EGEDESONSÖZ- AK Parti MKYK üyesi ve İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya SonSöz TV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Kaya, İzmir’deki kentsel dönüşüm çalışmaları ve İnciraltı projeleriyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Meclis’te verilen aranın ardından Ocak ayının 25’ine kadar İzmir olacaklarını ve İzmir için çalışmalarını hızlandıracaklarını belirten Kaya, Cumhuriyet Halk Partili vekillerin AK Partililer aşı oldu iddialarına gerçek olmadığına dikkat çekerek, “1 aydır meclisteydik, aşı olmadık. Bakanlığımız aşıyla ilgili çalışmaları başlattıktan sonra biz de olacağız. Sağlık Bakanımız da aşı oldular iddialarına gerekli cevapları verdi ama yeterli olmamış demek ki. Öncellikli noktada değiliz, sıra geldiği zaman aşıyı vurulacağız. Aşıdan sonraki süreçte de normal hayata dönme konusunda hızla eski günlerimize döneceğiz inşallah” dedi.
“ASGARİ ÜCRETE YÖNELİK TEPKİLER İŞÇİ KARDEŞLERİMİZDEN OLUMLU NOKTADA”
Kaya, Bakanlık tarafından açıklanan asgari ücret tutarıyla ilgili, “Bizim belirlediğimiz asgari ücrete yönelik tepkiler işçi kardeşlerimizden olumlu noktada, enflasyona işçilerimizi ezdirmedik. AK Parti iktidarında hep böyleydi. Gönül istiyor ki daha fazla olsun, daha da büyüdükçe imkanlarımızı arttıracağız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin belirlediği asgari ücret asgari ücret tutarına ilişkin “Seferihisar Belediyesi’nde olduğu gibi ödeyemedikten sonra ne anlamı var?” dedi ve şu sözleri ekledi:
“Seferihisar İzmir’deki belediyecilik anlayışına örnek; şimdi orada bırakın bu ücretleri maaş alamıyorlar. 3 bin 100 değil 5 bin belirlesen ne olacak asgari ücreti? 150 bin liralara ulaşmış işçilerin alacakları söz konusu. Popülist yaklaşımla iddia yapabilirsiniz ama ödemeyi yapmak lazım. İzmir’de hepimizin bildiği bir gerçeklik var. Seçilebilmek için belediye başkanları sözler veriyorlar daha sonraki süreçte ödeme yapamıyorlar. Seferihisar’ın nüfusu ne ki? Neredeyse belediye de 1000 çalışan var. İzmir Büyükşehir Belediyesi de Seferihisar’ın gittiği noktaya gidiyor. Seferihisar Belediyesi kamu kurumu olmasa iflasını açıklardı.”
“SALGIN BİTTİKTEN SONRA İZMİR MASKEYLE YAŞAMAYA DEVAM EDECEK”
İzmir’de çözülemeyen sorunlardan ötürü İzmirli vatandaşların mağdur olduğuna değinen Kaya, “Metro mu yapıldı? Alt yapı, ulaşım sorunu mu çözüldü? Alt yapıda ki yetersizlikten dolayı bütün İzmir en ufak yağmurda sel geçmiş gibi oluyor. Kemeraltı’nda esnaf kardeşlerimizle konuşuyoruz, yağmur yağdığı her zaman mağdur oluyorlar. Alt yapıya önemli bir kaynak ayrılmıyor, en önemli kaynak işçi ücretlerine harcanıyor. CHP’de sadece İzmir’e değil Anadolu’ya kadrolar yattı. Kendileri söylüyorlar. Kendi arkadaşlarını parti meclisi yazdırabilmek için doğuya kadrolar yazdıklarını. İzmir’de böyle bir trafik olabilir mi? İstanbul’da anlayışla karşılardık 20 milyon nüfusu var ama İzmir’de bu sürdürülemez. Nasıl bir koku olayı yaşadık beraber? Alt yapı çöktü ve kokuyla karşılaştık. Salgın bittikten sonra İzmir maskeyle yaşamaya devam edecek kokudan dolayı” dedi.
“İZMİR’E İKİNCİ ÇEVREYOLU YAPALIM DEDİK, SOYER GÜZERGAHI GÖRMEDEN İTİRAZ ETTİ”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, İzmir için AK Parti’den gelen önerilere sürekli olarak önyargıyla yaklaşıp eleştiri getirdiğini aktaran Kaya, “5-6 sene oldu, ulaşım master planını ihaleye çıkardılar ama hala üzerinde çalışmalar yapılmış bir plan yok. Biz bir şeyler öneriyoruz, dedik ki; ikinci çevreyolunu yapalım İzmir’e. Hemen baştan Tunç Soyer ‘orada çok ağaç kesilir’ dedi. Güzergahı dahi bilmeden. Biz yanlış bir değerlendirme yapmamışız ki. Bu nokta da ön kesici davrandılar. Karabağlar’daki sorunlar için hemen hay hay dedik mesela, taleplerine karşı hep olumlu yaklaştık. Üretmeleri lazım, üretenler karşısında da ön açıcı olmalılar. Trafik çözülemeyecek bir sorun değil, hem de çok çabuk çözülür” diye konuştu.
“SOYER’İN DEDİĞİ DEĞİL BUCALILARIN NE DEDİĞİ ÖNEMLİ”
Buca’daki cezaevinin yıkılma sürecinin devam ettiğini, o alana yapılacak yeni proje için de ortak akılla hareket edeceklerini vurgulayan Kaya, Buca cezaevi konusunda muhataplarının Buca Belediyesi ve Bucalılar olduğunu belirterek, “Buca’daki trafiği de çözeceğiz, cezaevini kaldırıp; yeni alternatif yollar yapacağız Buca’ya. Sayın Bakanımızın gelişini bekliyoruz ve tüm prosedürler başladı. Adalet Bakanlığı’nın arazisi burası ve Buca Belediye Başkanı’yla ortak bir çözüm üreteceğiz. Buca’ ya hem trafik noktasında hem de hemşerilerimizin de hoşuna gidecek şekilde cezaevi konusunu çözeceğiz. Sayın Soyer Büyükşehir’in kamu kaynaklarını bitiriyor. Popülist bir solcu yaklaşım söz konusu… Şehrin ihtiyaçlarından ziyade, halktan da kopuk bir şekilde kaynak tüketen şeyler yapıyor. Bizim bu konuda muhatabımız Buca Belediyesi, süreci de başlattık, uyumlu bir şekilde de yönetiyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı depremle ilgili çalışmalarda da bürokratlarla görüştüler. Soyer’in dediği değil Bucalıların ne dediği önemli. Adalet Bakanlığı’nın da menfaatleri korunacak. Biz kapalı kapılar ardında iş yapmıyoruz. Vatandaşlarımızın değerlendirmelerini alıyoruz” diye ifade etti.
“TUNÇ SOYER İNCİRALTI’NDA SÜREKLİ FİKİR DEĞİŞTİRİYOR!”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin halkçı anlayıştan uzak bir şekilde hareket ettiğine vurgu yapan Kaya, İnciraltı’ndaki süreçle ilgili bilgi vererek şu sözleri söyledi:
“Kültürpark’ta kimle uzlaştı sayın Soyer? Kim bunlar? İzmir 4 buçuk milyonluk bir şehir. Seçkin bir zümrenin ihtiyaçlarını karşılayan jakoben bir tavır var. Halkçı değil, jakoben bir başkan Tunç Soyer. İnciraltı’nda da böyle. Biz İnciraltı’nda önce vatandaşlarımızla görüştük, sonra STK’ların görüşlerini aldık üçüncü olarak da yerel yönetimlerin görüşlerini alarak süreç yürüttük. Aslında bu iş yılbaşında bitecekti ama bir buçuk iki senedir Soyer’in görüşü bekleniyor. Bugün bu plan belki askıya çıkacaktı, Büyükşehir de görüşünü hazırlamış yeni. Balçova ve Narlıdere Belediye Başkanlarına teşekkür ediyorum. ‘Şehir bunu kazansın’ diyor küçük azınlık dışındaki herkes. İzmir’i biz İnciraltı’yla birlikte sağlık turizminin merkezi haline getireceğiz. İstanbul’a kayan şeyi İzmir’e alacağız. Buna Çeşme Turizm Planı’nı entegre ettiğiniz zaman 200 bin İzmir genci iş bulacak ve İzmir ekonomisi iki kat artacak. Büyükşehir’in görüşlerinden sonra tahminim 2 ay içerisinde plan hazırlanır. Baştan beri Soyer’in farklı farklı görüşleri var. İlk başta karşı çıktı, sonra içindeyim dedi. Sürekli fikir değiştiriyor. Hazırladıkları planlar zaten eski işler, üzücü olan şu; Aziz Kocaoğlu’dan da eski görüşler var. Aziz Kocaoğlu dönemi bile daha vizyonluydu. En azından tam karşı değiliz yaklaşımları yok ama bu tip bir yaklaşımla da topu taca atıyorlar. Orada 60 yıldır sorun çözülsün diyen toprak sahipleri var. Şimdi burada saç ayaklarının hepsinin yere oturmasını istiyoruz. Balçova ve Narlıdere Belediyeleri gibi Büyükşehir’in de olumlu yaklaşması gerekiyor. Sayın Soyer, gerçeklikten kopuk hareket ediyor.”
“SAYIN SOYER OYUNBOZANLIK YAPMAZSA İNCİRALTI’NDA SÜREÇ İŞLEYECEK”
İnciraltı Projesi’ni engelleyenlerin Büyükşehir Belediyesi olduğunu açıklayan Kaya, Tunç Soyer’in gündem dışı konularla uğraştığını, halkın yararına çalışmalarda bulunmadığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Şubat ayı içerisinde bu plan bitmiş olur. Biz öneri alıyoruz, bu planı hazırlayacak bakanlık. Biz açık şeffaf yürüsün diye çalışma yaptık. Şu ana kadar Büyükşehir’in planında İnciraltı’yla bir istişare yapılmış mı? Nerede halkçı belediyecilik anlayışı? Bizim ilk muhatabımız dernek ve vatandaşlardı. Burada yaşayan insanların görüşünü almamak olmaz. Bakan 2 defa toplantı yapıyor ama İzmir Büyükşehir’in bürokratları en azından muhtarlar aracılığıyla bir görüş alsaydı ya. Bunlar halkçı belediyeci değil, tamamen jakoben, ben bilirim, üstten bakma havalarındalar... Böyle bir yaklaşımla İzmir yönetiliyor. Bizim gündemimiz su ama Sayın Soyer karikatürle uğraşıyor. Bizim gündemimiz çöp, Sayın Soyer gündemi karıştıracak bir söylem yapıyor. Bu kadar halktan kopuk bir süreç yaşanmadı. Hemşerilerimiz İnciraltı’nda rahat olsunlar. Çözmek lazım bu işi, bunu çözerken de ortak akılla hareket etmek lazım. Ben bilirim tavırlarından vazgeçilmesi lazım. Büyük bir yeşil alan kazandıracağız İnciraltı’na. Parti toplantılarında üzücü açıklamaları oldu. Şehir merkezindeki Manhattan planlamalarını biz yapmadık. Yüksek binaları biz yapmayız, topu taca atmasınlar bundan sonraki süreçte. Sayın Soyer oyun bozanlık yapmazsa İnciraltı’nda süreç işleyecek. Topu taca atmışlar ama İzmir’deki demokratik baskıyla İzmir’in kazanacağı plan yapılacak. Sayın Soyer şunu da unutmasın, 2019 seçiminden iki gün önce İnciraltı’na ilk ve son gidişinde bir vaadi var ‘Siz nasıl bir çözüm istiyorsanız ben arkasındayım’, bunu da unutmasın, biz hatırlatmıyoruz diye. Kanıtları da var. Buradaki yaklaşımlarında ısrarcı olmasın, bu tarz bir siyaset doğru değil, sözlerini unutmasın.”
“ARTIK AYRIMCILIK YAPILIYOR DİYEMİYORLAR”
İzmir için planlanan projelere Büyükşehir’in taş koyduğuna dikkat çeken Kaya, artık Ankara’dan izin gelmedi bahanelerinin de ortadan tamamen kalktığını söyleyerek, “Körfez geçiş projesi 1 milyar Euro’luk bir projeydi; İzmir Büyükşehir Belediyesi engelledi, dava açtı. Allah aşkına statları nasıl yaptığımız ortada. Sayın Soyer belediye başkanı olduğunda ‘sana mazeret bırakmayacağız’ dedik. ‘Nasıl talebin varsa yapacağız’ dedik. Üç dört tane konut söyledi, hepsine anında çözüm bulduk. Artık zaten Ankara’dan şunu istedim olmadı diyemiyor. Eskiden söylemleri vardı, İstanbul’a ayrımcılık yapıyorlar diye… Artık İstanbul da CHP belediyesi… Söylemleri çürüdü. Hizmet beklenilen bir dönem şu anda kentsel dönüşümde kendimizi hırpaladık, yaptırmadılar. Depremde gördük, böyle mi olması lazım? Depremden sonraki süreç içerisinde bakanlığımız belediye başkanlarını davet etti, Buca geldi konularını iletti, Narlıdere kentsel dönüşümle ilgili çalışması var. Abdül Başkan zamanında da istişareyle çözüldü. Nerede problem, Karabağlar’da… Bayraklı’da da gayet mantıklı çözülecek gibi” dedi.
“İŞLER YARIM KALMADI BİZİM İNADIMIZ İNAT!”
Karabağlar’daki kentsel dönüşüm ve Demokrasi Üniversitesi kampüsü yapılması konusunda da artık sorun olmaz diye düşünüyorum diyen Kaya, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun inadından vazgeçmesi gerektiğine değinerek şunları söyledi:
“Sayın Selvitopu artık çıkıp açıklama yapamaz diye düşünüyorum. Bu noktada yapılabilecek bir siyasi yaklaşım olamaz. Yeşil alan noktasındaki konuyu da ifade etmiştik, Poligon’la o problem çözülecek. Her şeyi geçtik, deprem kuşağındayız ve acilen kentsel dönüşüm başlanmalı. Planlar hazırlanıyor, Sayın Selvitopu’nun inadından vazgeçmesi lazım. Emsal yüksek diyorlar, aynısını sen de veriyorsun. Yeşil alanı vatandaştan kesmemişiz. Buna neden itiraz ediyorsun? Vatandaştan giderse çözemeyiz. Müteahhit karı var, vatandaş hakkı var. Gerçekçi olmamız lazım. Fiiliyata geçmemiz lazım. Üniversite işi yarım kalmadı ama bizim inadımız inat.”
“TOKİ EVİ OLMAYANA KONUT YAPIYOR, KENTSEL DÖNÜŞÜMLE NE ALAKASI VAR?”
Başkan Muhittin Selvitopu’nun koronavirüs geçirdiği dönemde, Karabağlar belediye başkan yardımcısı tarafından yanlış yönlendirmeler olabileceğini söyleyen Kaya, yapılması planlanan kampüsle ilgili de açıklamalarda bulunarak, “TOKİ Karabağlar’da büyük bir ihtiyaç. Bunlar sosyal konutlar, dar gelirli hemşerilerimizi ev sahibi yapacak konutlar. TOKİ olursa kentsel dönüşüm olmaz diyorlar. TOKİ sosyal konut, evi olmayana. TOKİ, evi olmayana sosyal konut yapıyor, kentsel dönüşümle ne alakası var? Çok saçma bir yaklaşım. Bu ocak ayı içerisinde TOKİ yine açıklamış olacak, biz üniversiteyi yapma irademizi tekrar ortaya koyuyoruz. İnadından vazgeçsin, biz bu üniversiteyi yapacağız. Bizim inadımız inat. Engellemek için inadına devam edecekse vatandaşımıza bırakıyorum. 380 bin metrekare alana yapıyoruz kampüsü. Bu alan küçük bir alan mı? Türkiye’deki üniversitelere göre alan veriliyor. Öğrenci kapasitesi şu anda 10 bin. İleride 20 bin olur, 380 dönümde 100 bin öğrenci barınır. Sinema salonu yok Karabağların onu da içinde yapacağız alanın. Sayın Başkan bu konuda müsterih olsun. Kendi ilçe başkanı ‘Demokrasi Üniversitesi’nin yapılması engellenemez’ dedi. Hepimiz görevlerden gelip geçiyoruz, sayın başkan tarihe üniversiteyi engelleyen başkan olarak geçilmesin. AK Partili bir arkadaşımız olsaydı şu anda kampüs bitmiş olacaktı. Kentsel dönüşüm noktasında bitmiş bir Karabağlar’dan bahsedecektik ama şu anda olduğumuz durum bu” diye konuştu.
Karabağlar’da yapılacak TOKİ projesiyle ilgili, “Bakanımızın koordinasyonunda değerlendirmeler devam ediyor. Burada vatandaşı mağdur etmeden birlikte hareket etmek lazım” diyen Kaya, “5 bin konut yapacağız. Zemin artı 5 kat diyoruz, diğer yerler belli. Hem 150-200 metrekare dairede oturayım hem de depreme dayanıklı olsun diyemezsiniz. Yeni yönetmelikle Bayraklı’da yapılan binalarda büyük hasarlar olmadı. Şimdi ki yönetmelikler daha sağlam binalar olsun diye yapılıyor. Ben dediğim dedik mantığında değilim. İzmir ne diyor, bilim ne diyor değerlendirmek lazım. Sayın Soyer’i bu konuda eleştiriyorum, birine tamam diyor başka biri geliyor açıklamalar yapıyor yine fikir değiştiriyor. Kentsel dönüşüm siyaset üstü bir meseledir. Hiçbirimiz bu noktada siyaset gütmeden hep birlikte bir yol izlememiz lazım” şeklinde konuştu.
“HAKSIZLIK OLSAYDI HALK SOKAĞA DÖKÜLÜRDÜ!”
“Menemen Belediye Başkanı’yla ilgili süreci değerlendiren Kaya, ‘makam ve mevki hiç kimseye suç işleme özgürlüğü vermez’ diyerek, hakkında soruşturma başlatılan belediye başkanlarından hiçbirinin icraatlarından dolayı yargılanmadığını belirtti. Kaya, “Biri ne yapmış? FETÖ. Biri yolsuzluk, öteki hırsızlık en önemlisi de bu belediye başkanlarına ilişkin böyle bir soruşturma varken, Menemenliler haksızlık yapıldığını düşünseydi tepki gelirdi. Urla’da da keza öyle… Haksızlık olsaydı halk sokağa dökülürdü. Bunların hepsi halktan kopuk isimler. İzmir’de iradeyi çantada keklik olarak gördükleri için seçtikleri isimler. Bizim de anketlerimiz var. Bunların hepsi tamamen ahbap, arkadaş ilişkileriyle bu noktaya gelmiş kişiler. Seçildikleri dönemi daha tamamlanmadan patladılar. Bakıyoruz Menemen’e sanki biz adayı seçmişiz gibi davranıyorlar. Sanki bu adayı biz sızdırdık gibi bir değerlendirmeleri var. Bu adayı siz yaptınız ve siz bedelini ödemek zorundasınız. Halktan da tepki olmadığından öyle bir baskıdan bahsedebilmenin abesti iştigal olduğunu düşünüyorum” dedi.
“PKK’NIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPAN HDP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNİ İZMİR’DE GÜNDEME GETİRMİŞ BİRİSİYLE NASIL KONUŞACAĞIZ?”
İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel ile ilgili değerlendirme de bulunarak aynı masaya oturmalarının mümkün olmadığını belirten Kaya, “Hukukçu kimliğinden arınmış, hangi gruba hitap ettiği belli olan bir isim, demokrasi ile seçilmiş ama yaklaşımı sürekli algı pompalamak isteyen, bölücü bir yaklaşım. Bunla nasıl bir araya gelebiliriz? PKK’nın sözcülüğünü yapan HDP'nin milletvekillerini İzmir’de gündeme getirmiş birisiyle nasıl konuşacağız? Ortak bir İzmir idealimiz var. Bizim hassasiyetlerimiz dışında davranıyorlar. Üzülerek söylüyorum baro başkanı için yazık” diye ifade etti.
“HER SİYASİ PARTİYLE ÇALIŞMAYA HAZIRIZ”
Kaya, pandeminin ağır şartlarını yaşadık, çok şükür ki İzmir bu noktada diğer illerimize göre daha iyi bir şekilde atlattı dedi. “Deprem bu noktada daha büyük bir gerçeklikle yüzleştirdi. Hemşerilerimizin bize verdiği, yetkileri kullanarak; İzmirlinin önünü açmamız lazım” diyen Kaya, “Çok önemli iki proje var. 200 bin istihdam söz konusu ve bunlar kalifiye ücretlerle istihdam edilecek. Soyer’in de sol popülist siyasetten kurtulup, halkın problemlerini değerlendirmeli. Biz buradayız A’dan Z’ye İzmir’in hayrına işler yapacağız. Her siyasi partiyle çalışmaya hazırız. İzmir’in kaybedecek zamanı yok. Maalesef zaten bir yıl geriye gitti. Deprem de çok daha olumlu olan arkadaşlar oldu. Bu bile umut tazeliyor. İstemezükçü kafa İzmir’e bir şey kazandırmıyor. Hiçbir şey yapamadıktan sonra senin adını anmazlar. Belediyeye işçi doldurarak yaparsın ama Seferihisar’da bu patladı İzmir’de patlamasın” diye konuştu.
“ŞEHİR HASTANESİ NEREDEYSE BİR İLÇE BÜYÜKLÜĞÜNDE OLACAK”
Bayraklı’da inşaatı devam eden Şehir Hastanesi’yle ilgili açıklamalarda bulunan Kaya, “Depremden sonraki süreçte, İzmir artıştaki öncü şehirlerden biriydi. Valiliğimizin sıkı tedbirleriyle depremden önceki duruma doğru düştük ama yeterli değil. Aşı uygulamaları başlayana kadar sıkı tedbirlere devam etmeliyiz. Ocak ayında normal hayata dönüşlerin olacağını düşünüyorum. Sağlık alt yapımız çok şükür iyi, şu anki durumda bile hiçbir zaman yoğun bakım ünitelerinde yüzde yüz doluluğa gitmedi. Bu da İzmir’in sağlık alt yapısının sağlam olduğunu gösterdi. Şehir hastanesinin de devreye girmesiyle daha da iyileşeceğini düşünüyorum. Süreç devam ediyor 2021 yılı içerisinde bu büyük tesisi büyük yatırımı; A’dan Z’ye tüm sağlık çalışmalarının yapılacağı büyük bir kompleks olacak. Benim tahminim yılın ortalarında İzmirli hemşerilerimiz bu hastaneden yararlanacak. İlçe büyüklüğünde bir çalışma sayısı olacak günlük, 2 bin üzerinde yatak kapasitesine sahip, iki tane planladık İzmir’de bu ilki. İleriye doğru ikinci düşündüğümüzü Tınaztepe’de yapacağız” dedi.