Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Öğrenci yurtlarında barınma yetersizliğinden hijyen sorununa kadar birçok sorun meydana geliyor. Son olarak, Aydın'ın Işıklı Mahallesi Kültür Bulvarı'ndaki KYK Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda geçtiğimiz gün meydana gelen olayda; 15 kişilik asansörün arıza yapması sonucu aşırı yük nedeniyle kaymaya başladığı sırada, panik yapan Zeren Ertaş, çıkmak istedi. Bu sırada asansör hareket edince Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisi Zeren Ertaş, sıkışarak yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili, yurdun asansörlerinin bakımını üstlenen firmanın sahibi Mustafa Büyükyapıcı (42), tutuklandı.
Başta Aydın olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde Aydın’da Kredi Yurtlar Kurumu’nda (KYK) bindiği asansörün çökmesi sonucu hayatını kaybeden Zeren Ertaş için eylem yaptı. Çeşitli illerde eylemler sürerken Işıklı’daki yurtta da akşam 22:00’de ışık kapama eylemleri gerçekleştiriliyor. Hayatını kaybeden Ertaş’ın 4 arkadaşı görgü tanığı olarak yaşanan acı olayı ve sonrasını Egedesonsöz için anlattı. Görgü tanıklarının hepsi Zeren Ertaş dışında başka cesetler olduğunu belirtti.
EN AZ İKİ ÖLÜ DAHA VARDI
Olayın ilk görgü tanıklarından yurtta kalan öğrenci olayın yaşandığı gün kendilerinin bloklara kitlendiğini kaydetti. Tanık, Zeren Ertaş’ın dışında da iki ölünün yurttan çıkarıldığını belirterek,“Olayın ardından gece 12’de bizi bloklara kilitlediler. Sonra gece 1.15’te cesetleri götürdüler. C Blok’a yanaşan ambulansa ilk önce sedyenin üzerine konulan bir öğrenci çıkartıldı. Ambulanstan çıkartılan siyah torbaya konuldu. İkinci ambulans geldi, kapıya yanaştı koridor karartıldı, ışıklar kapatıldı.İkinci ceset olduğunu düşündüğümüz torbanın üzerine battaniye örtüldü. Ambulansa konulup götürüldüler. Yorganın içerisinde iki ceset kaldırıldığını düşünüyoruz. Ceset torbasının üzerine yorgan örtüldü. Diğer cenazelerin saklandığını düşünüyoruz. Yaralı arkadaşlarımız hakkında ise bilgi ve açıklama alamıyoruz. İki bin 600 kişilik yurtta yaklaşık 500 kişi kaldık. Bizi sürekli susturmaya çalıştılar. Erkek yurdundan öğrenciler kapıları kırıp yardıma geldi. Sabah 7:00’ye kadar bağırıp sesimizi duyurmaya çalıştık” ifadelerine yer verdi.
YORGANIN İÇERİSİNDE DE ÇIKARILAN OLDU
Ardından açıklamalarda bulunan, yurtta yaşayan ikinci tanık ise, “Çarşamba akşamı yurda geldim, yemeğe geçtim ve yemeğimin üzerinde böcek vardı. Kalkıp dışarı çıktım telefonla konuşurken ağlıyordum. Güvenlik görevlileri içeri geçin dediler. Sonra beni içeri itti. O sırada AFAD. Olay yeri ve jandarma geldi. Odama çıktığımda penceremden olanlara baktım bir siyah torbada ceset çıkarıldı. Bir de kullandığımız beyaz örtülü yorganla bir kişinin çıkarıldığını gördüm. Kapıya doğru gidip toplandık. Taşınan yaralılar için ölü muamelesi yaparak taşıyın dendiğini duydum. Polisler geldi. 5 erkek 5 kadın kalsın olanları anlatsın dedi. Devamında da meydanda eylemlere katıldık” dedi.
OLAYDAN SONRA ETİKETLERİ DEĞİŞTİRMİŞLER
Yurtta yaşanan facianın ardından asansörlerdeki kırmızı etiketin değiştirildiğini ifade eden görgü tanığı bir öğrenci, yurtta süregelen bir asansör güvenlik sorunu olduğunu belirterek, Zeren Ertaş dışında bir öğrencinin daha hayatını kaybettiğini ve yorganla ambulansa konulduğunu gördüklerini iddia etti. Öğrenci o gün yaşananları şöyle aktardı “Yaşadığımız asansör sıkıntısı yalnızca olayın yaşandığı gece ile ilgili değildi. Asansörler sık sık bozuluyor, katlarda kalıyordu. Sadece C Blokta değil benim kaldığım A blokta da asansör kaldı ve tedirgin olduk. Zeren’in öldüğü gün de C blokta bir kız arkadaşımız saat 13:00 sıralarında asansörde kaldı. Yakın arkadaşım okula giderken şahit olmuş. Daha önce de asansör sıkıntısını şikâyet etmiştik. Müdüre,CİMER’e bildirdik. Herhangi bir sonuç gelmedi. İdare bildiği halde asansörü durdurup tamir ettirmeyip çalıştırmaya devam ettiler. Bu asansörde Zeren hayatını kaybettiği ve diğer 15 arkadaşımız yaralandı. Aynı zamanda bizim asansörlerimizin kırmızı etiketli olduğunu öğrendik önünde fotoğraf çekilen arkadaşlarımız bu fotoğrafları bize yolladı. Zeren hayatını kaybedene kadar da asansöre yapıştırılan etiketler ne anlama geliyor bilmiyorduk. Fotoğraflarda şans eseri kırmızı etiketleri fark ettik. Erkek yurdundaki arkadaşlarımızla da konuşmalarımızda asansörlerin sarı etiketli olduğunu söylediler. Cinayetin yaşadığı gün konserler vardı. Gece 12’de dönüp odaya çıktık çünkü bahçede oturduğumuzda güvenlik görevlileri azarlıyor. Katlara çıkmak zorundayız. Zeren de o gün konsere katılıyor ve dönüşte 16 kişi asansöre biniyorlar. Bizleri acele ettiriyorlar katlara göndermek için. Konser olmadığı gün de bu böyle. Gece Saat 12’de parmak bastığımız giriş koridoru kalabalık olur”
EŞYALARINI TOPLAYIP GİDENLER OLDU
Güvenlik görevlilerin yeterince önlem almadığını da vurgulayan diğer tanık öğrenci, “Asansörlerde ilk hangi kat düğmesine basılırsa ona çıkıyor. Katlarda durmuyor. Bunun yanı sıra ne kadar bina girişinde kontrol olsa da katlarda aynı kontrol sağlanmıyor. Yurdun içerisine girin ne yaparsanız yapın düşüncesindeler. Amaçları bahçede kimsenin kalmaması. Zeren o gece 6’ncı kattan inmek için asansöre tam binerken kapı Zerren’in üzerine kapanıyor. Daha sonra 6’ncı kattan -1’e çakılıyor. Olayın ardından itfaiye arandı. Arkadaşlarımızı olaya şahit olmasın diye odaya sokmak istediler. Erkek yurdundaki arkadaşlarımız olayı duyunca kapıya dayandı. Zeren ceset torbasıyla dışarıya çıkarıldı. Bağırış çağırışlar içinde ağlıyoruz. Başka bir ölü olmamasını dilerken yorganın içerisinde kimliğini bilmediğimiz bir arkadaş daha çıkarıldı. Herkes aşağı inmeye çalıştı. Meydanda ve yurdun bahçesinde eylemlerimize başladık. Vali yardımcısı geldi ve 1 ölü olduğunu açıkladı. Jandarmalar yurdun içine girmeye çalıştı. Valilinin aracını durdurmaya çalışan arkadaşlarımız oldu o arkadaşlarımıza müdahale ettiler. Tüm bunların yanında hiç uyumadan eylemlerimize devam ettik ancak arkadaşlarımızı hapse atmakla tehdit ettiler. Yürüyüş yapmamıza izin verilmediği için çıkan arbedede arkadaşlarımızın sırtına basarak ters kelepçe yaptılar.Yaşanan olayları kaldıramayan bazı arkadaşlarımız eşyalarını toplayarak yurttan ayrıldılar bazı arkadaşlarımızın ise ailesi gelip götürdü. Zeren’in öldüğü günden beri okul çıkışı eylemlere katılıp yurdun önüne gidiyoruz protesto ettik. Eylemin ikinci günü yurdun önünde eylem yaparken üzerimize su sıktılar ve jandarmaların göz hapsindeydik. Zeren’in öldüğü günün sabahı denetime geldikleri için bize bugüne kadar vermedikleri öğün verip göz boyamaya çalıştılar. Üstelik yurtta hijyen problemleri yaşıyoruz. Odalarımıza çeşitli haşeriler giriyor ve vücudumuz alerjik tepkiler veriyor” diyerek yaşadıkları sorunları da anlattı.
ÜZGÜNÜZ VE YASTAYIZ
Yaşanan olayla ilgili konuşan son görgü tanığı ise Zeren Ertaş’ın hayatını kaybettiği gün, 3 ambulansın C Blok’a geldiğini ifade ederek iki ceset torbasının çıkarıldığını gördüklerini kaydetti.
Tanık açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Korktuk ve yönetimden açıklama bekledik. Bize ne olduğunu açıklamıyorlardı. Asansörün düşmesi için çok fazla ihmalkarlık yapılmış. Alarmlar çalışmıyordu. Önlem alınmamıştı ve bir arkadaşımızı kaybettik. Biz burada tek başımıza yaşıyoruz. Birbirimize sahip çıkmak zorundayız. Sorun sadece C Blok’ta değildi birkaç gün önce B Blok’ta da bir asansör düştü. C Blok’ta haftada iki kere şikayet edilmiş ve bir şeyler yapılmamış.Bu ihmalkarlık yüzünden kız kardeşimizi kaybettik. Üzgünüz ve yastayız.