GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
13 Mart 2023 Pazartesi 14:57

Ata Dedeler’in İzmir mağdurları konuştu: ‘Milli duygularla kandırıldık’

Ankara'da, kendilerini 'devletin ticari istihbarat ağı' olarak tanıtan aralarında eski ağır ceza mahkemesi başkanı ve bir savcının da bulunduğu 'Ata Dedeler' isimli örgütün İzmir’deki mağdurları dinlenildi. Vatani ve milli duygularının suiistimal edildiğini ifade eden müştekiler iş ve ticaret olanakları ile kandırıldıklarını söyledi.

Metehan UD/ EGEDESONSÖZ - Kamuoyunda 'Ata Dedeler' olarak bilinen, kendilerini devletin sözde "ticari istihbarat ayağı" olarak göstererek dolandırıcılık yaptıkları iddia edilen 43 sanığın yargılandığı dava ile ilgili İzmir’deki müştekilerin ifadeleri talimatla alındı.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya müştekilerin bazılarının yanı sıra sanıklar arasında yer alan Yunus Emre Ünlü’nün de avukatı katıldı. Duruşmaya katılan müştekiler, sanıkların kendilerini ticaret ve iş imkanları ile kandırarak milli duygularının kullanıldığını ve suistimal edildiğini dile getirdi.

Operasyon kapsamında gözaltına alınan ancak sonradan müştekiler arasına dahil edilen AK Parti İzmir’in eski il yöneticilerinden Cüneyt Güven, oluşumdan yine kendisi gibi AK Parti İzmir’in eski yöneticilerinden ve sanıklar arasında yer alan Mustafa Gedikoğlu sayesinde haberdar olduğunu söyledi.

MANİSA’DA MÜLAKAT TOPLANTISI YAPILDI
Parayı da kendisi adına Mustafa Gedikoğlu’nun örgütün lideri olarak sunulan Salice Fedakar’a gönderdiğini ifade eden Güven “Mustafa Gedikoğlu da benim gibi mağdurdur. Salice Fedakar’ın Ata Dedeler isimli örgütün yöneticisi olduğunu biliyorum. Bana bu oluşum devletin adına kurulduğunu ve devletten ticari destek alacağımızı ifade ettiler. Manisa’daki bir toplantıya katıldım. Toplantıda Salice Fedakar, Bahtiyar Çolak (eski hakim) ve Hidayet Kaya (eski savcı) vardı. Toplantıda bana CV’im hakkında sorular sordular. Bir çok insan mülakat için gelmişti. Devletin ve milletin adına faydalı olduğu inandırıldım. Bana herhangi bir destek verilmedi ve istihbarat faaliyeti içinde de yer almadım. Benim bir zararım yok ama bana referans olan Mustafa Gedikoğlu’nun zararı vardır. Devletin ve milletin karşısında olacak bir oluşum içinde yer almadım. Operasyonun başında ben de gözaltına alındım. Vatani duygularla ile katıldım. En ufak bir suç içerisinde yer almadım.  Bir tarafta cumhuriyet savcısı ve bir taraftan ağır ceza hakimi olduğu için inandım. Pınar Taş olarak tanıdığım Salice Fedakar’ı bu oluşum üst düzey yöneticisi olduğunu tanıyorum. Bunlar üst düzey yöneticilerdi. Ali Ekşi’yi ise Salice Fedakar’ın eşi olarak tanırım. Hidayet ve Bahtiyar olmasa idi bu oluşum için kimse katılmazdı. Onların etki ve makamlarından dolayı bu oluşumun mağduru oldum. Bundan dolayı ben işimi kaybettim Şikayetçiyim. Davaya katılma talebim vardır.” dedi.  

‘MİT İÇİNDE TİCARİ FAALİYET’
Yine müştekiler arasında yer alan İsmail Akdağ da, sanıklar arasında yer alan kayyum yöneticiliğinden tanıdığı Mustafa Gedikoğlu’nun bir gün kendisini ofise çağırdığını belirterek “Aramız iyidir. Mustafa bana MİT içerisinde ticari bir faaliyet yapılacağını anlattı. Oluşuma girmek için referans sistemi ile mülakat yapıldığını ve seçilenlerin eğitime gireceğini söyledi. Kabul edilenlerle sözleşme imzalanacağını ve 10 bin TL yatırmam gerektiğini de söyledi. Ben de durumum olmadığımı söyleyince benim yerime o ödedi. Sözleşme imzalamazsak paranın iade edileceğini söyledi. Mustafa da benim gibi mağdurdur” diye konuştu.

‘SALİCE DIŞINDA HERKES MAĞDUR’
Manisa’daki toplantıya katıldığını dile getiren Akdağ şunları söyledi:

“Ben Manisa’daki toplantıya tanışma maksadıyla katıldım. Ben sanıklardan Bahtiyar Çolak’ı ve kendini Pınar Taşçı olarak tanıtan Salice Fedakar’ı tanırım. Ödeme dekontunda da Salice Fedakar’ın ismi vardı. Bahtiyar’ı hakim olarak, Hidayet Kaya’yı da savcı olarak tanıyordum. Birden fazla whatssapp grubu vardı ülke ve şehir adlarında… Devletin bölünmez bütünlüğüne kast edecek kimse yoktu. Onlarla tanıştığıma mutluyum. Vatansever insanların olduğu bir gruptu. Hepsi birbirinden değerliydi. Şüphelerimizi göz ardı ettik. Çeşitli meslek gruplarından birbirinden değerli insanlarla tanıştım. Kötü bir niyet olmadan vatani duygularla bir araya gelen insanlardı. Toplantıya katılanlar arasında bir art niyet görmedim. Hidayet beyin herhangi bir çıkarı olduğunu görmedim. Fedakâr dışında bütün sanıkların ben mağdur olduğunu düşünüyorum. Herkes, Ankara’ya giderek bir görev verileceğini bekliyordu. Onların bu noktada olması bize oluşuma girerken rahatlattı. Bize güven verdiler. Art niyetle yaklaştıklarını düşünmüyorum. Bir hiyerarşik yapıdan bilgim yoktu. Ben sadece işin başında olduğunu düşündüğüm Salice Fedakar’dan şikayetçiyim.  Benim maddi bir zararım yoktur sadece manevi bir zararım vardır”

‘TOPLANTIDA ÜST DÜZEY İNSANLAR VARDI’
Sanıklar arasında yer alan Yunus Emre Ünlü aracılığı ile oluşumdan haberdar olduğunu belirten Aykut Gökçe ise “Salice Fedakar’ın hesabına gönüllü olarak 10 bin TL gönderdim. Ancak Salice Fedakar ile hiç tanışmadım. Yunus Emre Ünlü 15 yıllık arkadaşım idi. Ben Yunus Emre Ünlü aracılığı ve Savcı Hidayet Kaya ile tanıştım. Devlete bağlı bir oluşum olduğunu söylediler. Bana üst tabakalardan insanların olacağı söylendi. Bornova’da hakimlerin, savcıların, avukatların olduğu bir toplantıya katıldım. Baktım üst düzey insanlar var, ben de 10 bin TL para gönderdim. Soruşturma başladıktan sonra Yunus Emre Ünlü bana 10 bin TL’yi geri verdi. Benim bir zararım yoktu. O da benim gibi mağdur. Ben sadece Salice Fedakâr’dan şikâyetçiyim. Toplanan paraların eğitimlerde kullanılacağı ifade edildi” dedi.

Diğer müşteki ifadeler şöylei:

‘YANLIŞ BİR ŞEY OLDUĞUNU ANLAYINCA AYRILDIK’
İbrahim Özuğur: Özel bir firmada üretim sorumlusu olarak çalışıyorum. Bir arkadaşım Volkan bana yaklaşık 2 yıl önce ‘biz bir oluşum içindeyiz ve vatan ve millet için çalışacağız.’ dedi. Bir yıl sonra Gaziemir’de bir otele çağırdılar. Toplantı 50 kişi vardı. Herkes kendini tanıttı. Beni saha sorumlusu olarak Katar isimli gruba dahil ettiler. Bana oluşum içinde olacağımı söylediler. Bildiğim kadarıyla 7-8 grup vardı. Grupta hiyerarşiyi tanıttılar, bir takım bilgiler ve kurallar yazılmaya başlandı. Bana maddi bir destek söylenmedi. Eğitim harcı adı altında 10 bin TL para istendi. Volkan Kaçar bana 10 bin TL yolladı, ben de Salice Fedakar’a yolladım. Ben Volkan’ın yanında çalışıyordum. Vatana ve millete faydalı olacağını düşündüğüm için kabul ettim. Zamanla Volkan Kaçar’la birlikte yanlış bir şey olduğunu anlayınca oluşumdan çıktık. Yatırdığımız parayı da bize iade ettiler. Şikayetçiyim

‘KÜBA MASASINDA İDİM’
Ali Odabaş:
 Ben Küba Masası’nda idim. Türkiye’yi daha ileriye doğru götürmek için çalışacaklarını söylediler. Devletin aleyhine çalışıp çalışmadıklarını bilmiyorum. Ben herhangi bir ödeme yapmadım. Mehmet Bey benim adıma 10 bin TL gönderdi. Üst düzey yöneticilerden Gül hanımı tanıyorum.

‘MAAŞ BAĞLANACAĞINI SÖYLEDİLER’
Tufan Tonguç: Benim bu oluşuma katılmama referans olan kişi Feridun Öztürk’tür.  Benim iş arkadaşımdı. Bir sohbet esnasında vatanını seven ve her türlü fedakârlık yapacak insanların içinde yer aldığı bir oluşum olduğunu ve bu oluşum ticaret ve istihbarat alanında faaliyet içinde olacağını, devlete katkı kocayacağını söyledi. Oluşum içinde olanlara maaş bağlanacağını ve sadece 10 bin TL göndermem gerektiğini söylediler. Benim vatani duygularımı suiistimal attılar. Ben Manisa’daki toplantıya katıldım. Salici Fedakar’ı da orada tanıdım. Ben 10 bin TL para gönderdim. Toplantıda bana Bahtiyar Çolak ve Hidayat Kaya’nın da olduğunu söylediler. Ben bu paranın faiziyle iade edilmesini istiyorum. Sanıklar şikayetçiyim ancak Feridun Öztürk de benim gibi mağdurdur,  kandırılmıştır.

‘MİLLİ DUYGU AÇLIĞI İLE KABUL ETTİM’
Mustafa Yahya Bağcı:
 Özel bir şirkette şoför olarak çalışmaktayım. Eski patronum Burak  Büyükdeğerli daha önce çalıştığım işyerinden tanırım. Bir STK olduğunu, devletin adına ticari istihbarat faaliyetlerin olacağını söyledi. Ben de milli duygu açlığı olduğu için kabul ettim. Bana harç ve eğitim adı bir para yatırmam gerektiğini söylediler, ben de kabul ettim, 10 bin TL’yi Fedakar Salica’ya attım. Manisa’daki toplantıya katıldım. Fedakar Salici kendini doktor Pınar Taşçı olarak tanıttı. Diğer sanıkları tanımıyorum. Toplantıda çay kahve içtik, kendimizi tanıttık. Ben herhangi bir oluşum olmadığını anlayınca ayrılmak istedim. Gruplarda sadece ‘hayırlı cumalar’ mesajları atıldığı için ben de ayrılmak istediğimi söyledim. Ayrılmak istediğimi söyleyince kabul ettiler, Salice Fedakar isminden paramı iade ettiler. Bir zararım yoktu.

İDDİANAMEDEN
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, kendilerini "Ata Dedeler" olarak tanıtan suç örgütüne yönelik operasyonu kapsamında 20 Ocak 2022'de 43 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasında AK Parti İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Mustafa Gedikoğlu, İl Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Taş, İl eski Yönetim Kurulu Üyeleri Halil İbrahim Ölmez ve Cüneyt Güven’nin de aralarında bulunduğu İzmir kadrosunda kentte daha önce görev yapmış hakim ve savcılar da yer almıştı.

İddianameye göre, kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu bir grup, kendilerini "devletin ticari istihbarat ayağı" olarak tanıtarak, örgüte yeni üye kazandırıp haksız kazanç karşılığında bürokrasideki işlerinin kısa sürede çözüleceği vaadinde bulundu.

Sanıklar, kişileri örgüte katılış aşamalarına göre, "elçi", "elçi yardımcısı", "büyük ata dede", "ata dede", "baş dede", "dede", "sözcü dede", "masa başkanı", "masa üyesi", "saha başkanı", "saha üyesi" şeklinde kodladı.

Örgüt üyeleri ayrıca zamanla kendilerine katılan prestijli kişilerin mesleki konum ve kariyerleri üzerinden sağladığı güvenle maddi menfaat elde etti.

Sanıkların "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak ve zincirleme şekilde örgütün faaliyetleri kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.