GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
1 Ekim 2023 Pazar 08:46

ÇEŞTOB Başkanı, 'Yunanistan’dan pahalıyız' itirafında bulundu: Piyasaların DNA'sı bozuldu!

Sakız Adası ile Çeşme’deki 30 farklı ürünün fiyatlarını karşılaştırdığını ve bizdeki fiyatların yüksek olduğunu belirten ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir, “Çeşme için güven sarsılmış durumda. Gurbetçiler ile 300 euro bozduruyoruz, ertesi sabaha yetmiyor, diyor. Özellikle beach clup’larda fiya istikrarı yok. Toplumun, esnafın, tüm kesimlerin fiyat istikrarının sağlanması adına ahlaki bir yaklaşımda bulunması gerekiyor” dedi.

EGEDESONSÖZ – Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, SONSÖZ TV’de Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Geride kalan sezonun değerlendirmesini yapan Başkan Demir, Çeşme’de fiyatların Yunanistan’dan pahalı olduğunu söyledi. Çeşme ve Sakız’da 30 farklı ürünün fiyatlarını karşılaştırdığını, belgelediğini belirten Başkan Demir, “Piyasanın DNA’sı bozuldu. Toplumun, esnafın, tüm kesimlerin, fiyat istikrarının sağlanması adına ahlaki bir yaklaşımda bulunması gerekiyor” ifadesini kullandı.

40 YILDIR ÇEŞME İÇ TURİZMDE BU KADAR HAREKETSİZ OLMADI
Çeşme’de bu sezon turizmin beklentilerin altında gerçekleştiğini, dolulukların tatmin etmediğini belirten Başkan Yakup Demir, sezonun değerlendirmesini şu sözlerle özetledi:

“Bu sezonu çok anlayamadık, yaşayamadık. Uzun yıllar Çeşme’de turizm hareketinin içindeyiz. Irak savaşının, yani Körfez savaşının olduğu günlerde bile Çeşme’de hareket vardı, doluluk vardı, iç talep vardı. Pandeminin bittiği dönem olan 2021’de en büyük ciroyu, en büyük doluluğu gördük Çeşme’de. 2021’de, 2019’u yakalamış hatta geçmiştik. 2022’nin de çok altında kaldık. 2023’te yaşanan depremler, iki turlu seçim gibi sorunlar nedeniyle insanlar tatil yapmayı hep erteledi, rezervasyonlar beklentilerini karşılamadı. İç turizmde ve dış turizmde beklediğimiz rezervasyonlar oluşmadı. Dolayısıyla biz sezona eksiyle başladık. Bayramlarda doluluk çok iyiydi. Özellikle Kurban Bayramı’nda yüzde 100 doluyduk. Bu tabloyu görünce umutlanmıştık ancak beklediğimiz gibi olmadı. İç turizmden bir pasta alamadık, rezervasyonlar yetersiz kaldı. Ekonomik şartların uygun olmaması nedeniyle öncelikler değişti, tatil öncelikli olmaktan çıktı. 40 yıldır turizmin içindeyim, gerçekten iç turizmde Çeşme’nin bu kadar hareketsiz oluşunu ilk defa gördüm. Hafta sonlarında beach’lerde ciddi doluluklar oldu. Hatta bir beach işletmecisi arkadaş, Kurban Bayramı’ndaki doluluğu yaşadıktan sonra, sezonu kurtardık, demişti. Çeşme’nin popülerliği nedeniyle Alaçatı sokaklarının dolu olması, Ilıca plajındaki yoğunluk, otellerin de dolu olduğu anlamına gelmiyordu elbette.”

İŞADAMLARI BİLE KAFEDEKİ 30 LİRALIK DEĞİL, ÇEŞTUR’UN 3 LİRALIK ÇAYINI İÇİYOR
 Ekonomik şartların giderek ağırlaşması nedeniyle önümüzdeki sezonda da insanların tatil yapmayı öncelikli ihtiyaçlar sıralamasında arkalara atacağını düşündüklerini belirten Başkan Demir, gelecek sezonla beklentileriyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Tahmin yapıyoruz, ümitleniyoruz ama hayal kırıklığına uğruyoruz. Önümüzdeki sezonun nasıl geçeceğini öngöremiyoruz çünkü önümüzü göremiyoruz. Mart sonunda seçim var. İnsanlar yine seçime odaklanacağı için erken rezervasyonlar düşük kalacak diye endişeleniyoruz. Ancak şu var; biz turizmciler hiçbir zaman ümitsiz olmadık. Doluluklarımız temmuz ayında düşüktü ama Ağustos’ta fena değildi. Fakat insanlar, ekonomik olarak çok zor günler geçirdikleri için önümüzdeki sezonda da tatili öncelikli yapmayacak diye düşünüyoruz. Şu anda piyasa durmuş halde. Sadece turizm değil, diğer sektörlerde de hayat durmuş halde. Emlak sektörü de öyle. Çeşme’de satılık ev sayısında patlama görüyorum. 6-7 aydır ev almak isteyenlerden telefon dahi almayan emlak ofisleri var. Bu durum şunu gösteriyor, insanların cebinde para yok. Otelciler açısından bakarsak, artan maliyetler yüzünden önümüzdeki sezonla ilgili giderlerimizin ne olacağını tahmin edemiyoruz. Gelecek sene otel konaklama bedeli pahalı olabilir. Bir bardak çay içiyoruz, 30 lira ödüyoruz. 30 lira ucuz mu, pahalı mı, bilemiyoruz. Çeşme Belediyesi’nin kuruluşu olan Çeştur sayesinde insanlar 3 liraya çay içebiliyor, bu başka bir şey. Yatıp kalkıp, Belediye Başkanımız Ekrem Oran’a teşekkür etmemiz lazım. Çeşmelilerin minnettar olduklarını düşünüyorum. 30 lira çay parası verecek gücü pekala olan işadamlarının bile Çeştur’un kafelerinde çay içtiklerini görüyoruz. Demek ki işadamları bile bir bardak çayın 30 lira olmasından rahatsız! Demek ki işadamları bile bu pahalılıktan şikayetçi. Tüketiciyi düşünmek lazım. Tüketiciyi düşünerek hareket etmemiz lazım.”

ÖZELLİKLE BEACH CLUP’LARDA FİYATLAR KONTROLDEN ÇIKMIŞ
“Yurtdışıyla kıyaslıyoruz rakamları. Sakız adasına gidiyorum mesela, oradaki fiyatları bizim Çeşme’deki fiyatlarla karşılaştırıyorum. Sonuçta Çeşme’de her şeyin pahalı olduğu gerçeğini görüyorum. 1100 doların altında asgari ücret yok Sakız’da. Alım güçleri bizim iki üç katımız. Bu halde bizimle onların fiyatlarının aynı olmaması gerekiyor. Fakat şunu itiraf etmeliyim ki biz, Yunanistan’dan pahalıyız. Bir ayrıntıya daha dikkat çekmek istiyorum. Gurbetçilerimiz, bu seneki kadar hiç feryat etmemişlerdi. 100 euro bozduruyorlar, 2 bin 900 lira alıyorlar. Yahu diyorlar, 300 euro bozduruyoruz, ertesi sabaha kadar yetmiyor! Çeşme kazık mı diyorlar sonra… Hep böyle konuşuluyor. Böyle bir algının önüne geçmek için fiyat konusunda çok dikkat etmemiz lazım. Çeşme esnafının, Çeşmeli otelcinin fiyatlandırmaya son derece dikkat etmesi lazım. Yunanistan’dan daha pahalı olduğumuzu, 30 ayrı ürünün fiyatlarını karşılaştırarak belgeledim. Aslında esnafımızda otelcimizde hata bulmuyorum. Seçim zamanı 18 liraydı benzinin litresi, bugün 40 lira. Benzine 2 liralık zam gelince, piyasaya yansıması yüzde 10 oluyor. Şu anda piyasanın DNA’sı bozulmuş durumda. Şu anda toplumun, esnafın, tüm kesimlerin fiyat istikrarının sağlanması anlamında ahlaki bir yaklaşımda olması gerekiyor. Hiçbir şeyin fiyatı durmuyor. Bir ay sonra ne olacağını bilemiyorum. Özellikle beach clup’larda fiyatlar çok yüksek. İnsanlar, bir beach’e gideceği zaman ne ödeyeceğini bilmek istiyor. Bir restorana girdiğinde, yiyeceği yemek için ne ödeyeceğini bilmek istiyor. Menü kültürü yazlık yerlerde maalesef yok. Bu kötü durum düzelirse, ancak o zaman güvenirlik geri gelir. Bir örnek vermek isterim; evde küçük bir tadilat yaptıracaktım. Çeşme’de iki marangozdan fiyat aldım; birisi 32 bin lira dedi, diğeri 34 bin lira dedi. İzmir’den bir marangoz götürdüm, ondan fiyat aldım; 11 bin liraya yaptı aynı işi. Aradaki 20 küsur bin liralık fark oluştu. İnanın utandım. 34 bin lira nerede, 11 bin lira nerede! Bu kadar fark olur mu Allahaşkına…”

EYLÜL, TEMMUZ AYI SEVİYESİNDE DOLU GEÇTİ
Temmuz ve Ağustos aylarında tatil yapamayanlar için eylül ayında önemli indirimler yapıldığını ve bu fırsatın iyi değerlendirildiğini anlatan Başkan Demir, “Eylül ayı, neredeyse Temmuz ayı seviyesinde dolu geçti. Bu çok sevindirici bir şey. Eylül ayı tatilcisinin çok bilinçli olduğunu söylemek istiyorum. Eylül ayında indirimler oldukça yüksek ancak Eylül tatilcileri arasında indirimden de indirim isteyen çok kişi vardı. Eylül ayının tecrübesine sahipler bir kere. Eylülde nereden denize girilir, nerede ne yenir, ne içilir, hepsini biliyorlar. O kadar ekonomik bir tatil yapıyorlar ki, eylül ayında… Rezervasyon için arayanlar, o tarihte denize girip giremeyeceklerini soruyor. Daha geçtiğimiz hafta sonu, yani Eylülün üçüncü haftasında Ilıca plajında iğne atsanız yere düşmez bir durum vardı, o kadar kalabalıktı yani. Tıpkı temmuz görüntüsü gibiydi. Eylül, turizmci için de güzel olacak demiştik, Eylül bu yıl çok çok güzeldi. İnşallah önümüzdeki sezon da böyle olur” temennisinde bulundu.

İZMİR’DEKİ FESTİVALLER, FUARLAR, ÇEŞME’DEKİ OTELLERİN DOLULUĞUNA KATKI YAPMIYOR
Çeşme’deki festivalin uluslar arası boyuta taşınması halinde bundan ilçedeki otellerin daha çok yararlanacağına işaret eden ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir, şu değerlendirmede bulundu:

“Çeşme’de Ekrem Başkan sağolsun, sık sık etkinlikler, festivaller düzenliyor. Çeşme meydandaki o etkinliklerle ilçenin havası değişiyor. Ekrem başkan, festivalleri dolu dolu yaşatmak için uğraşıyor. Festivallerin turizmciye yansıması elbette oluyor ama yeterli olduğunu söyleyemeyiz. İleride uluslar arası düzeyde festivaller olmalı, yurtdışından gelecek misafirleri görmemiz lazım. Çeşme festivalinin çok büyük açılımlar yapması lazım. Bununla beraber yurtdışından, ben Çeşme festivaline gidiyorum diyen tatilciler bulmamız lazım. TEKNOFEST ve fuarların da Çeşme’deki otellere getirisi pek fazla değil. Çeşme tatil bölgesi olarak görülüyor. Business bölge olarak görülmüyor. Haliyle İzmir’deki etkinliklere gelenler, Çeşme otellerini algılayıp bir anda oraya rezervasyon yaptırma ruhu oluşmuyor. Fakat Mermer fuarında İzmir’de hiç yer olmayınca, Çeşme’ye gelen çok olmuştu. Ama bu gelişler, doluluk oranlarını artıran şeyler değil.”

ÇEŞME’DE SEZONUN 12 AY SÜRMESİ HAYAL ANCAK 7 AY OLABİLİR
Çeşme’de turizm sezonunu yazla sınırlı kaldığını, 12 aya yayılması düşüncesinin hayata geçirilme ihtimalini pek mümkün görmediğini belirten Demir, Ilıca Termal Projesi’nin hayata geçmesiyle sezonun 7 aya çıkabileceğini söyledi:

“Ben 1980’lerde Çeşme’ye geldim, 1982’de turizm faaliyetlerine başladım. Yani 40 yıldır, Çeşme’de sezon çok kısa, sezonu 12 aya yayalım, düşüncesi konuşuluyor. Çeşme’de 12 ay sezona ben pek inanmıyorum ancak 6 ay, 7 ay olabilir. Ekim’de İbiza’ya gidin, termal tesisler boştu. Çeşme denince akla termal değil, deniz, güneş, kum geliyor. Ekrem Oran başkanımız, Çeşme’nin termal turizmini geliştirme adına çalışmalar yürütüyor. TETUSA kuruldu, çok umutlandık ancak aquapark yaptılar. Belediyenin projesi uyumuştu. Ekrem başkan ihalesini yaptı, Ilıca Termal Projesi’nin betonları atılıyor şu anda. O proje, Çeşme turizmini destekleyecek. Ilıca Termal Projesi, eylül, ekim ve kasım aylarındaki dolulukları yüzde 10, hatta yüzde 15 oranında artıracaktır. Projenin alanı da içeriği de çok güzel. Açılıp işletmeye açıldığında beklentilerimizin gerçekleşeceğini umuyorum. Şifne’deki belediyenin termal tesisine uğradım, iğne atsanız yere düşmez bir durumla karşılaştım. Havuz tıklım tıklım doluydu. Demek ki termale ilgi var. Çeşme, Afyon gibi termal turizmine çok uygun değiliz ama yarı açık yarı kapalı projeler ilçemize daha uygun.”

YATIRIMCILARA UZAKDOĞU’DA YATIRIM YAPMALARINI TAVSİYE EDİYORUM
Türkiye’de turizm sektöründe çalışacak eleman sıkıntısının çok büyük olduğuna vurgu yapan Yakup Demir, yakında yurtdışında turizm tesisi açacağını duyurdu:

“40 yıldır turizmin içindeyim, bizi hiçbir şey yormuyor, personel sorunu kadar… Bu sorun 10 yıl önce de vardı, 20 yıl önce de ancak hiçbir zaman bugünkü kadar yıpratıcı olmamıştı. Pek çok turizmci, personel sıkıntısı nedeniyle tesis açmaktan, işletmekten korkar hale geldi. Dolayısıyla bu sorun yatırımcıyı o kadar çok etkiliyor ki, sektörden uzaklaşıyorlar. Otelde çalışacak eleman yok, boyacı yok, tesisatçı yok, elektrikçi yok. Bu sorun, Türkiye’nin üretimini durduran bir sorundur. Devletin çözmesi gereken sorunların başındadır. Personel sıkıntısı benim gibi bir profesyoneli bile sıktı. Bali’de enflasyon yüzde 5 civarında. Bali’de bir otel açma hazırlığı içindeyim. Orada personel sıkıntısı yok. Türkiye’de bir otel 8-10 yılda yaptığınız yatırım geri dönüyor. Orada ise 3 yıl yetiyor. Bir ayağım Çeşme’de bir ayağım Bali’de olacak. Arkadaşlarımın da Uzakdoğu’da yatırım yapmasını tavsiye ederim. Talep görecektir diye düşünüyorum.”