GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
8 Ekim 2020 Perşembe 16:24

Başkanı Tugay'dan 'Mavişehir' yorumu: Bugün yeşil alanı satan, yarın dağı ve denizi de satar

Halkın kullanımı için ayrılmış bir alanı, halkın elinden alıp özel bir mülkiyete verilmesinin mantığı olmadığına vurgu yapan Başkan Cemil Tugay, "TOKİ, buraları satarak fakirlere ev yapıyormuş. Bu hizmeti takdirle karşılıyorum ancak bunun için halka ait sosyal donatı alanını satması gerekmiyor. Ben devletin yeşilini satarım, derseniz, bu sefer devletin denizini, dağını, ormanını da satarsınız. Bu, kabul edilebilir bir şey değil" dedi.

EGEDESONSÖZ - Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, TOKİ'nin sattığı Mavişehir'deki alanla ilgili SonSöz TV’ye önemli açıklamalarda bulundu.  

Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Başkan Tugay, Mavişehir'de TOKİ'nin satışını yaptığını, tepkilerden sonra iptal ettiği ihaleyle ilgili gelişmeleri anlattı. Başkan Tugay, "Benim açımdan olay net, tartışılacak bir şey yok" dedi.

Ellerinde sosyal donatı alanı olarak ayrılmış bazı alanlar olduğunu, bölgenin planı yapılırken bunların hepsinin planladığını belirten Başkan Tugay, görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:

ORADA ASLINDA İKİ DEĞİL, ÜÇ SATIŞ VAR
"Orada iki satış gözüküyor ama üç satış var aslında. O satış da Aralık ayında yapıldı. Normalde bize ücretsiz verilmesi gereken ama maalesef talep ettiğimiz halde ücretsiz verilmeyen belediye hizmet alanını, 21 milyon 500 bin lira bedelle aldık. O bölgenin özel bir mülkiyete verilmesinin önünü kapatmış olduk. O zamanlar bizi eleştiren arkadaşlar vardı. Niye gidip belediyenin parasını boşuna verdiniz, nasılsa kimse almazdı orayı, gibi... Ama biz de dedik ki, hayır böyle yerler satılıyor, rekreasyon alanı olarak satılıyor, sonra ticaret alanına dönüyor. Burasını da birileri alır ve plan değişikliği yapılır, diye karşı çıktık. Bunun  önüne geçmenin yolu, o alanı direkt kamuya geçirmektir. Bu alan, belediye hizmet alanı, yeşil alan, rekreasyon alanı, spor alanı zaten... Yani halka ait, halkın kullanım alanı olarak ayrılmış yerler. Şimdi böyle bir yerin satılması doğru değil. İlla ki satılacaksa belediyeye satılabilir. TOKİ, belediyelerle anlaşacak. Bu noktada ikisi de kamu kurumu. Kamu hizmeti vermeye çalışırken, belediyeye bir rakip yaratıp, onu belediyeyle yarıştırıp, daha fazla para almak, bir kamu menfaati olarak görülemez. Burası Karşıyaka! Böyle bir alanı kalkıp da kim olduğunu, oraya ne yapacağını bilmediğimiz bir insana veremeyiz. Veremezsiniz, verirseniz, biz bunu yanlış buluruz. Burası için kupon arazi denildi. Bunu anlayabilmem mümkün değil. Halkın kullanımı için ayrılmış bir alanı, halkın elinden alıp özel bir mülkiyete vermenizin mantığını ben anlayamıyorum. TOKİ, özel bir kuruluş değil. TOKİ, bir kamu kurumudur.  Bir de TOKİ’ye bu araziler nereden geldi, onu sorgulamak lazım. Emlak Bankasından geldi. Emlak Bankası nedir? Devlet bankası. Devlet bankasına ait bir malı, arazileri, Emlak Bankası ve TOKİ olarak iki ayrı kuruma dağıttılar. Buralardakini TOKİ’ye verdiler. Sayın Necip Nasır vekilimiz, dedi ki ‘TOKİ buraları satıyor, buralardan aldığı parayla bir yerlerde ev yapıyor.’ TOKİ'nin bu hizmetini takdir ediyorum. Ama bunun için, halka ayrılmış sosyal donatı alanını satmanız gerekmiyor. Kamu kurumu, kamunun hakkını göz etmek zorundadır. Ben devletin yeşil alanını satarım, derseniz, bu sefer devletin denizini, dağını, ormanını da satmaya başlarsınız. Devletin her şeyini tek tek satmaya başlarsınız. Zaten siyaseten bu noktada farklı bir bakışımız var. Biz devlete ait, kritik olan şeylerin satılmasına karşıydık, fabrikaların satılmasını istemedik, devlete ait pek çok zenginliğin, madenlerin satışını istemedik. Hala karşıyız."

TOKİ, O ALANI İKİ BELEDİYEYE DEVRETMELİ
Arazi ile ilgili beklentilerinin olduğunu belirten Tugay, TOKİ ile uzlaşmaya varıp burasını kamuya, yani belediyeye bırakmalarını istediklerini belirtti.

Başkan  Tugay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"TOKİ, burasını Karşıyaka Belediyesi’ne ya da Büyükşehir Belediyesi’ne devredebilir. Bu alanda herhangi bir inşaatlaşmaya, yapılaşmaya girmemelerini bekliyoruz. Sadece kendi kullanımlarına ayırmamalarını bekliyoruz. Normalde olması gereken şey, budur. Mavişehir'deki rekreasyon alanıyla ilgili farklı bir özel hassasiyet var. Burası, Kuş cennetine bitişik, doğal yaşam açısından da özel hassasiyeti olan bir alan… Burada öyle bir şey var ki, önündeki 6 dönümlük deniz alanını doldurmaları gerekiyor. Denizin doldurulması, iyi bir şey değil. Karşıyakalıya sorsak, onlar da muhtemelen böyle düşünüyorlardır. Normalde oraya bir dolgu çalışması yapılması lazım… Böyle bir şey yapıldıktan sonrası için Necip Nasır vekilimiz diyor ki, restoran yaparız, kafeterya açarız. Tamam ama özel mülkiyet olacak o zaman, paralı bir hizmete dönüşecek. Kamuya ait olmaktan çıkacak. Olmaz öyle şey."

KARŞIMIZDA SİYASİ BİR GÜÇ, SİYASİ BİR DURUŞ VAR
"Şimdi karşımızda siyasi bir anlayış, siyasi bir güç, siyasi bir duruş var. Bugün nasıl kamuya ait pek çok alan özelleştirildiyse, bir rekreasyon alanı ticaret alanına çevrildiyse, aynısı yapılabilir kaygısı taşıyoruz. Gerçekçi olmak lazım" diyen Başkan Cemil Tugay, belediye başkanı olarak, görevini yapmak zorunda olduğunu söyledi.

Başkan Tugay, şu yorumları yaptı:

"Karşıyaka halkıyla doğrunun arkasında durmam lazım. Burada bir hükümet, TOKİ var, mahkemeler var. 2012 yılında karar alınmış, Mavişehir, bundan sonra toplu konut alanıdır, buradaki bütün plan değişikliklerini Çevre ve Şehircilik bakanı yapacak, diye... Şu anda orada her türlü plan değişikliği hakkı, bakanlığa ait… Doğru olan bu muydu? Değildi. Mavişehir toplu konut alanı mı? Mavişehir, rant alanı! Bunu sokaktaki 5 yaşındaki çocuğa sorsanız, o da size aynısını söyler. Mavişehir toplu konut alanı değilken, niye toplu konut alanı olarak ilan ediyorsunuz? O plan değişikliklerini niye yapıyorsunuz? Serbest yükseklik kararını niye veriyorsunuz? 31 katlı binalar nasıl yapılıyor oraya? Bunlar varken, bizden olmaz öyle şey, biz plan değişikliği yapmayız demesin, hiç kimse... İnanmam. Örneklere bakar mısınız? Toplu konut alanı olmaması gereken bir yeri, toplu konut alanı ilan etmişsiniz. Üzerine bir sürü plan değişikliği yapmışsınız. Tüm bunlardan sonra, biz plan değişikliği yapmayız, diyecekseniz. Kendilerinden çok özür diliyorum, hepsine saygım var ama uygulamayla söylenenler arasında çok büyük fark var, maalesef..."