Metehan UD/EGEDESONSÖZ - 93 tarihinde doğan Kaizbert(ZADOR)(RU) isimli aygır 13/09/1998 tarihinde İstanbul’da 5. koşu olan Malazgirt Koşusu’nda yarışı 7.(yedinci) olarak tamamladı. Daha sonra damızlığa ayrılan Kaizbert’in 607 adet yavrusu oldu. Bu atlar TJK’nin düzenlediği yarışlara katıldı.
Mevzuata göre atların damızlığa ayrılması ve belirli yarışlara katılabilmesi için safkan olması gerekiyor. Daha önce de Kaizbert’in safkanlığı konusu tartışmalara neden oldu ve Kaizbert ve yavruları üzerinde bazı incelemelerde bulunuldu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi tarafından 25/08/2016 tarih ve 8275 sayılı uzman heyet raporu ile Kaizbert yavrularının eşkâl ve Arap atı ırk vasıfları yönünden muayenesi yapılarak safkan Arap atı niteliği taşımadıkları bilgilendirildi. Söz konusu rapor Yüksek Komiserler Kurulu’na gönderildi Kaizbert yavrularına damızlık belgesi verilmedi ve pedigri iptalleri iptal edildi. Ancak YKK’da değişiklikten sonra Kaizbert yavrularına yeniden pedigri ve damızlık belgesi verilmeye başlandı. Her yıl aralık ayında yayınlanan yıllık yarış programlarında Kaizbert yavrularının koşabildikleri yarışlar artarak devam etti.
‘HAK VE KAZANÇ KAYBINA UĞRUYORUZ’
Ancak at sahipleri bahsedilen aygırın tay ve atları katıldıkları tüm koşularda safkan olan rakipleriyle haksız bir rekabet içine girdiğini ve safkan olmamalarından kaynaklı fiziksel özellikleri nedeniyle diğer atlara karşı büyük bir üstünlük sağladığını iddia ederek Tarım ve Orman Bakanlığı Yüksek Komiserler Kurulu’na şikâyetlerde bulundu. Şikayetlerde hak ve kazanç kayıplarına uğradıklarını da ifade ettiler.
Aralarında İzmirli at sahiplerinin de bulunduğu Mahmudiye At Yetiştiricileri, Geleneksel At Sporları Gençlik ve Spor Kulübü Derneği üyeleri bakanlığın taleplerini kabul etmemeleri üzerine dava açarak damızlığa ayrılma belgelerinin ve pedigrilerinin iptali istendi.
Dava dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“Kaizbert yavrularının safkan olmamasına rağmen pedigri verilmesi ve damızlığa ayrılmaları 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu 11. madde; At Yarışları Yönetmeliği 23. madde 1. fıkra, 25. madde 1. fıkra; Safkan Arap ve İngiliz Atlarının Soy Kütüğü, Kayıtları, İthalat ve İhracatı Hakkında Yönetmelik 6. madde 3, 4, 8 ve 12 fıkraları, 9, madde 2. fıkra hükümlerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bununla birlikte Kaizbert kanı taşıyan atların yarıştırılmaya devam edilmesi nedeniyle her geçen gün diğer safkan Arap atı sahipleri ve yetiştiricileri kazanç kaybıyla birlikte zarara uğramaya devam etmektedir. Yarışlardan kazanılacak ödüller, yetiştiricilik primleri gibi kazançlara ulaşamamakta ve dolayısıyla senelerdir biriken telafisi güç bir zarara uğrama durumları ortaya çıkmıştır. Kaizbert yavrularının kazandıkları ödüller göz önüne alındığında müvekkillerin uğradıkları zarar daha iyi anlaşılacaktır. Yukarıda da belirtildiği üzere bu zarar katlanarak büyümekte ve telafisi imkânsız bir zarar haline dönüşmektedir. Ayrıca safkan Arap atı yetiştiricileri ve sahipleri sürekli olarak haksız rekabet içinde bulunmaları ve maddi olarak zarar etmeleri nedeniyle manevi olarak da yıpranmış ve bunun sonucunda safkan Arap atı yetiştiriciliği yapmaktan çekinir hale gelmiştir. Bu durum neticesinde ülkemizde geleneksel hale gelmiş olan Arap atçılığı, zarar gören safkan Arap atı sahipleri ve yetiştiricilerinin bu sektörden çekilmesi durumunda büyük zarar görecek ve asla eskisi gibi olamayacaktır. Tüm anlatılanlar neticesinde açıkça hukuka aykırı olan YKK tarafından yapılan bu işlemlere devam edilmesi halinde telafisi güç ve hatta imkânsız hale gelecek zararlar doğmaya devam edecektir. Bu sebeple sayın mahkemenizden dava konusu işlemin yürütmesinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmek durumundayız.”