GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
9 Haziran 2017 Cuma 00:03

Başkan Kocaoğlu'ndan canlı yayında FETÖ çıkışı: Amerika'daki adama...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Habertürk TV’den Balçiçek İlter'in canlı yayın konuğu oldu. Başkan Kocaoğlu, FETÖ ve 2019 seçimleri ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Habertürk TV’nin canlı yayın konuğu oldu.

Başkan Kocaoğlu canlı yayında şunları söyledi:

'BEN FETÖ'YÜ DEĞİL, DEVLETİ BİLİRİM'

"Aziz de FETÖ'cü dendi. Aziz FETÖ'cüleri koruyor dendi. Şimdi de FETÖ'cüleri teslim etmiyor dendi. Bende FETÖ'cü yok ki... Bizim üst düzey yöneticilerimiz içerisinde kimse bulunamadı. Ben FETÖ'cülerle iş yapmadım ki, belediye bünyesinde FETÖ'cü olsun. Valilikten bir yazı geldi. Birisi şikayet etmiş. Askeri kışlaların önüne otobüsleri koymuşum, darbecileri istedikleri yere taşımışım diye şikayet edildim. Barikat kurmak için 83 tane otobüs istediler, verdik. Kayıt da aldık. Tutanaklı verdik. Sonra valiliğe bu tutanakları sunduk. Benim FETÖ'yle, FETÖ'cüyle hiçbir ilişkim yok. Ben devletten, milletten yanayım... FETÖ'den şikayetçi değilim. Bana bu operasyonu yapsalar da değilim. Dünyanın öbür yanına gitmiş, yerleşmiş bir adam. Bana bunu polisi, hakimi, savcısı yapmadı. Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, savcısı, hakimi yaptı. Şikayet etmemin bir anlamı yok. Ben Amerika'daki adamı şikayet etsem ne olacak? Burada devlet var. Benim için devlet kutsal... Ergenekon'u da var, Balyoz'u da var... Benim nasıl yoğurt yediğimi, nasıl belediye başkanlığı yaptığımı, burada bir şey olmadığını dünya alem biliyor. Cumhurbaşkanı da, başbakanı da, milletvekilleri de, bakanları da biliyor... Aldığımız belli, sattığımız belli. Biz FETÖ'yü bilmeyiz, biz devleti biliriz. Cumhurbaşkanını, başbakanı, bakanları biliriz, devlet kurumlarını, hükümeti biliriz. Hükümet de beni bilir. Beni hükümet, devlet koruyacak. O dönem korumadı, buna izin verdi... Ben mektup yazdım, beni korumadılar... Ben FETÖ'yü muhatap tutarsam yanlış yaparım. FETÖ'yü ben getirmedim, FETÖ'cüleri de ben getirmedim. Tamam, bunları kim getirdiyse, onlara dava açayım. Ama dava da açmayacağım. Niye açayım ki, bu tazminatı devletten alacağım. Beraat ettikten sonra dava açmanın bir anlamı yok. Ben devletten para almam. Onu yapmam. Ekmeğe muhtaç olsam, kuru ekmek yerim, yine yapmam. O para bana hayır vermez. O havadan gelen paranın bana yararı olmaz."

'KILIÇDAROĞLU'NUN BİR BİLDİĞİ VARDIR'
"Bu ülke birçok muhtıra ve darbe gördü. Ben de bunların hepsini yaşadım. 15 Temmuz'un en önemli özelliği vatandaşın devletine, milletine, hükümetine sahip çıkmasıdır. Bu Türkiye'de ilk defa oldu. Ben darbelere karşıyım. Genel Başkan'ımız buna kontrollü darbe dedi. Bilmediğim şey hakkında konuşmam. Olabilir de, olmayabilir de... Fal bakma düşüncem yok. Kemal Kılıçdaroğlu'nun mutlaka bir bildiği vardır. Bilmeden bir şey söylemez. Ülkenin çıkarı için bunu açıklamanın o süreçte zarar vereceğini düşünmüş ve açıklamamış olabilir. Mutlaka kamuoyu ile bunun detaylarını paylaşacaktır."

'İZMİR MERKEZ SAĞA YAKIN BİR KENT'
"İzmir CHP'nin kalesi değil. Burası daha çok merkez sağa yakın bir kent. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin felsefesi ve yönetim biçimi İzmir insanıyla örtüşmedi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyu Türkiye'de yüzde 25'e, İzmir'de ise yüzde 50'ye oturdu. Bunda rahmetli Priştina'nın, benim ve ilçe belediye başkanlarının payı büyük. CHP'nin kalesi Malatya'ydı, Tokat'tı. Bunun gibi bir kaç il daha vardı. Trakya'da, Ege'de, Akdeniz'de CHP'nin oyu çok yüksek" diyerek yanıtladı.

'KILIÇDAROĞLU DA TEK ADAMSA...'
"CHP parti içi demokrasiyi en fazla uygulayan partidir. Bu partiye zarar verir, o ayrı konu... CHP'de konuşulacak. Onu kimse engelleyemez. Ama partinin temel değerlerine dokunmadan konuşulacak, kişisel konuşmalar olmayacak. Ülkenin çıkışı, sorunların çözümü konuşulacak. Ve birlikte karar verilecek. CHP'nin içerisinde olup, ama partinin ana ilkelerini reddeden, ya da yozlaşmasına neden olacak her türlü yanlışta da disiplin çalışması gerekir. Demokrasiye evet, ama bu kurumun da disipline ihtiyaç var. Disiplinsiz hiçbir kurum hiçbir yere gidemez. Kılıçdaroğlu'nu eleştirebilirsiniz. Ama tek adamlık Kılıçdaroğlu'na mı kaldı? Ne alakası var? Eğer ona tek adam deniyorsa, memlekette başka çift adam yoktur. Yok öyle bir şey... Laf olsun, torba dolsun... Bu eleştirilere muhatap olmasının nedeni, onun eleştiriye açık olmasından, demokrasiye inanmasındandır."

'EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NU ADAY GÖSTERMEK ÇOK BÜYÜK YANLIŞTI'
"Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday olmasının ardındaki gerçeği bilmiyorum. Yanlıştır, burada bir yanlış yapılmıştır, ama bitmiştir. Önemli olan böyle büyük bir yanlıştan gereken dersi çıkartmaktır. Eminim ki, Genel Başkan'ımız bundan gereken dersi çıkarmıştır. Bugün karşımızda yüzde 49'luk bir hayır cephesi var. Yüzde 51'lik de bir evet cephesi var. Hayır cephesi eğer doğru bir yol haritası belirlerse, yerel seçim ve genel seçimlerde, ardından da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı olur. CHP olarak biz satır başlarını belirleyip, hayır cephesiyle konuşarak, tartışarak, katılımcı bit yönetim anlayışı ile, birlikte bir yol haritası belirlemeli, bir takvim oluşturmalıyız. Demokrasi herkes için önemli. Ama ondan önemlisi benim açlığım. Eğer ben açsam beni demokrasi ilgilendirmiyor. İkinci planda kalıyor. Demokrasi ve insan haklarını benim tekrar etmemin bir anlamı yok. Atatürkçüyüm, demokrasiden yanayım, elbette laik cumhuriyetten yanayız. Ama başka şeyler konuşmak gerekiyor. Türkiye'yi götüreceğimiz hedefi konuşmalıyız. Bu ülke inşaat sektörüyle, bölünmüş yolla kalkınır mı? Görüyoruz işte... Ekonomiyi, tarım politikalarını konuşmalıyız. Ben Atatürk'ü, cumhuriyet değerlerini ölene kadar savunurum, o başka... Benim Atatürkçülüğümü, demokratlığımı anlatmaya gerek yok. Ben zaten buyum. CHP zaten bu"

EN ÇOK EN AZ OY ALDIĞIM YERLERE GİDİYORUM
"Belediye başkanı bir partiden seçilir. O partinin ilkelerini savunur. Kendi dünya görüşü ve düşünceleri doğrultusunda şehri yönetmeye çalışır. Ama adaletten ayrılmamalıdır. Her belediyeye her köye ister 0 oy alsın, mutlaka gitmelidir. Adil olmalıdır. Ben bunu yapıyorum. En çok en az oy aldığım yerlere gidiyorum. Geçtiğimiz günlerde yüzde 3 aldığımız yere gittim. Hava da iyiydi. Köy kahvesinde oturduk. Köylülerde Aziz geliyor deyince gelmiş sağ olsunlar.

O köye de koyun-keçi dağıttık. Onlar sordu, ben söyledim. Samimiyetle konuştum. Sana bir koyun getireceğiz, verdiğin koyunlar birini dediler. 15-20 dakika sonra koyun geldi. İkiz kuzulamış. Bir de 5-6 yaşlarında bir çocuk var. O çocuğun o kuzuya lakap takası, ona bakışı parayla pulla ya da başka şeylerle anlatılması mümkün değil. İster oy verir vermez, ben oy versin diye yapmıyorum. Oy veren de vermeyen de İzmir’de yaşıyor."

'HAYIR ÇALIŞMASI YAPMADIM'
"Hayır, çalışma yapmadım. Ben gittim. Vatandaşlarımıza hal-hatır sordum. Dünya kadar yer gezdim. Evet-hayır için ne sordularsa ben de anlattım. Türkiye’nin dış politikası bu, bizim problemlerimiz bunlar diye anlattım. Gerisi size kalmış dedim."

KREDİ NOTU AÇIKLAMASI
"Tarımda uyguladığımız bu model, çevre yatırımları, kooperatiflerin desteklenmesi ile büyüme rakamlarına ulaştık. Bir meslek fabrikası kurdum. Lise mezunu kız çocuğu bilgisayarda konuşmasını, lise mezunu b sınıfı ehliyeti olan erkekler şoförlük yapıyor.

6 bin metrekarelik eski DGM binasını restore ettim. Sanayiciye, esnafa, kime ne hangi meslekten eleman aranıyorsa Halk Eğitim ve üniversitelerle organize olmasını sağladık. Hem teorik hem pratik eğitim verildi. Eğitimin ardından sanayici ile işçiyi buluşturduk ve işe alımlarını sağladık. Yani vatandaşlarımıza hem eğitim hem iş buluyoruz. Sanayinin ihtiyacı olan elemanı eğiterek yetiştiriyorum.

Biz 3 yıl önce Moody’s’tan AAA kredi notu aldık. Fitch sürekli olarak AAA+ veriyordu. Bu sene AAA çıkarttı. Bu not, özel sektörü bir yana bırakırsak dünyada kaça belediyede var bilmem ama devletlere bakınca bu notu, Almanya, Norveç gibi sayılı ülkeler alıyor. Biz İzmir’i bu düzeye çıkarttık. Bu şu anlama geliyor. Bir prestij, iki projeleri yapmak için dünya finans çevresinde kefaletsiz kredi. Türkiyen’in notu BBB, İzmir’in AAA. Bu dikkat çekiyor. Dolayısıyla bu kente yatırımcının gelmesinin önünü açıyor."

İZMİR HAYALİ: TARİHİ BÖLGE, KENTSEL DÖNÜŞÜM...
"Bir, tarihi bölgenin ayağa kalkması. Oranın 24 saat yaşaması ve kent merkezinde turizmin canlanması.

İki, kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümde hiçbir belediyenin uygulamadığı yüzde 100 anlaşmayla tüm tapuları belediyeye alarak ihale ve inşaat kontrolünün belediyenin yaptığı ve sonra tapuların vatandaşa verildiği sistem. Gecekondulardan kurtulmak. Vatandaşın sağlıklı, yaşanabilir konutlara sahip olmasını sağlamak."