GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
1 Mayıs 2022 Pazar 16:28

CHP İzmir'de bayramlaşma mesaisi: Soyer ve Yücel'den 'demokrasi' vurgusu!

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü, CHP İzmir İl Başkanlığı öncülüğünde 1 Mayıs kutlamaları sonrası il binasında bir araya geldi. Ramazan Bayramı öncesi partilerin bayramlaşmasının amaçlandığı toplantıda CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer açıklamalarda bulunurken, konuşmacıların hedefinde Gezi Davası ve hükümet yer aldı.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü, Ramazan Bayramı öncesi ile İzmir İl Binası'nda bayramlaşma töreni düzenledi.

Törene ev sahibi CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in yanısıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Parti Meclis Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, CHP Parti Meclisi Üyesi Devrim Barış Çelik, CHP İzmir Milletvekilli ve YDK Üyesi Mahir Polat, CHP İzmir Milletvekilleri Atila Sertel, Özcan Purçu, Bedri Serter, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, CHP İzmir İl Yöneticileri, parti ilçe başkanları, gençlik ile kadın kolları temsicileri ve çok sayıda partili katıldı.

YÜCEL: ŞAHSİ ÇIKARLARINI…
İnsanların bir bayrama daha yoksulluk içerisinde girdiğini belirten Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, iktidara yönelik eleştirilerini dile getirirken, "Hoşgörünün, paylaşımın ve dayanışmanın en güzel örneklerinin verildiği bir ramazan ayını daha geride bırakıyoruz. Her ne kadar ülkemiz bu mübarek aya, iktidarın basiretsizliği sebebiyle son yıllarda yaşanan en büyük ekonomik buhran ve yoksullukla girmiş olsa da,  Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin ve örgütlerimizin olağanüstü çabalarıyla, ramazan ayında yokluk ve kriz en az seviyede hissettirildi. Dini bayramlarımız manevi duyguların öne çıktığı, sevinçlerin, coşkuların bir başka yaşandığı bayramlardır. Bu bayramlar insanlarımızın memleketlerine gittikleri, aileleriyle tatile çıktıkları, öncesinde imkanları doğrultusunda alışveriş yaptıkları özel günlerdir. Çok üzülerek söylüyorum ki, halkımız bu bayramda birçok duyguyu yaşayamayacak, belki sevdiklerinden ayrı kalacak. Anneler babalar ekonomik koşullar nedeniyle evlatları için gönüllerince alışveriş yapamamanın burukluğunu yaşayacaklar. Bayramın buruk yaşanmasının, vatandaşlarımızın sevdiklerinden ayrı kalmasının, insanlarımızın bayram sonrasındagelecek yeni zamlar ve hayat pahalılığı nedeniyle endişe içinde olmasının, tek bir sebebi var. O sebep, kendisinden başkasını düşünmeyen, yandaşlarını vatandaşa, şahsi çıkarlarını ülkenin geleceğine tercih eden saray iktidarıdır" dedi.

BU BAYRAMA MİLYONLARCA İNSANIMIZ EVLERİNİN ELEKTRİKLERİ KESİK OLARAK GİRECEK
Bayram öncesi birçok vatandaşın elektriğinin kesildiğine ve onlarla iletişime geçtiklerini ifade eden Yücel, "Bu ülke çok krizler gördü. Milli Mücadelenin ve kurtuluş savaşının verildiği yıllarda da yokluk ve yoksulluk vardı. Ülkede o yıllarda yaşanan yokluğun ve yoksulluğun sebebi de, iş bilmez, liyakatsiz, basiretsiz ve fakat lükse ve şatafata düşkün olan saray yönetimiydi.  Dönemi ne olursa olsun, Saray zihniyeti, her ne kadar dilinden “ülkenin bekası” sözünü düşürmese de, her zaman önce kendisinin ve yandaşlarının bekasını düşünmüştür. Bu yolda ülkenin, halkın çıkarları ayaklar altına alınmış, vatandaş yalnız bırakılmıştır. Bu ramazan bayramında da; işte böyle bir ortamda ülkemizin içine sokulduğu ekonomik açmaz ve halkımıza yaşatılan yokluğun acı tablolarını hep birlikte yaşıyoruz. Bu bayrama milyonlarca insanımız evlerinin elektrikleri kesik olarak girecek.  Bu bayramda yüz binlerce üniversite öğrencimiz otobüs ve uçak ücretlerindeki fahiş zamlar sebebiyle, ailelerinin yanına gidemeyerek, sevdiklerinden ayrı bir bayram geçirecek. Evet, AKP iktidarı ve tek adam yönetimi ne elektriği kesik vatandaşın karanlığının ne de öğrencilerimizin bu bayramda mahkum edildiği yalnızlığın acısını anlayamaz. Onlar anlayamaz ama Cumhuriyet Halk Partisi halkının çektiği acıları paylaşmaya ve o acılara merhem olmaya kararlıdır. Bayram öncesi sadece İzmir’de elektriği kesilen onlarca ailemize ulaştık. Dertlerine derman olmak, onları karanlıktan kurtarmak için çalıştık. Gençlik kollarımızın başlattığı “Askıda Bilet Var” kampanyasıyla yüzlerce öğrencimizi bağışçılar sayesinde ailelerine kavuşturduk.Tüm ramazan ayı boyunca, başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere tüm ilçe belediyelerimiz ihtiyaç sahibi ailelere sosyal yardım ve gıda desteği verdi, vermeye devam ediyorlar" diye konuştu.

GEZİ DİRENİŞİ ÜZERİNDEN, BAYRAM ÖNCESİ YİNE BİR KUTUPLAŞMA YARATILDI
Sözlerine Gezi Davası ile devam eden Yücel, vatandaşların cevabını sandık ile vereceğini vurgularken şu ifadeleri kullandı:

"Bu ülkeyi yönetmeye talip iki farklı zihniyet var.  Bunlardan biri “Önce Ben ve Yandaşlarım” diyen Saray zihniyeti, diğer “Önce Türkiye, Önce Halk” diyen Millet iktidarı zihniyeti. Biz biliyoruz ki, millet tercihini çoktan yapmış.  Bayram coşkusunu çalan,  ülkenin geleceğini haraç mezat satan, daha dün katil dediklerinin ayağına giderek, sarmaş dolaş pozlar verip, adeta af dileyip eğilip bükülenlere, halkımız cevabını sandığın dibini göstererek vermeye hazır.  Bayramla birlikte, ekonomik olarak olmasada, birlik, beraberlik ve toplumsal barış anlamında ülkemizin biraz olsun huzur bulmasını beklerken, Türkiye’de adaletsizliğin, hukukun siyasallaşmasının ve toplumun kutuplaştırılması girişimlerinden birisini daha yaşadık. Tüm Türkiye’de doğaya, yeşile, ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için bir halk hareketi olarak başlayan Gezi direnişi üzerinden, bayram öncesi yine bir kutuplaşma yaratıldı. Sarayın, siyaseten mahkum ederek, kin güderek, mahkemeleri baskı altına aldığı bir yargılamayla,sadece Osman Kavala ve yanındaki 7 kişi değil, Geziye katılan herkes cezalandırılmıştır."

20 YILLIK KARANLIĞI GERİDE BIRAKMAYA HAZIRLANIYORUZ
"Günümüz iktidarının 20 yıldır anlamadığı şudur; Yargılanan olayın, kişilerin, tarihin ve yargılamanın yapıldığı mahkemenin bir önemi yoktur. Önemli olan, yargının bağımsız olması, hakimler ve savcıların siyasi baskılara maruz bırakılmaması ve verilen kararların adaleti, yasaları ve vicdanları yaralamamasıdır. Baskıyla, aba altından sopa gösterilerek yanlış verdirilen her karar, bu ülkede adalete duyulan güveni ve uluslararası itibarımızı zedeler. Bu ülkede en çok ihtiyacımız olan şey toplumsal huzuru ve barışı tesis etmek. Adalet olmadan toplumsal huzuru ve barışı tesis edemezsiniz. Demokrasi olmadan toplumsal huzuru ve barışı tesis edemezsiniz. Eşitlik ve özgürlük olmadan, hakça paylaşım olmadan toplumsal huzuru ve barışı tesis edemezsiniz. İşte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkenin insanlarına bayram coşkusunu, yaşama sevincini, gelecekten umudunu ve adalete olan güvenini yeniden kazandırmak için çıktığı yolda, halkıyla birlikte emin adımlarla ilerliyor.  Halka sırtını dönen iktidara inat, halkıyla kucaklaşmaya, ülkenin sorunlarıyla savaşmaya, yoksulluğun kaderimiz olmadığını haykırmaya devam ediyor.  Bu ülkede insanca yaşam, hakça paylaşım ve coşkuyla kutlanacak bayramlar millet ittifakının iktidarında ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığında mümkün olacaktır. Buna inanan ve bunun için seçimleri bekleyen tüm dostlarımızla, tüm örgütümüzle, vatanımız, milletimiz ve Cumhuriyetimiz için çalışmaya And içtik. Dönüşü olmayan bu yolda halkımız ile birlikte aydınlık, güzel yarınlara yürüyor, 20 yıllık karanlığı geride bırakmaya hazırlanıyoruz."

SOYER: DEMOKRASİ HEPİMİZİN HAKKI VE BUNU SÖKE SÖKE ALACAĞIZ
Yücel'i ardından açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "İl başkanımız son derece kapsamlı ve güzel değerlendirmeler yaptı. Bugün 1 Mayıs... İşçinin ve emekçinin bayramı. Dünyayı sırtına almış üretenlerin bayramı. Bugün aynı zamanda İzmir'in yüzüncü yılına doğru gittiğimiz yılın içindeyiz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyetin ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandırmaktan bahsediyor ve bunu hedefine koyuyor. Bu ülkedeki refahı çok ufak bir grup paylaşıyor ve yoksulluğu büyük bir kesim paylaşıyor. Demokrasi olmadığı için casusluktan yargılanan biri beraat ettiği gün müebbet ile yargılanıyor. Demokrasi hepimizin hakkı ve bunu söke söke alacağız. O gün her günümüzü bir bayram huzuru ve coşkusu ile yaşayacağız. Bu memleketimizin insanları bunu hak ediyor" ifadelerini kullandı.