Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Türkiye ve dünyada hızla yayılan koronavirüs salgını sonrası birçok sektör gibi, esnaflar da zor günler yaşamaya devam ediyor.
İzmir ekonomisinin önemli taşlarından biri olan Kemeraltı Çarşışı'nda da esnaf pandemi sürecinde işlerin azalmasından yakınırken, 30 Ekim'de yaşanan deprem sonrası İzmir Büyükşehir Belediye binası ve İzmir Valiliği binalarının hasar alması da esnafı etkiledi.
"ALIŞVERİŞ YAPAN GRUBU DAĞITTI"
Kemeraltı Çarsısı'nın açık alan olması ve dükkanların kapılarının açık olmasının büyük bir avantaj olduğunu belirten Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, resmi kurumların taşınması veya uzaklaşması işlerin düşüşünde etken olduğunu söyledi. Girgin, "Tabii ki risk haritasındaki kırmızılık, bizlere semtlerden gelen vatandaşların oluşturduğu kırmızılıktı. Tabii Kemeraltı yaşam alanı olmadığı için bugün bu konuda çok daha şanlıyız. Kemeraltı’nın açık hava olması, dükkanlarının kapılarının açık olması, kapalı mekanların sıkıntıda olduğu bugünlerde bizi artı bir seviyeye geçirdi. Anca iş açısından durumumuz iç açıcı değil. Ancak rahatlıkla insanların gelebildiği bir ortam görüyoruz. Gıda alanlarımızın kapalı olması iş anlamında düşüklüğümüzün eksikliğin nedenlerinde biri… Gıda ve kahve sektörünün ne zaman açılacağının belli olmaması da iş hacmini oldukça aşağıya çekti. Bir de tabii ki kamu ve yerel kurumların buradan belirli yerlere taşınması veya uzaklaşması oturan, alışveriş yapan grubu da dağıttı. İster istemez onunda bizim işlerimiz üzerimizde etkisi var" diye konuştu.
"BUNLARIN ALTINDAN KALKAMAYIZ"
Esnafın zor durumda olduğunu belirten Girgin, "Esnaf birbirine sahip çıkıyor. Tek başımızayız. Tek başımıza mücadele ediyoruz. Devletin borç ötelemesini değil, bize yaptığı desteklerden geri almaması gereken konular var. Yoksa bunların altından kalkamayız. 2019 gelen savaş ekonomisinden gelen yorgunluğumuz, 2020'nin yükü varken, yeni yıl umut olur mu derken sırtımıza kat kat yükü yüklerseniz biz onun altında çok uzun süre dayanamayız diye düşünüyorum. Korkumuz bu" dedi.
"SAHİPLENME ÖTELEME İLE OLMAMALI"
Devletin esnafı sahiplenmesi gerektiğini belirten Girgin, bunun ötelemeler ile olmaması gerektiğini belirtti. Girgin, "Biz uzun yıllardan beri bu kadar dükkanların kapanma kararı aldığı bir dönem yaşamadık. Devlete ve vakıflara ait olan dükkandaki kiracılar yılbaşından yılbaşına dükkanı boşaltabilir. Kirası borcu varsa, aidatı varsa bunları yapılandırıp anahtarı teslim eder. Devlet borcu almadan dükkanı kapattırmıyor. Adamın borcu var olup ödeyemiyorsa devam ediyor. Esnafın da 'burayı kapatayım başka bir semte gideyim, orada yeniden başlayayım' demesi çok zor… Buradaki yüküyle başka bir yere gidip orada tutunması mümkün değil. Bu esnaflığımızda kaybettiğimiz bir değer. Bu konuda bizim bir gücümüz maalesef yok, durduramıyoruz, insanların kişisel kararı. Devletin çok hızlı bir şekilde tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde çünkü bu sadece benim Kemeraltı esnafımın değil tüm Türkiye'deki esnaflarımızın sorunu… Yani ötelenme bu esnafı mutlu etmeyecek. Bir dönemi,3 ayı yani bir şeyleri silecek devlet. Almıyorum diyecek. Bu bir süreç olduğuna göre, bu süreçte esnafın ayakta kalması önemli. Biz bu toplumun mihenk taşıyız. Biz şehir ekonomisini ayakta tutuyoruz. Esnaf veya müşteri kitlesi demoralize olmuş durumda. Bunun da ayakta kalmasının tek yolu, devletin ve hükümetin büyüklüğünü göstermesi ve esnafı sahiplenmesi gerekiyor. Ancak bu sahiplenme öteleme ile olmamalı" diye konuştu.
"HİÇ KİMSE AĞLAMASIN"
İzmir'de belediyelerin ellerinden geleni yaptığını belirten Girgin, "Hiç kimse ağlamasın. Siyaset üstü konuşuyorum, Türkiye'deki belediyelerin yasal çerçevede yapabileceği bir şey varsa yapmalı… Bugün hale erzaklar gönderiyor belli zamanda belli yerlere. On binlerce insana küçükte olsa büyükte olsa Büyükşehir Belediyesi dokunmaya çalışıyor. Su faturasında mesela esnaftan yüzde 50'sini almama kararı aldı. Almayıp kendisi nasıl ayakta duracak? Onunda bir işleyişi var. Burada bana göre belediyenin elindeki imkanların maksimumu yaptığını düşünüyorum. Bu ay itibari ile Kemeraltı 3 yıl süreyle şantiyeye dönecek. Altyapı aydınlatma, kanalizasyonlar konusunda 160 milyon ayrıldı ve yerin altına gömülecek hepsi. Biz bunun peşindeyiz. Bunlar ileriye dönük. Şimdi yapılacak yatırımlar 5 yıl sonranın yatırımları. Tabii burada benim esnafımda kendini yenilemeli. Biz değişmediğimiz sürece altındaki her şeyi yıkıp yapın, hiçbir zaman esnaf katma değerini yükseltmedikçe biz kendimizi kurtaramayız" diye konuştu.
"SAMİMİ SÖYLÜYORUM YÜZ BİN BASARIM AVM'YE"
AVM'lere giden vatandaşlara serbest ekonomi piyasası gereği bir şey söyleyemeyeceğini belirten Girgin, "Bugün insanlar oraya gidiyorsa psikolojik olarak rahatlamaya gidiyorlar. Lokantaları kapalı olsa bile, kendi ihtiyaçlarını karşılamak, otopark işlerini kolaylaştıran etkenler. Bu sorunlar benim ve arkadaşlarımın dile getirdiği sorunlar. Benim de otoparkımı yapsınlar, benimde yağmur sorunumu çözsünler, benimde yürüyüş yolumun rezilliğini halledip ışıklandırma sorunumu çözsünler, samimi söylüyorum yüz bin basarım AVM'ye. Benim kültürüm, insan değerim, enerjisi, yüz yüze alışverişte o kadar çok değerim var ki… Ancak bunu benim anlatmam için bir verim yok. En basitinden AVM'ye giden insanın cebinde 1 TL bile olsa aynı itibar görüyor. O yüzden itibarı gördüğü yere gidiyor cebinde para olsa da olmasa da. Ancak buraya geldiğinde otoparkın rahatlığını istiyor, yolda rahat olmak istiyor. Benim en büyük ayıbım çığırtkanlık. Ben o çığırtkanlığı bitirmek zorundayım. Ben başarılı bir başkan ismindeysem, buradaki çığırtkanlığı yetkililer ile çözmem gerekir ki buraya gelen kadın ve aile rahatsız olmasın. Bende rahatsızım, halkta rahatsız. Ben bu sorunların içerisinde İzmirli Kemeraltı'na sahip çık diye bas bas bağırıyorum ve İzmirli sahip çıkıyor. Benim burada bu zamanda sorunlarımı çözeyim diye, muhatap olduğumuz ve bu konuda özveri ile çalışan seçilmiş belediye başkanımız var, yetki onda. Ben sorunumu ona anlatacağım, inandıracağım ve sorunu birlikte çözeceğiz. Yapabileceğimizin en iyisini yapacağız" dedi.
Devletin bir şekilde buradayım demesi gerektiğini belirten Girgin "Bütün bunları en iyi şekilde aşacağız. Sadece devletin bir şekilde buradayım deyip esnafı ve insanları rahatlatacak bir adım atması gerekiyor bu dönemde" diye konuştu.