GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yaşam
8 Şubat 2024 Perşembe 09:59

Ajda Pekkan tiryakisi olmasa bugün bu bardak yoktu

Her gün çay içtiğiniz ince belli büyük çay bardaklarının hikâyesini daha önce duydunuz mu? Tasarımcısının, isim anasının adını alan bardaklar için fazla uzağa gitmeye de gerek yok. İşte Süperstar'ın Beykoz Korusu'ndaki yürüyüşüyle başlayarak dünyada bile adından söz ettiren 'Ajda'nın ardındaki gerçek.
Sabah kahvaltısında, gün içinde ve akşam sohbetlerinde olmazsa olmaz çay, Türklerle özdeşleşmiş olsa da bu güçlü bağ yalnızca tavşankanıyla ilgili değil. Özellikle sunumunun yapıldığı ince belli bardakların yeri de en az kendisi kadar seviliyor. Peki, bu simge bardakların ölümsüz tasarımını kim yaptı? Türkiye’de pek çok sanatçı halka mâl olurken bazı lakaplar aldı. Bu isimleri de onlara hayranları koydu. 'Megastar' Tarkan, 'minik serçe' Sezen, 'diva' Bülent Ersoy ve 'süperstar' Ajda! İşte Ajda Pekkan da tarzıyla, güzelliğiyle ve sesiyle herkesi büyüleyen bir sanatçı olmuş ve kendini milyonlara tanıtmıştı. Öyle ki çok sevdiği ‘çay’ onu daha da dünyaya tanıtacaktı. Bugün her mutfak dolabında yerini alan ince belli büyük çay bardaklarının tasarımı 'Süperstar'ın ellerinden çıktı. Üstelik Süperstar için bile bu durum beklenmedik bir şekilde tüm dünyada duyuldu. Hatta yurt dışından ünlü sanatçılar ismi ‘Ajda’ olacak bu bardaklardan satın almak için İstanbul'un yolunu bile tuttu.

SÜPERSTAR VE İRAN KOMBİNASYONU

Türkiye’deki çay tüketimi dünyanın da dikkatini pek çok yönüyle çekiyor. Tadı, kokusu ve özellikle ince belli bardaklardaki sunumuyla çay, çoktan bir kültür haline gelmiş durumda. Kırmızı-beyaz çay tabaklarının bilinen hikâyesinin yanı sıra ince belli bardaklar da çok özel bir hikayeye sahip.

HER GÜN YAPTIĞI RUTİN YÜRÜYÜŞÜN MEYVESİ

Peki, çay tabaklarından sonra bu ince belli bardakların kökeni nereye dayanıyor? Bu bardaklar hoş bir tesadüf sonucu ortaya çıkmış. Atatürk'ün Türkiye'de cam sanayisini kurma ve geliştirme talimatlarıyla 1935’te Paşabahçe'de kurulan Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Sosyetesi'nin bugünkü adıyla Şişecam Topluluğu'nun en bilinen markası Paşabahçe’nin Beykoz’daki dükkânını sık sık ziyaret eden Ajda Pekkan hikâyenin başrolünde.

1984-1985 yıllarında Çengelköy’de oturduğu dönemde her gün Beykoz Koruluğu’na yürüyüşe gittiğini söyleyen Pekkan, yol üzerindeki Paşabahçe dükkânına sık sık uğruyordu. Yol üstünde başka gezecek yer olmadığından bu dükkânda kendi deyimiyle ‘keyif yapıp, bardaklara bakan’ Pekkan, ev için bir şeyler lazımsa da oradan alıyordu. Çay içmeyi çok seven Ajda Pekkan’a o dönem piyasadaki küçük ince belli bardaklar yetmiyor, ‘kesmiyordu’. Paşabahçe’nin müdürüne bir seferinde "Bu bardakların daha büyüğü yok mu?" diye sorduğunda aldığı cevapla her şey başladı.

Mağaza müdürü, Pekkan’ın sorusuna "Maalesef" cevabını vermişti. Süperstar ise doya doya çay içmek istediğinden ‘Peki bunların büyüklerinden üretemez miyiz?’ diyerek şansını denedi. Bu kez aldığı cevap kendisini sevindirse de yine de eksik, hatta fazla bir yanı vardı. Bu bardaklardan 10 ila 12 tanesi Pekkan’a yeterdi. Ancak mağaza müdürü en az 20’şer bardaklı 5 koli, yani en az 100 adet üretilebileceğini söyledi. Pekkan o sırada içten içe, ‘Ben bu kadar bardağı ne yapacağım? Eşe, dosta dağıtırım’ diye düşünse de, mağaza müdürüne 'Tamam' dedi. Bu cevapla ilk büyük ve ince belli bardakların üretimi başladı.

TELİF SORUNU NEDENİYLE ADI ARTIK ‘AIDA’

Ajda Pekkan, evine gelen misafirlere bu bardaklarla çay ikram ediyor, yakınlarına bu bardakları hediye ediyordu. Süperstar’ı o dönemlerle patentini almadığı bardaklara ilgili bir sürpriz bekliyordu. Pekkan bardakların meşhur olduğu günleri, “Her gelen giden 'Ajda bardağı' demeye başladı buna. Sonra birkaç sene geçti, ben evliliğimi bitirip tekrar Ajda Pekkan olarak piyasaya döndüm. Bir baktım benim bu çay bardakları Paşabahçe’de Ajda Pekkan bardakları diye satılmaya başlamış” diye anlatmıştı.

Pekkan’ın patentini almadığı bardaklar bir süre sonra telif problemleri nedeniyle ‘Ajda’ yerine ‘Aida’ diye satışa sunuldu.