GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İnşaat/Emlak
16 Ağustos 2023 Çarşamba 11:27

Bakanlık askıya çıkarmıştı… 540’lık dönüşüme 400 itiraz!

Karabağlar Mahalleler Birliği, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından askıya çıkarılan 540 hektarlık kentsel dönüşüm alanına dair imar planlarına 400’ün üzerinde vatandaş ve 3 dernekle itiraz etti. 

Metehan UD / EGEDESONSÖZ – Bakanlar Kurulu kararı ile 2012 yılında riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alınan İzmir’in Karabağlar ilçesinin Cennetçeşme ve Limontepe semtlerindeki 16 mahalleyi kapsayan 540 hektarlık alanın yeni imar planları geçtiğimiz haftalarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından askıya çıkarılmıştı.

Askıya çıkan planlarla birlikte 540 hektarlık riskli alan içerisinde yer alan ve 2. etap olarak bilinen 73,4 hektarlık alanın Cennetçeşme, Salih Omurtak, Bahriye Üçok, Limontepe, Ali Fuat Erdem ve Umut mahalleri ile 3. 4. ve 5. etaplara ilişkin ise 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı yayımlanmış oldu.

Ancak askıya çıkarılan planlara bölgedeki hak sahipleri tarafından itiraz geldi. Mahalle dernekleri tarafından oluşturulan Karabağlar Mahalleler Birliği’nin çağrısıyla vatandaşlar planlara itirazlarını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na iletti. İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen Planlar için 400’ün üzerinde vatandaş ve 3 mahalle derneği itiraz dilekçelerini verdi.  

Dilekçeler verildikten sonra Karabağlar Mahalleler Birliği temsilcileri İl Müdürlüğü önünde bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada plan ve dönüşüm sürecinde vatandaşların da söz sahibi olmak istediği ifade edildi. 

Açıklama şu şekilde:

Mahallelerimizi, yaşam alanlarımızı ilgilendirdiği halde; Ne istediğimizi, Nasıl istediğimizi; Bizlere sormadan! Fikirlerimizi almadan! Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanliği tarafindan yapilan 1/5000 ölçekli Nazim İmar Planlari 19 Temmuz 2023 tarihinde yeniden askıya çıkarılmıştır.

Söz konusu planlar, 08.09.2022-07.10.2022 tarihleri arasında askıya çıkarılan planlara ilişkin itirazlarımız dikkate alınmadan hazırlanıp askıya çıkarılmıştır. 

Bu çıkan ilk planlara; belirsizlikler içermesi ve bizlerin görüşü alınmaması gibi çeşitli gerekçelerimizle önce itaraz da bulunmuş cevap verilmemesi üzerine ise dava açmıştık.

İdare katılımcılık ilkelerini işletmeden, şehircilik ilke ve esaslarına aykırı imar planlarını yapmakta / onamakta, bu planlar mahkemeler vasıtasıyla hakkını arayan bizlerce dava konusu edildikçe de planların rantçı esaslarını değiştirmeden küçük değişikliklerle yeni plan yapmış gibi planları hukuki denetimden kaçırmaya çalışmaktadır. 

Davalı idare tüm uygulamalarında bu durumu bilinçli bir alışkanlık haline getirmiştir.

Planlamada katılım ilkesinin temel ilke haline geldiği günümüzde, söz konusu plandan doğrudan etkilenecek olan biz “hak sahiplerinin” yok sayılması, itirazlarımızın görmezden gelinmesi kabul edilebilir bir tutum değildir.
Yıllardır yaptığımız itirazlarımızın cevapsız bırakılmasına, anayasal hak arama mücadelemizin yargının etrafında dolanarak boşa çıkarılmasına, bize rağmen bizlerin yaşamlarının belirlenmesine; Artık Yeter diyoruz!
60 yıldan daha uzun süredir yaşadığımız mahallelerimizde, Tapu ve mülkiyet sorununlarımız hala çözülmemiştir. Kentsel meselelerde bizlerin talepleri dikkate alınmamaktadır. Riskli Alan kararı ile tam 13 yıldır kentsel hizmetlerden mahrum bırakılmaktayız. 

Mülkiyet sorunlarını çözün dediğimizde Depremi gerekçe gösterip çözmediler. Planlama yaparken kanunların esas aldığı katılımcılık ilkesini işletin dediğimizde bizleri görmezden geldiler. Mahallerimiz patates tarlası değil bizler burada yaşıyoruz dediğimizde mütehaitlerle kolkola bilirkişileri tutuklamak lazım dediler.

Şimdi ise biz bu akıl tutulmasına bir son verin diyoruz.

Planlama süreçleri bütünlüklü olmaktan ve geliştirildiği alanda yaşayanların varlığını/hayatlarını dikkate almadan, deprem riski merkezli değil sermaye gruplarının rant hedeflerini kolaylaştırmak üzere uygulanmaktadır.

2981, 4706 VE 775 SAYILI KANUNLARDAN DOĞAN HAKLARIMIZI KULLANMAK İSTİYORUZ.
YAPILAŞMA VE DÖNÜŞÜM SÜREÇLERİNİN İÇERİĞİNDE SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYORUZ. 
ADALETLİ DÖNÜŞÜM TALEPLERİMİZİN DİKKATE ALINMASI, YANLIŞ UYGULAMALARLA KOMŞULUĞUMUZUN YOK EDİLMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN BİR ARADAYIZ.
TAPU MÜLKIYET SORUNU BAŞTA OLMAK ÜZERE, BELIRSIZLIKLERIN GIDERILMESI TALEPLERIMIZIN VE YILLARDIR YAPTIĞIMIZ ITIRAZLARIMIZIN CEVAPSIZ BIRAKILMASINI KABUL ETMEDİK ETMEYECEĞİZ!..