GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
9 Temmuz 2021 Cuma 21:51

Başkan Soyer açıkladı... İzmir trafiği için yeni hamle!

Tartışmalara neden olan İzmir trafiği için raylı sisteme dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Yeni 4 hat proje ihalesine çıkıyoruz. Ayrıca yeni kavşak düzenlemeleri, alt-üst geçit, üst yaya geçitleri, füniküler gibi, İzmir’de daha önce hiç olmayan yeni araçlar hayatımıza girecekler. Biz bu durumu bir kader olarak yaşamıyoruz. Madem ki tablo bu biz buna uygun bir çözüm üreteceğiz" diye konuştu. Soyer arıca deniz ulaşımını artırmak için de feribot seferleri 15 dakika da bire indirip yeni feribotları deniz ulaşımına kazandıracaklarını belirtti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, katıldığı yerel bir televizyon programında açıklamalarda bulundu.

Gündeme dair açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, Dünya Bankası'ndan alınacak 330 milyon Dolarlık krediden trafik sorununa, yeni raylı sistemlerden mecliste yaşanan tartışmalara kadar bir çok konuda değerlendirmelerde bulundu.

2 SENE BANA ÇOK ŞEY ÖĞRETTİ
Seferihisar Belediye başkanlığı dönemi sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na gelmesini değerlendiren Başkan Soyer, “Çok hızlı akıyor zaman. 28 ay oldu. Çok uzun zaman değil ama çok hızlı akıyor. Fakat sakin sulardan iyi kaptan çıkmaz. Biz bu zamanda ne kadar felaket varsa yaşadık. Bu bir yanıyla yükümüzü attırdı bir yanıyla da bizi dirençli ve çözüm üretir yana taşıdı. Çok olgunlaştığımı düşünüyorum. 10 yıl Seferihisar’da belediye başkanlığı yaptım ama bu kadar dirençli olmak aklıma gelmemişti. Bu 2 sene bu anlamda bana çok şey öğretti. Bir kentin her şeyden önce dirençli kent olması lazım… Daha ileri gitme konusunda ayakları yere sağlam basan, içinde yaşayan insanların güven duyduğu bir kent. Bu en öncelikli mesele” diye konuştu.

İZMİR TRAFİĞİ İÇİN 'DENİZ ULAŞIMI' TAKVİYESİ
İzmir’de tartışmalara neden olan ve Cumhur İttifakı'ndan sanayicilere kadar bir çok katman tarafından eleştirilen 'trafik' sonuna hakkında da konuşan Soyer, “İki rakam vermek istiyorum. 1’cisi biz toplu taşım konusunda hiçbir zaman ne sıklığında ne güzergahından taviz vermedik. Sokağa çıkma yasağı günlerinde bile hatlarımız faal olarak çalıştı. Nisan 2020’de bizim toplu ulaşımda günlük binişimiz 1 milyon 950 bin. Tam 1 sene sonra bu rakam 950 binlere düştü. Yaklaşık 1 milyon civarında bir düşüş ar. Yüzde 50’nin üzerinde duruş var. Ee oldu? Bu insanlar İzmir’i terk etti ve bizim araçlarımız boş kaldı. İnsanların toplu ulaşım araçlarına duyduğu güven azaldı. O nedenle araç satın aldı ve işinden evine nereye gidecekse kendi özel aracıyla gitmeyi tercih etmeye başladık. Rakam bu kadar net. Ama biz bırakın o sıklığı değiştirmeyi 450 adet yeni otobüs alarak yeni güzergahlar açtık. İkinci bir rakam…  2020 Mart Nisan aylarında dolaşımda olan araç sayısı 660 binlerdeyken bu sene 1 milyon 449 bine çıktı Yüzde 110’un üzerinde bir artış var. Bir kentin büyüme hızının bir ritmi vardır. Her sene şu kadar yeni araç çıkar… 2022’de 20 bin araç... Bunu öngörürsünüz ve kent içindeki trafik ağını buna göre geliştirirsiniz. Ama böyle bir öngörüyü kimse yapamaz. 660 binden 1 milyon küsurlara çıkacak öngörüyü yapamazdık tabii bu kentin ulaşımını olağandışı etkileyen bir tablo bu bir tespit ve gerçek. Öncelikle feribot seferlerini 15 dakikaya indirdik. Eskiden 30 dakika olan sıklık 15 dakikaya inince inanılmaz büyük bir taleple karşılaştık. Şimdi yeni feribot kiralama ihalesine çıktık. Bununla birlikte 15 dakikayı daha da aşağıya taşıyacağız. Hiç durmayacak. Vızır vızır gidip gelecekler. İnsanları hiç bekletmeden taşıyacağız. Ayrıca diğer hatlarımızda da yeni feribot alımları yapacağız. Kısacası İzmir trafiği içerisinde yüzde 3 payı olan deniz ulaşımını, biz çok daha yukarılara çıkaracağız. Denizi çok daha fazla kullanmaya başlayacağız” ifadelerini kullandı.

İZMİR'E YENİ ARAÇLAR GELİYOR
Raylı ulaşımları arttırmak için yeni ihalelere çıkacaklarını da dile getiren Soyer, “Onun dışında hafif raylı sistem proje ihalelerine çıkmaya karar verdik. Çünkü kalıcı çözüm lastik tekerleklilerden ziyade raylı sistemlerde. Bu hem daha verimli ve gelir dönüşü hem vatandaş konforu hem finansman açısından daha fazla. Dolayısıyla her açıdan temiz olduğu için yatırım maliyeti yüksek de olsa buraya yönelme kararı verdik. Yeni 4 hat proje ihalesine çıkıyoruz. Şu anda arkadaşlarım bunu hazırlıyorlar. Ayrıca yeni kavşak düzenlemeleri, alt-üst geçit, üst yaya geçitleri, füniküler gibi, İzmir’de daha önce hiç olmayan yeni araçlar hayatımıza girecekler. Biz bu durumu bir kader olarak yaşamıyoruz. Madem ki tablo bu biz buna uygun bir çözüm üreteceğiz. Bizim makamımız mazeret üretme yeri değil” dedi.

BU SIĞLIK TÜRKİYE'YE BİR ŞEY KAZANDIRMIYOR
Trafik ile ilgili söylediği sözlere Cumhur İttifakı'ndan gelen eleştirilere de 'sığ siyaset' diyerek yanıt veren Soyer, “Bunu açmak lazım. Bıraktığım yerden devam edeyim. Gerçekten dünyanın büyük kentlerinde yapılan bu. Amaç, kent merkezine mümkün olduğu kadar araçlı girişi engellemek. O nedenle kent çeperlerinde otoparklar inşa ederek vatandaşları yayalaştırmak. Bugün dünyanın en gelişmiş kentlerine gidin kent merkezine araçla giremezsiniz. Kent merkezlerinin yayalaşması gerekir. Bu hem orada yaşayan insanların için huzur ve konfordur hem de kentin ulaşım ağını hafifletir. Bunu anlamamak mümkün değil. Bunu eleştiren arkadaşlar da bunun o anlamda söylendiğini biliyorlar ama böyle yapmıyorlar. Neden? Siyaset, sığ yapıldığı için. Bu sığlık Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmıyor. Popülist söylemler üzerinden siyasetin hiç kimseye faydası yok. Bizim insanımız sağduyulu. Siz istediğiniz kadar popülist söylem üretin. Gerçekten onun hayatını iyileştiren bir şey yapıyorsanız ona kulak veriyor. Onun dışında herkes horoz dövüşünden bıkmış durumda” diye konuştu.

MECLİS YORUMU: İZMİRLİ EN ÇOK BAĞIRANI BEĞENMİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki gerilimlere de değinen Başkan Soyer, demokrasi vurgusu yaparak şunları söyledi; “Ben bununla hiçbir gurur duymuyorum ve çok üzülüyorum. İzmir de meclis üyelerimiz de bunları hak etmiyor. Biz birbirimizi duymayı başarmalıyız. Birbirimizi paçasından çekiştirmeyi bırakmalıyız. Etten kemikteniz. İnsan bazen çileden çıkıyor ama yapmamak lazım. Gerilmemek, sesi yükseltmemek lazım. Kolay değil. Ama diliyorum ki biz o günleri göreceğiz. İçine düştüğümüz sığ siyaset girdabından çıkacağımıza inanıyorum. Bu memleketin gençlerine inanıyorum. Aslında mesele şurada: izim meclis toplantılarımız uzun sürüyor. Neden? Çünkü birbirimizi duyup dinlemeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Biz konuşabiliyorsak böyle demokratik bir platform varsa biz niye bunu bozalım? Uzasın, daha çok konuşulsun, buna itirazı yok ki kimsenin. Ama orada kişilik haklarını zedeleyecek ve provoke edecek şeylere ihtiyaç yok. Hani konuşma imkanı verilmese birilerinin isyan etmesi anlaşılır. Ama öyle değil. Her şey konuşulabiliyor. Madem ki kararların yüzde 99’u oy birliğiyle geçiyor. Yaşanan tartışmaların bir nedeni de meclisleri canlı yayınlamamız. Canlı yayınlandığı için herkes kendince bir mesaj vermeye çalışıyor. Tabanına, yandaşına, seçmenine, İzmirliye… Ama bu sertlikte olmasına gerek yok. Sanıyor ki İzmirli vatandaş daha çok bağıranı daha çok beğeniyor. Yok öyle bir şey. İzmirli gerçekten onun derdine derman olacak şeylerin nasıl konuşulduğuna bakıyor. Bunda da tartışılacak bir şey yok. İşin sırrı demokraside. Demokrasi, 5 yılda bir sandığa gidip oy vermek değil. Demokrasi farklılıkların zenginlik olduğunu düşünen ve farklılıklar iyi ki var diyen bir yaşam biçimi. İlerlemek istiyorsak demokrasiyi içselleştirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

ONAY VERECEĞİNE İNANIYORUM
Depremzedeler için Dünya Bankası için alınacak 330 milyon Dolarlık kredi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Soyer, “Elbette değil. Ama insanlar çaresiz ve canları yanıyor. Evleri boşaltıldı, bir destek alamıyorlar. Zor. Kim destek olabilecekse herkesten medet umuyorlar. Bu çok anlaşılabilecek bir şey. Büyük acılar yaşadılar ve büyük mağduriyetler var. O yüzden mümkün olduğunda herkesin destek istiyorlar. O gün orada birlikteydik. Bir hanımefendi yardım istedi. Burada kızacak bir şey yok. Aksine biz daha fazla ne yapabiliriz? Gerçekten bu pandemi öncesinde Washington’da dünya bankasında kentsel dönüşüm finansmanı konusunda bir görüşme yapmıştık ve bizi İzmir’de yaptığımız çalışmaları çok olumlu bulmuşlardı ve hemen Türkiye'ye gelip yerine çalışmak üzere mutabık kalmıştık ama pandemi nedeniyle durdu. Depremden sonra biz bu çalışmalarımızı aktardık ve acil statüsünde bir krediyle ilgili destek çıkmalarını istedik. 250 milyon dolar talep etmiştik. O rakam yapılan müzakerelerle 330 milyonun üzerine çıktı. Bu, bir yandan Hazine Bakanlığımızın bürokratlarıyla bir yandan İller Bankası yöneticileriyle birlikte sürdü. Sonuna gelindi. Bunun, özellikle orta hasarlı binalar için kullanılması konusunda da mutabık kaldık. 30 yıl vadeli ve düşük faizli bir kredi. Sayın Cumhurbaşkanı İzmir’e geldiğinde kendisine arz etmiş ve onay talep etmiştim. Henüz bir dönüş yapılmadı ama ben inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanı bunu onaylayacaktır. Çünkü sonuçta bu, kendisine de arz ettiğim gibi İzmir ekonomisi için can suyudur. Ben inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız bunu onaylayacaktır” dedi.