EGEDESONSÖZ - Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Sonsöz TV’nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Engin, Cumhuriyet Halk Partisi’nde başlatılan kurultay süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu.
KILIÇDAORĞLU’NUN ADAYLIĞI ÇOK ÖNEMLİ FIRSATTI
Seçim sürecini ana hatları ile değerlendiren Başkan Engin, “Sevindirici olan şu, Türkiye’de işleyen bir demokrasi var. 100 yıllık modernleşme ve demokrasi tarihinde işleyen bir demokrasi var. Seçimler oldu, parlamento oluşturdu, eleştirsek de işleyen bir sistem var. Yeni seçilen milletvekillerimize ve tüm arkadaşlara başarılar diliyoruz. Kılıçdaroğlu'nun parti de ve Türkiye'de seçildiğinden beri yerleştirmek istediği en temel konulardan biri Ortadoğu, balkan ülkelerinde demokrasi ile yönetilen bir ülke yok. Böyle bir kültür de yok. Böyle olmadığı için etnik, mezhepsel ve toplumda fay hatları var. Kılıçdaroğlu'nun doktriner bakışında toplumu birleştirme, hukuk, demokrasi üzerinden yeni bir toplumsal sözleşme yapma çabası var. Ancak öte taraftan ısrarla; biz farklıyız, öteki var, şeytanlaştırma var, hain, bölücülük var söylemleri var. Bu argümanlar ile buna müsaade edilmemeye çalışılıyor. Çünkü bu fay hatları üzerinden çok iktidar çıkarıldı. Kılıçdaroğlu'nun itirazı buna. Kendi adaylığı ve son seçim bunun için çok önemli bir fırsattı. MHP kurultay yapıyor, AK Parti kararlar çıkartıyor, büyük bir ihtimalle seçilecek isimler engelleniyor ve siyaset dışına itilmeye çalışılıyor seçmenleri ile. Sonra İYİ Parti ve CHP işbirliği yapılıyor, meclise taşınıyor. Adalet Yürüyüşü, ideolojik kavgalardan uzak merkezi büyütme çabasıydı. Bunun için çok çaba gösterdi. 39 milletvekilini çok bulanlar var ancak bu çok doğru bir hamle…” dedi.
İTTİFAK BOZULMAZ
İttifakın devam edeceğini düşündüğünü kaydeden Başkan Engin, “Göreceksiniz önümüzdeki süreçte iki muhafazakar demokrat parti AKP'ye karşı büyük bir muhalefet sergileyecek. Sonuçta CHP olarak muhafazakar seçmende o mesafeyi aşamadık. İttifak bozulur mu diyorlar? Bozulmaz. Neden kuruldu? Nefes alamıyoruz denildi. Baskı var, hukuk baskı altına alındı dendi. Tek adam rejimi var. AK Parti tüm oyları alsın mı diyecek İYİ Parti? Daha önce Manisa'da bile bizim seçmenimiz AK Parti karşısında MHP'ye oy verdi. Yani bu nedenle ‘haydi seçmeni AKP'ye götürüyoruz’ diyemez. İttifak devam eder. Seçmen ittifak istiyor. Yüzde 50 yerel seçimde birlikte mücadele edin, şehirleri teslim etmeyin diyor. İttifak partileri seçmeni bu konuda çok bilinçli, niye AKP karşısında konumlandığını çok iyi biliyor. Bu ittifak yerel seçimlerde devam etmeli, seçmen de bunu isteyecek” ifadelerini kullandı.
BARDAĞIN DOLU KISMINI ÖNEMLİ GÖRÜYORUM
İttifak partilerine verilen milletvekilliği sayıları üzerinden yapılan tartışmaların geride kalması gerektiğini belirten Engin, “Milletvekili adayları açısından 20 verilseydi, 15 verilseydi, 15-20 arkadaşımız daha fazla milletvekili olurdu ve bu da beni sevindirirdi. Ancak o tartışmaları artık geçtik. Büyük resme bakmamız lazım. Ortak mutabakat metni imzalanmıştı. O metni savunan milletvekili var mecliste. Büyük resme baktığımızda, bardağın dolu kısmına baktığımızda olumlu görüyorum. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte muhalefet yapacaklar” diye konuştu.
PROGRAMIMIZ YAZILDIĞINDA İNTERNET BULUNMAMIŞTI
Tüzük, parti programı ve ön seçim konusunda değerlendirmeler yapan Engin, “Filmi geriye saralım. Önce İYİ Parti'ye milletvekili verildi, sofra büyütüldü, o gün toplumun bile yüzde 70'ı dedi ki ‘Kılıçdaroğlu ne büyük adammış, toplumu büyüttü’ dediler. Bunu nasıl düşündü, kutlamamız lazım, herkesi kucaklayan insan diyenler, şimdi de 6 parti kaybetmedi, biz kaybetmedik, 6 parti lideri kaybetmedi, Kılıçdaroğlu kaybetti diyorlar. Bu yanlış bir değerlendirme. CHP'de yenileşme olmalı mı? Uzun süredir ertelenen sorunlarımız var. Biz bir program yazamadık daha. Bizim programımız yazıldığında daha PC yoktu, dünyadaki ülke sayısı daha azdı. Baykal döneminde yazılanın üzerine 1 kelime daha yazılmadı. İnternet yoktu daha. Bunu güncelleyemedik. Her seçimde topluma bildirge yazıyoruz ancak parti programını güncellemek gerekiyor. Program siyaset yapanlar için çok önemli. 6 yıl önce tüzük düzenlemesi yaptık. 5 saat bir maddeyi tartıştık. Yıllardır tartıştığımız aktif-pasif üye konusu… Biz 100 yıllık parti olarak adaylarımızı üyelerimize seçtirelim. Ancak başka bir garabet ise sorumluluğunu bilmeyen ve pasif olan yüz binlerce üye... Biz o gün tüzük kurultayında o maddeyi geçirseydik belediye başkanlarını ve milletvekillerini ön seçim belirleyecekti. Ancak o dönemin İzmir milletvekilleri de aralarında bulunduğu 5 saatlik tartışma ile tüzük önerisi geri çekildi. Bence bunu hayata geçirelim. Ben bunu istiyorum. Adaylarımız ön seçim ile gerçekleştirelim. Orta sınıfı nasıl büyüteceğimize bakmalıyız. CHP büyümüyorsa bunun nedeni orta sınıfın yok olmasıdır. Biz seçim öncesinde sosyolojik çalışmalar, açlık sınırı diyorduk ancak bunlar yerle bir oldu. Çünkü orta sınıf refleksi vardı, bu yok oldu. Biz orta sınıfı büyüteceğiz diyorduk, gençleri köylerde tutacağız diyorduk, sanayi, lojistik kentleri diyorduk...” dedi.
DEĞİŞİM ÖFKE VE KIZGINLIKLA OLMAMALI
Kurultay sürecinde adayların çıkacağını ve adayların sunacağı bakış açılarının delegelerin tutumunu belirleyeceğini kaydeden Engin, yenilginin tüm suçunun Kılıçdaroğlu’na atılmasını doğru bulmadığını kaydetti. Engin açıklamasında “ Ben de kurultay delegesiyim. Kim adaysa çıkacak, biz delegeler olarak onlardan bugünden duymak isteriz ülke ve gelecek ile ilgili görüşlerini… Vaatlerine perspektiflerini görmek isterim. Onlar da adayım demiyor. Seçim 1 ay önce yapılmış, tüm suçu Kılıçdaroğlu olarak görelim düşüncesi var. Daha kaybın analizini yapamadık. Bunlar ortaya konulduktan sonra parti kendi içinde değişim yapabilir. Ancak 13 yıl dürüstçe çalışan bir insana tüm sorumluluğu yıkmak doğru değil. Değişim olabilir, nasıl bir değişim istediğimiz ortaya koyabiliriz. Değişimi yapacak olan yine bu parti. Bu işin öfke ve kızgınlıkla olacağına inanmıyorum” açıklamasını yaptı.
‘GENEL BAŞKAN DEĞİŞSİN, DAHA FAZLA OY ALIRIZ’ DEMEK HAKSIZLIK
Kongre sürecinde il ve ilçe başkanlığı seçimlerinin yapılabileceğini belirten Engin, genel başkanlık için yerel seçimlerin de beklenebileceğini vurgularken “Takvim Ekim ayına kadar bitecek. Bunun için zamanımız var. Parti yeteri kadar olgunluğa sahip… İl ve ilçe başkanları seçilebilir. Seçime yeni il ve ilçe başkanları ile gitmeyi parti için yeni bir avantaja çevirebiliriz. Biz Ekim ayı itibari ile yeni il ve ilçe başkanlarını seçmiş olarak yerel seçim hazırlıklarını başlatabiliriz. Partinin yetkilileri, ortak aklı, yeni seçilen il başkanlarımız... Hepsi 1 aylık sürede kurultay yapmayalım diyebilir. Genel başkan yerel seçimlere giderken tam yetki ile gitsin de denebilir. Ben büyük bir zafiyet yaşayacağımıza inanmıyorum. 60 kişilik liste oluşacak. 81 ilde yerel yönetimi yöneltmek aday seçmek zor bir şey. Mevcut 60 kişi başarılı seçimler geçirdi, sahayı iyi bilen insanlar PM ile gidilebilir mi dersek, gidebilir bence. Bu seçenek daha iyi olabilir. Parti genel başkanlığı için yerel seçimler de bir parametre olur. ‘Genel başkan değişsin, daha fazla oy alırız’ demek haksızlık. Veriler doğru aktı, ıslak imzaların yüzde 99'u geldi. Tüm birimler elinden geleni yaptı. Görev değişikliği mutlaka mümkün. Biz burada hem tüzüğü değiştireceğiz, hem ön seçim yapacağız, hem programımız değiştireceğiz hem 1 ay sonra yerel seçime gideceğiz. Bu partilileri ürkütmüyor mu? Ben ürküyorum bundan. Zaten ben seçim süreci ile fikrimi söylemiştim. Ben ön seçim istiyorum. Ben tekrara aday olup olmamayı Ekim-Kasım ayında açıklayacağımı zaten demiştim” diye konuştu.