GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
16 Mart 2022 Çarşamba 20:18

AK Parti ve CHP karşı karşıya... Büyükşehir'de gündem: Buca Metrosu

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde meclisinde gündem Buca Metrosu oldu. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Buca Metrosu'da zamanında yapılamayacak. Siz Sayın Soyer'in söylediği gibi böyle bir şey beklemenize rağmen şaşalı bir temel atma töreni yaptınız. Genel Başkanınız adına üzüldüm. Bunun hesabı yarın İzmirliler tarafından size sorulacaktır" demesi sonrası söz alan  CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, "Mahkeme kararlarını 30 gün içinde yürürlüğe konulur buradaki eksiklikleri İBB yerine getirdiğinde mahkeme kararı yerine gelmiş olur ve metro işlemleri hızlı bir şekilde başlamış olur" dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Mart ayı olağan Meclisinin 2'inci oturumu Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. Meclise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yokluğunda Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı.

Meclisin gündeminde ise geçtiğimiz günlerde İzmir 4'üncü İdare Mahkemesi'nin verdiği iptal kararı sonrası gündeme bomba gibi düşen Buca Metrosu tartışmaları yer aldı.

MISIRLI: İZMİR'İN 529 MİLYON TL'SİNİ HEBA ETMEYELİM
Gündem dışı konuşmalarda söz alarak Buca Metrosu ile ilgili eleştirilerde bulunana AK Parti Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, "Dün İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Buca Metrosu ile ilgili 3 milyar 921 milyon TL'ye ihale ettiği firmaya 529 milyon TL daha pahallı bir ihaleyi biz malum bir firmaya verdik... Biz bunu basında da çok eleştirdik. 'İzmir halkının 529 milyon TL vermesini gerektirecek ne var?' diye sorduk. Avrupa Kalkınma Bankasını tercihi gibi sunuldu bize bu ihale. Ancak bir arkadaşın raporu doğrultusunda Avrupa Kalkınma Bankası'nın verdiğini sizinde buna uyduğunuzu söylemiştiniz. Biz bu güne kadar 529 milyon TL'ye kazanan firmanın itirazlarını bilmiyorduk. Ancak bugün gördüğümüz kadarıyla mahkemenin reddettiği, asıl düşük fiyatlı yapmaya yönelik ret kararına yönelik, Avrupa Kalkınma Bankası tarafından finanse edilen satın alma protokolünü okudum... Bu 2009 yılında yayımlanmış, en son 2014 yılında yayınlanmış. Ben mahkeme kararına bakıyorum sanki 2017 yılında böyle bir karar var gibi belirtilmiş.

Avrupa Kalkınma Bankası'nın web sayfasında farklı bir kural yok. Banka 'Ben vermiş olduğum kredinin nasıl ve ne için kullanıldığını ve eşit ve adil dağıtılıp dağıtılmadığını kontrol ederim' diyor. 'Bunun dışındaki konuların krediyi kullanacak kurumun yapacaklarının tarafı değilim' diyor. Bugüne kadar yapılan açıklamalar ikinci kazanan firmanın Avrupa Kalkınma Bankası'nın itirazı gibi geldi. Biz İzmir'in 529 milyon parasını bir bakıma çöpe ediyormuşuz. Bizim kendi yerel mahkememizi bunun olmaması gerektiğini söylemesine rağmen, Türkiye içindeki ihale kanunlarını yok sayarak neden istinafa götürüyoruz bunu anlamakta zorluk çekiyoruz... Sayın Tunç Soyer'in 529 milyon TL'nin Türk adaletinin arkasına giderek 'Ben bunu iptal ettireceğim' demesini anlamıyorum. Biz neden İzmir'in 529 milyon TL'sini bir Avrupa bankası dayatıyor gibi gösteriyoruz onu anlamıyorum. Eğer bu bankanın böyle bir durumu varsa da buradan kredi almayalım ve İzmir'in 529 milyon TL'sini heba etmeyelim" dedi.

HIZAL: SOYER'İN SALONDA BULUNMAMASI MANİDAR
Buca Metrosu ile ilgili söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in açıklamalarına tepki gösterirken, "Fikret Bey konuyla ilgili teknik açıklamalar yaptı ancak bu meselenin sadece Avrupa Kalkınma Bankası ayağı yok... Bu mesele İzmir'in gündemini meşgul eden bir konu oldu" dedi ve şu açıklamalarda bulundu:

"İzmir için önemli olduğunu söylediğimiz bir Buca Metrosu ihalesini işin içinden çıkılmaz bir noktaya nasıl taşıdığınız anlaşılmaz bir hal aldı... Tunç Soyer'in bu tarz hadiselerin hemen arkasından yaptığımız meclis oturumlarında meclis başkanı olarak salonda bulunmaması manidar karşılıyorum. Bu tarz konularda çok kısa aralıklarla yapılan açıklamalardaki çelişkileri görünce de şunu söyleyebilirim; sayın başkanın aklı çok karışık... Ya bu konuda gerekli bilgiler kendisine aktarılmıyor ya da kendisi bu konulardan çok uzak. Bu proje ihalenin sonuçlanmasının ardından sakat doğdu. Biz neden 529 milyon ucuz veren firmaya vermediğinizi sorduğumuzda net bir açıklama yapmadınız. Geldiğimiz nokta da İdare Mahkemesi bu işlemin hukuksuz olduğunu belirterek iptal etti. Bu işlemin sonrasında başkan bir açıklama yaptı, çıkıp 'engelleniyoruz' dedi. Kim engelliyor? Mahkeme mi engelliyor? Sayın Başkan o açıklamayı yaptığında kurumuna gelmiş mahkeme kararını bir yönetici sorumluluğu ile eline alıp okumadı ya da okuyan birilerine sormadı ve çıkıp 'engelleniyoruz' dedi. En kolay yöntemi seçti ve popülizm yaptı. Bugün birileri uyardı ki biz engellenmiyoruz ihale iptal olmadı bizim verdiğimiz karar iptal oldu dedi. Bugün söylediği doğruydu. Bunun ardından da çok vahim bir açıklama yaptı ve 'ilgili şirketlerden evrakları isteyip inceleyeceğiz' dedi. Siz 529 milyonluk fakrı incelemeden mi verdiniz?

İZMİRLİLER BUNUN HESABINI SORAR
İzmir Büyükşehir Belediyesi zaten finansal açıdan zor durumda. İflasa sürüklenen bir belediye haline geldik. Bu metro 4 yıl içinde tamamlanmazsa kredi ödemelerinin İBB'nin öz kaynakları ile yapılması neredeyse imkansız. O zaman kilit vuracaksınız. ..İBB'nin yapmak istediği Buca metrosu sadece Buca metrosu değil. Aynı zamanda bir Narlıdere Metrosu var. Aslında problem orada. Narlıdere Metrosu sizin performansınız ile 2023'te tamamlanamayacak çünkü ödemeleri yapamayacaksınız. O zaman ne yapacaksınız? İhaleyi 529 milyon TL fazla bedelle verelim, oradan alacağınız avansla Narlıdere Metrosunu yapın. Yok öyle bir şey. Sizin bu kararınız ile Narlıdere Metrosu da yapılamıyor Buca Metrosu da  zamanında yapılamayacak. Siz Sayın Soyer'in söylediği gibi böyle bir şey beklemenize rağmen şaşalı bir temel atma töreni yaptınız. Genel Başkanınız adına üzüldüm. Bunun hesabı yarın İzmirliler tarafından size sorulacaktır."

AYDIN: İZMİRLİLER GURUR DUYACAĞI BİR BELEDİYEYE SAHİP
CHP sıralarından söz alan Meclis Üyesi Murat Aydın ise AK Partili isimlerin iddialarına yanıt verirken, mahkeme kararını hakkında "AK Parti sıralarından ve Grup Başkanvekili düzeyindeki bir kişinin, bu konuda hukukun üstünlüğüne saygı göstermesi ve mahkemenin üstünlüğüne vurgu yapılması bizi sevindirdi... Fikret Bey'in şu sözlerine üzüldüm; 'Mahkemeye karşı gelmeyin' diyor... Bir mahkeme kararının yanlış olduğuna inanan insanlar temyize giderler. Biz mahkeme kararlarını yanlış bulsak eleştiririz. Bunlara karşı hukuk yoluna gideriz ancak bütün mahkeme kararlarına saygı duyarız. Bu mahkeme kararı da 30 gün içinde idare tarafından yerine getirilmesi gereken bir karardır. Mahkeme kararının son paragrafında söylediği gibi temyiz yolu açıktır. Mahkeme neyi söyledi? Mahkeme bu işlemin 4734 sayılı iç hukuk kurallarımızın dışında Avrupa Kalkınma Bankası kuralları çerçevesinde yapılmasını uygun buldu. Sizin iktidarınız çıkardığı ihale kanunu bu ihalenin yasal olduğunu söylüyor. Davanın, yani işlemin iptalini isteyen şirketin en düşük teklifi vermesine ilişkin aşırı düşük teklif işlemine tabii tutulmasını da doğru buluyor. Burada aşırı düşük teklif incelemesinde tekliflerin ortalamasını alırsın ve onun altında kalanı bu statüye koyarsın. Mahkeme bu tekniği de doğru buluyor. 100 kalemin 55'inde aşırı düşük teklif tespit edilmiş. Mahkeme bütün unsurları hukuka uygun buluyor. İki kısım hariç. Mahkeme diyor ki siz teklifleri alırsınız, alt incelemeleri yani aşırı düşük teklifi belirlersiniz ve sonra bu firmaya sorarsınız sen bu fiyatlarla bu işi nasıl yapacaksın diye... Firma bu izahı İBB'ye yapmış. İBB bunun üzerine burada bırakıp bir karar alabilirdi ancak yapmamış. Bütün bu süreci Uluslararası Bağımsız Denetçi firmasına inceletmiş. Ve o denetçi bu açıklamaları yetersiz bulmuş. Mahkeme sonra demiş ki 'Bundan sonra ihalenin dengesiz olduğuna yönelik endişelerini firmaya bildirmedin' diyor. Birinci iptal sebebi bu. Bir diğer iptal gerekçesi ise, 'Teklif sunan firmanın ön çalışmasını incelememişsin' diyor. İhale dosyasındaki her belgeye incelendi şerhi konulmaz... Diğeri de 'Proje sahası özelliklerini dikkate almamışsın' diyor. Bu zaten önceki çalışma ile yapılmıştır. Bir firmanın belirlenen koşullar dışında iş yapması zaten mümkün değildir. Beklerdim ki Sayın Hızal'ın bu yargı sürecinin bitmediğini söylemesini… Bu kadar büyük ihale ile ilgili işlemi bu mahkeme hiçbir bilirkişi incelemesi yapmadan gerçekleştirdi. Elbette mahkeme bir konuyu hiçbir bilirkişi incelemesi yapmadan karar verebilir. Ancak İdare Mahkemesi bir okul inşaatında bile bilirkişi raporu olmadan karar vermemiştir. Mahkeme bunu bir niyetle yaptı demiyorum... Ancak bu bildiğimiz usul değil. Bundan sonra ne olacak? Mahkeme belirleyecek. Büyükşehir'in yapması gereken nedir? O metro Buca'ya gelecek. Kim ne engel koyarsa koysun, ne tartışma yaratırsa yaratsın… Çünkü bu mahkeme kararı yapılan işlemin özü ile ilgili iptal kararı vermedi. İhale sürecinin baştan sona yenilenmesi kararını vermedi. İki belge eksikliğinden bahsetti... İdarenin bu durumda yapması gereken iki şeyi birden yapacak. Hukuki süreci sürdürecek ve karar yürürlüğe girdiği için iki eksiği giderip sürece devam edecek. İzmir halkı merak etmesin, gurur duyacakları belediyeye ve belediye yönetmeliğine sahiptir" ifadelerini kullandı.

ŞAHİN: KAOSUN TETİKLEYİCİSİ OLMUŞTUR
Buca metrosu için söz alan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise itiraz sürecinin devam etmesine rağmen sözleşme yapılmasına dikkat çekerek, "Buca Metrosu ihale süreciyle ilgili bizim üzerinde durduğumuz en önemli nokta şudur; İdareler 4734 sayılı Kamu ihale kanununa tabi iken, neden EBRD ( Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) mevzuatına göre ihaleye çıktınız? Tabi olduğunuz 4734 sayılı ihale kanununu beğenmediğiniz için mi? Yoksa işinize gelmediği için mi tercih etmediniz? Ya da borç alan emir alır sözünden hareketle, size bu mevzuatı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası zorla mı dayattı? Sebep her ne olursa olsun, davaya konu işin ihale süreci mahkemenin dayanak gösterdiği yasal mevzuat çerçevesinin dışında kalmış, ihale süreci baştan sakat hale gelmiştir. Yani, İhaleye teklif veren tüm isteklilerin tekliflerinin incelenmesi, verilmiş olan tekliflerin ciddi ölçüde ‘Dengesiz Teklif ’ veya ‘ Önden Yüklenmiş Teklif ’ ya da ‘ Anormal Ölçüde (Aşırı) Düşük Teklif ’ olup olmadığına yönelik değerlendirmelerin yapılması, ihalenin karara bağlanmasına kadar ki sürece yönelik tüm iş ve işlemler, Türkiye’de yürürlükte bulunan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ikincil mevzuatlarından olan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği hükümleri ile Kamu İhale Genel Tebliği açıklamalarına ve Yüksek Mahkeme Danıştay da dahil olmak üzere bu konuda verilmiş bulunan İdare ve Bölge İdare Mahkemeleri kararlarına dayalı yürütülmemiştir. Sorunun asıl kaynağı budur. Üzerinde ısrarla durulması gereken diğer bir konu da; yangından mal kaçırırcasına sözleşme yapılıp temel atma töreni düzenlenmesidir. İtiraz süreci devam ederken sözleşme yapılması tam anlamıyla yaşanan kaosun tetikleyicisi olmuştur" diye konuştu.

10 YILDAN ÖNCE YAPILAMAYACAĞINI SÖYLEMEK İÇİN KÂHİN OLMAYA GEREK YOKTUR
Sözlerine devam eden Şahin, "Aceleniz neydi başkan? Neden halkın milyonlarca lirasını harcayıp şaşalı temel atma töreni yaptınız? Neden yasal itiraz sürecinin sona ermesini beklemediniz? Neden Başkan? Neden? Siz bu hukuk tanımaz tavrınızla bir de kalkmış mahkemenin verdiği kararı hukuka aykırı diyerek eleştiriyorsunuz. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, ama mahkemenin verdiği karara uymak zorundasınız. Sürecin devamında üst mahkemeye itiraz edeceksiniz. Yaptığınız açıklamada “bilmediğimiz bir konu yok, istinafta düzelir” dediniz. Bakın biz size başka bir şey söyleyelim. Üst mahkemede kararı onaylarsa ne olacak biliyor musunuz? Yasal itiraz sürecini beklemeden sözleşme yaptığınız için zaten suçlu duruma düşeceksiniz, ayrıca firma bugüne kadar yaptığı tüm harcamaları ve cezai şartları kurumdan tahsil edecek. Yani İzmir’linin tahminen 20/25 milyon avrosu heba olacak, Türk lirası cinsinden 300 – 400 milyon. Burada tekrar soruyoruz, hukuki süreçleri neden beklemediniz? Sayın başkan siz muhalefeti yok saydıkça, hata üzerine hata yapıyorsunuz. Bakın siz halkın bir bölümünün oylarıyla seçildiniz. Ama bu meclis halkın iradesinin yüzde yüzünü temsil ediyor. Lütfen meclisin tamamını yani muhalefeti yani hepimizi dinleyin. Kararlarınızı verirken tek başınıza hareket etmeyin. Biz sizi muhtemel yanlışlarınızda uyaracak , doğru yöne kanalize edecek bilgi ve birikime sahibiz.  Aslolan İzmirli kardeşlerimizin  bir an önce hak ettiği hizmetlere en düşük fiyatlarla ve en kısa zamanda kavuşmasıdır.Son olarak, bu iş bilmezlik ile Gaziemir Metrosunu bırakın inşa etmeyi projelerinin dahi 10 yıldan önce yapılamayacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yoktur" şeklinde konuştu.

YILDIZ: 'İŞİ YAPAMAZSIN' KATEGORİSİNE DÜŞÜRMEK DE HUKUKSUZLUK DEĞİL Mİ?
AK Parti sıralarından söz alan Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, "AK Parti ve MHP olarak ortaya koyduğumuz karşı görüşün tam anlaşılmadığını görüyoruz. Biz ihalenin yapıldığında 529 milyon TL fark ile ikinci firmaya verildiğin belirtmiş ve buradaki kararın siyasi bir karar olduğunu söylemiştik" dedi ve sözlerine devam ederek, "Biz mahkeme kararlarına zil takıp oynayacak değiliz. Siz daha önce bu firmaya Narlıdere Metrosunu verdiniz. Mahkeme; 'Siz bu firmadan neden 77 tane alanda daha düşük fiyat verdi diye savunma vermediniz, siz niye bu firmaya veremeyeceğinize yönelik dönüş yamadınız?' diyor. Bu ihalede mahkeme kararı diyor ki; 'Siz firmaya gerekçelerinizi yazılı belirtmemişsiniz'. Firma da diyor ki 'Ben bu işi yapabilecek seviyedeyim' ancak siz firmaya gerekçenizi belirtmiyorsunuz... Narlıdere için aynı firmaya yüzde 20 düşük teklif vermiş diye veriyoruz, bu konuda Aziz Bey'e teşekkür ediyoruz ancak bu sefer yüzde 50 düşük vermesine rağmen vermiyorsunuz... Bunun nedeni nedir? Biz bu fakrı depremzedelere konut yaparak da kullanabiliriz. Siz yanlış yapıyorsunuz sonra çıkıp 'engelleniyoruz' diyorsunuz. Bu tamamen yönetimin siyaseten bir beceriksizliği ve hatasıdır. Murat Bey hukukun üstünlüğünden bahsediyor... Sizin uluslararası bir firmayı gerekçeleri bile belirtmeden 'bu işi yapamazsın' kategorisine düşürmeniz de hukuksuzluk değil mi?" diye sordu.

KÖKKILINÇ: EKSİKLİKLER YERİNE GETİRİLİRSE…
Son olarak söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise süreç ile ilgili bilgi vererek, "Hakan arkadaşımız, 'Firmaya haksızlık olmuyor mu?' dedi. Ancak o şirket Çiğli Tramvayında iş üstlenen firmalarından bir tanesi... Burada biraz demagoji yaptığı düşüncesindeyim. Yeterli görülmemek demek o işte itibarını düşük olduğu anlamında değildir. İhale koşulları içinde verilen tekliflerde yeterli görülmemek olarak geçer. Yoksa firmanın itibari ile bunu yapamayacağının ilgisi yoktur. Buca Metrosu'nun ihalesinin iptali bugün meclisimizde önemli bir gündem oluşturdu. Murat Bey gayet güzel açıkladı... Sadece şekli eksiklik nedeniyle mahkeme ihalede açıklanan sonucu iptal etti. Mahkeme kararlarını 30 gün içinde yürürlüğe konulur buradaki eksiklikleri İBB yerine getirdiğinde mahkeme kararı yerine gelmiş olur ve metro işlemleri hızlı bir şekilde başlamış olur. İdarenin temyiz hakkı da vardır. Biz çoğu zaman engellendiğimizden bahsediyoruz... Biz 17'lik bir listeden bahsetmiştik ancak onların hiçbiri hala yerine getirilmedi. Eğer bir samimiyet varsa bunları birlikte yerine getirelim.Türkiye'nin alamadığı kredileri İzmir Büyükşehir Belediyesi kredibilitesi ile alabiliyor" dedi.

'DENİZ TAKSİ' İÇİN KRİTİK ADIM
Uzun yıllardır İzmir'de hizmete geçeceği konuşulan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen Deniz Taksi için İzmir Büyükşehir Belediyesi önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde, Deniz Taksi hizmeti verecek olan taşımacıların Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürlüğünden alacağı taşımacılık yetki belgesi ve ruhsat için fiyatlar belli oldu. Buna göre 'Deniz Taksi Taşımacılığı Yetki Belgesi''nin (10 yıl süreli) 10 bin TL ile her bir Deniz Taksi için düzenlenecek olan Deniz Taksi Çalışma Ruhsatı'nın (1 Yıl Süreli) '500 TL olacak şekilde ilk müracaat ve yenileme işlemlerinde tahsil edilebilmesi talebi meclis gündemine getirildi. İlgili gündem maddesi ise meclise katılan üyelerin oy birliği ile Hukuk-Bütçe-Ulaşım ve Denizcilik Komisyonlarına sevk edildi.

İZDENİZ'İN YENİ SÖZLEŞME ÖNERİSİNE OY ÇOKLUĞU
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin görev ve yetkisinde bulunan toplu taşımacılık hizmetlerinden denizyoluyla yolcu ve araç taşımacılığı işletmeciliği görevini yürüten İZDENİZ'de artan maliyetler sonrası sözleşme yenilenmesi talebi gelmişti. Mevcut devir sözleşmesi doğrultusunda İZDENİZ A.Ş. tarafından verilen hizmetin yürütülmesi sürdürülebilir olmaktan çıktığı belirtilen başvuruda yeni bir devir sözleşmesi düzenlenmesine ihtiyaç doğulduğu ve bu nedenle de yeni sözleşme imzalanması önerisi Plan ve Bütçe- Hukuk-Şirketler Komisyonlarına sevk edilmişti. Komisyonlara sevk edilen önerge; CHP ve İYİ Partili üyelerin kabul, AK Partili üyelerin ise 'ret' oyu sonrası oy çokluğu ile kabul edilmiş ve meclis gündemine gönderilmişti

KÖKKILINÇ: HUKUKA UYGUNDUR
İlgili gündem maddesi ile ilgili söz alan ve AK Partili meclis üyesinin 'Bu gemiler fazla yakıt yakıyor' ve 'Kullanılan kaptanlar uzun yol kaptanı, ücretleri çok yüksek' eleştirilerine yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, "Uzun yol kaptanlarının aldığı maaş 7 bin dolar, bizim kaptanlarımızın aldığı maaş 16 bin TL. Bu uygulama 2011'de AK Parti ile gündeme gelmiş İstanbul'da hala bu şekilde devam ediyor. Şirket 5 gemi daha işletmeyi planlıyor. Bu gemiler İzmirliler tarafından oldukça memnuniyet ile karşılanan gemiler. Tarifeler de UKOME tarafından belirleniyor. Bu nedenle karar hukuka uygundur" dedi.

MISIRLI: BU RAKAMLAR ÇOK BÜYÜK MEBLAĞLAR
Kökkılınç'ın ardından söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, "Sözünü ettiğimiz karar 2014 yılından tam tersi olarak alındı... Yani yüzde 99 şirket tarafına geçti. Madem 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi doğru uyguluyordu da biz tam tersi bir karar aldık... Söz konusu maddeler içinde 3 gün hava muhalefetinden sefer yapılamazsa biz yolcu binmiş gibi para ödeyeceğiz. Bu diğer alanlarda uygulanıyor olması ve sadece İZDENİZ özelinde uygulanıyor olması… Biz önümüzdeki 8 ayda 233 milyon TL zarar edeceğimiz görüyoruz. Bu konuları bize aktaracak yetkili bürokratın bilgi vereceğini biliyorduk ancak bu konu hemen meclise geldi. Bu rakamlar çok büyük meblağlar" dedi.

SÖZÜPEK: BİZ FATURALANAN TUTARI ÖDEYECEĞİZ
Son olarak gündem maddesi ile ilgili söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve CHP'li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek vatandaşlara zammı yansıtmamak amacıyla böyle bir karar aldıklarını vurgularken, "İZDENİZ İBB'nin de iştirak olduğu kamu yararına hizmet veren bir şirketimiz... Biz zaten şirketlerimizin kamu zararını karşılıyoruz. Burada şirketlerimizin sermaye oranın yüzde 50'nin altına düşmemesi için bu uygulama doğru bir uygulama. İZDENİZ yaptığı hizmetleri bize fatura edecek biz bedelini ödeyeceğiz. Geçen sene yapılan maliyetlerle bu yıl maliyetler yüzde 120'nin üstüne çıktı. Bunun önüne geçmenin tek yolu var. İstanbul uygulamış... Biz bunu İzmir halkına yansıtamayacağımız ve ulaşım fiyatlarına artıramayacağımız için İBB olarak sorumluluk alıyoruz ve vatandaşlarımızın ulaşım hakkına destek olmak için ulaşım hakkını sübvanse etmek istiyoruz. Bu bir örnek, bir model. Diğer şirketlerimizde de bunun başarılı olacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

ŞEHİT KARDEŞİ TALEP ETTİ, BÜYÜKŞEHİR GERİ ÇEVİRMEDİ
İzmir'in Yağhaneler Semti'nde 2008 yılında Yeşillik Caddesi Elka Durağı yakınlarında park halindeki, çalıntı ve sahte plakalı bir otomobile yerleştirilen bombanın patlatılması sonrası Konak Subay Orduevi'nde görevli Albay Ahmet Kılınç, şoförü Murat Bekirgül, koruması Hüseyin Arısoy, 8 polis memuru ve 7 sivil çeşitli yerlerinden yaralanmıştı. Yaralılar için de durumu en ağır olan 21 yaşındaki Niğdeli Er Hüseyin Arısoy ise Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alınmış ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu.

Şehidin kardeşi Deniz Arısoy ise geçtiğimiz yıl Nisan ayında Buca-Eşrefpaşa arasındaki köprüye kardeşinin isminin verilmesi yönündeki talebiyle Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine başvurmuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne gelen talep sonrası ise düğmeye basarken, Meclis gündemine taşınan ilgili önerge Hukuk – Kent Konseyi Komisyonları'na sevk edilmişti. Komsiyonlardan oy birliği ile gelen gündem maddesi ise meclis üyelerinin de oy birliği ile kabul edildi.