GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
17 Mart 2022 Perşembe 14:16

CHP İzmir'den 'TİS' ve 'zimmet' isyanı!

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı; Cumhuriyet Halk Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, Esnaf ve Sanatkârlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in katılımları ile Atatürk Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada Sayıştay tarafından belediyelere çıkarılan TİS zimmeti ve 3600 ek göstergeye sert tepkiler gösterildi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı, sözleşmeli memurlara kadro verilmesi ve belediyelerde çalışan sözleşmeli memurlara toplu iş görüşmelerinden kaynaklanan zimmetler çıkarılması sebebiyle Atatürk Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi.

Düzenlenen basın açıklamasını ev sahibi CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in yanı sıra Cumhuriyet Halk Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, Esnaf ve Sanatkârlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, il yöneticileri ve çok sayıda sendika katıldı.

TORUN: ÖRGÜTLÜ MÜCADELE HAKKINI ALACAKTIR
Basın toplantısında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "Bu İzmir'in güneşi ve sıcaklığı inşallah Türkiye'nin tüm her yerini saracak ve ülkemizi güneş saracak. Memurlarımız ile TİS yapan ilk belediye başkanlarından biriyim. Maalesef öyle bir yapı iktidarda ki her geçen gün emeği örgütlenmeyi gerileten, emekçiden korkup haklarını elden almak için her türlü çabayı sarf ediyor. Ne yaparlarsa yapsınlar başarmamayacaklar. Bizi belli bedellere mahkum etmiş olabilirler ancak bu vatandaş onlara öyle bir bedel ödettirecek ki sandıkta felekleri şaşacak. 3600 söz verdiler, EYT'yi söz verdiler ancak bunlar hepimizin bildiği gibi yalancı. Bir dediği ile diğer birbirini tutmuyor. Her zaman dediklerini inkar ettiler. İçinde bulunduğumuz ekonomik durumun faturasını emekçilerimize yüklediler. Vatandaşın gerçeğinden bir haberler. Ancak biliyoruz ki bu örgütlü mücadele mutlaka hakkını alacaktır" ifadelerini kullandı.

AĞBABA: ÇETELERİN DOSTU BU İKTİDARI HEP BİRLİKTE GÖNDERECEĞİZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise artan maliyetlere vurgu yaparken, "Yapılacak ilk seçimde dostlarımız ile iktidara geldiğimizde öncelikle TİS hakkı olup grev hakkı olmayan bu ucubeyi değiştireceğiz. Eğer TİS hakkı var grev hakkı yoksa bu savaşta askere silah vermemektir. Dernek adeta sizden haraç alıyor. Biz sözleşmeli memur uygulamasını kaldıracağız. Çalışma alanında bir çok çalışma kolları var bunları da birleştireceğiz. Türkiye'de yoksulluk var. Memur maaşları geçmişten bugüne azalmış durumda. Çalışanlarımız yoksul durumda. Sadece çalışanlarımız değil, esnafımızda perişan halde. Elektrik zamları ile esnaf dükkanda kiracı olmuş durumda. Elektrik fiyatları kirayı geçmiş durumda. Gübre ve mazot fiyatları nedeniyle üretim durma noktasına gelmiş ve çiftçi ekemiyor...  Ancak bunların derdi farklı. Bunların derdi kendi koltuklarını koruma. Cumhur İttifakı seçim kanunu ile ilgili değişiklik getiriyor. Yapılan şey örgütlü baraj getirmek ve demokrasiye kurşun sıkmaktır. Bu yasa onları vuracak. CHP yapılacak ilk seçimde  birinci parti olacak. Seçim yasasını değiştirerek Türkiye'nin gündemini değiştiremeyecekler. Bakanların durumuna bakın, Türkiye'ye vasıfsızlara teslim olmuş. Devletin Hazine ve Maliye Bakanı diyor ki 'Biz kabile devletiyiz'... Türkiye'yi yine hukuka uygun hale getirmek bizim boynumuzun borcu. Türkiye'de bir bakan daha var suç işleri bakanı... Uyuşturucu ile mücadele toplantısında gelmiş genel başkanımıza laf söylüyor. Türkiye'de ne kadar usulsüz varsa kendisi ile fotoğrafları var. Genel Başkanımıza laf söylemen için ilk önce pis ağzını yıkaman lazım. Çetelerin dostu bu iktidarı birleşe birleşe hep birlikte göndereceğiz" diye konuştu.

YÜCEL: OYALAMAYA DÖNÜK AÇIKLAMALARIN DIŞINDA HİÇBİR GELİŞME YOK
Kısa bir süre önce de yine aynı alanda aynı sorunlar hakkında basın açıklaması düzenlediklerini ancak bir çözüm bulunmadığını vurgulayan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, "Türkiye zamlarla, ekonomik buhranla, yoksullukla ve enflasyonla boğuşurken, Cumhuriyet Halk Partisi olarak toplumun tüm kesimlerinin sorunlarına çözüm aramaya, çözüm sunmaya ve halkımızın sesini duyurmaya devam ediyoruz. Bir süre önce 3600 ek gösterge talebiyle ilgili bu alana inmiştik. Yıllar önce verilen sözlere rağmen iktidar, memurları bu konuda oyalamaya devam ediyor. 3600 ek gösterge sözü hala hayata geçmedi ve oyalamaya dönük açıklamaların dışında hiçbir gelişme yok. Bundan yaklaşık 3 ay kadar önce, bir hukuk gaspı ve garabeti yaşayan EYT’liler için de yine bu meydandaydık. Emeklilikte yaşa takılanlar, devletin; haklarını ellerinden zorla almasıyla büyük bir mağduriyet yaşıyorlar. Ve 20 yıldır iktidar olan AKP anlayışı, bu konuda da kör ve sağır. EYT’liler haklarına kavuşuncaya kadar onların destekçisi olmaya, hukuk ve adalet mücadelelerinde yanlarında olmaya devam edeceğiz" dedi.

EZİLDİKLERİ BİR DÖNEMDE KABUL EDİLEMEZ
Memurların ekonomik şartlar ve yapılan uygulamalar altında ezildiğini vurgulayan Yücel, "Bugün, Türkiye’de aileleri ile birlikte sayıları 500’bini aşan, Türkiye genelinde yaklaşık 113 bin kişi olan yerel yönetimlerde çalışan memurların / kamu emekçilerinin önemli sorunlarını ve beklentilerini dile getirmek için alana indik. Memurlarımız adına, bugün İzmir'den; başta AKP iktidarı olmak üzere,  Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan tüm siyasi partilere ve tüm Türkiye'ye sesleniyoruz. Türkiye'de ekonomik krizin had safhada olduğu, hayat pahalılığının tarihteki en ağır dönemlerinin yaşandığı bir süreçte, Belediyelerde çalışan memurlarımızın / kamu emekçilerimizin, geçmişe yönelik belediyelerle imzalamış oldukları toplu iş sözleşmelerinden kaynaklı, kişi borçlarıyla mağdur edilmesi, bu paraların faizi ile birlikte memurlarımızdan isteniyor olması, insanların karınlarını zar zor doyurdukları, zamlar altında ezildikleri bir dönemde kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

500 BİN VATANDAŞIMIZI MAĞDUR ETMİŞTİR
Yüzbinlerce vatandaşın mağdur edildiğini de vurgulayan Yücel, "Bu konuda iktidar yine büyük bir yanlış, büyük bir zorlama, büyük bir kayıtsızlık ve vurdumduymazlık içinde. AKP iktidarı, her zaman yaptığı gibi maç devam ederken, kuralları değiştirmiş ve bu da 500 bin vatandaşımızı mağdur etmiştir. Avrupa Birliği uyum yasaları sürecinde memurlara tanınan toplu görüşme hakkının; Avrupa Birliği uyum sürecinin sona ermesiyle beraber rafa kaldırılması ve bunun doğurduğu mağduriyetler modern Türkiye'ye yakışmamakta, insan hakları ve uluslararası sözleşmelerle çelişmektedir. Bugün ortaya çıkan ve memurlarımızı zora sokan durum şudur; Uluslararası Çalışma örgütünün sözleşmelerine göre yapılan toplu iş sözleşmeleri, Sayıştay denetimine takılmakta, bunun sonucunda da; hem belediyede çalışan memurlarımıza, hem gerçekleştirme görevlilerine, hem de belediye başkanlarımıza ağır kişi borçları çıkartılmaktadır. Bu borçlar, açıklanan bağımsız istatistiklere göre, çoğu yoksulluk sınırının altında maaş alan belediye çalışanı memurlarımızın ve ailelerinin;  Konomik baskılarla, faiz yüküyle ve ödeyemeyecekleri borçlarla karşı karşıya bırakılması anlamına gelmektedir. Birçok memur, emekliliği gelmiş olmasına rağmen üzerlerine çıkartılan kişi borçları sebebiyle emekli olamamaktadır.  Memurlarımızın, fedakarca ve ülkenin bugünkü zor şartlarında,  devlete ve millete hizmet etmesinin bedeli; ağır zimmet borçları olmamalıdır. Bizi kıskandığı iddia edilen Avrupa toplumlarında emekliler, yaz tatillerini bizim ülkemizde geçirirken, bizim; 30 yıl boyunca belediyelerimizde hizmet vermiş memurlarımız, kişi borçlarından dolayı, bırakın tatil yapmayı; emeklilik hayalleri kabusa dönmüştür. 10 yıl öncenin rakamlarıyla çizilen yasal üst sınırın hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki tüm partileri, ve en başta da AKP iktidarını göreve davet ediyoruz. Belediye memurlarımızın yaşadığı mağduriyet, acil bir şekilde giderilmelidir" dedi.

DEVLET SORUNU ÇÖZMEK İÇİN VAR
Sözlerine hükümetin sorunları çözmek için var olduğunu belirterek devam eden Yücel, daha önce bazı gruplar için çıkarılan yasaları örnek gösterirken şunları söyledi:

"Aileleriyle beraber yarım milyonun üzerinde insanın gözü, kulağı bu konuda atılacak çözüm odaklı adımlardadır. Belediye memuru, kamu emekçilerini kimse yok sayamaz. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır. Özellikle içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar göz önüne alındığında, belediye memuru kamu emekçilerimize çıkarılacak kişi borçları, ekonomik krizin faturasını daha da ağırlaştıracaktır. 20 yıllık AKP iktidarının, yandaş iş adamlarına, 5’li çeteye, belli kişilere çıkarılan özel vergi aflarından, Şehirlerimizi yaralayan imar aflarına; Mafya babalarına çıkartılan özel aflardan, ihale kanunlarında müteahhitlere göre değiştirilen yasalara kadar, birçok keyfi yasa çıkardığı tüm toplumumuzun malumudur. Böylesine keyfi düzenlemelerin yapıldığı bir dönemde, yarım milyondan fazla insanı ilgilendiren ve uluslararası sözleşmelere göre de doğru olan bir af düzenlemesini talep etmek, memurlarımızın en doğal hakkıdır. Tüm kamuoyuna hatırlatmak isteriz ki; devlet; kişilere özel uygulamalar için değil; toplumu ilgilendiren sorunları çözmek için vardır. Ve çözerken de adaletli olmak zorundadır."

VİCDANSIZLIKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR
"Bir diğer önemli konu da, sayıları 10 binleri aşan sözleşmeli personelin kadro ihtiyacıdır. Modern bir dünyanın parçası olduğunu iddia eden, modern bir Türkiye'de iş güvencesi olmayan sözleşmeli memurların varlığı kabul edilebilir bir durum değildir. Sözleşmeli memurlar için her yıl imzalanan sözleşmeler, Türkiye için bir utanç kaynağıdır. Sözleşmeli memurlarımızın derhal kadroya alınması gerekmektedir. Hem iş barışının sağlanması, hem verimin ve performansın artırılması, hem de, iş güvencesi olmadan, insan çalıştırılmasının önüne geçilmesi için, sözleşmeli personelin kadroya alınması çok ama çok önemlidir. Her yıl yılbaşı gecesi birçok sözleşmeli memurun evinde aynı korku, aynı panik, aynı heyecan yaşanmaktadır. “Acaba 31 Aralık günü iş akdim feshedilecek mi edilmeyecek mi?” Böyle bir korku yaşamak, ne insan onuruna yakışır. Ne de kendi memuruna bu korkuyu yaşatmak; devlete yakışır.  Bu insanları ve onların ailelerini işsizliğin bu kadar yüksek olduğu, ekonomik buhranın bu kadar ağır hissedildiği, yaşam şartlarının böylesine zor olduğu bir dönemde, böyle bir endişeyle baş başa bırakmak vicdansızlıktan başka bir şey değildir."

HAKLISINIZ KAZANACAKSINIZ
"Devleti yöneten iktidarlar, memura ve çalışanına zulmetmek, çalışma şartlarını ağırlaştırmak, kölelik düzenine uydurmak için çabalamazlar. Çözüm bu kadar belli iken, defalarca sözü verilmişken, artık insanların işiyle, aşıyla ve geleceğiyle oynamaya son verilmeli ve Sözleşmeli Memur ayıbı sona erdirilmelidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak iki temel hedefimiz var. Bu ülkede korku imparatorluğuna son vereceğiz. Bu ülkeye toplumsal huzuru ve barışı getireceğiz. Ama Sosyal adalet sağlanmazsa huzur da olmaz, barış da olmaz. Sosyal adaleti de sağlayacağız.  Buradan AKP’li yetkililere sesleniyoruz. Eğer memurlara çıkarılan zimmet borçları ve sözleşmeli memurların kadroya alınması konularını, seçim zamanı kullanılacak bir malzeme yada veya tehdit unsuru olarak görüyorsanız, seçim günü geldiğinde en ağır bedeli siz ödersiniz. Memurların ve ailelerinin kaderini, kendinize seçim malzemesi yapmayın. Memura çıkarttığınız zimmet borçlarının, faizleri ile birlikte affedilmesi ve sözleşmeli memura kadro verilmesini, meclise getirin. Bu konuları getirdiğiniz gün, biz tam destek vereceğiz. Siz, CHP’nin bu konudaki kanun teklifini reddettiniz ama biz sizin teklifinizi tam kadro destekleyeceğiz. Varsın bu sorunu AKP çözmüş olsun, varsa bir siyasi rant kaygınız, onu da siz sağlayın. Ama yeter ki memurun zimmet kabusuna ve işsiz kalma korkusuna son verin. Mücadeleniz başarıyla sonuçlanana, hakkınızı alıncaya kadar yanınızda olmaya, sesinizi duyurmaya devam edeceğiz. Haklısınız, haklı olduğunuz için siz kazanacaksınız!"

SOYER: ÜLKEMİZİ HASTA ADAM YAPTILAR
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise kendilerinin çalışanların patronu olmadığını vurgularken, "Bu basın açıklamasına konu olan hususlar bizim kırmızı çizgimizdir. Kimse bu belediyenin emekçilerini yalnız sanmasın. Biz emekçilerin patronu değil yoldaşıyız. Onlara yapılan neyse bize yapılmıştır. Sosyal denge tazminatı asla zimmete konu edilemez. Memurlara zimmet çıkarılması tamamen adaletten yoksun ve siyasi bir karardır. Biz memurlarımız insani bir yaşam sürsün istiyoruz. Ülkemizde memurların üzerinde baskı yapılıyor. Dünyanın en güçlü topraklarına sahip ülkemizi yeniden hasta adam şekline getirdiler. Bir avuç yandaşın borçlarını silip emekçinin hakkına göz diktiler. Yok öyle bir şey. Göreceksiniz zimmet kararları silinecek. Biz omuz omuz birlikte mücadele ettikçe kimse bize engel olamayacak. İktidara sesleniyorum. Sosyal denge tazminatından ellerinizi çekin, 3600 ek göstergeyi verin. Bunlar yapılana kadar emekçilerimiz ile mücadele edeceğiz. Çünkü çok iyi biliyoruz ya hep beraber ya hiçbirimiz. Son olarak şunu da söylemek isterim. O metro Buca'ya gelecek" açıklamasında bulundu.