GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
8 Kasım 2021 Pazartesi 12:41

AK Parti'den Büyükşehir'e 'Harmandalı' çağrısı: Yeni 'Ümraniye' olmasın!

Çiğli'deki Harmandalı'nda yaşanan toprak kaymaları için yerinde basın açıklaması düzenleyen AK Parti İzmir İl Bakanlığında, açıklamalarda bulunan İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, "Alanda her şey belli. Büyükşehir ve Çiğli Belediyesi ne yapıyor? Evet yetki Büyükşehir’de ama Çiğli Belediyesi’nin de sosyal belediyecilik anlayışı gereği buraya sahip çıkması lazım. Onlar sahip çıkmadığı gibi Büyükşehir Belediyesi de gereğini yapmıyor" dedi. Sürekli ayrıca, "Harmandalı Ümraniye olmasın. Biz buraya farkındalık oluşturmak için geldik iktidara düşen kısımlar için takipçisi olacağız" dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -  İzmir’in Çiğli İlçesi Harmandalı Mahallesi sınırları içinde yer alan ve uzun süredir yaşanan doğa felaketi ile birlikte oluşan geniş arazilerdeki toprak kayması ve yarıklar bölge halkını tedirgin etmeye devam ediyor.

Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Belediyesi’nin bazı evleri boşalttığı bölgede  sık sık incelemeler yapılırken,  AK Parti İzmir İl Teşkilatı da  AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'nin başkanlığında kaymanın yaşandığı bölgede basın açıklaması düzenledi.

Gerçekleştirilen açıklamaya Sürekli'nin yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, AK Parti İzmir Yerel Yönetimlerden sorumlu İl Başkan Yardımcısı İsmail Çiftcioğlu, Tanıtım ve Medya'dan sorumlu İl Başkan Yardımcısı Dilaver Kişili, Çiğli İlçe Başkanı Sedat Karatekin, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Belediyesi Meclis üyesi Hüsnü Boztepe katıldı.

7-8 YILDIR YAŞANAN SORUNLAR, PROBLEMLERİN ARTMASINA NEDEN OLDU
Son dönemlerde yaşanan sıkıntılar ile birlikte Çiğli'de yaşayan vatandaşların isyanının büyüdüğünü belirten Kerem Ali Sürekli, "İzmir’in kanayan yarası, yıllardır Çiğlililerin feryatlarının yükseldiği, ‘Çöpten kent istemiyoruz’ diye ifade ettikleri Harmandalı bölgesindeyiz. 30 yıldır burada çok büyük sorunlar yaşanıyor. Ama son 7-8 yıldır yaşanan sorunlar artık can ve mal tehlikesinin gündeme gelmesine ve bunun öneminin daha da artmasına neden oldu. 30 yıl evveline gidelim. Yine CHP’li bir belediyenin olduğu tarihlerde 1992 yılında Harmandalı, Kösedere mevkii vahşi depolama alanı yapıldı ve çöp depolama alanı ilan edildi ve o tarihten itibaren 30 yıldır burada çöp depolama işlemi yapılıyor. İzmir'in bütün çöpleri, evsel atıklar, hastane-tıbbi atıkları, onun dışında çamur kurutmadan çıkan atıklar, hayvan ölüleri ve piller… 30 yıldır buraya geliyor. Ancak tıbbi atıklarla ilgili bir parantez açıyorum. Daha sonra kanun gereği Manisa’ya aktarılmak durumunda kaldı. 30 yıldır burada 50 milyon metreküp çöp oluştu. Bunu ben söylemiyorum. 2020 yılında Çevre Odası’nın raporunda var. Çöp dağları artık 40-50 metreyi buldu" diye konuştu.

BURADA BİR ŞEY YAPILMIYOR
Vatandaşların 'çöp istemiyoruz' eleştirilerine rağmen geçici önlemlerin alındığını vurgulayan Sürekli, "Bu arada ne yapıldı? Çiğlililerin ‘Çöpten kent istemiyoruz’ diye feryat ettikleri sorunun çözümü için ne yapıldı? Hiçbir şey yapılmadı. Sadece ilaçlarla, pansuman tedbirleriyle geçici çözüm üretmeye çalıştılar ancak hiçbir şey yapılmadı. Sadece ilaçlarla, pansuman tedbirleriyle geçici çözüm üretmeye çalıştılar ancak geldiğimiz noktada durum vahim. Geldiğimiz noktada ağır bir ameliyat ve hava değişimi gerekiyor. Peki neler oluyor? Bulunduğumuz bölgede yarıklar var ve bu bölge aşağıya doğru bir yol durumundayken şu anda kullanılamaz halde. Bunlar neden oluyor? Bunlar, çöp tesisinden sızan zehirli atık suların meydana getirdiği kaymalar neticesinde oluyor. Özellikle 2013 yılından itibaren eğim kaymaları da başladı. Bunun sebebi de bu çöplükten sızan zehirli atık sular. Bu sular o kadar tehlikeli ki kayaları bile eritiyor. Bu sebeplerden dolayı güneybatıya doğru kaymalar meydana geliyor. Alanda her şey belli. Büyükşehir ve Çiğli Belediyesi ne yapıyor? Evet yetki Büyükşehir’de ama Çiğli Belediyesi’nin de sosyal belediyecilik anlayışı gereği buraya sahip çıkması lazım. Onlar sahip çıkmadığı gibi Büyükşehir Belediyesi de gereğini yapmıyor. ‘Harmandalı yeniden doğuyor’ sloganıyla ortaya çıkıp buraya bir biogaz tesisi yaptılar. Bu tesis, burada çıkan metan gazının elektriğe dönüştürülmesi amacıyla yapılmış bir tesistir. Bu sorunun çözümüne ilişkin hiçbir katkısı olmamıştır. Bu da ortadadır. Hastalık ortada, çözüm yok. Yine 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Kyoto Protokolleri hükümleri gereğince çıkardığı genelgeler çerçevesinde bu vahşi depolama alanında sözde katı atık depolamasına geçilmiştir. Ama sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yönetmeliklerine uymak amacıyla geçildiği gözlemlenmektedir. Yoksa yine vahşi depolama devam etmektedir. Onun dışında özellikle son yıllarda 2013’teki eğim hareketli ve 30 Ekim depreminden sonra yine iklim değişikliğinden dolayı yoğun yağışlar nedeniyle burada kaymalar artmaktadır, burada can ve mal güvenliği hasıl olmuştur. Buna bir şey yapılıyor mu? Yapılmıyor" dedi.

TEHLİKENİN BÜYÜMESİNE ENGEL OLUNMALI
Büyükşehir'in  çevre katliamına neden olduğunu vurgulayan Sürekli, "İBB, arıtma tesisleriyle derelerle, Körfez’i kirletiyor, kokuya neden oluyor, büyük bir çevre katliamına sebep oluyor. Yine buradaki çöp tesisiyle toprak kirletiliyor, su kirletiliyor ve can ve mal güvenliği tehlikeye düşürülüyor. Ne yapılması lazım? Şu anda burada günde 4-5 bin ton çöp getirilmeye devam ediliyor. Özellikle 150 hektarlık alanı heyelan bölgesinde bu katı atık depolama tesisinin. Buna rağmen çöp getirilmeye devam ediyor. Derhal bu alana çöp dökülmesi durdurulmalıdır. Büyükşehir, laf üstüne laf koyuyor, çöp üstüne çöp koyuyor ama taş üstüne taş koymuyor. Gözle görülebilir bir icraatları yok. Onun dışında bir şeyler yapıyormuş gibi gösteriyorlar. Ne yapıyorlar? Burada istinat duvarları örüyorlar, kazık çakıyorlar. Ama kendi yaptırdıkları raporlarda bu kazık çakmaların da tehlikeli olduğu, bu sorunu artırdığı söyleniyor. Ama buna rağmen bir duyarsızlık var, devam ediyor. Ayrıca, burada yapılması gereken en önemli huşu: Çöp dökülmesi derhal durdurulmalıdır. Bunun yanında buradaki zehirli atık suların kontrol altına alınması için çöp yığınlarının 500 metre yatayından itibaren 40 metrelik drenaj boruları yapılmalı, bu atıklar bu drenaj borularıyla, oluşturulacak bir havuza akıtılmalı, orada toplanmalı. Zaten burada oluşan sorunlar 20 yılda düzelmez. Ekolojik denge bozuldu. Sera ve metan gazları kontrol altına alınamıyor. Bu dediğim 2 hususun ivedilikle yapılması lazım. Drenaj borularıyla bir havuz oluşturularak, bu havuzda atıkların toplanarak çevreye zar vermesine ve tehlikenin büyümesine engel olunmalı. Orta vadede de buraya çöp dökülmesinin durdurulması lazım" diye konuştu.

ARKA SIRADAKİLER İMHA OLACAK
Alanda yaşanan sorunların gün geçtikçe daha büyük sorun teşkil ettiğinin de altını çizen Sürekli, "İBB başkanı ‘Ben pelikanların başkanıyım’, ‘İzmir’i dünya başkenti yapacağım’, ‘İlk görevim arka sıradakilerin sorunlarını gidermek olacak’ dedi ama geldiğimiz noktada Çiğli’dekilerin feryatlarını duymuyor. Arka sıradakiler imha olacak. Bunu görmüyor, hiçbir şey yapılmıyor. Buradaki vatandaşlarımızın ifadesine göre vatandaşlarımızın dertleri, sorunları dinlenmiyor, çözüm arayışına girilmiyor. Burası artık çok büyük bir tehlike arz ediyor. Bunun yanı sıra sorunların kaynağının derinlemesine tespiti açısından derhal jeofizik etütlerinin yapılıp bitirilmesi lazım. Ondan sonra diğer saydığımız huşuların da yerine getirilmesi gerekiyor. Burası, Harmandalı, pimi çekilmiş bomba gibi. Hafızamızı tazeleyelim. 1992 yılında Ümraniye Hekimbaşı çöplüğünde meydana gelen faciayı unutmayalım. Orada 22 vatandaşımızı kaybettik 12 kişi kayboldu. Harmandalı Ümraniye olmasın. Biz buraya farkındalık oluşturmak için geldik, iktidara düşen kısımlar için biz takipçisiyiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşüyoruz. Yetki ve sorumluluk İBB'de. Bu sorunun çözülmesi için gerekenler yapılmalıdır. İzmirliler ne aşıyorsa dile getiriyoruz. Bizi izlemeye devam edin. İzmirlilerin sesi olmaya devam edeceğiz Yetki ve sorumluluğumuz çerçevesinde ne yapılması gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu.

ÇİĞLİ BELEDİYESİ'Nİ TEESSÜF EDERİM
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay'a 'koku' sorunu üzerinden teşekkür ederken Utku Gümrükçü'ye sitemde bulunan Sürekli, "Burada ilçe belediyelerimiz var. Körfez gezimizin ardından bir iki açıklamamız oldu. Karşıyaka Belediyesi kokunun arıtma tesisinden ve derelerden olduğunu kabul etti, tabii İBB kendi belediyesinden olduğu için Gediz'den de olabileceğini söyledi, bunlara katılmak mümkün değil ancak en azından kokunun kaynağını teyit etti. Ancak Çiğli Belediyesi'ni teessüf ederim. Harmandalı ile ilgili buradaki vatandaşın sesi olmuyor Aynı partiden olabilirsiniz ancak vatandaşın sorunlarını dile getirip konun takipçisi olmanız gerekiyor."

TOPU TACA ATIYOR
Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü'nün, alanda ilgili 'bilimsel veri olmadığı için bir çalışma yapılamıyor' sözleri için İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni işaret eden Sürekli, "Bende yok. Nerde var? Utku Gümrükçü İBB'ye gitsin 2021 Temmuz ayı raporunu alsın orada net bu hususlar belirtiliyor. Belki raporlar Çiğli Belediyesi'ne gönderilmemiştir ancak oradan bilgi edinebilir. Aynı siyasi partiden olmasına dolayı topu taca atıyor" diye konuştu

DAVET GELİRSE GÖRÜŞÜRÜZ
30 Ekim 2020 depremi sonrasında AK Parti ve İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan fiziki görüşmelerin Harmandalı içinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin sorulmasını da yanıtlayan Sürekli, "Biz her zaman bir araya geliriz. Diyaloğa açığız. Meclis üyelerimiz burada, grup başkanvekilimiz burada, zaten onlar konuyu her zaman dile getiriyorlar. Davet gelirse görüşürüz. Buradan net bir şekilde ifade ediyorum.Burada can ve mal güvenliği tehlikededir. Harmandalı pimi çekilmiş bomba gibi. Ümraniye'yi unutmayalım" dedi.

İLK ÖNCE İLÇE BAŞKANI SONRA DA SOYER BURAYA GELMELİ
Bir basın mensubu tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in geçmişte gerçekleştirdiği saha çalışmalarını hatırlatarak buraya neden gelmediğini sorması üzerine 'diyalog' vurgusunu yapan Sürekli, "İBB Başkanımız alakası olmadığı halde körfezin kirlenme nedenini Gediz'de arayıp oraya gidiyor. Bunun haricinde gittiği davranışlar duyarlı bir davranıştır gidebilir. Ancak körfezde biz yaptığımız gezinin aynısı yapması lazım. Yoksa Güzelbahçe'den denize gidip sorunlar çözülüyor algısını oluşturmak yanlış. Buraya gelip sorunu yerinde görmeli. Diyalogdan kaçmaması lazım. Biz her yerde varız, aynı hassasiyeti Büyükşehir'den de bekliyoruz. Uzundere'deki mağduriyeti dile getirdik oradan anlaşılıyor ki 45 gün sonra randevu veriliyor. Gidilip orada vatandaşa ile görüşülecek. Burada da ilk önce ilçe başkanı gelecek sonra büyükşehir başkanı gelecek. Hükümetten talebiniz varsa da bunu söyleyeceksiniz. Yeter ki samimi olun" diye konuştu.