GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
13 Eylül 2023 Çarşamba 19:25

Büyükşehir’de gündem bir kez daha ‘kooperatif’… AK Parti ve CHP arasında ‘yolsuzluk’ gerilimi!

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kooperatif tartışmaları yeniden alevlendi. AK Partili isimlerin ‘yolsuzluk’ söylemlerinde bulunduğu süreçte CHP’li isimler ise muhalefete aynı sertlikte yanıt verdi

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı olağan meclis oturumu gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda oturuma Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı.

Meclis oturumunda ise bir kez daha Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun geçmişte başkanlığını yaptığı kooperatif tartışmaları damga vurdu.



YILDIZ: TÜM HUKUKİ YOLLARI YOK SAYMIŞ
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Partili Yıldız, “Pazartesi günkü oturumda Özgür Bey ve Hüsnü Bey yaşadığımız İZBETON ve kooperatif ilişkiler üzerinden net bir takım tanımlar ortaya koydu. Bundan ismi geçen o günkü kooperatif başkanı, bugün ki il başkanınız olması sebebiyle bir takım hassasiyetler taşıyor olabilirsiniz. Ancak Sayın grup başkanvekiliniz çok net kullandığı ifadeler var. Dediler ki ''bir kooperatifin başkanı sadece'. Sadece bu değil. Bugün imza yetkisi olmadan imzalayan bir kooperatifin başkanı. İmzaladığı günün ertesi gün başkan yardımcısına şirket kurdurup kendi adresini gösteren bir kooperatif başkanı ve maalesef İZBETON ile arasında protokol yaparken teminat mektubu olarak sadece mektup vermeyip şirketin senedi verecek ve bir takım girişimleri belgelerle ispatlanmış kooperatif başkanı. O kooperatifin ürettiği sorunlarda, belgelerle ispatlanmış maalesef bir daire başkanlığını kapatacak bir sürece gidecek kadar bir kooperatifin başkanı. Öyle sıradan bir kooperatif başkanı değiller. Yine Sayın Aydın, umarım cevap verirler, dediler ki; 'burada ne sorduysanız cevap verdik'. Ben 2 soruyu 3 kere sordum, yine soruyorum ama hala bir cevap alamadık. Erhan Bey ile biz de yazı olarak da vereceğiz. Bizim İZBETON’a verdiğimiz yetkide 27. ve 21. maddelerdeki devir yetkiler, bizim ilgili daireleriniz tarafından İZBETON’un bu kooperatifine geçerken onaylanmış mı onaylanmamış mı? Çok yalın bir soru. Muhatap aldık cevap verdik diyen Sayın Aydın’a soruyorum. Muhatap alın cevap veriniz. Biz her türlü soruyu cevaplamak boynumuz borcu diyen Sayın Aydı, lütfen bu borcunuzu ödeyiniz. Dedik ki; İZBETON’un devir yetkisi yok, bizden onay almamış, çift imzalı varken tek imzayla yürümüş, belediyenizin kanadındaki tüm hukuki yolları yok saymış. Lütfen bunu cevaplayın” dedi.



ÖZUSLU: İŞİ GERÇEK BAĞLAMINDA TUTMAK MECBURİYETİNDEYİZ
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun eleştirilmesi üzerine konuşan Özuslu, “Gündem dışı konuşmalar adı üzerinde bizim gündemimizde olmayan konuşmalar üzerine tecelli ediyor. Doğrudur da… Fakat şunu yapmamamız gerekir. İşi gerçek bağlamında tutmak mecburiyetindeyiz. Sayın il başkanımın, il başkanı olmadığı bir dönemdeki işler ve icraatlar, eleştirilebilir itirazım yok ama o zaman bağlamından kopararak o işleri yaptığı dönemde il başkanıymış gibi değerlendirirseniz o zaman o işin tamamıyla ilgili bağlam kopmuş olur. Tabi ki kıymetlimizdir sayın il başkanımızdır ve kıymetlimiz olmaya devam edecektir. İYİ Parti’nin, AK Parti’nin, MHP’nin, DEVA Partisi’nin de il başkanları kendileri açısında son derece kıymetlidir. Kıymetli olmasından doğal bir şey yoktur. Literatürde siyasi konjonktür de il başkanı, o ilde o partinin en yüksek tüzel kişiliğini temsil eder. O tüzel kişiliğe sahip çıkmazsak partilik görevini yerine getirmemiş oluruz. Bizim bu hassasiyetimiz lütfen doğru algılayın ve bu hassasiyetin hepimiz için geçerli olduğunu da kabul edelim” şeklinde konuştu.



AYDIN: ÇIKIŞ NOKTANIZ YANLIŞ!
Kendisine sorulan sorulara cevap vermek için söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Tuhaf gelmiş olabilir ama bir daha söyleyin. Sayın il başkanı hepimizin kıymetlisidir. CHP’nin her ferdi, CHP’nin her ferdi için kıymetlidir. Eleştiriye sözümüz yoktur. Dinleyip yanıt vermeye çalışırız. Ana işi başka bir mecraya sokma gayretine ve laf arasında laf çakma çabasına da izin vermeyiz. Kimsenin çocuğu haksızlık ya da hırsızlık yapmış değildir. Üstü örtülü bir şekilde lafı bir yerden başka bir yere getirmek doğru değildir. İl başkanının sözünü eleştirirken çok daha ağır bir üslupla cevap vermek doğru değildir. Her eleştiriyi dile getirip anlatmaya çalıştıkça arkadaşların bu tavrı oldukça biz de cevap vermeye devam edeceğiz. Cüruf tesisi meselesiyle ilgili kısa bilgi vereyim. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ilgili firmanın bu bölgedeki lisansının Ocak 2021’de iptal ediyor. Bunun üzerine Ekim 2021’de de İzmir Büyükşehir Belediyesi bu alanla ilgili lisans iptali yapıldığı için burayı kapatma kararı veriyor. Daha sonra ilgili firma 2021’de bakanlığa bir iş planı veriyor ve bu sahadaki cürufu bertaraf edeceğine dair bir program dile getiriyor. Programdaki takvim elimde var. Bunun üzerine ilgili firma bu programı gereğini yerine getirebilmek için orada bir faaliyet yapması gerektiğini dile getirerek İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bu konuda ruhsat başvurusu yapıyor. Bu ruhsat başvurusu henüz incelemede ve imza aşamasına gelmedi ki imzalamadı diye bir daire başkanı görevden alınsın. Henüz bu konu İzmir Büyükşehir'de çalışıyor ve ilgili bilim insanlarından raporlar alınma aşamasında. Bir olayla başka bir olayı birleştirip, oradan da başka bir yor5um çıkararak bir düşünce üretme faaliyetinin altında gerçek bilgi yok. Bunu anlatmaya çalışıyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütün eylem ve işlemleri hukukun, idarenin, merkezi idarenin demetim ve kontrolü altında. İlgili firma da bertaraf ve geri dönüşümle ilgili faaliyetlerini bakanlığın denetimi altında ve onun kontrolüyle yapacağını dile getiriyor. Zaten de bunun üzerinden hareket ediyor. Dönüp dönüp aynı şeyi tartılıyoruz, bende aynı şeyi cevaplamaya devam ediyorum. Hakan Bey'in sorduğu sorulara daha önceden de cevap verdim. Bu sefer cevap verin demesini yadırgadım. Anlamak istemeyene hiçbir söz kafi değildir. Ben ne söylersem söyleyeyim o kendi bildiğini kendi yorumladığını anlatmaya anlamaya devam edecek. Buna yapabileceğim bir şey yok. Sorduklarıma cevap vermedin sözünü doğru olmadığını dile getiririm. Burada karmaşık bir hukuki süreç var, bu karmaşık hukuki sürecin teknik hukuki değerlendirmesini dilerseniz anlatırım. Ama buradaki sorun şu; karşımızda bir kooperatif, bir kamu tüzel kişiliğinin hissedarı olduğu bir şirket ve İzmir Büyükşehir Belediyesi kurumu var. Bu 3 kurum arasındaki ilişki hem kooperatifler, şirketler, borçlar hukukunun ve kamu maliyesinin ve belediye mevzuatının konusudur. Burada iki dakikada anlatıp bunun neden böyle olduğunu kendisine izah etmek zor olabilir ama şunu diyeyim ki; kendisi şöyle bir çıkarımda bulunuyor, ‘Şu şu maddeleri okuyorum. Bu maddelerden bu yorumu çıkarıyorum, şimdi de soruyorum, bunları yaptınız mı?’ Bende diyorum ki yaptığınız yorum yanlış. Çıkış noktanız yanlış, çıkış noktanız yanlış olduğu için sorduğunuz soru yanlış. Sözleşmeyi böyle yorumladığınız için böyle sorular soruyorsunuz. Anlatmaya çalıştığım basitçe budur. Her söylediğimde de aynı şekilde anlatmaya çalıştım” dedi. 



HIZAL: BİZ RANTİ ELEŞTİRİYORUZ
Söz alarak CHP’li Aydın’a tepki gösteren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Biz sorular sormaya devam edeceğiz. Biz burada dönüşüm konusuyla ilgili konuşurken Aslanoğlu il başkanı değildi. Bir önceki salonda kürsüde ‘Bir kooperatif kuruyorsunuz, kooperatif başkanı Şenol Aslanoğlu, işlemlerde hukuksuzluklar var muhtemelen bu arkadaşı il başkanı yapmayı düşünüyorsunuz’ demiştim. Bugün de kooperatif başkanı sıfatıyla konuşacağım. Ballı kaymak vardır ya,tadı ve değer artar. Belalı kaynak dediğimiz işlemler yürütülüyor burada. İzmir Büyükşehir Belediyesi eliyle yürütülür. Buna Sayın Tunç Başkan müsaade ediyor.  Göz göre göre müsaade ediyor. Neden ballı kaymak diyoruz? İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden bu işi kooperatife paslayacaksınız, kooperatifi 2 günde kuracaksınız... Kooperatifi kurdukları kişi aynı ofiste... Murat Bey buna da cevap versin. Sonra bir şirketi ortaya çıkıyor ve şirket batık.  Bu şirket kooperatiften işi alıyor. 261 milyon TL'lik sözleşme ile alıyor. Rant hırsızlığı var dediğimde bana kızdılar. TOKİ'nin yaptığı işten ucuza yapılıyor denildi. TOKİ yerelde yapmış olduğu işleri şehrin dış bölümlerinde yapar. TOKİ Şehir Hastanesi'nin orda sadece bina yapmadı, yol yaptı, altyapı yaptı, kanalizasyon, elektrik, getirdi, telefon hattı, internet hattı , su hattı döşedi. Bunları ihale yaparken tüm altyapı halinde ihale yapar. Verilen rakamlar bunlar. Ancak İZBETON'un yaptığı ve  kooperatifin aldığı işte bunların hiçbiri yok. Çıplak inşaat var. Şu an itibari ile yüzde 40 fazla maliyetle yapılıyor. İş bittiğinde bu yüzde 60-70'e çıkacak fiyat farkı hariç. Bu rant kimin cebine gidiyor?Bu rant Şenol Aslanoğlu ve arkadaşlarının cebine gidiyor. Aslnaoğlu'nun il başkanı olması benim umurumda değil. Ancak herhangi bir vatandaş İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBETON adını kullanmadan kooperatif kursun bakalım 10 kişi bulabilecek mi. Kimle dalga geçiyorlar? Sonra çıkıp şımarık tavırla İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapamadığı işi biz yaptık diyecek. Sen kimsin? Bu belediyenin 25 milyar bütçesi var. Kimin malını kime satıyorsunuz. 4,5 yılı tamamlıyoruz… Belki 6 ay sonra bazı arkadaşlar bu görevi yapmayacak. Ancak dönüp bakıldığında iyi şekilde anılmak isteriz. Biz bugün söylediklerimiz ve yaptıklarımız ile sorumluyuz. Durum böyleyken çıkıp hiçbir şey yokmuş gibi tavır ortaya koymak doğru bir yaklaşım değil. Elbette siyasi olarak il başkanınız kıymetlinizdir. Buna benim ve arkadaşlarımızın söyleyeceği hiçbir şey olamaz. Ancak ben Aslanoğlu'nun Serdar Deniz'in, Hüseyin Cengiz'in siyasi kimlikleri üzerinden vermiyorum. Başka bir siyasi partinin il başkanı da bu belediyenin adını kullanarak bu tür faaliyetlere giriyorsa çıkın eleştirin. Ben Aslanoğlu'nun geçmişte yaptığı ticari faaliyetleri eleştirmiyorum.Ben İzBB'nin adını kullanarak ortaya koyduğu kooperatif ve bunla elde edilen rantı eleştiriyorum. İZBETON suç işlemeye devam ediyor. Burada sorulara cevap veriyormuş gibi konuşarak meseleyi kapatmanın anlamı yoktur. Burada büyük bir rant hırsızlığı var. Bunu yapan Şenol Aslanoğlu ve arkadaşları. Bana dava açtılar, yine açabilirler mahkemeler orada” dedi.



ÖNAL:  TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMASI LAZIM
AK Partili Hızal’ın sözlerine tepki gösteren  CHP’li Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı İrfan Önal, “Yine konuları birbirine karıştırarak bağlamından kopararak konuşuldu. Siz hukukçu olabilirsiniz. İZBETON başındaki Genel Müdürü de hukukçu. Büyükşehir'de hiçbir arkadaşımız anlayamamış, Özgür Bey sadece anlamış. Keşke yargı tarafsız olsa da her şeyi yargıya havale edebilsek. Kooperatif bir kişi değil, sahibi yok. Kendilerinin anladığı gibi tekelleşmiş bir elden büyütülen bir yapıda değil. Sizin büyüttüğünüz milyar dolar sahibi yaptığınız firmalar var. Biz İzmir'de bir Cengiz yaratmıyoruz. Biz 500 sahipli, üyeli kooperatif kuruyoruz. 500 kişiye sağlanan rant bu. Olayları yine karıştırıp, getirip götürüp buradaki vurguna getiriyorlar. Kimse İzmir Büyükşehir Belediyesi yada İZBETON adıyla daire almıyor. İnsanlar fiyata bakarak daire alıyor. Uygun diye vatandaş alıyorsa burada vurgundan bahsedebilir miyiz. Düzlükte yaptıkları yerler de var TOKİ'nin. İzmir'de bizi dinleyenler bilsin ki kooperatifin aldığı para 2 daire parası.  2 daire parasına ürettikleri 12 lira iken TOKİ 14 liradan veriyor. TOKİ ile aradaki fark ise kullanılan arazı devlet hazine alanı. Bir yeri irdelemek istiyorsanız TOKİ'yi incelemeniz lazım. Engellemeleriniz üzerine binince zaten olmaz. Sizin engellemeleriniz olmasaydı, bizimle birlikte büyütmeye çalışsaydınız belki bugün 2 yerde daha kooperatif çalışmalarına başlamıştık. Bunları engellemeniz bize de size de ülkeye de yarar. Buradaki model Türkiye’ye örnek olması lazım. Arsası olan ile imkanı olanların bir araya getirerek dönüşümün sağlanması lazım. Bunu yanında merkezi hükümetten de kolaylaştırıcı katkılar bekliyoruz” dedi.