Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi aylık olağan meclis toplantısını gerçekleştirdi. DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk toplantıya başkanlık yaptı.
Gerçekleştirilen oturumda ise, DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk ile Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı arasında yaşanan gerilim dikkat çekti.
75 MİLYON DESTEKLE KATILDIK
TCG Anadolu gemisi hakkında konuşan Öztürk, "Medyada sıkça bu konuda bilgilendirmeler yapıldı. Gemi şu an seyir halinde, Cumartesi günü İzmir'e gelecek ve demir atacak. Fakat limana yanaşıp yanaşmayacağını bilmiyoruz. Gurur verici bir olay. Polemiklere bakmayın. Sedef tersanesinde Türk işçiler tarafından inşa edildi. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrası çatı kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından “El Verin Ev Yapalım” sloganıyla başlatılan “İş Dünyası Konut Seferberliği Kampanyası” devam ediyor. İMEAK Deniz Ticaret Odası kampanyaya 75 milyon TL destekle katıldı. Denizcilik camiamızı da kampanyaya destek vermeye davet ediyoruz." diye konuştu.
Döviz kuru ile ilgili de konuşan Öztürk, "Ülkemiz ihracatı Şubat ayındaki düşüşün ardından Mart ayında yeniden yükselme eğilimine girdi. Döviz kuru son günlerde bir miktar yükseldi. Ancak kurda daha fazla yükselme beklentisi, sanayi ve ticaret faaliyetler de düşüyor. Çünkü insanlar bir şey yapmak istemiyor. 14 Mayıs seçimlerine odaklanmış bir piyasa ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
AVANTAJIMIZI KULLANAMADIK
Pandemi sonrasındaki ticaret fırsatlarının değerlendirilemediğini vurgulayan Öztürk, "Pandemiden sonra çok sevinmiştik. Çin’deki üretimin Doğu Akdeniz'e doğru kayması özellikle tekstil sektöründeki firmalarımız için önemli bir fırsattı. Ancak bunu yapamadık. Lojistik anlamda önemli noktaydık ancak, bu avantajımız kullanamaz hale geldik. Umarım bir şeyler değişir ancak ihracatçılarımızın beklentilerinin bir miktar karşılanması gerekiyor" dedi.
YUNANİSTANA KAÇABİLİRLER
Düzenlemeye gidilen limanlar yönetmeliği hakkında konuşan Öztürk, "Limanlar yönetmeliği bu ay güncellendi. Buna ihtiyaç vardı... Ancak gözden kaçan bir takım şeyler oldu. Bunlarla ilgili bir takım çalışmalar yapıyoruz. Deniz ticareti ile ilgili hem ajantalık hem armatörlük kısmında etkileyebilecek durumlar var. Fethiye körfezi gibi alanlarda geçişlerde gemilere karşı verilen hizmetler var. Örneğin Fethiye de sezonda 2 defa önemli miktarda gemiler gelir yakıt takviyesi yapardı. Ancak, kıyı işletmesi olmadığı için Marmaris'te yapması gerekiyor. Ancak Marmaris'te yaz aylarında kruvaziyer gemi yoğunluğundan kaynaklı bu gemiler sürekli hareket ettirilmek zorunda kaldı. Bunlar olumsuz durumlar. Bu böyle devam ederse çok yakın sürede Yunanistan gibi yakın kıyılara kaçabilecek bir trafik bu. Bununla ilgili görüşmelerimizi yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
29 MADDE HAYATA GEÇİRİLEBİLİRSE DEVAM EDECEKLER
Yunanistan ile Türkiye arasında sefer yapan vapurlardaki kals kurallarında da değişim olduğunu dile getiren Öztürk, "Uzun süreli bir konuydu. 6-7 yıldır konuyla uğraşıyorduk ve başarı elde ettik. Ben tüm konuşmalarımda DTO vasfı ile konuşuyorum. Bu konuda Tamer Kıran'ın kruvaziyer gemi ve feribot işlerindeki tüm konularda beni yetkili kılmasından dolayı teşekkür ediyorum. Biraz uzun sürdü ama sonuca ulaştık. Klaslı gemiler de çalışmak istiyor, klassız gemiler de çalışıyor. Feribotlarımızın birçoğu çok yaşlı feribotlar. Yunan Adalarına sefer yapan gemilerde bir takım sıkıntılar yaşanıyordu. Orta yol bulunmaya çalışılıyordu... 4-5 genel müdür değişti, hepsine tek tek anlattık. 29 madde var ve bunda klassız olan feribotlarımızda hayata geçirdikleri vakit klassız olarak hizmet etmeye devam edecekler. Bizim eski diye tabir ettiğimiz feribotlarımız Yunan tarafında çalışanlardan çok çok daha iyi" diye konuştu.
RENCİDE EDİCİ ŞEYLER HOŞ DEĞİL
Kuruvazier turizmine sahip çıkmasından dolayı hedefe alındığını dile getiren Öztürk, "Çeşmedeki feribotlar ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Liman masrafları, ayakbastı fiyatlarının artmasından dolayı feribot işletmecileri sıkıntılar yaşıyorlar. Bu nedenle Çeşme'den Yunan adalarına geçecek misafir sayısında çok büyük azalma olacağını düşünüyoruz. Deniz turizmi sezonu başlarken, kruvaziyer turizmi sektöründe güzel haberler gelmeye devam ediyor. Bodrum Yolcu Limanı’nın homeport olması için yeni girişimler devam ediyor. MSC Cruises, 2023 yılı programında İstanbul Galata Port ve Kuşadası Ege Port Limanlarını önemli birer iniş ve biniş limanı olarak rotalarına ekledi. Bugün MSC Musica’da düzenlenen ticaret etkinliğine katıldık. Türkiye'nin de yer aldığı Avrupa pazarının, 2023'te küresel deniz yolculuklarının yüzde 27’sine ev sahipliği yapması bekleniyor. Bugün MSC yetkililerin de verdiği bilgide kruvaziyer sektörü yüzde 4 büyüme göstermiş. Türkiye'de çıkış konusunda rotada yüzde 10 artış söz konusu. Bu önemli bir artış. Bu konu sahipsiz kalmıştı biz sahiplendik. Daha öncesinde biz yönetimde olmadığımız dönemde DTO’nun kruvaziyer ile ilgili herhangi bir çalışması yoktu. Ben başkanımıza defalarca anlatmıştım bunu. Yüzer otel kavramı ile bunu turistik bir durum olduğunu söylemişti kendisi. Ancak bir gerçek var ki biz bunu bırakmadık. Ülkemiz için önemli bir turizm şekli. Çaba göstermeye başladık. Gidip konuşmadığımız insan kalmadı. Bundan 2 meclis öncesi 'beğenmeyebilirsiniz, beğenmezseniz gelin yapın, yeter ki dövmeyin' demiştim. Ancak dövmeye başladılar. Abartarak dövmeye başladılar. Bende bırakayım ne olacak? Başka ilgilenen biri var mı? Sayın Valimiz, İzmir Büyükşehir Belediye başkanımız var birde ilgilenen. Ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. İzmir içinde 22 tane kesin rezervasyon var kruvaziyerde. Yıllardır aynı şeyi söylerim. Kruvaziyer sektörü birbirini takip eden sektördük. Bugün biri gelir diğer gün diğeri gelir. Kuşadası’nda MSC'nın başlamış olması çok önemli, İzmir Havalimanına gelecek insanlar. Gelip taksi tutacaklar... Niye kötü bir şey mi oluyor? Neden şevkimizi kırıyorsunuz? Aile boyutuna girildiği rencide edici şeyler yazıldığı için hoş değil" dedi.
YÖNETİM KURULUNDA 'ÇÖP KAMYONU' TARTIŞMASI
DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Miri Çelik ise İzmir Limanı'nda bulunan çöp kamyonları üzerinden Büyükşehir'e tepki gösterirken," Büyükşehir Belediyesi'nin kent temizleme koordinasyon merkezi limanın kapısında. Sorun yok yanında otopark var, belediye istediğini yapabilir ancak, ben ne zaman limandan çıksam 12 çöp kamyonu limanın kapısını park edilmiş ve öyle duruyor. Koca İzmir'de limanın kapısında, turist noktasından 7 metre önünden başka bir yer bulamadık mı çöp kamyonun park edecek? Bunu görmemek için kör olmak lazım. Ben belediyeyi trafiği aradım. Ben kimle niye görüşeyim ki? Benim bunu söylemem kadar abes bir şey olabilir mi? Çöp kamyonu şehrin merkezinde depolanır mı? Çöp kamyonlarını şehrin dışına çıkartalım" ifadelerini kullandı.
Çelik'in ardından söz alan Başkan Öztürk ise bu tür durumların olabileceğini belirtirken, "Belediye veya valilik, öyle bir şey yok. Öyle bir kavram karmaşası içine girmeyelim. Miri Kaptan İzmir'in güzel havası bozulmasın diye bir temennide bulunuyor. Telefonla aranıp ben bundan rahatsız oldum denilebilir. Geçtiğimiz gün evden gelirken İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden Şükran Hanım'ı gördüm. Kendisi eskiden Çevre İl Müdürlüğü'nde il müdür yardımcısıydı. Sokak sokak dolaşıyordu hayırdır dediğimde bana haftanın birkaç gününde sokaklarda dolaşıp nerede ne aksilik var bakıyorum ve çözüyoruz dedi. Bende binamızın önündeki yağmur suyu sorununu söyledik. Gördü ve aynı gün talimat verildi bugün de çalışma başladı. Her insan hata yapabilir, her şeyi göremeyebilir. İnsanlara bir fırsat tanımak lazım" diye konuştu.