GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Enerji
13 Haziran 2023 Salı 08:54

Büyükşehir üretime kazandırmıştı… Binlerce Antep fıstığı ağacı tehdit altında!

Bergama-Aliağa sınırındaki yapılmak istenen 9 adet güneş enerji santrali hayata geçirilirse, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde antep fıstığı aşılanmış 10 bin menengiç ağacı kesilme tehlikesi ile karşı karşıya. Yılkı atlarının yaşam alanı olan GES alanında ayrıca 400-500 palamut ağaçlarının da olduğu belirtiliyor.

Metehan UD/ EGEDESONSÖZ – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bilgin Enerji Holding bünyesinde yer alan Bergama Rüzgar Enerji Şirketi, Bergama ve Aliağa sınırında kurmak istediği   ‘Aliağa RES yardımcı kaynak GES’ projesi ile ilgili nihai kararı açıklayarak projeyi halkın görüşlerine açmıştı.

TARİHİ SİT’E KOMŞU DEMİR PERDE!

121 hektarlık alana dikilmek istenen 9 adet güneş enerji santraline Atçılar, İsmailli ve Seklik köylülerinden ve Bergama Çevre Platformu’ndan itiraz geldi. Bergama Adliyesi önünde bir araya gelen vatandaşlar projenin iptalini ve ‘ÇED olumlu’ kararının verilmemesini talep etti.



KOCAOĞLU ZAMANINDA AŞILANMIŞTI
Vatandaşlar itirazlarının ilk sırasında ÇED alanında kalan 10 bini aşkın fıstık aşılı menengiç ağacının kesilecek olması yer alıyor. Köylülerin geçim kaynakları arasında yer alan bu menengiçler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem Başkanı Aziz Kocaoğlu zamanda ‘Kırsal Kesimde Gelir Getirici Faaliyetlerin Desteklenmesi Projesi’ kapsamında Antep fıstığı aşılaması yapılmıştı.

500 YAŞINDA PALAMUT AĞAÇLARI DA TEHLİKEDE
Yine itirazlar arasında köy meralarının GES alanına dâhil edilmesi, ÇED alanında 400-500 yaşlarında tarihi palamut ağaçlarının olması ve GES sahası olarak belirlenen meraların aynı zamanda yabani atların da yaşam alanı olması yer alıyor.

KAMULAŞTIRMA YAPILACAK
Öte yandan projenin onaylanması halinde köylülere onlarca parsel Cumhurbaşkanı Kararnamesi doğrultusunda kamulaştırılması bekleniyor. Bu da ana geçim kaynağı fıstık çamı ve hayvancılık olan bölge köylülerinin geçimlerini zora sokacak.


‘KÖYLÜYÜ BİTİRECEK’
Egedesonsöz’e açıklamada bulunan Bergama Atçılar Köyü Muhtarı Rasim Akdeniz, “Bizim Atçılar Köyü’nün 800-900 yıllık bir tarihi var. 2004 yılında Tapu Kadastro geldi, atalarımızdan kalan tapulu topraklarımıza el koydu. Sadece köy civarı kaldı. Şimdi de kalan arazilerimize güneş enerji santrali dikmek için göz koydular. Sabahleyin kapıdan çıktığımızda güneş panellerinin içine çıkacağız. Köydeki hiç kimse istemiyor. Köyün iki tane geçim kaynağı var, bunlar hayvancılık ve antep fıstığı. Bizim köyümüzün ismi Osmanlı’ya yetiştirdiğimiz atlardan geliyor. Hala da şu anda köy civarında parça parça binin üzerinde at bulunur. GES alanları aynı zamanda bu atların da yaşam alanı. Yine bu bölgede palamut ağaçları var. Bu palamut ağaçları da boya fabrikalarına gönderilir karşılığında zeytin alınırdı. Bu ağaçlar 500 yaşında. Bu paneller kurulursa alsınlar bizi başka yere göndersinler. Bizim yaşam alanımız kalmayacak. Bu hayvancılık tarım her şey bitecek. Bu proje ile köylü bitecek” dedi.



‘KÖYLÜLER AÇLIĞA TERK EDİLECEK’
Projenin hayata geçmesi ile birlikte Yunt Dağı’ndaki yoksul köylülerin açlığa terk edileceğini dile getiren Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel de “Bu bölge sulama kaynaklarının kısıtlı olmasından kaynaklı sulu tarım yapılmayan daha çok hayvancılık ve fıstık çamlarından geçimlerinden sağlıyor. Köylülerin hayata tutunması için gösterilen çabaların hepsi elinden alınıyor. Bu bölge insansızlaştırılacak. Türkiye’nin enerji üretimi ihtiyacının 2 - 2,5 katındayken, bu projeler nereye yapılmadan dikkat edilmeden hayata geçirilmek isteniyor. Şirket sahipleri o kadar küstah ki ÇED toplantısında kalkıp köylülerin ‘bizim tapulu mallarımızı kime sorup alacaksınız?’ sorusuna ‘Cumhurbaşkanı zaten bunları kamulaştıracak. Biz size niye soralım. Biz buraları görmeye geldik’ diyor. O dağlarda RES ve GES sermaye sahiplerinin terörü esiyor. Bu yoksul olan köylünün bölgeyi terk etmesine neden olacak bir proje. Köylülerin arazilerini RES’lerle istila ettiler şimdi kalan bölgeleri de GES’lerle ellerinden almak istiyorlar. O bölgeye girecekleri varsa görecekleri de var.” diye konuştu.



İLK BAŞVURU ARKEOLOJİK SİT’TEYDİ
255 milyon Türk Lirası değerindeki yatırım kapsamında 151 bin 106 adet güneş paneli de dikilmesi hedefleniyor. Santralde yılda 135 milyon kWh elektrik üretilmesi de planlanıyor.
İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda proje alanı tarım arazisi, mera ve fıstıklık alanlarda yer alıyor. Ayrıca proje alanı içme ve kullanma suyu uzun mesafeli koruma alanı sınırı içerisinde de kalıyor. Planlanan GES’lerin en yakın konuta olan uzaklığı 200 metreye kadar düşecek.

Öte yandan projenin ilk başvurusunda kimi GES alanlarının 1’inci derece arkeolojik SİT alanında kaldığı ve İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün uyarısı doğrultusunda bu alanlar proje sınırının dışına çıkarıldı. Proje alanına komşu parsellerde kervan yol kalıntıları, kuyu alanları gibi tarihsel kalıntılar bulunuyor.

BÜYÜKŞEHİR’DEN OLUMSUZ GÖRÜŞ
Ayrıca proje tanıtım dosyasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin olumsuz görüşü de yer alıyor. GES alanlarının tarım, orman, fıstıklık ve  içme ve kullanma suyu uzun mesafeli koruma alanı sınırında kaldığının vurgulandığı görüş yazısının yer seçiminin uygun olmadığı altı çizildi.

BAKANLIK’TAN NİHAİ KARAR
GES ile ilgili nihai kararını açıklayan  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın projenin ÇED raporunun son halini açıkladı. ÇED olumlu kararının da önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.