GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
2 Kasım 2022 Çarşamba 12:28

7 ilin ‘atığı’ Aliağa’da toplanacak… Cüruf dağları mahkemelik!

‘Halkın katılımı’ toplantısını yaptırmayarak 7 ilin cüruf atığının Aliağa’da toplanmasına karşı çıkan Aliağalılar bu sefer de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği ‘ÇED Olumlu’ kararını yargıya taşıyarak iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istedi.

Metehan UD / EGEDESONSÖZ – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ekovar Çevre Grup Geri Dönüşüm A.Ş. tarafından, İzmir'in Aliağa ilçesi sınırları içerisinde kurulması planlanan ‘Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi’ için ‘ÇED olumlu’ kararı vermişti.

Projenin hayata geçmesi ile birlikte İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Çanakkale, Balıkesir, Bursa illerinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne kayıtlı bulunan çelikhane tesislerinde çelik üretimi faaliyeti sonucunda oluşan cüruf atıkları bu alanda toplanacak. 50 milyon liraya mal olacak projenin ömrünün en az 21 yıl olması hedefleniyor. Proje kapsamında biri 138 bin metreküp diğeri 3 milyon metreküp olmak üzere iki depolama alanı kurulacak. Tesisin yapılmak istendiği parsellerin önemli bir kısmı tarım alanı statüsüne sahip.



MUHTARLAR DA DAVACI
EGEÇEP (Ege Çevre Platformu) ALÇEP (Aliağa Çevre Platformu), 12 mahalle muhtarı, ve 31 vatandaş kurulacak olan cüruf tesisinin köylerinin meralarına, bal ormanlarına, yer altı su kaynaklarına, zeytinliklere, gölete, havasına ve tarım alanlarına zarar vereceğine belirterek verilen ‘ÇED olumlu’ kararının iptalini ve yürütmenin durdurulmasını talep etti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde bir araya gelen bölge halkı davalarını açtı.

'HALK SAĞLIĞI YOK SAYILDI'
Dava dilekçesinde, bölge halkının itirazlarından kaynaklı halkın katılım toplantısının yaptırılmadığı, projenin kümülatif etki değerlendirilmesinin yaptırılmadığı, ekolojik sorunların ÇED raporunda incelenmediği, ÇED raporunda proje alanına ilişkin bilgilere yer verilmediği, hava kirliliği ve halk sağlığı üzerindeki etkileri irdelenmediği, halk sağlığının yok sayıldığı belirtildi. Dilekçede kurulmak istenen tesise verilen ÇED kararının Anayasa’nın 56’ıncı maddesine, Avrupa Birliği Müktesebatına, AB Çevre Mevzuatına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da aykırı olduğu ileri sürüldü.

'TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLAR'
Dava dilekçesinde “Dava konusu karar; açıkça hukuka aykırı veuygulanması halinde telafisi imkansız ve yahut çok güç zararlar doğacağından yürütmenin durdurulmasına karar verilmelidir. Burada yaşayan halkı temsil eden davacılar; bu tesise havayı kirleteceği, etrafı tozu dumana katacağı, her gün onlarca kamyonun yerleşim alanları içinden geçeceği, gürültü, trafik, hava kirliliği içinde geleneksel yaşam biçimlerini, sağlıklarını koruyamayacakları için karşı çıkmakta ve hayatlarını şimdikinden daha kötü bir duruma getirecek olan geleceklerini karartacak böyle bir tesisi istememektedirler. Bu iradelerini gerek halkın katılımı toplantısında gerekse eldeki davayı açmak için bir araya gelerek göstermişlerdir. Dava konusu karar ile binlerce yurttaşın hayatı etkilenmektedir. Binlerce yurttaşımız maksada nail olmak için yazılmış bir ÇED raporundan daha fazlasını hak etmektedir.” denildi.