GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
17 Nisan 2022 Pazar 21:46

Başkan Erdoğan rest çekti: Yargı önüne çıkmaktan korkmuyoruz!

Hakkında açılan "zimmet suçu" davasında istenen ek bilirkişi raporunun ortaya çıkmasının ardından sosyal medya hesabından çarpıcı açıklamalarda bulunup, sürece dair kamuoyunu bilgilendiren Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, "Belediye Başkanı olarak yargıya hesap vermekten korkmuyorum. Adalete güveniyorum. Yargıyı kullanarak beni sindireceklerini sananlar, yanıldıklarını görecekler" dedi. Ayrıca Karaburun Kaymakamı ve Karaburun Cumhuriyet Başsavcısı hakkında Başkan Erdoğan'ın kullandığı ifadeler dikkat çekti.

EGEDESONSÖZ- Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan'ın hakkında açılan ve İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen "zimmet suçlaması" davasında istenen ek bilirkişi raporu çıktı.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla bilirkişi raporunu yayımlayan Başkan Erdoğan, süreç hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İlgili davanın AK Parti İlçe Başkanı Adem Avcı tarafından açılırken, soruşturmayı başlatan Karaburun Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırlanan bilirkişi raporunda suç unsuruna rastlanılmaması üzerine Ankara’ya yazarak ek bilirkişi incelemesi istemesi dikkat çekmişti.

Hazırlanan ek bilirkişi raporunda "zimmete sebebiyet verilecek bir ihmalin olmadığı" belirtilirken, açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, konu üzerine yaptığı açıklamasında yargı önüne çıkmadan korkmadılarına vurgu yaparak işleyen süreç ve içerisinde bulunan isimler hakkında konuştu.

HUKUK NORMLARI ZORLANDI!
Süreç hakkında vatandaşları bilgilendirmek istediğini aktaran Başkan Erdoğan paylaşımında, "Şikâyete konu olan iddialar, üç sene öncesine ait olmasına ve Bilirkişi Heyet Raporu ile dayanaksız olduğunun tespit edilmesine rağmen, hukuk normları zorlanarak mahkemeye taşınmıştır" dedi.

YANILDIKLARINI GÖRECEKLER
AK Parti İlçe Başkanı Adem Avcı'yı hedef alan Başkan Erdoğan, "Hepinizin bildiği üzere, göreve geldiğimiz 2019 yılı Nisan ayından itibaren AK Parti İlçe Başkanı Adem Avcı, şahsım hakkında pek çok şikayet dilekçesi vermiştir. Meclis toplantılarına bile katılmayan İlçe Başkanı, Karaburun’a ve ilçemizin geleceğine yönelik en küçük bir fikri ve söylemi olmadığı için, yerel siyaset yapmayı adliye koridorlarında dolaşmak sanıyor. Geçen üç senede kendisinin ve arkadaşlarının Karaburun’a yönelik en küçük bir proje fikrine tanık olmadık. Benimle ilgili sürekli yargıya şikâyette bulunmak, yandaş basının Karaburun muhabirliğini yapmak ve Meclis’imizde alınan her karara ret oyu vermek dışında görevleri olmadığına kendilerini inandırmış durumdalar. Ben mesleğim icabı uzun yıllar o koridorlarda Avukat olarak dolaştım, şimdi de Belediye Başkanı olarak yargıya hesap vermekten korkmuyorum. Adalete güveniyorum. Yargıyı kullanarak beni sindireceklerini sananlar, yanıldıklarını görecekler" açıklamasında bulundu.

Satın aldıktan sonra imar durumu değiştirerek, tekrar satışa çıkardığı arazisiyle kamuoyunun gündemine oturan Karaburun Kaymakamı Serap Özmen Çetin ve eşi Karaburun Cumhuriyet Başsavcısı Osman Beraat Çetin hakkında da şu ifadeleri kullandı:

"İlçemizde göreve başladığı günden itibaren Belediyemizin pek çok yatırımına engel olan Kaymakam hanımefendi iktidar partisinin ilçe örgütü ile adeta işbirliği içinde çalışıyor görüntüsü verebilmektedir. Açılan her iki davanın da soruşturma savcısı Kaymakam Hanımefendinin eşidir. Bu süreçte bana ve Karaburun Belediyesi’ne karşı açılan iki davada tanık olan ya da bilgisine başvurulan Karaburun Belediyesi Eski Muhasebe Müdürü Gülay Güngör’ün kızı Hilal Balaban AK Parti Karaburun İlçe Teşkilatı’nda görevlendirilmiş ve işe alınmıştır.

HALKTAN BİRİ GİBİ GÖSTERİLENLER...
Aynı şekilde, hükümete yandaş basına yapılan açıklamalarda ‘vatandaş görüşü’ olarak bilgisine başvurulan ve medyada açıklamaları halktan biri olarak açıklamaları verilen kişiler, Karaburun Devlet Hastanesi’nde işe alınmış olan AK Parti Karaburun Gençlik Kolları Başkanı İrfan Kaya ve AK Parti Karaburun Kadın Kolları Başkanı Neşe Kaplan’dır. Tüm bu gelişmeler olurken, ‘görevini kötüye kullandığı ve denetimi altındaki kurumda usulsüz işlemler gerçekleştirdiği’ iddiası ile hakkında 24 Aralık 2021 tarihinde muhakkik atanan Sayın Kaymakam hakkında yapılan ve sadece dört tapu kaydını kapsayan inceleme her nedense dört aydır tamamlanamamış ve karar verilememiştir."

'YARGI-MÜLKİ İDARE-SİYASETİN İÇ İÇE GEÇTİĞİNİN ÖRNEĞİ'
Yaşananları bir tesadüf olarak görmediklerini belirten Başkan Erdoğan, kaymakam ve cumhuriyet başsavcısıyla siyaset zemini üzerinde mücadele etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Erdoğan, "Ben AK Parti İlçe Başkanı ile her türlü zeminde siyasi mücadele veririm. Ama Kaymakam ile devletin mülki idare temsilcisi olarak siyaset zemininde mücadele veremem. Üzülerek belirtmek isterim ki, bu davada Yargı-Mülki İdare-Siyaset arasında iç içe geçmiş ilişki düzeneğinin ülkemize özgü bir örneği yaşanmaktadır. Burada sinsice uygulanmak istenen oyun planı, Eylül ayında ilk duruşması yapılacak bu davayı mümkün olduğu kadar uzatmak, 2024 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçim sürecine ‘iki ayrı ağır ceza mahkemesinde yargılanan Belediye Başkanı’ olarak girmemizi sağlamaktır.

'HAKKIMDA İLERİ SÜRÜLEN İDDİALAR İFTİRADIR!'
Bahse konu iddiaların temelsiz olduğunu, bir kamu zararından söz etmenin mümkün olmadığını, bunun da dosyada mevcut bilirkişi heyet raporu ile belirlendiğini paylaşmam gerekmektedir. Karaburun Belediyesi’ne ait işletmelerde verilen hizmetlere ilişkin hakkımda ileri sürülen iddialar iftiradır. Bu iftiraları dile getirenler ve hukuk zeminine taşıyanlar hakkında her türlü hukuki mücadeleyi verdiğimi ve vereceğimi de ifade etmek isterim.

'BİLİRKİŞİ RAPORUYLA ÇÜRÜTÜLDÜ!'
‘Plaj işletmelerimizde adisyon alınmadığı’ iddiası ise Bilirkişi Raporu’nda net şekilde çürütülmüş ve İzmir 3’üncü Vergi Mahkemesi’ne açtığımız davada da, “dijital adisyon uygulanan tesislerde masalara ayrıca adisyon konulması zorunlu olmadığı” kararı, Mahkemenin 27 Ekim 2020 tarih ve 2020/1483 nolu kararı ile kesinleşmiştir" dedi.

TEK TEK İRDELENDİ!
Soruşturma kapsamında tüm dosyaların ayrıtılarıyla incelendiğine ve suç unsuru taşıyacak bir bulgu bulunmadığına vurgu yapan Başkan Erdoğan, "Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin uygulamalarına göre soruşturma konusu olayda zimmet suçunun tespit edilebilmesi için, şikâyet konusunun Sayıştay’dan emekli uzman Denetçilerden oluşacak 3 kişilik Bilirkişi Kurulu’na tevdi edilerek Bilirkişi Raporu’nun düzenlenmesi gerekir. İzmir Adli Yargı ilk derece mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı’nın 2020 yılına ait Bilirkişi Listesi’nde sadece bir Sayıştay emekli uzman denetçisi olduğundan, dosya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiş, 2020/10243 talimat nolu dosyadan 3 kişilik Bilirkişi Heyeti’ne incelenmek üzere tevdi edilmiştir. Bu Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen 6,5,2020 tarihli Bilirkişi Heyet Raporu’nda bütün evrak üzerinde ayrıntılı inceleme yapılmış paraların hesaplara yatırılış tarihleri tek tek irdelenmiş, işletmenin faaliyete başladığı 7.6.2019 tarihinden 9.9.2019 tarihine kadar nakit ödemelerin peyder pey Ziraat Bankası’na yapıldığı, kredi kartı ile yapılan işlemlerde zaten sorun olmadığı ve her gün hesaplara muntazaman geçtiği belirtilmiştir" açıklamasında bulundu.

'BAŞSAVCI YETERLİ GÖRMEDİ...'
Bilirkişi raporunun Karaburun Cumhuriyet Başsavcısı ve Karaburun Kaymakamı tarafından yeterli görülmediğine ve ek bilirkişi raporu talep edildiğine dikkat çeken Başkan Erdoğan, "Bilirkişi Heyeti Raporu’nun “Sonuç ve Kanaat” bölümünde ayrıntılı incelemeler ve tespitler doğrultusunda isnat olunan suçlamaların gerçekleşmediği de ifade edilmiştir. Bu raporu Karaburun Cumhuriyet Başsavcısı ve Kaymakam hanımın eşi olan Osman Beraat Çetin yeterli görmemiştir. Bu kez raporu veren heyet yerine tek bir bilirkişiden ek rapor almıştır. Bu rapora ve psikolojik terapi gördükten sonra yaşadıklarını hatırlamadığını iddia ederek ifadesini bir mektupla değiştiren eski belediye veznedarı Atilla Yapar ve eski Muhasebe Müdürü Gülay Güngör’ün ifadeleri dikkate alınarak adeta hukuk normları zorlanarak dava açılmıştır" dedi.

BAŞTA HİÇBİR ŞEY HATIRLAMADIĞINI SÖYLEDİ
Karaburun Belediyesi Mali İşler Müdürlüğü’nde Veznedar olarak görev yapan Atilla Yapan’ın ifadelerinde Türk hukuk tarihine geçecek çelişkiler yaşandığını aktaran Başkan Erdoğan, "Atilla Yapan dava kapsamında 8 Şubat 2022 tarihinde alınan ilk ifadesinde, plajlardan toplanan paraların kendisine verilerek Ziraat Bankası’na yatırdığına ilişkin hiçbir şey hatırlamadığını belirtmişti. Yapan yaklaşık bir ay sonra 11 Mart 2022 tarihinde savcılığı bir mektup yazarak hafıza kaybı yaşadığını, gördüğü terapi ve eski arkadaşları ile yaptığı sohbetler sonucunda bir anda hafızasının yerine geldiğini belirterek suçlamalarda bulunmuştur.

ÇELİŞKİLİ İFADE VERDİ
Dikkat çeken bu mektup ile ilgili olarak bilinmelidir ki; savcılıkta verilen ifade, savcılığa gönderilen bir mektupla değiştirilemez. ilk ifadenin birbiri ile tamamen çelişkili olduğu savcı huzurunda verilmiş olan ifade yerine hangi şartlarda kim tarafından yazıldığı belli olmayan mektuba itibar edilmesi hukuka aykırı ve son derece manidardır" diye konuştu.

ASIL SORUMLULUK...
Sonuç olarak, Davaya konu olan tahsilatların kontrol ve takibinde asıl sorumluluğunun Muhasebe Müdürü'nde olduğunu belirten Başkan Erdoğan, "Tüm bu olay ve olgular ışığında, halka hizmet etmek için seçilmiş ve göreve gelmemizin üzerinden henüz iki ay geçmiş bir Belediye Başkanı’nın asli görevi; Belediyeye ait işletmelerdeki tahsilatları takip etmekten öte, çok daha önemli toplumsal sorumlulukları yerine getirmektir. Davaya konu olan tahsilatların kontrol ve takibinde asıl sorumluluğunun Muhasebe Müdürü’nde olduğu açıktır.

YARGI ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIZ
Hepinizin şunu bilmesini isterim ki; İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianameye karşı yargı önüne çıkmaktan korkmuyoruz. Asılsız söylem ve iddialarla bizi karalamaya çalışanların amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklarını buradan bir kez daha belirtmek istiyorum. Belediye hesaplarında bir lira bile eksik yoktur. Yalan söylem ve iftiralarda bulunanlarla yargı önünde hesaplaşacağız" ifadelerini kullandı.