GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
24 Kasım 2017 Cuma 09:35

24 Kasım'da İzmir raporu: Öğretmenlerin 'itibar' çığlığı...

İzmir’de 1200 öğretmen açığı olduğu ve öğretmelerin imzasız asılsız şikâyetler üzerine soruşturma geçirmekten yorulduklarını ifade eden Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Demir “Öğretmenlerin kaydedilen itibarı acilen kazandırılmalıdır” dedi.

EGEDESONSÖZ- İzmir’de 1200 öğretmen açığı olduğu ve öğretmelerin imzasız asılsız şikâyetler üzerine soruşturma geçirmekten yorulduklarını ifade eden Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Demir “Öğretmenlerin kaydedilen itibarı acilen kazandırılmalıdır” dedi.

İZMİR’de 1200 ÖĞRETMEN AÇIĞI
İzmir’de yaklaşık 1200 öğretmen açığı olduğunu ifade eden Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyüp Demir, atanamayan bazı öğretmen arkadaşlarının pide fırınında, berberlik gibi meslekler yapmak zorunda kaldığını söyledi.  Eyüp Demir “ İzmir’de 1200 öğretmen açığı var ama atanamayan arkadaşlarımız var ki her sabah atanma umuduyla uyanıyorlar. Şuanda maalesef mesleklerini yapamıyor. Kimi fırıncılık, marketçilik, berberlik, çok sayıda farklı meslek kollarında çalışarak hayatını kazanmak zorunda kalıyor. Bir yandan eğitim açığı var öte yandan atamaya bekleyen meslektaşlarımız… Bakanlıktan biran önce arkadaşlarımızın atanmalarını talep ediyoruz. ” dedi.

FIRINCILIK, BERBERLİK YAPAN ARKADAŞLARIMIZ VAR
Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyüp Demir “Bugün 24 Kasım Öğretmeler Günü ancak ne yazık ki arkadaşlarımız işini yapamıyor. Fırıncılık yapan, berberlik yapan arkadaşlarımız var. İzmir’de yaklaşık 10 bin öğretmen açığı var. Bakanlığın bir an önce bu açığı kapatmasını talep ediyoruz. Eğitim açık kaldıran bir alan değil. Eğitimde öğretmen kadrosunun açık olması sadece eğitimde değil ülkenin geleceğinde de açıkların kapanamaması demektir” dedi.

İTİBAR KAYBINA SON VERİLMELİ
Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Demir, son zamanlarda özellikle artan imzasız, isimsiz, asılsız şikâyetlerle çok sayıda öğretmenin soruşturma geçirdiğini belirtti. Öğretmelerin itibar kaybına uğradığını ifade eden Demir “Bizim öncelikli sorunlarımızın başında öğretmenin kaybedilen itibarıdır. Öğretmelerimiz son zamanlarda çok sayıda isimsiz, imzasız yapılan şikâyetler nedeniyle soruşturma geçiriyor. Buna acilen son verilmeli. Türkiye 2023 hedefine ulaşmak için öğretmelerine kaybedilen itibarın kazandırılmasına ilişkin acilen çalışmalar başlatmalıdır. Bizler yılda bir kez hamasi nutuklarla günümüzün kutlanmasını değil; yıl içinde öğretmene değer verilmesine ilişkin çalışmalar yapılmasını istiyoruz” dedi.

YOKSULLUK SINIRIN ÜZERİNE ÇIKARILSIN
Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım ise öğretmelerin maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını, 24 Kasım Öğretmeler Günü nedeniyle öğretmelere bir maaş ikramiye verilmesini gibi taleplerinin olduğunu kaydetti.

AÇLIK SINIRI
Yıldırım, şunları söyledi: “Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri’nin kendisine verdiği “Başöğretmen” ünvanını kabul etmesinin de yıldönümü olan 24 Kasım tarihi, 1981 yılından itibaren Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle Başöğretmenimiz Atatürk’ü saygıyla anıyor, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz. Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomik ve sosyal statüsü en üst sıralarda olan öğretmenler, AKP iktidarı döneminde açlık sınırına yakın bir ücrete mahkûm edilerek itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır” dedi.

Yıldırım açıklamasında şunlara yer verdi:

Dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1827 TL’dir. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 7056 TL’dir. Bugün 15 yıl deneyimli bir öğretmenin aldığı net maaş 3040,23 TL’dir.  MEB tarafından devreye sokulan ve Eğitim-İş olarak dava konusu da yaptığımız, performans değerlendirme sistemi, öğretmenlik mesleğini değersizleştirmenin geldiği noktayı göstermektedir.  MEB’in amacının eğitimde ücretli, sözleşmeli ve güvencesiz istihdamı yaygınlaştırmak olduğu herkesin malumu olmuştur. Eğitim-İş olarak, Bakanlığın eğitimde yaşanan sorunlara kalıcı çözümler üretmek adına önerilerimizi sırlıyoruz.”