Ceren KORKMAZ / EGEDESONSÖZ - Her yıl olduğu gibi bu yılda kapılarını seyircilere açan Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu (BBŞT) , bir ilçe belediyesi tiyatrosu olarak 30 yıldır hem eğitim veriyor hem de oyun sahneliyor. Bornova'nın üniversite kenti olmasından kaynaklı yoğun ilgi alan Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu, her sene 300 kişinin üzerinde oyuncu yetiştiriyor.
Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Onur Erdoğan, bu tiyatronun önce Bornova halkına daha sonra da İzmir geneline sanat anlamında hizmet verdiğini dile getirerek hem oyunlara hem de verilen eğitimlere dair detayları paylaştı. İzmir’de yetişen sanatçıların tiyatro sanatını icra etmek için İstanbul’a gitmek zorunda kalmaması için çaba gösterdiklerine değinen Erdoğan, kentteki değerleri takip ettiklerini ve aralarına katılmalarını sağladıklarını aktardı.
BORNOVA’NIN ÜNİVERSİTE KENTİ OLMASI BÜYÜK BİR FIRSAT
Bornova’nın üniversite kenti olmasının Bornova Şehir Tiyatrosu’nun bir ilçe tiyatrosu olmasına rağmen Büyükşehir Tiyatrosu gibi hareket etmesini sağlayan en büyük etkenlerden biri olduğunu açıklayan Erdoğan, “Hem nüfusu fazla olması hem de bir üniversite kenti olması sebebiyle çok fazla sirkülasyon gerçekleşiyor. Bu kente gelen binlerce öğrenci var. Ve bu üniversite yaşamına adım atan öğrenciler; Bornova’ya geldikleri anda da buranın en büyük güçlerinden biri olan sanatla ilişkiye geçmek istiyorlar. Bu anlamda da Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu bunun için büyük bir fırsat sunuyor. Seyircilerimizin istatistiksel olarak analizine baktığımızda yaş ortalaması çok genç... Büyük bir çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Sadece seyirci olarak bakılmamalı tabii. Burası hem bir repertuar tiyatrosu hem de yetiştirme kurumu, okul... Bu nedenle çok sayıda öğrencilerimiz var ve birçoğu bu üniversitelerden gelenler oluyor, olmaya da devam edecek. Üniversitenin burada bulunması bizim için oldukça önemli” ifadelerini kullandı.
AMACIMIZ BORNOVA’YI SANATLA BULUŞTURMAK
Bornova Şehir Tiyatrosu’nun en büyük amacının Bornova halkını sanatla ve tiyatroyla buluşturmak olduğunu aktaran Erdoğan, “Yerelden ulusala ulaştığınızda aslında bir sanat kurumunun farklı amaçları vardır. Bir kent tiyatrosu olarak Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun yerelde ki amacı; Bornova seyircisini sanatla ve tiyatroyla buluşturmak ve tiyatroyla ilgilenenlere destek sağlamak... Ama bence en önemlisi de Bornova halkının özellikle çocukların tiyatroyla tanışmasını ve sanatla ilişkiye geçmesini sağlamak... Tiyatro ile çalışan çocukların kişisel gelişimi, özgüven ve sunum yeteneklerini geliştirmesi bizim için çok değerli. Büyükpark’tan geçen herkes burada Uğur Mumcu Sanat Merkezi’nin olduğunu bilir” şeklinde konuştu.
KENTTE DAHA FAZLA TİYATRO OLMALI
Bunun yanı sıra İzmir için ödenekli tiyatroların az olmasından yakınan Erdoğan, İzmir’de daha fazla tiyatronun açılması gerektiğini dile getirerek “İzmir Türkiye’nin 3. büyük kenti, oldukça fazla nüfusa sahip ve aydın bir kent ama sanatsal olarak yetersiz. Bu sene başında Büyükşehir Tiyatrosu açıldı, onunla beraber 3 tane ödenekli tiyatro mevcut. Tabii özel tiyatrolar da var. Ama ödenekli tiyatro anlamında bu kentte daha fazla tiyatro olması gerekiyor. BBŞT sadece bu kentten değil Manisa’dan da oldukça seyirci alıyor. Sadece ilçeyi, İzmir’i değil çevre kentleri bile repertuarlarıyla besleyen bir kurumuz” şeklinde ekledi.
HALKIN ÖZEL TİYATROLARA DA SAHİP ÇIKMASI GEREKİYOR
Pandemi ve son dönemde yaşanan ekonomideki kötü gidişatın tiyatroyu etkileyip etkilemediği sorusuna yanıt veren Erdoğan, bundan en çok özel tiyatroların yara aldığını söyleyerek, “Biz açtığımızdan beri iyi bir doluluk oranında gidiyoruz. Seyircinin özlediğini görebiliyoruz. Bu anlamda da kendilerini güvenli hissetmeleri açısından gereken tüm önlemleri alıyoruz. Bizlerin oyunları şu anlık iyi gidiyor. Özel tiyatrolar için bunları söyleyemiyorum. Pandeminin üzerine ekonominin çığırından çıkan pahalılığı sonrası özel tiyatrolar bilet fiyatlarında çok ciddi indirimlere gittiler. Elbette bu sürdürülebilir değil. Özel tiyatrolar tüm gelirini gişeden sağlıyor bu nedenle bilet fiyatlarını ödenekli tiyatroların seviyesinde tutması mümkün değil. İster istemez seyirci sayısı da düştü. Çünkü kapalı alana girmeye korkuyorlar ve daha çok kurumsal tiyatroları tercih ediyorlar çünkü bilet fiyatları da daha düşük oluyor. Direnen, mücadele eden özel tiyatrolar var. Bunlara kentin sahip çıkması gerekiyor” dedi.
HER SENE ÜÇ YÜZÜN ÜZERİNDE OYUNCU YETİŞİYOR
Uzun yıllardır birlikte çalıştıkları bir kadroyla oyuncu yetiştirdiklerini söyleyen Erdoğan, bu yoldaki amaçlarının İzmir’deki sanatçılar için bir fırsat oluşturmak olduğunu belirterek şu şekilde konuştu:
“21 kişilik bir tiyatro sanat kadrosuna sahibiz. Müzisyeninden sahne tasarımcısına, yönetmeninden oyuncusuna kadar farklı işleyişleri olan bir kadromuz var. Aslında kendi içinde butik bir tiyatro diyebiliriz. Şuanda aktif olarak oynayan 9 oyuncumuz var. Hepsi BBŞT’nin kadrolu oyuncuları, sanatçıları... En büyük özelliklerimizden biri de uzun yıllardır beraber çalışmamız... Ağırlıklı olarak kendi yetiştirdiğimiz oyuncularımızdan oluşuyor. Çünkü burası bir yetiştirici kurum niteliği taşıyor. Her sene 300’ün üzerinde oyuncu yetişiyor. Bunların içerisinde tiyatro hayali kurup, ilgili bölümleri okuyan ve kadromuzda çalışan arkadaşlarımız var. Bu anlamda BBŞT yetiştirici bir sanat kurumu...
KENTTE YETİŞEN SANATÇILARI TAKİP EDİYORUZ
Bir de tabi Bornova Belediyesi ödenek ayırıyor ve istihdam yaratıyor. Hedeflerimizden biri; İzmir’de yetişen sanatçılar sanat üretmek için İzmir dışına çıkmak zorunda kalmasınlar. Yıllarca bu kentin Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan oyuncular İzmir’de iş ve sanat üretme imkanı bulamadığı için İstanbul’a gitmek zorunda kaldılar. Bunun olmaması için biz kentte yetişen sanatçıları takip ediyoruz. Tabii bu demek değil ki; ‘Dışarıdan katkı verecek bir sanatçı aramıza katılmasın...’ Aslında bunun harmanını güzel yapmak asıl mesele... Ama doğru, biz İzmir’deki sanatçıları yetiştirerek ya da takip ederek onların aramızda olması önceliğini kullanıyoruz”
İZMİR’DEN O DEĞERİ GÖRÜYORUZ
İzmir’den ve İzmirlilerden yeterli ilgiyi ve değeri gördüklerini belirten Erdoğan, “Seyirci geliyor, oyunlarımız doluyor, ilgi gösteriyorlar. Buna yerelde ulaştık. Ama İzmir’in genel sorunu ulusala ulaşmaktır. Yani bu sadece tiyatronun problemi değil. Türkiye’nin sporu, sanatı maalesef İstanbul’da döndüğü için oradaki medyanın gözünü İzmir’e çevirmek kolay olmuyor. Burada yapılan işlerden çok daha kötüleri büyük tezahüratı topluyor. Bu anlamda ulusala ulaşma noktasında daha farklı metotlar denenebilir. Sosyal medya gücü gibi... İzmir’de yeteri kadar değer verildiğini düşünüyorum ancak tabii daha fazla olmalı çünkü burası Türkiye’nin 3. büyük kenti...” şeklinde konuştu.
GÖRME ENGELLİ VATANDAŞLARA ÇAĞRI
Görme engelliler için sesli betimleme sistemini Türkiye’de bir ilki yaparak tüm ana kadro oyunlarına taşıyan Bornova Şehir Tiyatrosu için güzel geri dönüşler aldıklarını belirten Erdoğan, “Aslında sesli betimleme dünyanın her yerinde uygulanan bir şey. Bu bizlere görme engelli tiyatro severimiz tarafından talep olarak geldi. Sesli betimleme olmadığı için oyunun içerisinden bazı bölümleri kaçırdığını dile getirdi. Biz de araştırdık, bizim eksikliğimiz olduğunu fark ettik. Sonrasında da uygulamaya geçirdik. Şuan BBŞT tüm oyunlarında sesli betimleme uygulamasını yapıyor. Görme engelli seyircimiz rezervasyon yaptığında kılavuz betimleyicimize haber veriyoruz ve o gelip seyircimizi karşılayarak oyunu sesli betimliyor. Bu konuyla ilgili çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Biz bu bilgiyi yeterince duyuramadık belki de... Görme engelli vatandaşlar istediği takdirde rahatlıkla oyunlarımıza gelebilir” sözlerini kullandı.
OYUNLARIMIZIN BİR ‘DERDİ’ VAR
Son olarak halihazırda devam eden ve gelecekte seyirciyle buluşacak oyunlara değinen Erdoğan, zor ve muhalif repertuarlar oluşturan bir tiyatro olduklarını ekleyerek şu ifadeleri kullandı: “Sadece kolay seyirci bulsun diye oyun koymuyoruz. Burada mesele dengeleyebilmek. Bir çekirdek seyircimiz var. O seyirciyi gerek komedi, dram vs. her türde konularla beslememiz gerekiyor. Bir de yeni seyirci yaratma konusu... O zaman da repertuarı buna göre de dengeliyoruz. Türkiye’nin içinde bulunan siyasi dinamikleri gibi her şeyi değerlendiren repertuarlar oluşturuyoruz. Çünkü tiyatro muhalif bir sanattır ve gücünü muhalif taraftan alır. Oyunlarımızın çoğunun bir derdi var ya da seyirciyi buraya çekme derdi var. Biz bu sezona 1 Ekim 2021’de Ahmet Hamdi Tanpınar’ın aynı adlı eserinden uyarladığı “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” Bölüm 1: Büyük Ümitler” ile başladık. Ardından da Haldun Taner’in yazdığı “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” ve “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” Bölüm 2: Küçük Hakikatler’i sahnelemeye başladık. Mart ayında ise sahneye koymayı planladığımız Michael Frayn’ın yazdığı “Oyunun Oyunu” oyununun provalarına da devam ediyoruz. Bir kurumun aralıksız bir şekilde 30 yıl boyunca sanat üretiyor olması ülkemiz için çok değerli. Burada emeği geçen çok kişi var. Yönetimler, halk, izleyici ve sanatçı... Bu denklemden biri eksik olsaydı sürdürülemezdi. 30 yıldır sürdürülüyor oluşu bu dinamiklerin yakalanıyor olmasıyla mümkün. Biz de bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yıl boyunca hem yeni oyunlar hem de eğitim, organizasyonlarla dolu bir sezon yaşatmak istiyoruz.”