Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - İlaç Fiyat Kararnamesi nedeniyle kar payları iyice düşen, buna karşın giderleri artan eczacılar, uzun süredir verdikleri mücadeleyi bu kez miting boyutuna taşıyor. Türkiye genelinde faaliyet gösteren 29 bin eczanede çalışan eczacı, eczacı personeli, kamuda görev yapan eczacılar ve Eczacılık Fakültelerindeki öğrenciler, yarın Ankara Anıttepe Parkı'nda saat 13.00'te gerçekleştirilecek büyük mitingde buluşacak. Binlerce eczacı, vatandaşlardan da alacakları destekle, hükümetten, mağduriyet yaratan İlaç Fiyat Kararnamesi'nin geri çekilmesini isteyecek.
ÇOCUĞUNA YAZILAN ŞURUBU BULAMAYAN ANNE BABA İÇİN DE MEYDANLARDAYIZ
Uzun süredir broşürle, eczanelerin camlarına asılan afişlerle dertlerini dile getiren ve vatandaşlardan anlayış bekleyen eczacılar, miting alanlarına inme kararı aldı. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, eczacıların büyük bir hak arama mücadelesi verdiğini, çok büyük sıkıntılarla boğuştuklarını belirterek, "Sadece hakkımızı istiyoruz. Hakkımızdan fazlasını istemiyoruz" dedi ve verdikleri mücadelenin önemli bir bölümü de vatandaşları ilgilendirdiğini söyledi. Başkan Sayılkan, mevcut şartlarda eczacılık mesleğini sürdürmenin imkanı olamayacağına vurgu yaparak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz kar oranlarımızın anlamsız kalması nedeniyle hak arayışına girdik. Ancak bizim yaptığımız mücadelenin önemli bir kısmı vatandaşı ilgilendiriyor. Gece yarısı nöbetçi altı eczane dolaştım, çocuğumun şurubunu bulamadım diyen anne baba için mücadele ediyoruz. 75 yaşında, emekli Mehmet Amcanın kalp ilacını alırken ödediği 100 liralık farkı ödememesi için çabalıyoruz. O farkı almanın doğru olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Bulunmayan ilaçlar, bulunsun diye çırpınıyoruz. Garip garip, tuhaf fiyat farkları çıkmasın diye uğraşıyoruz. Dolayısıyla bunları da vatandaşlarımıza anlatmamız gerekiyordu. Aylarca afiş dağıttık, üç ayrı afiş çalışması yaptık, hastalarımızla bire bir konuştuk ve sonunda onların desteğini arkamıza aldık. Artık hep birlikte miting meydanlarında haykırmanın zamanı geldi."
EURO 19 LİRAYKEN İLAÇ İÇİN KURU 7,86'YA SABİTLEMEK AKIL KARI DEĞİL
Mevcut şartlarda eczacılığın sürdürülebilirliğinin mümkün olmadığını üstüne basa basa anlatan Başkan Tuncay Sayılkan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz ne istiyoruz? Bunu ikiye ayırmak lazım. Türkiye’de 29 bin noktada 7/24 hizmet veren eczanelerin mevcut şartlarda yaşama şansı, her geçen gün biraz daha azalıyor. Biz buna dikkat çekiyoruz ve diyoruz ki; bu koşullarda biz bunu sürdüremeyiz. İlaç Fiyat Kararnamesinin değişmesi lazım diyoruz. Ciddi bir reform yapılmak zorunda. Bir-iki kez, yok hükmünde düzenleme yapıldı, onların çok bir faydası yoktu zaten. Çünkü yüzde 1’lik, 1,5’luk iyileştirmeler, pansuman bile olmadı. Biz diyoruz ki, bu tuhaf kararnameyle her ilaca zam geldiğinde, eczanenin karlılığı düşüyor, eczacılar fakirleşiyor. Çünkü enflasyon düşmüyor, artıyor. Bu uygulamadan vazgeçmek lazım. İkincisi; işletme giderlerimiz inanılmaz bir şekilde arttı. Asgari ücrete yapılan zamlar, elektrik ve doğalgaz giderleri dayanılmaz hale geldi. Giderler hızla artarken, karlılık azalıyorsa, sıfır noktasına yaklaşıyorsa, o işi sürdürmek mümkün değildir. Kredi çekerek, borçlanarak bugünkü zararları telafi etsek, seneye ne yapacağız? Eczaneyi kapatmak zorunda kalırız. Buna çözüm bulun diyoruz. Bu kararname aynı zamanda euro 19 lirayken euro kurunu 7,86’ya sabitleyip piyasada ilaçların bulunmamasına sebep olan kararnamedir. 2004 yılında hayatımıza giren bu kararname, ilk yıllarda enflasyon düşük olduğu için acısını pek hissettirmedi. Fakat son üç beş yıldır, kontrolden iyice çıkan enflasyon oranlarının olduğu süreçte İlaç Fiyat kararnamesinin hükmü kalmamıştır. 29 bin eczanenin dışında, kamuda görev yapan, hastanelerde çalışan arkadaşlarımızın da yok sayıldığı, onların özlük haklarında hiçbir iyileştirmenin yapılmadığı bir dönem yaşıyoruz. Onların sorununu da öne çıkarmak istiyoruz. 2008 yılında da eylem yapmıştık. Bu kez çok daha büyük bir eylem gerçekleştireceğiz."