Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Sonbahar ve kış aylarının ortasına gelinirken istenilen ölçüde yağış alınamaması kuraklık endişesini beraberinde getiriyor.
Kuru Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık’ın ihracatta önemli bir pay sahibi olan incirde kuraklık sebebiyle yaşanacak olumsuzlukların sektörü sıkıntıya sokabileceğini açıklamasının ardından gözler alınacak önlemlere çevrildi.
BÜYÜK MENDERES’TE İKİ KEZ SULAMA VERİLMESİ İHTİMALİ BİLE DÜŞÜK!
Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, bölgede kuraklık sebebiyle yaşanan son durumu aktardı. Benzer bir kuraklığın 2020 yılında yaşandığına dikkat çeken Başkan Özdamar, “İncir bölgesi olarak bizim adlandırabileceğimiz Büyük Menderes, Küçük Menderes başta olmak üzere; Balıkesir, Havran gibi bazı yerlerde incir bölgeleri… Yağış maalesef yok. Onun için incirde bu kuraklık tehlikesi var. 2020 yılında sadece Büyük Menderes’te, zeytin, incir başta olmak üzere değişik ağaçlardan kuraklık ve susuzluk nedeniyle 500 bin ağaç kurudu. 2021 yılında bu rakam biraz düştü. Yağış olmayınca 2021‘de sıkıntı çektik. Özellikle yağmur suyuyla sulanan yamaçtaki incirler ve zeytinler bundan çok yoğun olarak etkilendiler. DSİ 21. Bölge Müdürlüğü rakamlarına baktığımızda, Ege İhracatçı Birlikleri’nin endişesinin doğru olduğunu söylüyor. Bu konuda çiftçiler olarak biz de aynı endişeyi taşıyoruz ve şu andaki planlamalara göre Devlet Su İşleri’nin Büyük Menderes bölgesinde iki kez sulama izni verme ihtimali bile düşük” dedi.
REKOLTE VE KALİTEDE SORUN ÇIKABİLİR
Yer altı sularının çekilmesinin risk taşıdığını söyleyen Başkan Özdamar, incirde mantar gibi hastalıkların oluşabileceğine dikkat çekerek “Şu andaki rakamlara göre, bütün ümit bundan sonraki günlerde sona kadar yağan yağmurları biz iller bazında baktığımızda en düşük yağışlar Denizli, Afyon ve Uşak’ta… Büyük Menderes ve Küçük Menderes'te de bir sıkıntı var. Ödemiş- Tire bölgelerinde incir alanlarımız da sorun var. İncir alanlarımızda da yeraltı sularının çekilmesi kuraklığın ilerlediğini gösteriyor. Bu durum incir kurumalarına sebep olma endişesi veriyor. Diğer bir faktör, yeraltı sularının çekilmesi. Küçük Menderes’te bu sıkıntının daha da büyüyeceğinin işareti… Bunun da rekolteyi etkileyeceği malum. Rekolteyi düşürecek ancak kalitede de ihracatçımız açısından büyük bir sıkıntı ortaya çıkacak. Kuraklık, bu sene de sürerse aşırı sıcaklarla beraber yağışsız çıkarsa okratoksin dediğimiz hiç istenmeyen mantar ortaya çıkabilir. Bu da incirin ilek döneminden başlayarak incire kadar giden okratoksin gibi tespiti kolay bir mantar çeşidi değil, inciri açmamız lazım. Açtığımız zaman da satamayacağız” ifadelerini kullandı.
Acil tedbir alınması çağrısında bulunan Özdamar şunları söyledi:
“Tedbirler özellikle şu andaki Aydın, Denizli valiliklerinin yaptığı yeraltı sularından yararlanması için kuyu açma serbestisinin devam etmesi lazım. İkincisi ise, sulama sahalarının oluşturulması ve her sahanın su ihtiyacını ve su debisinin belirlenmesi gerekiyor. Onda da yine görev su işlerine düşüyor. Üçüncüsü ise en önemlisi A’dan Z’ye kadar yani artezyen açmadan güneş enerjisi oluşturmaya dağıtımına kadar hibe şeklinde olması gerekiyor. Bunları yapamadığımız takdirde zaten üreticinin şu andaki durumu malum. Banka kredileri olduğunda çiftçi bunu yerine getiremiyor ve icralık oluyor. Büyük bir çiftçi kitlesinin zaten Ziraat Bankasındaki kredilerini ödeyemediği için tamamlanmadığı için yeni kredi çekme imkânları yok. Onun için sulama sistemlerinin artık yüzde 100 hibe sistemine dönmesi gerekiyor. Sulama hibe hibeye dönmeli. İşte yapılması gereken de kısacası bunlar. Bu sene fazla kuraklık olmadı nispeten tedbirini alabildi çiftçi ancak bu sene işte 3 su, 4 su sulayan çiftçimiz oldu. Ancak bu seneki şu andaki yağış rejimine baktığımızda bunun ikiye düşmesi çok büyük tehlike. Çünkü bunların bir kısmı Mayıs’ta verilecek. Diğeri ise Temmuz'da verilecek. Sonraki Ağustos ve Eylül sıcakları için ağaçlarımız için çok büyük tehlike”