Sorgulamasında sık sık ağlama krizine girdiği için sakinleştirilen Yusuf Taş, sorgulamasında cinayetleri işleyip işlemediğini bildiğini söyledi. Polislere, eşi ile konuşmak üzere teyzesinin evine gittiğini belirten Yusuf Taş, "Tartışırken öfkelenip tabancamı elime aldım. Ama sonrasını hatırlamıyorum. 9 kişiyi öldürüp, öldürmediğimi bilmiyorum" dediği öğrenildi.
Yusuf Taş, kaçak hayatı yaşadığı 55 gün içerisinde nerede yaşadığına ilişkin yöneltilen soruyu da, "Dağ, taş nerede bulduysam kaldım. Sabit bir yerde durmadım" diye cevapladı.
Sorgulamasında İngilizce, Almanca dillerini bildiği ve bu nedenle yurtdışına çıkmak istediğini de söyleyen Taş, "Yunanistan'a gidecek Suriyeli sığınmacılar ile birlikte Ege'den Yunanistan'a gidecek, oradan da İtalya olmadı, her hangi bir Avrupa ülkesine gitmek istiyordum" dediği öğrenildi.
BİLETİ KARDEŞİ ALMIŞ, BABASININ VERDİĞİ PARAYI DAYISI TESLİM ETMİŞ
Öte yandan sorgulamasında taksiyle otogara giden Yusuf Taş adına İzmir'e gidecek otobüs biletini kardeşi Şerif Taş'ın aldığı belirlendi. Öte yandan gözaltına alındığı sırada üzerinde bulunan 6 bin lira parayı ise babasının temin ettiği ve Yusuf Taş'a da dayısı Arif Toz'un ulaştırdığı ortaya çıktı. Bunun üzerine gözaltına alınan 9 kişinin katili Yusuf Taş'ın babası, kardeşi ve dayısı ise sorgulamalarında susma hakkını kullandı.
Öte yandan 'yardım ve yataklık' yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan şüphelilerden Yusuf Taş'ın babası Halil Taş'ın evinde yapılan aramada ele geçirilen tabancanın ise 9 kişinin ölümü sırasında kullanılan silah olduğu belirlendi.
AĞLAYARAK ADLİYEYE GÖTÜRÜLDÜ
Gece yakalanan ve öğle vaktine kadar süren sorgulamasında sık sık gözyaşı döküp sinir krizi geçiren Yusuf Taş, adliyeye götürüldüğü sırada da hıçkırarak ağladı. Polis yeleği giydirilen ve elleri arkadan kelepçelenen Yusuf Taş, polislerin arasında adliyeye götürülürken gözyaşı dökmeyi sürdürdü. Ağlayan şüpheli Yusuf Taş, gazetecilerin cinayeti neden işlediğine dair soruları da yanıtsız bıraktı. (dha)