Buca ve İzmir kurban edilmek isteniyor.

Yalan söylemek, olayları çarpıtmak, kendi rant sevdalarını saklayıp, başkalarını suçlayarak, gündem değiştirmeye çalışmak artık AKP’de kurumsallaşmış bir davranış şekli haline gelmiştir.

Bu davranış şeklinin son örneğini, Buca cezaevi alanıyla ilgili AKP’li vekillerin verdiği demeçlerde, yürüttükleri yalan kampanyasında net bir şekilde görüyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi ve CHP’li belediyeler üzerinden, bu konuda oluşturulmaya çalışılan algı operasyonları, kendi rant projelerini saklama girişimleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Buca’nın kalbindeki bu cezaevi alanını bir beton yığını haline getirecek olan plan değişikliğini açıklamasıyla, AKP’nin ellerine yüzlerine bulaşmıştır.

En başta, net bir biçimde ifade ediyorum ki;

Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Buca Belediyesi’nin Buca cezaevi alanıyla ilgili tavrı ve planı nettir. Buca cezaevi alanının yeşil alan ve yer altı otoparkı olmasını, ticaret ve konut alanlarının kaldırılmasını ve betondan kurtarılmasını istiyoruz.

Tüm kamuoyuna bir kez daha duyuruyorum ki;

Bizim açımızdan, bu işin, aması, fakatı, AVM’Sİ, TİCARETHANESİ, KONUTU YOKTUR!

Buca Cezaevi alanında konut, ticarethane, AVM, her ne şekilde olursa OLSUN BETON İSTEMİYORUZ.

Bazı şark kurnazları, yıllar önce, üstelik de AKP’li bakanlığın ve zamanın AKP’li ilçe belediye başkanının isteğiyle ve o zamanki AKP yöneticilerinin hiç ses çıkarmadığı, içinde AVM’nin de yer aldığı planları kullanarak kafa karıştırmaya, kendi yaratmaya çalıştıkları rantı gizlemeye, o güzelim alanı betona kurban etmeye hazırlanıyor.

AKP’nin İzmir’e yutturmaya çalıştığı plana çok kısaca bakalım.

Buca cezaevi alanı toplam 78.208 metrekaredir.

Şu anda yürürlükte bulunan imar planı 2003 yılında yapılmış ve toplam inşaat alanı, yani betonlaşacak alan 36.870 metrekaredir.

AKP iktidarının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu yıl yaptığı ve AKP’li milletvekillerinin çığırtkanlık yaparak savunduğu imar planındaki toplam inşaat alanı 69.900 metrekaredir.

Yani AKP, “AVM imarını kaldırıyoruz” diye süsleyerek, püsleyerek, makyajlayarak değiştirmeye çalıştığı imar planıyla, Buca cezaevi alanındaki betonlaşma oranını tamıtamına 2 katı arttırmış durumdadır.

Peki, yeşil alanda durum ne?

2003 yılındaki planda bile 20 bin 400 metrekare yeşil alan varken, Bakanlığın 2022 yılında yaptığıimar planında yeşil alan 11 bin 800 metrekareye düşürülüyor.Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, Bakanlığın hazırladığı imar planı, Buca Cezaevindeki yeşil alanı yarı yarıya azaltıyor.

Bu şark kurnazları “Alandan AVM’yi kaldırdık” diye çığırtkanlık yapıyor ama kendi planlarında daha fazla ticaret ve konut alanını, üstelikte Bucalıların yeşil alanından çalarak getiriyorlar.

Bir kere şehir plancılığında AVM imarı diye bir kavram yoktur. Ticaret İmarı vardır, Konut vardır ikisi de beton demektir, inşaat demektir, rant demektir. Sen AVM imarını kaldırdık derken, ticaret ve konut imarını iki katına çıkarıyorsun. Yeşil alanı yarı yarıya düşürüyorsun.

Ve sanki İzmirli safmış, çıkardıkları bu gürültüye, yürütülen bu yalan kampanyasına inanacakmış gibi, Buca’nın bağrına saplayacakları beton hançerini ballandıra ballandıra anlatıyorlar.

Şehirlere betonla, inşaatla ihanet ettiklerini itiraf edenlerden,

Kaz dağlarını, Karadeniz’in akarsularını katledenlerden,

Ağacı ve doğayı Kaçak Taş Ocaklarına kurban edenlerden,

Mahkeme kararlarını, ÇED raporlarını, SİT alanlarını yok sayanlardan,

Yandaşa ihale vermek için ormanlarını, kıyı şeritlerini betona gömenlerden de,

Yeşilden, İzmir’den ve Buca’dan yana bir tavır almalarını beklemek zaten hayal olurdu.AKP kafası, bir yerde rant ve inşaat alanı bulduysa, direkt hedefe kitleniyor.

AKP zihniyetinde, beton ve inşaat rantı, halkın ve Kamunun yararına olacak işlerden çok daha önce geliyor.

Ve söz konusu İzmir olunca, AKP iktidarı her zaman olduğu gibi İzmir’in yararına, İzmirlilerin isteğine bakmıyor…

İzmir’e şaşı bakmaya devam ediyor.

AKP’nin Buca Cezaevi alanını betona ve inşaat alanına kurban etmek istemesine karşın, İzmir Büyükşehir Belediyemiz, alanın yeşil alan rekreasyonalanı ve yeraltı otoparkı olarak planlandığı yeni bir planı büyükşehir belediye meclisinde kabul etti.

Bu planda, Bakanlığın istediği Ticaret ve Konut alanı tamamen kaldırılıyor. Yeşil alan 45.000 metrekareye çıkarılıyor. Böylece alan betondan, inşaattan ve ranttan kurtarılıyor ve Buca’lılara hediye ediliyor.

Büyükşehir belediyemizin hazırladığı planla, alanın tamamı yeşil alana dönüştürülüyor.

Böylece bu değerli bölge, tamamen kamusal alan olarak planlanmış oluyor. İzmirlilerin ve Bucalıların isteği, ilçenin ihtiyacı yerine getiriliyor.Bu alandaki rant, tamamen Bucalılara kazandırılıyor ve AKP’nin, Buca’nın kalbine hançer saplamak istemesine,Büyükşehir Belediyemizin hazırladığı planla dur deniliyor.

Buca cezaevi alanını, yeşil alanından çalarak betona gömmek isteyen AKP’liler bilsin ki,

Ne biz, ne de İzmir halkı konuyu çarpıtmalarına izin vermeyeceğiz. 

Buca cezaevi ile ilgili, bakanlığın askıya çıkardığı plan;beton planıdır, inşaat planıdır, rant planıdır ama asla yeşil alan planı değildir.

İzmir’in gözünün içine baka baka, bakanlığın bu planını savunmak, yeşil alanı yarı yarıya azaltan, inşaat alanını 2 katına çıkartan bu plana destek vermek İzmir’e ve Buca’ya ihanettir.

Son olarak şunu paylaşmak isterim ki;

Bucalılar o alanda Ticarethane, Konut ve Beton istemiyor.  

Buca cezaevi alanı, AKP’NİN İNŞAAT ALANI OLAMAZ.

O alan, Bucalı çocukların, gençlerin, ilçenin emeklilerinin ve kadınlarınındır

CHP İzmir il örgütü olarak bizler de, İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve Buca Belediyemiz de, Bakanlığın askıya çıkardığı beton planına karşı hukuki yollarla sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Tüm İzmirlileri, Odaları, Sivil Toplum Kuruluşlarını ve Siyasi Partileri, Buca’nın hakkına sahip çıkmaya, AKP’nin beton planına karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Ve tüm Buca’lıhemşehrilerimizi de bu rant projesine dur demek için Bakanlığın planlarına askı süresi içerisinde itiraz etmeye davet ediyoruz”

MECLİSİN YETKİSİ OLMASA KARAR ALINMAZDI
Açıklama sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan cezaevi arazisinin rezerv alan ilan edilmesi sonrası planlama yetkisinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği’ne geçmesi ve sonrasında Büyükşehir tarafından bir planlama yapılmasının yetki karmaşasına neden olup olmadığı sorusuna yanıt veren Başkan Yücel “Büyükşehir meclisi yetkisi olmasa öyle bir karar alamazdı: AK Parti yargı süreci başlatmış diye duydum. Mahkemeler en doğru kararı verirler. Hukuki süreç işleyecektir. Meclis yetkisi olmasaydı karar almazdı” şeklinde konuştu.

URLA’DAKİ GÜNDEM YAPAY
Yücel, Urla’da Yaşar Grubu’na ait arazinin SİT derecesinin düşürülmesi ile ilgili soruya verdiği yanıtta ise “Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’nun bir kararı doğrultusunda  başlayan bir süre. Oradaki tartışmalar yapay tartışmalar. 84 yılında yapılan bir plan var, kurulun vermiş olduğu bir karar var. Bakanlığa olan bir kurul bu. Şu anda yine kurul kararı doğrultusunda SİT derecesinin düşürülmesi kararı doğrultusunda belediye meclisi bir işlem yapıyor. Bu işler devletin farklı kurumları arasında bir eşgüdüm olur. Bakanlıktan gelen, Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’ndan gelen bir yazının gereğini meclis yapar. Geçmişte yürürlükte olan bir plan var, orada insanların kazanılmış hakları var. Urla ile ilgili yaratılmak istenen gündem yapay gündemdir” dedi.