GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
26 Aralık 2021 Pazar 11:07

Bayır’dan dönüşüm tepkisi: Zorları CHP’li belediyelere bırakıyorlar!

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, kentsel dönüşüm projeleri konusunda, “Burada iktidarın bakış açısı şu, problemli ve yapılması zor olan ve sonunda rant olmayan kent dönüşümleri söz konusuysa bunu AKP’li olmayan, CHP’li belediyeye bırakalım. O boğuşsun dursun, beceremesin ve biz daha kolay olanı alalım. Örnek mi istiyorsun; Karabağlar’daki kent dönüşümünde, belediyenin yaptığı eski yapıların yıkılarak yenilendiği dönüşüm. Devletin TOKİ ile yaptığı nedir? TOKİ Yenitepe’de boş alana 20 tane gökdeleni dikti” dedi.

EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır SonsözTV yayınına konuk olarak Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. Kent gündemi ve ekonomik gelişmeler hakkında önemli açıklamalarda bulunan Bayır, belediyeler hakkında da değerlendirmeler yaptı.

KARABAĞLAR’DA YAPILMAK İSTENEN SEÇİMİ ETKİLEMEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanları İstişare Toplantısı’nda kullandığı ifadeleri değerlendiren Bayır, “Erdoğan’ın yerel seçimleri acısı devam ediyor. İzmir zaten bizdeydi ama İstanbul, Ankara, Adana, Mersin gibi yerleri tekrar almak için kendisine verilen yalan yanlış bilgiler ışığında konuşmaya devam ediyor. Ben 2010-2011 yılında İzmir’de CHP il başkanıydım, Aziz Kocaoğlu da büyükşehir Belediye Başkanımızdı. Aynı zamanda il başkanları büyükşehir meclisinde grup başkanıdırlar. Ben o zaman mecliste o toplantılara gittiğim zaman kentsel dönüşüm ile ilgili 13 noktada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na müracaatımız vardı. Bu 13 müracaatın üzerinden 11 yıl geçti hala bunların sadece 3 tanesine onay çıktı, geriye kalan 9 tanesine onay çıkmadı. Burada iktidarın bakış açısı şu, problemli ve yapılması zor olan ve sonunda rant olmayan kent dönüşümleri söz konusuysa bunu AKP’li olmayan, CHP’li belediyeye bırakalım. O boğuşsun dursun, beceremesin ve biz daha kolay olanı alalım.

Örnek mi istiyorsun; Karabağlar’daki kent dönüşümünde, belediyenin yaptığı eski yapıların yıkılarak yenilendiği dönüşüm. Devletin TOKİ ile yaptığı nedir? TOKİ Yenitepe’de boş alana 20 tane gökdeleni dikti. Her katta 4 daire olsa 15 katlı binalarda 60 daire olur. 1200 tane daire dikti orada ve onu kentsel dönüşüm diye pazarlıyor. Böyle kentsel dönüşüm olmaz devletin arazisi üzerine yeni apartman yaptın sen. Asıl Büyükşehir’in Uzundere’de yaptığı eski binaların yenileme olayı kentsel dönüşümdür. Boş alana bina dikmek kentsel dönüşüm değildir. İktidarın yapmak istediği Karabağlar’da üniversite olmasını istediğimiz alana bina dikip orayı kendi yandaşlarına peşkeş çekerek bir sonraki yerel seçimde Karabağlar seçimini etkileyebilir miyim diye hesap yapıyor. Yapılan şey budur. AK Parti’nin Türkiye genelinde çok az farkla kaybettiği yerlerde bu yapılmıştır. İzmir olarak biz şanslıyız çünkü İzmir Türkiye’nin her yerinden göç alırken, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi insanlar geliyor buraya” açıklamasını yaptı.

Ekonomik gündem ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bayır, “Meclisten geçen bütçe ekonomik gelişmelerle kuşa döndü. Dolar yükselirken dış güçler deniyordu, düşünce ‘ben yaptım’ oldu. Hep böyle oluyor zaten, kötü şeyler dışarıdan iyi şeyler saraydan biliniyor. Rezervlerin eridiği dönem hakkında yapılan açıklama da çok kötüydü. İnsan hata yaptım diyebilmeli. O dönemde de siz yönetiyordunuz devleti, şimdi de. 20 yıldır ülkeyi siz yönetiyorsunuz, bunun adına kaşıkla verip kepçeyle almak deniyor. Televizyonda herkes insanların cebinde 50’şer bin dolar varmış gibi konuşuyor. Yapılan fiyat artışları ortada, şimdi tekrar gidin bakın fiyat artışlar dolar düşünce geri alınmadı. Esnaf da ekonomiye güvenemediği için geriye çekmiyor. Devlet de benzinde fiyatı geriye çekmedi. Yapılması gereken zammı dolaylı vergilere yönlendirildi. Dolar yükselirken fiyatlar yükseliyor, gerilerken fiyatlar değişmiyor. Bunun hesabını birileri vermesi lazım. Siz hem serbest piyasa ekonomisindeyim diyeceksiniz hem de ticaret erbabına buna neden bu kadar kar koydun diyemezsiniz. Stokçulukla ilgili gelen yeni kanunla ilgili ciddi kavga verdik mecliste.

Siz kime neye göre stokçuluk kararı veriyorsunuz. Herkesin yaptığı iş türü ve gidişatına göre elinde mal tutmak zorunda. Ben meclis komisyonunda, stokçulukla ilgili kurulacak komisyonda mesleklerle ilgili kişilerin koyulmasını istedim. Meyve yetiştirenlerin mesela bir süre bekletmesi gerekiyor. Şimdi köylü meyveyi beklettiği için stokçuluktan ceza mı yiyecek. Sonuçta bazı tarımsal ürünler yılda bir kere hasat ediliyor ve yıl boyu tüketilmesi için piyasaya yavaş yavaş sürülüyor. Burada stokçuluk olayına nasıl karar verilecek. Şimdi ev fiyatları da yükseldi, demir fiyatları yükseldi, maliyetler genel olarak çok yükseldi. Halkımızın büyük çoğunluğu birikimini dövize çevirmiş çünkü ekonomiye ve iktidara güvenmiyor. Bankalar batar mı diye düşünerek parasını çekenler oldu. Tabi bu parası olanın derdi, acaba Türkiye’nin yüzde kaçı doları dert ediniyor. Dolar hakkında konuştuğumuz için bize kızanlar bile olabilir çünkü insanlar mutfak masrafıyla ilgileniyor. Aslında dolar da direkt olarak mutfak masrafına etki ediyor” dedi.

YARDIMLARI BEŞLİ ÇETE FİNANSE EDİYOR AK PARTİ GENÇLİK KOLLARI DAĞITIYOR
İçinde bulunduğumuz ekonomik durumun planlanmış bir şey olduğunu ifade eden Bayır, “Biz mevcut iktidarın beşli çeteye peşkeş çekildiğini, insanların yardımlarla ayakta durduğunu söylüyorduk. Yapılan yardımlar beşli çeteler tarafından temin ediliyor ve AK Parti Gençlik kolları tarafından dağıtılıyor. Beşli çete ihale aldıkça bunları yapıyor. Bakın beşli çete liman ihaleleri ile gündemde. Bu mevcut ekonomik durum da beşli çete ile planlandı. Erdoğan’ın ekonomi ile ilgili açıklaması ile birlikte bunlar da yüklü miktarda döviz bozdurdu. Ayrıca Arap ülkelerinden de çuval çuval dolar getirildi. Yapılan bu yardımlar karşılığında da Katarlılara çeşitli yerler veriliyor. Çeşme’de koruma havzaları kaldırılarak bu alanların pazarlanmasının önü açılıyor. Cumhuriyet yatırımları bittiği için çeşitli projelerle araziler satılmaya başlandı. Hükümet açığı kapatmak için miras savurarak satıyor. Bu nereye kadar gidecek göreceğiz. Dolar düştü deniyor ama bunu karıştırmamak lazım. Dolar düştü mü acaba. Doların sadece 30 gün geriye gitti. Dolar 6-7 lira seviyesindeydi 18 lira seviyesine düştüğü için düştü deniyor ama 12 lira seviyesinde hala. Erdoğan’ın konuşmasıyla eş zamanlı 100 milyarı 18 liradan eritip sonra düşen kurla yeniden servetlerine servet kattılar” diye konuştu.

İLK DEFA ERDOĞAN’A İNANIYORUM
Erken seçim söylemleri hakkında konuşan Bayır, “Erdoğan seçim olmayacak diyor. İlk defa söylediği söze inanıyorum çünkü yaptıkları anketlere göre söylüyor. Seçim istemedikleri için değil, kazanamayacaklarını bildikleri için seçim yapmıyorlar. İnsanlar Pazar artıklarını topluyor. Bu tahribat nasıl giderilecek onu düşünmeliyiz. AK Parti’nin ardından işimiz çok zor olacak. Çok sayıda akademisyenimiz şu anda bunun üzerine çalışıyor biz siyasetçiler de bu projelerimizi sahada halkımıza bu tahribatı nasıl çözüleceğini anlatıyoruz” ifadelerini kullandı.

İNSANLAR GÜVENMEDİĞİ İÇİN PİYANGO BİLETİ BİLE ALMIYOR
İnsanların iktidara güvenmediğini ifade ederek sözlerini sürdüren Bayır, “Bu tarihte Milli Piyango için büyük sıralar olurdu ama artık olmuyor. Artık insanlar güvenmiyor çünkü. O paraların halka dağıtılacağına inanmıyorlar. Evet, ekonomik durum nedeniyle de piyango bileti satışlarında düşüş olmuştur ama yine de birkaç liraya alınırdı eskiden, insanların güveni kalmadığı için piyango bileti almıyorlar. Yılbaşında piyango ile bir heyecan yaşanırdı ama artık bu da olmuyor. İstanbul’da Nimet Abla’nın önünde 1 kilometre kuyruk olur, her yıl haberlerini görürdük, nerede şimdi? Bu sorgulanması gereken bir şey” dedi.

ÜRETİCİYİ CEZALANDIRAN ANLAYIŞTAN ÇIKILMALI
Kur korumalı mevduat sistemini eleştiren Bayır, “Bu modelde baktığımızda tek olumsuzluk insanların iktidara güvenip bu parayı teslim etmesi. 100 bin dolarım olsa ben bozdurup o parayı bu iktidara teslim etmem, güvenmem. Bu paranın faizi çünkü hazineden verilecek. Hazine bu parayı vermek için para basmak zorunda. Para bastığında da Türk lirasının değeri düşmeye devam edecek. Bizim gibi iş yapan insanlar için parayı belli vadelerle oraya bağlamak mantıklı değil. Bana para lazım olduğunda oradaki parayı kullanamayacağım. Eğer vadesinden önce o parayı çekmek istersem faiz hakkımdan ve kur koruma farkından feragat etmiş olacağım ve zarar edeceğim. Üreticiyi cezalandıran bu anlayıştan uzaklaşılmalı” diye konuştu.

HASTANELER BİR ÇİVİYE MUHTAÇ HALDE
Sağlık sisteminde sorunlar olduğunu ifade eden Bayır, ilaç ve tedarik sıkıntıları yaşandığını belirterek, “Geçenlerde kaza geçiren bir sağlık çalışanı, bacağına çakılması gereken bir çivi için 4 gün hastanede yatırılarak bekletilmiş. Bir hastanede ayak için gerekli bir çivi olmadığı için, bir yatak 4 gün işgal ediliyorsa vay halimize. Sağlık Bakanı’na sormak lazım. İlacı yok, çivisi yok, hastaneler bir çiviye muhtaç hale gelmiş. Sağlık Bakanı Şehir hastaneleri ile övünüyor ama çivisi bile olmayan hastane ne işe yarar?” ifadelerini kullandı.