EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ partisinin bugün düzenlenen Seçim Beyannamesini açıklama toplantısında konuştu. Beyannamenin tamamen AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan imzalı olduğunu söyleyen Hamza Dağ, “Tabi ki 20 yılda yaptıklarımızın hepsini bu beyannameye koyabilmemiz mümkün değil. Burada neler yapacağımızı ortaya koymaya gayret ettik ve ortaya neler yapabileceğimizi koyduk” dedi. Millet İttifakı’nın çalışmalarını eleştiren Dağ, “Altılı Masaya baktığınızda onlarında birçok ilde aslıda birlikte liste ile girmediği ortada. Ben 4 tane siyasi partinin oy anlamında bir getiriş olduğunu ben düşünmüyorum. Bu 4 partinin araştırmalarda hangi oy oranında olduğunu biz gayet iyi biliyoruz. Orada yapılan aynı listeden girmek ile alakalı işlem, oradaki 4 partinin oylarının tek bir partiye yönelmesinden ziyade bir takım verilen sözlerin, adaylık için verilen sözlerin kendi partilisi ve partisini rahatsız ederek hayata geçirmek mecburiyetinden başka bir şey değil” şeklinde konuştu.
TEMMUZ AYINDAN İTİBAREN ÇALIŞMALARA BAŞLADIK
Seçim Beyannamesi çalışmalarına temmuz ayından itibaren başladıklarını söyleyen AK Partili Dağ, “Numan Bey’in başkanlığındaki heyette bu çalışmaları yürüttük. Normalde altı ana başlık üzerinde planlamıştık bunları; Sağlam Toplumsal Yapı, Ekonomi, Huzurlu Gelecek, Dış Politika bunların yanında depreme hadisesi yaşanınca tabi ki ister istemez asıl işin merkezine depremi aldık. Ve afete dirençli şehirler olarak beyannamemize ekledik. Afete dirençli şehirler derken ulusal risk kalkanı ile beraber sadece deprem afeti değil, bu afetin yanında kuraklık ile ilgilide atılacak adımları beyannamemize koyduk. Sağlam toplumsal yapı dediğimiz üst başlıkta, eğitim ve sağlık alanlarında bundan sonra getirdiğimiz nokta mümkün olduğunca geçmişte neler yaptığımızı da anlatarak sunmak. Tabi ki 20 yılda yaptıklarımızın hepsini bu beyannameye koyabilmemiz mümkün değil. Burada neler yapacağımızı ortaya koymaya gayret ettik ve ortaya neler yapabileceğimizi koyduk. Ekonomi ile ilgili yeni ekonomi modelini masaya yatırdık ve bunu anlattık. Genel manada yapacağımız huşular olduğu gibi bireysel anlamada da yapacağımız hususları beyannamemize ekledik. Önümüzdeki 5 yıl ülkemizde yapmayı planladığımız iş ve işlemleri hayata geçirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
SAHADAN GELEN TALEPLERİ ÜLKENİN GERÇEKLERİ İLE ORANTILADIK
Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Erdoğan’ın beyannamesine koyduğu vaatlerin yılların tecrübesi ve Türkiye’nin politik, ekonomik durumu gözeterek hazırlanmış olduğunun altını çizen Dağ, “Sahadan gelen talepleri ülkenin gerçekleri ile birlikte bunları doğru orantılı bir şekilde karşılamayı tercih ettik. Burada tabi ki birçok vaat vermeyi herkes arzulayabilir. Vakti zamanında onlar bir anahtar veriyorsa biz iki, onlar iki veriyorsa, biz üç anahtar veriyoruz gibi siyasi söylemlere çok alıştık. Ülkeye bu vaatlerin çok ya da faydasının olacağını düşünmüyorum. Şuan da emekliye bayram ikramiyesinin eşitlenmesi vaadi var milletimiz bu vaadi de değerlendirecektir. Biz bazı şeyleri yapıyoruz ve hayata geçirdiğimiz işleri tamamen ülkenin içinde bulunmuş olduğu gerçekler üzerine inşa etmemiz gerekiyor. Yoksa bir aile reisi de evlatlarına çok daha iyi çokça şey sunmak ister. Çocuklarının birçok talepleri vardır bu taleplerin hepsini karşılamak ister. Ancak karşılama noktası olacağı yer ailenin kendi içerisinde ayırmış olduğu bütçe ve dengeye göredir. Biz burada birtakım vaatleri ortaya koyarken tamamen gerçeklere hâkim bir şekilde ülkeyi 20 senelik yönetmenin vermiş olduğu hâkimiyetle sunuyoruz” dedi.
İMZA ERDOĞAN’IN İMZASI
Beyanname hazırlanırken verilen sözlerin Erdoğan imzası olduğunu söyleyen Dağ, “Burada imza AK Parti imzası imzanın sahibi Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası olacaktır. Ancak bu metni okuyanlar, inceleyenler ekonomiyi bilen ekonomistler ifadelerin ne anlama geldiğini nasıl hazırlandığını ve hazırlanırken rasyonel bir akılla hazırlandığını çok net görebilecekler. Bizim ekonomi politikamızda sorun yok politikamızı devam ediyoruz. Politikamızda bir değişim söz konusu değil. Önümüzdeki süreçte yapacağımız enflasyonla mücadeleyi hem de ülkenin büyümesi ile ilgili hususları ve kişi başına düşen milli geliri hangi miktarlara ulaştırmak noktasında olacağımızı teker teker bu metinlerde görmüş olacağız” şeklinde konuştu.
MİLLETİMİZ, CUMHUR İTTİFAKI’NDAN YANA KARAR VERECEKTİR!
Partilerin Milletvekili aday listelerinin kamuoyunda çokça tartışılmasına değinen AK Partili Dağ, “Kamuoyundaki tartışmalara bakacak olursak, önceden aday listeleri açıklandığında kamuoyunda bir tartışma olur, aday adayları tepki gösterir, o olmazsa bari bu olur tartışmaları olur. Bir kaç gün sonra ise bu tartışmalar sönerdi. Bu dönem farklı bir durum söz konusu. Sadece aday adayları veya o ilin teşkilatları değil aynı zamanda kamuoyunda yazar, gazeteci ve bir kanaat önderi olan kişilerde bu tartışmalara giriş vaziyetteler. İttifaklarla beraber bir şekilde yüzde 50+1 ciddi bir oran bu oran işi buraya doğru götürdü. Bu noktada bir yerde sadece ittifakı en başından bu yana çok rahat bir şekilde götüren, hep bir arada hamleler atan ittifakı etle tırnak gibi bir araya gelmiş bir ittifak. Diğer tarafta da tamamen seçim kazanmaya odaklanmış seçim kazanmak için her türlü koltuk vaadini ortaya koyan hem ilerisine dönük hem de listelerde ortaya koyan bir durum söz konusu. Milletimiz bu 2 seçenekten bir tanesine tercihte bulunacak. Bir tarafta saymayı unuttuğumuz 5-7-9 tane Cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecek bir yapıdan bahsediyoruz. Meclisteki dağılıma baktığınızda neredeyse ittifakın içerisinde birçok ittifakın oluşacağı. Majör bir partinin söz konusu olmadığı aynı zamanda kendi içerisinde 7-8’e bölünmüş bir ittifak söz konusu. Biz mecliste yıllarca çalıştık birçok kanun noktasında yaşanabilecek sıkıntıları önceden düşünebiliyoruz. Vatandaşımız bir tarafta gerçekten ilkeler üzerinde ortaya koymuş bir ittifak. Diğer tarafta ise sadece koltuk dağıtma ve koltukta bulunmak üzerine kurulmuş bir ittifak. Bunların ikisinden bir tanesine karar verecek. Bu güne kadar hep Cumhur İttifakı’ndan yana karar vermişti. Bu seçimde de 2023’ün önemli bir virajında Türkiye yüzyılına geçtiğimiz bu süreçte yine Cumhur İttifakı’ndan yana kararını verecektir. Bundan şüphemiz yok! 15 Mayıs’tan sonra bizim için depremden kaynaklı sıkıntıları tamamen ortadan kaldıracak bir süreç işletmek ve ülkemizin meselelerini teker teker çözmek için adımlarımızı atmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
CHP LİSTELERİNDEKİ DURUMDAN PARTİLİ RAHATSIZ
Cumhur İttifakı olarak ayrı listelerden seçime girilecek olmasını yorumlayan Dağ, “Biz bir önceki seçime de benzer girdik” derken Millet İttifakı’nın da aslında ortak liste ile girmediğini savundu. Dağ, “Tamam, sonrasında ittifak yasası değişti. Altılı Masaya baktığınızda onlarında birçok ilde aslıda birlikte liste ile girmediği ortada. Ben 4 tane siyasi partinin oy anlamında bir getirisi olduğunu düşünmüyorum. Adaylık için verilen bir takım sözlerin neticesinde, aslında kendi partilisi ve partisi oluşturulan listelerden rahatsız olmasına rağmen bu listeleri yapmak mecburiyetinden başka bir şey değil Biz burada AK Parti ve MHP ayrı ayrı giriyoruz. Hem bizim hem de MHP’nin alacağı oyla 300’ü çok rahat geçeceğimiz şuanda çok nettir. Matematiksel olarak da böyledir” dedi.