GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
29 Ekim 2022 Cumartesi 14:28

CHP İzmir'den alternatif 29 Ekim töreni... Yücel ve Soyer’den mesaj seli

Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen 29 Ekim törenlerinde konuşan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in hedefinde iktidar vardı.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı, Türkiye’nin kuruluşu olan 29 Ekim 1923 yılının üzerinden geçen 99’uncu yıl için alternatif kutlama töreni düzenledi.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri,  ilçe belediye başkanları, CHP İzmir İl Yönetimi, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katıldı.

CUMHURİYET BİLHASSA KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR
Kutlama töreninde konuşan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99. yıl dönümünde Cumhuriyete, cumhuriyetin temel değerlerine, kurucumuz ve ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığımızı, saygımızı ve minnetimizi ifade etmek üzere Ata’mızın huzurundayız. Cumhuriyet, bir yönetim şeklidir. Ama Cumhuriyet değerlerinden biri bile eksik olursa anlamını yitirir. Cumhuriyet rejiminde, egemenlik yetkisi halkındır. Halk demokratik seçimlerle bu yetkiyi belirli bir süreliğine ülkeyi yönetenlere devreder. Bu egemenlik yetkisi süresiz, koşulsuz yada sınırsız değildir. Halk bu yetkiyi kullananları, yine kendi seçtiği milletvekilleri eliyle ve Türk milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız mahkemeler eliyle denetler. Cumhuriyet hukukun üstünlüğü demektir.  Hak temelli eşit yurttaşlıktır. Herkes için adalet demektir. Cumhuriyet rejiminde hiçbir kişi yada zümre bir diğerinden üstün yada ayrıcalıklı değildir. Cumhuriyet rejiminde bürokrasi ve atamalar liyakat kriterine göre belirlenir. Eş, dost, akraba yada damat olmak yada yürütmenin başındaki kişilere bağlı ve sadakatli olmak atama ve görevlendirmelerde kriter olamaz. Cumhuriyet aydınlanmadır. Bağnazlığı reddeder. Çağdaşlığı, aklı ve bilimi rehber edinir. Cumhuriyet fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller demektir. Cumhuriyet kadın devrimidir. Kadın erkek eşitliğidir. Kadının sosyal, siyasal ve ekonomik hayatta aktif rol alması, kadının özgürleşmesidir. Ve Cumhuriyet düşünce, ifade ve inanç özgürlüğüdür. İnsanların inançları nedeniyle, etnik kimlik ve kökenleri ve yaşam tarzları nedeniyle sınıflandırılmasını, ayrıştırılmasını, ötekileştirilmesini reddeder. Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir” dedi.

YENİ BİR ÇIKIŞ ARAMA DERDİNDE
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar üzerinden eleştirilerini sürdüren Yücel, “Bugün, Cumhuriyet değerleriyle hesaplaşmak için fırsat kollayan bir yapı, ne yazık ki ülkemizi yönetiyor.  Sıkıştıklarında Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Cumhuriyeti dillerinden düşürmeyen ve fakat Cumhuriyeti, Atatürk İlke ve Devrimlerini içlerine sindiremeyenler, her fırsatta onu yıpratmak, değersizleştirmek, içini boşaltmak için fırsat kolluyorlar.  Bir kendini bilmez, bir haddini bilmez, bir Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz, çıkmış “Cumhuriyetimizi, harf devrimini ve Türk dilini” eleştirmiştir. Bu sözleri söyleyen zihniyet, ülkemizi ve milletimizi geriye götüren zihniyettir. Bu sözleri söyleyen zihniyet Cumhuriyet devrimlerinin ve Cumhuriyet aydınlanmasının karşısında olan zihniyettir. Bu sözleri söyleyen zihniyet, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetine karşı, emperyalist güçlerle işbirliği yapan zihniyettir.  Aynı zihniyet Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesiyle birlikte, bir süredir panik ve korku içinde, CHP’nin projelerini, beyannamesini kopyalamaya çalışarak, yeni bir çıkış arama derdinde. Dün de AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı  “Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi” başlıklı, sarayın seçim beyannamesi, yine içi boş, samimiyetsiz ve toplumda bir anlık heyecan bile yaratmayan kötü bir PR çalışmasından öteye gidemedi. 20 yıldır tek başına iktidar olan bir parti, ülkeye adalet, eşitlik, ekonomik kalkınma vaad ediyorsa, bu iş vizyonsuzluğun ta kendisidir. Adama sorarlar, 20 yıldır neredeydin? Elini tutan mı vardı? Tüm bu kara tabloyu, yokluğu ve çözümsüzlüğü yaratan sen değil miydin?  Ben Recep Tayyip Erdoğan’a şunu öneriyorum, sen işi gücü bırak Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediklerini yap. Yap ki bu topluma bir faydan olsun.  Yap ki, EYT gibi, 3600 ek gösterge gibi, emeklilere senede 2 ikramiye gibi, KYK faizlerinin silinmesi gibi, bu topluma faydası olan bir iş daha yapmış ol” ifadelerini kullandı.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN EVLATLARI VAR OLDUĞU SÜRECE
Sözlerine devam eden Yücel,  inançlarını koruduklarını vurgularken şu ifadeleri kullandı; “Her türlü yolsuzluğu, her türlü ahlaksızlığı yapanlar, yaptıranlar, göz yumanlar; toplumu kamplaştıran, kutuplaştıran, ayrıştıran ve bu millete her türlü ihaneti yapanlar “ezan, bayrak ve vatan edebiyatı yaparak” bunları unutturacaklarını sanmasınlar.  Ezanın da, bayrağın da, vatanın da esas sahibi, esas bekçisi onları malzeme yapanlar değil, onları koruyan, kollayan ve yüceltenlerdir. Bu devlet ve Cumhuriyet kolay kurulmadı, onu yıkmak, yok etmek, içini boşaltmak, değersizleştirmek isteyenler bilsinler ki Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları var olduğu sürece buna asla ve asla izin vermeyeceğiz.  Son olarak şunu söylemek istiyorum;  Güzel günler göreceğiz; Kurucumuz ve kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliğinde, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde 2. yüzyılına girerken Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız.  Başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; İzmirli hemşehrilerimizin ve tüm halkımızın en büyük bayramımız olan Cumhuriyet Bayramını kutluyorum” dedi.

SOYER:  SONUNA KADAR MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ
Yücel’in ardından kürsüye çıkarak konuşmasını gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bir yıl sonra bugün Cumhuriyetimiz, tam bir asrı geride bırakmış olacak. Bu dönüm noktası, geçmişten öğrenmek ve geleceğe yön vermek için bize tarihi bir fırsat sunuyor. Biliyoruz ki emperyalizm kuşatması altında verilen mücadele ve kazanılan zafer, hiç kolay olmadı. Cumhuriyet ile yepyeni bir yaşamın müjdelenmesi, çok ağır bedeller ödenerek gerçekleşti. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz şu günler, omuzlarımıza büyük görevler yüklüyor. Biliyoruz ki, şehrimiz İzmir Milli Mücadele’nin en büyük meydanlarından biri. İşte bu yüzden biz bu sorumluluğu iliğimize, kemiğimize kadar hissediyoruz. Şüphesiz ki bu gerçeğimizden kaçacak, önümüze konan engeller karşısında yılacak, yıkılacak değiliz. Bu yüzden yürüyeceğiz. Dağılman, bölünmeden, parçalanmadan ilerleyeceğiz. Bizleri bir arada tutacak güç, uzaklarda değil, bu toprakların mayasındadır. Dünya yerinde durdukça biz birbirimize kenetlenmeye devam edeceğiz. Biz neleri gördük. Ne sınavlardan geçtik. Demedik ki artık yorulduk. Zaten bu yola da düz zeminde koşarız diye çıkmamıştık. Önümüzdeki derin çukurları, heyelanları, dikenli patikaları, karanlık dehlizleri biliyor, görüyorduk. Bu yüzden hiç olmadığı kadar hazırız. Kararlıyız. Bu toprakları; gençlerinin terk etmediği, çocuklarının yatağa aç girmediği, kadınlarının öldürülmediği, derelerinin kurumadığı, sanatın ve düşüncelerin yasaklanmadığı ve topraklarından yeniden bereket fışkıran bir vatan haline getirene kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

ASLA UMUTSUZ OLMAYIN!
Umutsuz olunmaması gerektiğini vurgulayarak sözlerine devam eden Soyer, “Asla umutsuz ve hayalsiz olmayın. Dağıyla taşıyla, kurduyla kuşuyla, kadını ve erkekleriyle bütün bir ülke sizin yanınızdayız. Önünüzdeki tüm engelleri kaldırmak için biz göğsümüzü siper ettik. Siz, yeter ki birbirinize sarılın. Yeter ki geleceğe umutla bakın. Bu ülke ve bu dünya için büyük hayaller kurun. Ben sizlere inanıyorum. Siz de bu ülkenin gücüne inanın. Yaklaşık bir asır önce savaştan çıkmış bir vatanı, yeniden ayağa kaldıran atalarımızın yaptığı gibi” diye konuştu.