GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ege
17 Ekim 2022 Pazartesi 09:36

41 can sonrası Soma panoraması… 'Her madende risk var'

Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen grizu patlamasında 41 madencinin ölümünün ardından 2014 yılında 301 madencinin can verdiği Soma’da işçilerin çalışma koşulları ile ilgili olarak Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu değerlendirmelerde bulundu. Aksu açıklamasında “Soma’da her madende risk var. Her an her şey olabilir. Grizu patlaması meydana gelmese bile metan yükselebilir. Yer altına inen her arkadaşım için endişeliyim” dedi.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Bartın'ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında 41 madenci hayata gözlerini yumdu. Gözler ise maden emekçilerinin çalışma koşullarına çevrildi.

301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Faciası’nın üzerinden ise 8 yıl geçti. Ege’nin kara elmas diyarında büyük facianın ardından maden ocaklarında alınan önlemlerle ilgili olarak yörede sosyal haklar noktasında faaliyetler yürüten Bağımsız Maden İş Sendikası, Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulundu.

HER AN HER ŞEY OLABİLİR
Sendikadan örgütlenme uzmanlığı görevinde bulunan Başaran Aksu, Soma’da yer alan her madende risk olduğunun altını çizdi. Aksu açıklamasında “301 canımız gitti. Ermenek yaşandı. Şimdi ise Amasra… Soma özelinde her madende risk olduğunu düşünüyorum. Her an her şey olabilir. Çünkü bir kar hırsı ve buna bağlı üretim döngüsü, beklentisi ve baskısı gibi denklemleri görünce endişeliyim. Her ocağa, yer altına inen madenci arkadaşın hayatından endişeliyim” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz yıl Kınık’ta meydana gelen ve ucuz atlatılan maden kazasından örnek veren Başaran Aksu “Polyak madeninde geçen yıl olan kazada şirket farklı şeyler iddia etti. Aslı ortaya çıktı. Orada metanın yükseldiğini biliyoruz. Ama metan dört buçuk seviyelerine yükselince patlar, alev alır. 1,5-2 seviyesine gelince ocak tahliye edilir, sensörler ötüyor otomatik olarak. O süre içerisinde şeyi boşaltmak zorundalar ocağı yani. Ocaklarda, vardiyada bin kişi çalışıyor. Dolayısıyla risk var. Su baskını olur. Metan olur. Bunlar önemsenmezse işin ucu kaçar ve canları yakar yani. Tüm ocaklarda durum aynı… Kar hırsız içim işin ucu kaçıyor. Burada iş kazası olmaz diyebileceğim bir işletme yok. Yani daha çok kar, daha çok üretim, daha çok kar döngüsüyle kendilerini var ediyorlar” dedi.

GENÇ YAŞTA CİĞERLERİ SAKATLANAN İŞÇİLER…
Başaran Aksu ayrıca son dönemde iş makinelerinin donanımının arttığını ancak işçilerin eskiye oranlar daha fazla toza maruz kaldıklarını belirterek 3-4 yıl içerisinde hastalıklarını yoğunlaşabileceğinin de altını çizdi.

Aksu açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Artık bütünüyle tam mekanize denen bir sistemle çalışıyor madenler… Monoray denen büyük araçlar, ayna, dev hiltilerle aynı anda yüz metrekarelik bir alanı kesiliyor. Çekiyor, yüklüyor. Eskiden klasik çalışmalarda normal bir kazmanın küreğin çıkartacağı tozun yanında ölçülemez oranda çok çok yüksek toz üretiyorlar. Gaz, toz, kimyasal… Dolayısıyla madencinin ciğerleri bu toza teneffüs ediyor sekiz saat boyunca. Ciğerlerin temizlenmesi gibi bir şey söz konusu değil. Çok erken yaşlarda ciğer sakatlanmaları başlıyor madencilerde. Ve önümüzdeki üç dört yılda daha yoğunlaşacak hastalıklar... Ya çünkü yeni başladı iki bin on dört, on beş, on altı, on yedilerden sonra şeyi başladı. Bizim de tedirgin olduğumuz bir konu… Çünkü bununla ilgili işçiler için alınan önlem yok. Maskenin en niteliklisi bile olsa fayda etmez. Milyarlarca partikül küçük zerreler halinde gaz maskesinin de toz maskesinin de altından girerek ciğerlere yerleşiyor. Pnömokonyoz oluyorsun. Genç işçilerin hayatlarının sakatlandığı bir gerçekle karşı karşıya kalıyorsun. Bu insanlara sahip çıkıyoruz. Hastalanınca işten atmaya kalkıyorlar. Atılmamalarını sağlıyoruz”

ÜÇ YILDIR ÖLÜMLÜ KAZA OLMAMASININ SEBEBİ OLUŞTURDUĞUMUZ KAMUOYU BASKISI
Sendikanın üyelerini gün içinde yaşananları not alıp kendilerine getirmelerini sağladıklarını ve madenlerde olan bitenle ilgili ilk ağızdan bilgi sahibi olacakları bir sistem geliştirdiklerini kaydeden Aksu,  “Soma'daki tüm yeraltı maden işletmelerinde üç vardiya vardır. Her vardiyada bizim komitelerimiz var ve komitelerimiz o vardiyadaki o günün öyküsünü yazarlar, not alırlar. Kaza oldu mu? Nasıl kaza oldu? Bunun boyutu tırnak kopmasıdır, parmak incinmesidir, ayak kırılmasıdır… Ne düzeyde olmuşsa hemen şirketi uyarıyoruz. Bakanlığa şikayetler, yazılar yazıyoruz, kamuoyu oluşturuyoruz. Soma’da halka, çevrelere burada bir sorun olduğunu ve sonuçlarının kötü olabileceği noktasında uyarıyoruz. Çok kaybımız oldu, o yüzden de duyarlılık var vatandaşlarda. Kurduğumuz sistemle Soma madenlerinde biz her bir vakayı takip ediyoruz. Gücümüz oranında da müdahale ediyoruz. Bu çizgiyi kesintisiz sürdürdük. Yani son Soma’da üç yıldır ölümlü iş kazası olmadıysa bu biraz iş sağlığı, iş güvenliği kurallardan uygulanması, buna yönelik harcamaların tartışma konusu olmaması ekseninde yürüttüğümüz mücadele var. Ama Soma dışı sahada böyle bir şeyden söz edebilmek mümkün değil tabii” şeklinde konuştu.