GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
22 Eylül 2016 Perşembe 19:57

Başdanışman'dan İzmir'e serbest bölge müjdesi

İzmir Ticaret Borsası Eylül ayı meclisinde Ekonomi Bakanlığı Başdanışmanı Adnan Yıldırım’ı ağırladı. Tarımsal bazlı teşvikler ve ekonomik çalışmalar hakkında bilgi veren Yıldırım, İzmir’e yeni serbest bölge için çalışma başlatıldığını söyleyerek, “İzmir serbest bölgeler kenti olacak” dedi.
Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Borsası Eylül ayı olağan meclis toplantısı Ekonomi Bakanlığı Başdanışmanı Adnan Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Meclis oturumu öncesinde meslek komiteleri ortak toplantısı gerçekleştirildi. Komite toplantısında sektörün paydaşları yeni sezon ürünlerinin mevcut durumunu ve sektörün sorunlarını aktardı.

ÜÇ TEMEL SORUN
Komite toplantısında konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, dünya genelinde tarımsal gelişmeleri değerlendirdi. Kestelli, "Tarımdan çok daha yüksek bir kazanç elde edebilmek ve bu yarışın içinde olmak istiyoruz. Ancak gerçeği söylemek gerekirse sektörümüzün sermaye birikimi ve arge çalışmaları yetersiz. Kısa dönemde önemli teknolojik ve bilimsel sıçramalar yaparak yarışa devam edebilme şansımız yok. Bu nedenle, hedeflerimizi doğru tespit etmemiz gerekiyor. Hem kendi insanımız hem de ihracatımızın sürekliliği için sağlıklı üretim önceliğimiz olmalı. Belirli ürün ve lokasyonlarda organik üretimi teşvik etmeli, geri kalan alanlarda ise üretimin tamamını iyi tarım uygulamaları ile gerçekleştirmeyi hedeflemeliyiz. Ticaretimiz için sağlıklı ve etkin işleyen bir tedarik zincirini oluşturmalı, ürünlerimizin katma değerini artıran çalışmalar yapmalıyız. Bu üç temel sorunu kalıcı olarak çözmemizin tarımda büyük bir sıçramaya neden olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.



BAKANLIKTAN DESTEK MESAJLARI
Komite toplantısının ardından Eylül ayı olağan meclis toplantısına geçildi.  

Meclisin konuğu Ekonomi Bakanlığı Başdanışmanı Adnan Yıldırım, dünya piyasalarından Türkiye ekonomisine; hükümet tarafından gerçekleştirilen ekonomik çalışmalara kadar kapsamlı bir sunum yaptı.

Ekonomi Bakanlığı tarafından verilecek teşviklerin artacağını söyleyen Yıldırım, havza bazlı tarımsal destek modeli hakkında bilgi verdi.  Tarımsal desteklerde bakanlık olarak bölgelerin özelliklerine özel teşvik vereceklerini söyleyen Yıldırım, tarımsal verimliliğin teşviklerle artacağını söyledi.    

İZMİR SERBEST BÖLGELER KENTİ OLACAK
Adnan Yıldırım, geçtiğimiz ay büyüyen Ege Serbest Bölge ve yeni serbest bölgeler hakkında konuştu, İzmir’in serbest bölgeler kenti olacağını ifade etti.  

Yıldırım, “İzmir’de serbest bölgelerle ilgili çalışmalarımız sürüyor. ESBAŞ’ı büyüttük. İkinci serbest bölgemiz de doldu. Üçüncü serbest bölgemizde önemli ölçüde aşama kaydettik. Yeni serbest bölge için arayışlarımız da var. İzmir’de serbest bölgeler kenti olsun.  Bu da dünyada önemli bir tanıtım kapısı ve diğer sektörlerin yansıması olacak” dedi.  

YENİ BAŞARI HİKAYESİNE İHTİYACIMIZ VAR
Geçtiğimiz hafta açıklanan ikinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren Kestelli, “Ekonomimizin beklediğimizden biraz daha yavaş ilerlediğini görüyoruz. Hain darbe girişiminin de etkisiyle üçüncü çeyrek büyümesi de bir miktar gerileyecek. Sonuçta bu yılın hedef büyümesi olan yüzde 4.5’i yakalamamız zor görünüyor. Merkez Bankası’nın son anketinde 2016 büyüme beklentisi yüzde 3.4’e gerilemiş durumda. Bu büyüme düzeyi bizim ihtiyaçlarımızı karşılamaktan uzak ama şunu da söylemek lazım ki her şeye rağmen bu yıl da dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinden daha hızlı büyüyeceğiz. Hükümet, piyasaları canlandırmak üzere önemli tedbirleri devreye sokma kararlılığında. Alınan önlemler elbette önemli ama büyük resme baktığımızda, palyatif çözümlerden çok yapısal dönüşüme odaklanmamız gerektiğini görüyoruz. Ülke olarak yeni bir başarı hikayesine ihtiyacımız var, 2008 krizinden bu yana bunu söylüyoruz. Dünyada yüzde 3 büyümenin altına inmiş bir yeni normal var. Bu durumu iyi okuyup kalıcı yapısal reformlara odaklanmakta geç kalıyoruz. 2013 yılından bu yana FED’in faiz kararını konuştuğumuz kadar reformlara odaklansaydık, bugün farklı bir motivasyona sahip olabilirdik” diye konuştu.



TARIMSAL DESTEK YETERLİ Mİ?
Türkiye’nin yol haritasında ağırlığın tarım sektörüne verilmesi gerektiğini ifade eden Kestelli, ”Tarım sektörü stratejik önemi nedeni ile bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de desteklenmektedir. Desteklemelerin üretimi teşvik edecek ve ülke ekonomisine en yüksek faydayı sağlayacak şekilde yapılması temel hedef olmalıdır. 2011-2015 yılları arasında tarım sektörüne toplam 42 milyar lira destek verilmiştir. Bu desteklemenin; yüzde 30’u prim desteklemesi diye bilinen fark ödemelerini, yüzde 29’u hayvancılık sektörü desteklemelerini, yüzde 27’si alan bazlı destekleme ödemelerini, geri kalan yüzde 13’ü ise kırsal kalkınma, tarım sigortası ve diğer destekleme ödemelerini kapsamaktadır. Aynı dönemde tarımsal üretim değerimiz ise toplam 602 Milyar TL olmuştur. Kısacası tarım sektörüne verilen destek tarımsal üretimin yüzde 7’si düzeyindedir. Bu desteğin yeterli olup olmadığı her zaman tartışılan bir konu olmasına rağmen sektör temsilcilerinin etkin olmadığı konusunda fikir birliğinde olduğunu söylemek mümkün” dedi.

TARIMSAL VERİMLİK ARTTIRILMALI
Kestelli sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanırım bir gerçeğin farkına varmamız gerekiyor. Tekstil sektörünün ihtiyaç duyduğu 1,5 milyon ton pamuğu, hayvancılık sektörünün talep ettiği kadar yem bitkisini, bitkisel yağ açığını bitirecek yağlı tohumları ve tekrar ihracatçı olmamıza imkan sağlayacak bakliyat üretimini aynı anda gerçekleştirmek mevcut toprak kaynağımız ve bu şartlardaki üretim tekniklerimiz ile mümkün görünmüyor. Elimizde tek seçenek var. Tarımsal üretim ve ticaretin total verimliliğini artırmak. Bu hedefe ancak orta ve uzun dönemde ulaşabiliriz. Bu nedenle, üreticimize verilen yukarıda saydığımız tarımsal desteklemelere ilave olarak verimliliği artıracak araştırmalara ve katma değerli ticarete de önemli bir kaynak ayrılması gerekiyor.”