EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Mayıs ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti.
Oturumda İZSU’ya ait faaliyet raporu ile kesin hesap cetvelleri AK Parti’nin eleştiri ve ret oylarına karşılık oy çokluğuyla kabul edildi. Mecliste ayrıca su ve atık su tarifelerinde yüzde 5’lik zam içeren ve Temmuz’da yürürlüğe yeni fiyatlar da onaylandı.
ESHOT, İZSU ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait bütçe kesin hesap cetvelleri de AK Parti’nin ret, Cumhuriyet Halk Partili(CHP) ve Milliyetçi Hareket Partili (MHP) meclis üyelerinin ise kabul oylarıyla meclisten geçti.
AK PARTİLİ DOĞAN’DAN ELEŞTİRİ
AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan rapor ve hesap cetvellerine ilişkin yaptığı konuşmada, “2016 bütçe açığıyla kapandı. 700 milyon liraya yakın zarar edildi. Bütçe gerçekleşmeyen hedefleri ve yarım kalan projeleri gösteriyor. Hizmet yok, proje yok, ulaşım ve otopark çilesi devam ediyor. Kayda değer bir tesis hizmete açılamamış. Kentin kangren olan sorunlarına çare yok. Türkiye’nin üçüncü büyük belediyesi maaş ödemeye ve sabit harcamalara çalışıyor. Gelirler her gün düşüyor. Tüketim var ama üretim yok... Bir zamanlar borçsuz belediyeden söz ederken, artık belediyenin geleceği ipotek altına alınmış durumda. Borç tutarı 1,5 milyar lirayı buluyor ve kasamızda kara delik oldu. Borç almadan yatırım yapılamıyor. Borç parayla yapılan tramvay bile basit bir elektrik arızasında çalışmıyor. 2016 yılı İzmir için başarısız bir yıl oldu. Umarız bu gerileme trendi bir an önce son bulur. Umarız İzmir Büyükşehir Belediyesi 2017 yılında bu kente daha fazla sahip çıkar. Bu düşüşe artık dur demeniz gerekiyor” dedi.
KOCAOĞLU: 2004 YILINDA TÜRKİYE’YE YENİ BİR YÖNETİM FELSEFESİ GETİRDİK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da söz alarak, “Büyükşehir Belediyesi, ESHOT, İZSU ve İZULAŞ’ın, yani belediyenin toplam borçlanma limiti 2 milyar 378 milyon 640 bin liradır. Borçlanma limitimiz 9 milyar 800 milyon liradır. Benim ağzımdan borçsuz belediye diye bir laf çıkmadı. Kendi gücümüzle, kendi öz kaynaklarımızla, kendi itibarımızla yatırım yapıyoruz. Önümüzde sayılı projeler kaldı. Diğer büyükşehirlerle kıyasladığımız zaman, İzmir Büyükşehir Belediyesi cari harcamaları için kredi kullanmamaktadır. Yatırım yapmak için kredi kullanıyoruz. Biz raylı sistem projelerinde borçlanıyoruz. Ve tüm bu borcumuzun tamamı, harcadığımız paranın sadece bir kısmını içeriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi sürekli borç ödüyor. Bir süre sonra ödediği kadar borçlanacak hale gelecek. 3-4 sene sonra ödediğinin de altında borçlanacak. Borçlar azalacak. İzmirli hemşerilerimizin yaşam standardını arttırmak için projeler yapıyoruz. Finansman dengesini, yani borç ödeme dengesini 13 senedir en iyi kuran kurumuz. Çok şükür hiçbir projemize başka hiçbir yerden bir kuruş destek almadık. Metrolarımızı kendimiz yapıyoruz. Vagonlarımızı kendimiz alıyoruz. Göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerelde kalkınma modeli sadece Türkiye’ye değil, dünyaya örnek oldu. Yok sayarak eleştiri olmaz. Yok sayarsanız bir gün İzmirli hemşerilerimiz de sizi yok sayar. Neden borçlanmayayım? Kendi gücümle borçlanıp yatırım yapıyorum… İzmir her sene tüm hızıyla büyümektedir. İzmir’deki otellerin doluluk oranı yüzde 75-80 oranında. Türkiye’de ise 45 seviyesinde. Bunu Fuar İzmir sağlıyor. Büyükşehir Belediyesi tek başına fuarı yapar, her hafta orada fuar düzenlerse, otellerimiz iki katı doluluk oranı ve ciro yakalar. Kalkınma budur. Sadece belediye hizmetleri ile yetinmiyoruz. 2004 yılında Türkiye’ye yeni bir yönetim felsefesi getirdik. Bu kenti kalkındırma görevini de üstlendik. Bu kalkınma, bu büyüme nasıl oldu?” açıklamasını yaptı.
ESHOT İÇİN DE TEPKİ GÖSTERDİ
İZSU ve ESHOT’a ait bütçe kesin hesap cetvelinin görüşüldüğü bölümde de söz alan AK Partili Doğan, yine eleştiri getirdi. Doğan, “Kurumun hizmet kalitesi yine yerinde saydı. Gelir gider arasında yine denge kurulamadı. Bütçe geçtiğimiz yıl da açık vermiş. Aradaki açık Büyükşehir Belediyesi’nin yardımlarıyla kapatılmış. Açığın zamlarla kapatılması ve zararın vatandaşlara yansıtılması söz konusu. Bütçenin yüzde 90’ı hizmete değil, kurumun sabit harcamalarına gitmiş. İzmir halkı sizden nasıl hizmet beklesin. Kendi bütçesi açık veren bir kurum başka bir kuruma nasıl borç veriyor? Merak ediyoruz, İzmirlilerin arpası böyle mi harcanıyor? ESHOT uluslararası kuruluşlara 55 bin lira para ödeyip ödül mü almak istiyor? ESHOT bu kentin kaynaklarına iyi sahip çıkamıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ek yük getiriyor. Her sene zamla bütçe denkleştiren ESHOT’un bilet satış gelirleri artmıştır. Bütçede akıllı kart satış gelirleriyle ilgili bir kaleme rastlayamadık. Zorunlu kart değişimi sonrasında İzmirliler tanesi 6 liradan 2,5 milyon adet yeni elektronik ulaşım kartı satın aldı. Kart değişimi sonrasında sizin yasal zorunluluk dediğiniz, diğer illerin belediyelerinin bedavaya dağıttığı akıllı kartların satışından elde ettiği 15 milyon liralık gelir nereye gitti? ESHOT’un ihaleye çıkıp bastırdığı 2,5 milyon kartın satışından elde edilen para nerede? ESHOT otobüslerin tamiri, personel maaş ödemeleri, garaj bakımları, faturaları ödemek için borç alır hale mi geldi? Bütçe bir önceki yıla oranla geriye gitmiş, eski performans yakalanmamış” diye konuştu.
ANKARA VE BURSA’YI ÖRNEK GÖSTERDİ
Tekrar konuşan Kocaoğlu ise, “Burası bakkal dükkanı değil. Her şeyin hesabı var. ESHOT’un İzmir ulaşımındaki payı giderek azalacaktır. Raylı sisteme geçiş ESHOT’un tek kurtuluş yoludur. Aksi halde, ne vatandaşı memnun etmek, ne de kaliteli hizmet vermek mümkün. TBMM belediyelerin ulaşım yükünü hafifletmek zorundadır. Bu konuda ne kadar zarar ettiğimiz ortada. Bu konuda bizimle kıyaslanabilecek en yakın il Ankara’dır. Orada toplu taşımanın büyük oranı halk otobüsleriyle yapılmasına karşın, ESHOT kadar zarar ediyorlar. Buyurun bunun için çaba gösterelim. Hepimizin beli bükülüyor. Merkezi hükümetten aldığımız paranın dörtte birini ulaşımı finanse etmek için kullanıyoruz. Gelin, buna çalışalım, hizmetse hizmet… Ankara’da da, İzmir’de de, Bursa’da da aynı sızlanma var… ESHOT, İETT, EGO neden zarar ediyor? Biz bu yükü hafifletmek için yatırımlarımızın büyük bölümünü raylı sisteme aktarmaya çalışıyoruz. Ulaşım kartlarının parası buharlaşmadı, bütçede duruyor” dedi.
KOCAOĞLU’NUN ‘KÖRFEZ’DE YÜZECEĞİZ’ SÖZÜNÜ HATIRLATTI
İZSU’ya ait faaliyet raporu ve yeni su tarifesi için de AK Partili Doğan, kurumun faaliyet raporunu ise başarısız ve vizyonsuz olarak nitelendirdi. Doğan, “Tıpkı geçen yılkinin aynısı, kopyala yapıştır bir faaliyet raporu hazırlanmış. Kentin sorunlarına yine çare yok. Yarım kalan işleri bitmeyen projeleri tamamlanıp hizmete açılmış gibi bizlere sunulmuş. Halen daha “Cek”, “Cak” gibi muğlak ifadeleri görüyoruz. Koskoca İZSU geçen sene Bayındır ve Foça’da bir artıma tesisi yaptı. Atılan bunca temel, başlanan onca proje inşaatı ne oldu? Bu başarısız tablo daha ne kadar sürecek? Vaatler yine kağıt üstünde kaldı, sokaklarda farklı bir tablo ile karşılaşıyoruz. Tamirat, tadilat, temizlik gibi rutin faaliyetler haricinde kente yön verecek projelere başlandığını göremiyoruz. İzmir’in gelecek 50 yılını kapsayacak projeler başlanamadı. Her seferinde izin bahanesine sığınan belediye, gerekli tüm onayları aldığı körfez temizliği projesine başlayamadı. İZSU bırakın körfezi temizlemeyi, daha dereleri temizleyemiyor. Meles Deresi tam 4 yıldır temizlenemedi ve halen tehlike saçıyor. Kocaoğlu’nun ‘İki sene sonra körfezde yüzeceğiz’ sözlerini hatırlatmak istiyoruz. Sözü vereli 3 yıl geçti. Konak sahilinde şimdi çöpler yüzüyor” dedi.
BİR YILDA YÜZDE 15 ZAMMIN ELLE TUTULUR HİÇBİR YANI YOKTUR
Doğan ayrıca, “İzmirliler vaatlerle oyalanıyor. İş yok. Bunun adı hizmet belediyeciliği değil, “Cek” “Cak” belediyeciliğidir. İZSU’nun SCADA sistemi çalışmıyor mu? Kentin suyu basit bir arızada bile günlerce sokağa boşa akıyor. Sudaki kayıp kaçak oranları halen önlenemiyor ve yüzde 30 seviyesinde. İZSU’nun günü kurtarmaya dayalı sıradan hizmet anlayışı kanıksandı. Bir adım ötesini göremeyen, hizmet değil zam yapan belediyecilik anlayışı nedeniyle İZSU bugün yerinde saymaktadır. Çevre ilçelerde söz verilen artıma yatırımlarından bu sene de haber yok. Bu faaliyet raporunda anlatılanlar bu kent ile bağdaşmıyor. Sokakların asıl halini, vatandaşların çilesini aktarmıyor. Kentin su ve kanal altyapısı artık alarm veriyor. İzmirli hemşerilerimiz artık yağmur yağmasın diye dua ediyor. Geçtiğimiz yılda ortada elle tutulur hiçbir çalışma yokken karşımıza yine zamla geldiniz. Bu yılda suya yapılacak ikinci zammın gerekçesi nedir? İZSU ayağını yorganına göre uzatamıyorsa bunun ceremesini İzmirliler mi çekmek zorunda? Bir yılda suya gelen yüzde 15 zammın elle tutulur hiçbir yanı yoktur. Zararını zamla kapatmaya çalışan bu belediyecilik anlayışı nedeniyle İzmirlilere eziyet ediliyor” diye konuştu.
İĞNEYİ KENDİNE ÇUVALDIZI BAŞKASINA…
Mecliste söz alarak Doğan’ın sözlerine yanıt veren CHP’li Kenan Çakar ise, İstanbul ve Ankara gibi illerde yağışlar sonrasında yaşanan afet manzaralarını paylaştı. Çakar ayrıca, İzmir’in su ve kanal hizmetlerinde Türkiye’de lider olduğuna vurgu yaptı. Eleştirilere toplu yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, “İğneyi kendine batıracaksın, çuvaldızı başkasına… Bir referandum kampanyası yapıldı, hükümet üyelerinin bir haftada harcadığı para, devlet bütçesini rahatlıkla karşılıyor. İZSU 30’uncu yıl kutlaması yapıyormuş. Bu eleştiri mi? Müfettişe söyleyin zimmet çıksın, ödeyelim cebimizden…. 1 milyon 600 bin kişiye 24 saat temiz su akıtıyoruz. İZSU Bornova suyunu da, şaşal suyunu da, yamanlar suyunu da üretecek, bademler suyunu da halka verecek. Su ve ekmekte aşırı kar hırsını frenleyecek. Ben çikolata üretmiyorum. Dar gelirli vatandaşların yaşadığı yerde bunu yapacağım, kimse de bunu engelleyemez. Benim hizmet anlayışım, hayat felsefem bu” dedi.
ÜÇ BÜYÜK İLDE EN UCUZ SU İZMİR’DEDİR
Kocaoğlu sözlerinin devamında zam eleştirilerine de tepki gösterdi ve “Zam da yapılacak. Yatırım da yapılacak. Ben otomatiğe bağlamadım. Üç büyük ilde en ucuz su İzmir’dedir. Suya hiç zam yapmadığımız yıllar da var. Seçimde oy almak için yapılan popülist harcamalar iktidar partisinin parası değildir. Bu para 80 milyon insanın parasıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi seçim yatırımı yapmaz. İzmirliler kimin ne yaptığını, kimin seçim yatırımı yaptığını biliyor. Merkezi hükümetin yaptıkları ortada. Ben yetki bizdeyken Çamlı Barajı’na 5 sene izin vermedim, yetki Valilik’e geçti, bir günde ruhsat verdi. Su kaçağı İstanbul’da 38,5. İzmir’de 30. Ankara’da rakam yok, belli değil. İZSU 69 litre atık su arıtırken, Ankara 6, İstanbul ise 38 litre su arıtıyor” diye konuştu.
KOCAOĞLU KÖRFEZ PROJESİ VE ÇED ÇIKIŞI: 8 YILDA İZİN ÇIKTI, 3 GÜNDE TEMİZLENİR Mİ?
Yüzülebilir Körfez Projesi ve sürecine ilişkin konuşan Kocaoğlu, “Körfez’de ÇED raporu çıktı, Allah razı olsun. Biz bunu canı gönülden istiyoruz. Kentimizin kalkınmasını istiyoruz. Projenin özünde limanın büyütülmesi var. Biz sirkülasyon kanalı açacağız. İzmir Efes gibi, Milas gibi olmasın, İzmir Limanı yaşasın diye bunu yapacağız. Yeni izin çıktı. Üniversiteyle harıl harıl çalışıyoruz. 8 senede ÇED raporu çıktı, sen 3 günde körfezi temizle… Gide gele kaç tane pabuç eskittik. Elimizde sihirli değnek var, hemen yap… Sizin böyle bir maharetiniz varsa koltuğu bırakır giderim… İZSU 13 senede tarihinde yapmadığı çevre yatırımlarını yaptı. Hem de hiçbir kentin yapmadığı yatırımlar… Biz İzmir’e hizmet etmek, bu kenti kalkındırmak üzere yola çıkmışız. “3Ç” ilkemiz var. Çalmayacaksın, çaldırmayacaksın, çalışacaksın” ifadelerini kullandı.