GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
19 Temmuz 2018 Perşembe 11:34

Başkan Soyer’den ‘manifesto gibi’ kurultay açıklaması!

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP’de devam eden kurultay tartışmaları ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

EGEDESONSÖZ- CHP'nin cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Muharrem İnce, 24 Haziran seçimlerinde istediği oyu alamadı. Seçimlerin ardından, parti içerisinde olağanüstü kurultay yapılması yönünde tartışmalar başladı. Genel Merkez’in “kurultay yok” açıklamasının ardından bazı delegeler, değişim istediklerini ifade ederek olağanüstü kurultay için imza toplamaya başladı.

İzmir’de de kurultay tartışmaları alevlendi. Büyükşehir Belediye Başkanı ‘değişim’ mesajı verirken İl Yönetimi tavrını Genel Merkez’den yana koydu. Pazartesi gününden itibaren ise başını eski İl Başkanı Asuman Ali Güven ile Bornova eski İlçe Başkanı Nevzat Kavalar’ın çektiği muhalifler imza toplamaya başladı.

Kurultay tartışmaları ile ilgili olarak ise Seferihisar Belediye Başkanı Tunç soyer’den ‘manifesto gibi’ açıklama geldi.

Soyer açıklamasında şunları söyledi:

“Bir Belediye Başkanı olarak değil CHP’nin içinde yıllardır emek veren bir sıra neferi olarak düşündüklerimi paylaşıyorum.

Bütün gücümüzle yerel seçime odaklanmak zorundayız.

Bir seçimi geride bıraktık. Hayallerimizi, heyecanlarımızı da belki. Bu seçimin değerlendirmesini enine boyuna yapmak zorundayız elbette. Ancak bu değerlendirme, önümüzdeki hedeften bizi uzaklaştıracak ve Partinin kurumsal kimliğini zafiyete uğratacak tartışmalardan, çekişmelerden uzak olmak zorunda. Çünkü hepimiz o kurumsal kimliğin bir parçasıyız ve bu zafiyeti doğuracak en büyük hata kişiler üzerinden o tartışmayı sürdürmektir. Oysa ilkeleri, davamızı konuşmak zorundayız. Üstelik bu muhasebeyi yapabilmek için, usulet ve suhuletle düşünmeye yani acele etmeden sağduyuyla değerlendirmeler yapmaya ihtiyaç var.

Seçimlere giderken, Genel Merkezin çizdiği yol haritası, hepimizin omuz omuza yürümesini mümkün kılan bir yolculuk yaptırdı bize. Kurulan ittifaklar, İyi Parti için yapılan girişimler, çıkartılan Adayımız, hepimizi heyecanlandırdı. Mutluluk ve umut dolu bir kampanya dönemi geçirdik. İlkesel olarak doğru bulduk, olanca gücümüzle bulunduğumuz her yerde en iyisini yapmaya çalıştık. Seçimler sonunda ortaya çıkan sonuç, bu stratejik tercihlerin yanlışlığını değil, olsa olsa, onu gerçekleştirme konusundaki gücümüzün eksikliğini gösterir. Bu yenilgi, hepimizin gücümüzü nasıl arttırmamız gerektiği ile ilgili dersler çıkartmamızı sağlamalı bize. Birbirimizi suçlamak, ben senden daha iyisini yaparım diyerek, birbirimizi yenmeye çalışmak, gücümüzü daha çok kaybetmemizi ve büyük yenilgiler almamızı kaçınılmaz kılacaktır.

24 Haziran seçimleriyle birlikte, Türkiye’de sistem değişti. Özetle, otoritenin merkezileştiği ve daha çok otoriterleştiği bir döneme giriyoruz. Bu süreçten geçerken, kısa vadede önümüzde yeni bir hedef var; Yerel seçimler.

Yerel seçimler, kurulan sistemin panzehrinin, yerelde demokrasiyi güçlendirmek olduğunu göstermek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Tek adam rejimine karşı demokrasiyi savunmanın eşsiz olanakları ile baş başayız. Hele ki Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerin yıllardır ortaya koyduğu başarı hikayelerinin tüm güzellikleriyle ortaya konması, önce yerelde sonra genelde iktidar olmanın kapılarını açacaktır. İktidarın, “Yerel”den başka bir başarı anahtarı olmadığını en iyi biz biliyoruz.

Sosyal demokrat belediyecilik uygulamalarının Türkiye’nin en temel sorunlarına, kimseyi ötekileştirmeden herkesi kucaklayarak, en köklü ve sürdürülebilir çözümler ürettiğini güçlü bir şekilde ortaya koymak zorundayız.

Hüsranlarımızı, kızgınlıklarımızı bir tarafa bırakıp, bu seçime odaklanmalı, daha iyisini yapmaya gayret etmeliyiz. En çok 8 aylık kısacık bir süre var önümüzde. Genel Başkanımıza, Genel Merkezimize ve birbirimize sımsıkı sarılmalı, yerel seçim öncesi bizi bölecek, güç kaybı yaşatacak bir hesaplaşmaya asla girişmemeliyiz.

Çünkü, Türkiye çok daha iyisini hak ediyor. Bunu da en iyi bilen biziz, en büyük umut da biziz, biz olmak zorundayız. Başka bir CHP, başka bir Türkiye yok. Onu aydınlık geleceğe taşıyacak olan da biziz.