EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ülkede konuşulan yeni parti kuruluş çalışmaları ve belediye başkanlarının istifasıyla birlikte CHP’nin kongre süreci, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısını yorumladı.
Egedesonsöz’e özel açıklamalarda bulunan Başkan Kocaoğlu, “Genel başkanımızın çıkışını doğru yorumlarsanız yerinde çıkıştır. Yanlış yorumlarsanız nereye çekerseniz oraya gider. Meseleye şuradan bakmak lazım. Belediye başkanlarına ne oldu? İstanbul, Ankara, Bursa, Düzce, Niğde ve Balıkesir’in belediye başkanları istifa ettirildi. OHAL’den dolayı da Doğu-Güneydoğu’daki il ve ilçelerin belediye başkanları görevden alındı. Genel başkan diyor ki; ülke nüfusun yarısına hitap eden belediye başkanları ya görevden alındı ya da istifa ettirildi. O zaman belediye başkanlığı seçiminin yenilenmesi demokrasi anlamında zorunluluk haline gelmiştir. Böyle bakarsanız açıklama doğrudur. CHP’nin, ana muhalefet partisinin yaşanan boşluğun doldurulması için seçim talep etmesi bana doğru geliyor. Ama başka türlü ‘seçim istiyor’ denilebilir. Benim yorumum böyledir. Yerel seçim mi yapılır? Yerel-genel seçim birlikte mi yapılır? Yerel seçimin bir gün bile öne alınması için Anayasa değişikliği lazım. Bunun için de mecliste 367 oy gerekiyor. Herkes razı olsa bile parlamenter seçimini öne almak gibi değil durum. Milletvekilleri genel seçimin erkene alınmasını oylarken kendi sürelerinin de erkene alınmasını oyluyorlar. Ama belediye başkanlarının beş yıllık görev sürelerinin öne alınması hukuken de bana göre sıkıntılar yaratır. Anayasa Mahkemesi’nde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de sorunlar çıkabilir. O zaman diyeceksiniz ki ‘erkene alınırsa sen belediye başkanı olarak dava açar mısın’? Ben dava açmam. Ama açan çıkar. Ve ‘benim daha sürem vardı, projem duruyor, ona göre kendimi ayarlamıştım’ diyebilir. Seçilme hakkı ve süresinin kısaltıldığını öne sürebilir. Zaten seçimlerin süresinin kararını parlamento verecek” dedi.
SÜRE BEKLENEBİLİRDİ
Kocaoğlu, belediye başkanlarının istifalarının istenmesiyle ilgili, “Kayyum konusunda hukuki bir süreç var. Halkıdır, haksızdır, suçludur, suçsuzdur meselesine girmem mümkün değil. Zaten bu konuda bilgim de yok. Bunu görevden alınıp kayyum atanan belediye başkanları için söylüyorum. Ama istifası alınan illerin belediye başkanlarının süresi beklenebilirdi. Bitmesine sürenin 1,5 yıl kalmıştı. Süresinin beklenmemesi, tabi ki halkın seçtiği belediye başkanının genel başkan talimatıyla istifa ettirilmesi bana çok doğru gelmiyor. Varsa bir problem istifa ettirmekten öte yargının bakması lazım. Türkiye Cumhuriyeti’nin savcılarının irdelemesi lazım. Böyle bir durum yoksa ve ‘sadece metal yorgunluğu için görevden alıyoruz’ diyorlarsa o da seçen insanlar açısından bir demokrasi sınavıdır. Başkana oy verip onu oraya getirenler penceresinden. Ama AKP açısından bir politik tercihtir. Oy veren insanlar da bu durumun demokrasiye uyup uymadığını önümüzdeki seçim değerlendireceklerdir” diye konuştu.
BİZDE ZATEN MÜFETTİŞ VAR
Kocaoğlu, AK Partili belediye başkanlarının istifalarının alınmasından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “tüm belediyeler incelenecek” açıklamasını da yorumladı. Kocaoğlu, “O kulvara girmiyoruz. Bizde sürekli müfettiş var. Müfettiş göndermedikleri başka partilerden başkanlar varsa onlara yollayabilirler. Zaten yetkisindedir. Bize başkaları da gelebilir. İnceleyecek, görevini yapacak. Biz belediye başkanlığı yapıyoruz cerememiz varsa o ceremeyi (sonucunu) de çekeriz. Yoksa da devam edeceğiz. Burada kasıtlı bir arayış içerisine girilebilir, girilmeyebilir de. Ama belediyeler öyle kurumlar ki belediye başkanlarında o kadar yoğunluk ve mevzuat yükü var ki. Belediyelerde iyi niyetli hata yapmamak da çok zor. Kötü niyeti zaten bir tarafa koyuyorum. İyi niyetle bürokratta, başkan da hata yapabilir. Eskiden belediye başkanlarına yargı şöyle bakıyordu; Bu belediye başkanı kötü niyetli mi, şahsi menfaat sağlamış mı, birilerine kişisel çıkar sağlamış mı? Yoksa bilgisizlikten, vatandaşın işini görmek için mi bunu yapmış? Usul hatası mı var? Usul hatası başka, kendine çıkar sağlamak başka bir şeydir. Usul hatalarının tolore edilebilir olduğunu düşünüyorum. Buna bakarsanız iş farklı bir noktaya gider. Kişisel çıkar sağlamışsa bunun da yasalar karşısında gereken cezayı çekmesini isterim. Bu kimse kim! Bensem de başkasıysa da cezasını çeksin” dedi.
TEK ADAY, TEK LİSTE
CHP’de devam eden kongre sürecinin ilk aşaması olan delege seçimleriyle birlikte ortaya çıkan İzmir fotoğrafını da yorumlayan Başkan Kocoğlu, parti içine yönelik mesajlar verdi. Kocaoğlu, “Kongre sürecinde ilçeler kendi yapılarına göre kongrelerini tamamlarlar. Şu anda benim kafamda il başkanlığı için hiçbir aday yok. Arkadaşlarla beraber, müşterek çalışma yapılmasını önemsiyorum. Belediye başkanlarıyla, ilçe başkanlarıyla, milletvekilleriyle çalışma yapılmasını istiyorum. Bunu da zaten dile getirdim. Herkesle konuşuruz, mutabakata varırız. Mutabakata varamayacağımız arkadaşımız da çıkabilir. Duruma göre isteğimiz, dileğimiz tek aday, tek listedir. Delegasyon yapısından tek aday çıkar. Bu kanaati taşıyorum. Siyasette herkesin yoğur yiyişi farklıdır. Belli bir kitleyi kilitlemek için de aday çıkan olabilir. Bu da mümkündür. Ona bir şey diyemeyiz. Ben, İzmir il kongresinde bir problemin yaşanacağını sanmıyorum. Suyun akıp doğru yolu, mecrasını bulacağını düşünüyorum. İzmir’de geçen kongrede yapılan hatalar bu kongrede yapılmaz. Bunda yaşananlardan ders alınması, kongrenin hemen milletvekili seçiminin ardına denk gelmesi gibi etkenler vardı. Şimdi durum öyle değil” ifadelerini kullandı.
BARAJI RAHAT AŞAR
Kocaoğlu, Meral Akşener öncülüğünde kurulan İYİ Parti’nin durumu ve kamuoyundaki yansımasıyla ilgili de konuştu. Kocaoğlu, “Partinin, hem memleket hem de kurucular açısından hayırlı olmasını diliyorum. Merkez sağda bir siyaset yelpazesinde ciddi bir boşluk olduğunu hep birlikte görüyoruz. Bunu doldurursa başarılı olursa memleket için hayırlı olacağına inanıyorum. Mevcut partilerden oy alıp almaması izleyeceği politikaya bağlıdır. Siyasi yelpazedeki bu boşluğu inşallah doldurur, başarılı da olur. Benim kanaatim; siyasette neyin ne olacağı belli olmaz ama şu anki durumda barajı rahat aşması lazım. Türkiye’nin geldiği siyaset sürecinde merkez sağdaki böyle bir partinin barajı aşacağına inanıyorum.