SÜPERSTAR VE İRAN KOMBİNASYONU
Türkiye’deki çay tüketimi dünyanın da dikkatini pek çok yönüyle çekiyor. Tadı, kokusu ve özellikle ince belli bardaklardaki sunumuyla çay, çoktan bir kültür haline gelmiş durumda. Kırmızı-beyaz çay tabaklarının bilinen hikâyesinin yanı sıra ince belli bardaklar da çok özel bir hikayeye sahip.
HER GÜN YAPTIĞI RUTİN YÜRÜYÜŞÜN MEYVESİ
Peki, çay tabaklarından sonra bu ince belli bardakların kökeni nereye dayanıyor? Bu bardaklar hoş bir tesadüf sonucu ortaya çıkmış. Atatürk'ün Türkiye'de cam sanayisini kurma ve geliştirme talimatlarıyla 1935’te Paşabahçe'de kurulan Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Sosyetesi'nin bugünkü adıyla Şişecam Topluluğu'nun en bilinen markası Paşabahçe’nin Beykoz’daki dükkânını sık sık ziyaret eden Ajda Pekkan hikâyenin başrolünde.
1984-1985 yıllarında Çengelköy’de oturduğu dönemde her gün Beykoz Koruluğu’na yürüyüşe gittiğini söyleyen Pekkan, yol üzerindeki Paşabahçe dükkânına sık sık uğruyordu. Yol üstünde başka gezecek yer olmadığından bu dükkânda kendi deyimiyle ‘keyif yapıp, bardaklara bakan’ Pekkan, ev için bir şeyler lazımsa da oradan alıyordu. Çay içmeyi çok seven Ajda Pekkan’a o dönem piyasadaki küçük ince belli bardaklar yetmiyor, ‘kesmiyordu’. Paşabahçe’nin müdürüne bir seferinde "Bu bardakların daha büyüğü yok mu?" diye sorduğunda aldığı cevapla her şey başladı.
Mağaza müdürü, Pekkan’ın sorusuna "Maalesef" cevabını vermişti. Süperstar ise doya doya çay içmek istediğinden ‘Peki bunların büyüklerinden üretemez miyiz?’ diyerek şansını denedi. Bu kez aldığı cevap kendisini sevindirse de yine de eksik, hatta fazla bir yanı vardı. Bu bardaklardan 10 ila 12 tanesi Pekkan’a yeterdi. Ancak mağaza müdürü en az 20’şer bardaklı 5 koli, yani en az 100 adet üretilebileceğini söyledi. Pekkan o sırada içten içe, ‘Ben bu kadar bardağı ne yapacağım? Eşe, dosta dağıtırım’ diye düşünse de, mağaza müdürüne 'Tamam' dedi. Bu cevapla ilk büyük ve ince belli bardakların üretimi başladı.
TELİF SORUNU NEDENİYLE ADI ARTIK ‘AIDA’
Ajda Pekkan, evine gelen misafirlere bu bardaklarla çay ikram ediyor, yakınlarına bu bardakları hediye ediyordu. Süperstar’ı o dönemlerle patentini almadığı bardaklara ilgili bir sürpriz bekliyordu. Pekkan bardakların meşhur olduğu günleri, “Her gelen giden 'Ajda bardağı' demeye başladı buna. Sonra birkaç sene geçti, ben evliliğimi bitirip tekrar Ajda Pekkan olarak piyasaya döndüm. Bir baktım benim bu çay bardakları Paşabahçe’de Ajda Pekkan bardakları diye satılmaya başlamış” diye anlatmıştı.
Pekkan’ın patentini almadığı bardaklar bir süre sonra telif problemleri nedeniyle ‘Ajda’ yerine ‘Aida’ diye satışa sunuldu.